Avrupa toplulukları kurucu antlaşmaları çerçevesinde bütünleşmenin değişen hukuksal özellikleri
The Treaties establishing the European communities; The changing legal nature of the integration process
- Tez No: 51738
- Danışmanlar: PROF.DR. FÜSUN ARSAVA
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1996
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 178
Özet
ÖZET ikinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa'da ekonomik ve siyasi bütünleşmenin gerçekleştirilmesine yönelik olarak oluşturulan birçok bölgesel kuruluş arasında, yalnızca Avrupa Toplulukları, diğerlerinden farklı bir örgütlenme modeli sergilemiştir. Avrupa Toplulukları'nın, kurucu antlaşmalar temelinde gösterdiği gelişim, kuruluş aşamasından başlayarak geçirdiği değişiklikler çerçevesinde dinamik bir bütünleşme sürecine yönelmiştir. Avrupa Toplulukları'nın başlattığı bütünleşme sürecinin ilk aşamasını, 18 Nisan 1951' de Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Lüksemburg ve İtalya'dan oluşan 6 üye devlet tarafından imzalanan AKÇT Antlaşması oluşturmuştur. AKÇT Antlaşması, aşamalı olarak gerçekleştirilecek ekonomik bütünleşmenin giderek siyasi bütünleşmeye yönelmesi amacıyla, dönemin temel endüstriyel maddeleri olan kömür ve çeliği kapsayan bir ortak pazar çerçevesinde üye devletlerin ulusal egemenlik yetkilerini sınırlandırarak; uluslar üstü nitelik içeren bir örgütlenmenin temellerini atmıştır. Bu temel üzerinde 25 Mart 1957' de gerçekleştirilen AET Antlaşması, ekonomik bütünleşmenin kapsamını genişleterek, Avrupa halkları arasında giderek daha sıkı bir birliğin kurulma sürecinin başlangıcını oluşturmuştur. AET Antlaşması ile eşzamanlı olarak imzalanan AAET Antlaşması, nükleer endüstrilerin hızla geliştirilmesi ve barışçıl kullanımını bütünleşmenin kapsamına almıştır. Yöneldikleri bütünleşme amacı ve ortak bir kurumsal yapı çerçevesinde, uygulamada bir bütün oluşturan Avrupa Toplulukları, dinamik bütünleşme sürecinin ileriki aşamalarının geliştiği temeli oluşturmuştur. Bu temel, kurucu antlaşmalar ile onlardan kaynaklanan Topluluk tasarruflarının meydana getirdiği kendine özgü hukuk düzeninin; ulusal hukukta doğrudan geçerli olması ve ulusal hukuka göre önceliği bulunması aracılığıyla korunmuş ve geliştirilmiştir. Avrupa Toplulukları' nın üç kez genişlemesinin ardından Şubat 1986' da gerçekleştirilen Avrupa Tek Senedi, kurucu antlaşmaların temel oluşturduğu bütünleşmenin devamını vegüçlendirilmesini sağlamıştır. Bu bağlamda Avrupa Tek Senedi, AET Antlaşması uyarınca kurulan ortak pazarın, sınırların kaldırıldığı bir iç pazara dönüştürülmesini sağlamıştır. îç pazarın gerçekleştirilmesi çerçevesinde, bölgesel kalkınmışlık düzeyleri arasındaki farkın azaltılması, araştırma ve teknolojik gelişme ile çevrenin korunması AET' nun yetki kapsamına alınmıştır. Diğer yandan, Avrupa halklarının temsilcilerinden oluşan Avrupa Parlamentosu' nun, üye devletlerin temsil edildiği Konsey' in egemen olduğu karar alma sürecindeki yetkileri arttırılmıştır. Tek Senet ile, üye devletlerin devlet ya da hükümet başkanlarının biraraya geldiği zirve toplantıları çerçevesinde geliştirilen siyasi işbirliği de hukuksal çerçeveye yerleştirilmiştir. 7 Şubat 1992' de imzalanan Maastricht Antlaşması ile Avrupa Birliği kurulmuştur. Avrupa Birliği, uluslarüstü nitelik içeren Avrupa Toplulukları' nın yanısıra, ağırlıklı olarak hükümetlerarası nitelik taşıyan ortak dış politika ve güvenlik politikası ile adalet ve iç işlerinde işbirliğini, ekonomik bütünleşmenin siyasi bütünleşmeye yönelmesi ve tek kurumsal çerçeve bağlamında biraraya getirmiştir. Ekonomik ve parasal birlik, öğretim, mesleki eğitim, gençlik, kültür, kamu sağlığının korunması, tüketicinin korunması, trans-Avrupa şebekeleri Avrupa Topluluğu' nun sorumluluk kapsamına alınmıştır. Maastricht Antlaşması ile Avrupa halkları arasında bir birlik kurulması hedefine daha çok yaklaşılmıştır. Bu bağlamda, Birlik vatandaşlığı çerçevesinde üye devlet vatandaşları ile Birlik arasında doğrudan bir bağ kurulmuş; diğer yandan, Topluluğun karar alma mekanizmasına, kararların vatandaşlara olabildiğince yakın düzeyde ve etkinlik ölçütü temelinde alınmasını sağlamak amacıyla değişiklikler getirilmiştir. Avrupa Toplulukları' nın kuruluşuyla başlayan dinamik süreç, sektörel bütünleşmeden kapsamlı bir ekonomik bütünleşmeye yönelmiş ve giderek Avrupa halklarının da dahil olduğu bir siyasi bütünleşme doğrultusunda gelişmiştir. Bu gelişim, bütünleşme sürecinin, ulusal farklılıkların korunması temelinde bütünleşmenin ilerletilmesine dayanan federal bir oluşuma yönelmekte olduğunu ortaya koymaktadır.
Özet (Çeviri)
SUMMARY The European Communities emerged as a unique organization among other regional organizations formed to achieve economic and political integration in Europe after the Second World War. The evolution of the European Communities on the basis of the treaties establishing them and of the amendments made to these treaties has created a dynamic integration process. The Treaty of Paris signed by Germany, France, Belgium, Luxembourg, Italy and the Netherlands on 18 April 1951 constituted the first step towards integration by setting up the European Coal and Steel Community. The pooling by the Community member states of their sovereign powers relating to the coal and steel production under a common authority so as to achieve political integration through gradual economic integration heralded the formation of a supranational organization. This formation set the basis for the Treaty Establishing the European Economic Community signed in March 1957. The European Economic Community (EEC) launched a comprehensive economic integration process, while at the same time laying the foundations of an ever closer Union among the peoples of Europe. The Treaty Establishing the European Atomic Energy Community (Euratom) which was signed on 25 March 1957 together with the EEC Treaty, placed the rapid development of nuclear industries and the use of nuclear energy for peaceful purposes within the framework of the integration process. The three Communities formed a de facto unity finding expression in the fusion of their organs. The unity demonstrated by the European Communities constituted the basis for the evolving integration process which has been preserved and developed through the direct effect and primacy of Community law arising from the Community treaties and the acts of the common organs. The Single European Act which was signed in February 1986 enabled the integration process to continue even stronger after 177the accession of new member states. The common market established under the EEC Treaty was transformed into an area without internal frontiers. In line with the creation of an internal market, the EEC was held responsible in the fields of economic and social cohesion, research and technological development as well as on environment. The European Parliament consisting of the peoples' representatives was given a more important role in the Council-dominated Community decision-making process. The Single Act also formalized the European Political Cooperation which had been developed through the summit meetings of the heads of state or government of the member states. The European Union was established with the signing of the Treaty of Maastricht on 7 February 1992. Supranational-oriented European Communities and largely intergovernmental Common Foreign and Security Policy as well as Cooperation on Justice and Home Affairs are brought together within the single institutional framework of the European Union. The European Community (previously called the EEC) is charged to deal with economic and monetary union as well as with education, vocational training and youth, culture, public health, consumer protection, trans-European networks and development cooperation. With the Treaty of Maastricht the integration process has come closer to the aim of an ever closer Union among the peoples of Europe. Thus, a direct link has been established between the citizens of the member states and the Union through the creation of the Union citizenship, while changes have been made in the Community decision-making system for the decisions to be taken as closely as possible to the citizens and on the basis of efficiency. The integration process which started with the creation of the European Communities has evolved from a sector integration to a comprehensive economic integration and has -been gradually directed towards a political integration in which the peoples of Europe also take part. This evolution points to the fact that the integration process is heading towards a federal formation based on the further development of integration while preserving national differences. 178
Benzer Tezler
- Avrupa Topluluğu Hukukunun üye devletlerinin hukuk düzenlerinde etkili biçimde uygulanmasında yargının rolü bireysel haklar
Effective enforcement of community law in the legal orders of the member states, role of the judiciary and individuals rights
SANEM BAYKAL
Doktora
Türkçe
2001
EkonomiAnkara ÜniversitesiAvrupa Topluluğu Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MAHMUT TUĞRUL ARAT
- Avrupa Birliği ve Avrupa Siyasi Birliği
Başlık çevirisi yok
SUNA ERGÜN (BOYLU)
Yüksek Lisans
Türkçe
1994
Uluslararası İlişkilerİstanbul ÜniversitesiAvrupa Topluluğunun Siyasi Yapısı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. RAUF VERSAN
- 1974 öncesi Avrupa Birliği'nde sosyal politikalar
Social policies in European Union before 1974
EMEL ÖZMEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Uluslararası İlişkilerGazi ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. KADİR ARICI
- Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun yönetimi karar alma ve yönetsel sorunları
Başlık çevirisi yok
OYA ÖZNAL
Yüksek Lisans
Türkçe
1989
Uluslararası İlişkilerİstanbul ÜniversitesiOrganizasyon ve İşletme Politikaları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EROL EREN
- Avrupa Birliği'nde ve Türkiye'de Çevre Hukuku
Environmental law in European Community and Turkey
SELMA AKSOY
Yüksek Lisans
Türkçe
1999
EkonomiAnkara ÜniversitesiAvrupa Toplulukları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FÜSUN ARSAVA