Geri Dön

Gendered perceptions of threat from immigrant minorities: A social psychological analysis of prejudice against Syrians in Turkey

Göçmen azınlıklara karşı cinsiyete bağlı tehdit algısı: Türkiye'deki Suriyelilere karşı önyargı üzerine sosyal psikolojik bir analiz

  1. Tez No: 519665
  2. Yazar: EZEL ÜSTEN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. DERYA GÜNGÖR DE BRUYN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Psikoloji, Psychology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Yaşar Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Psikoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 87

Özet

2012'de Suriye iç savaşının başlamasıyla birlikte, ortaya çıkan Suriyeli göç dalgası kültürlerarası çalışmalar yapan psikologların temel odağı haline gelmiştir. Özellikle Suriyeli göçmenlere ev sahipliği yapan ülke üyelerinin bu göçmenlere yönelik bakış açısı ve tutumları, Türkiye'ye ve Avrupa'ya olan göçmen sayısının 6,3 milyona ulaşmasıyla birlikte oldukça önemli bir konu halini almıştır (Erdoğan, 2018). Bu bağlamda Türkiye, Suriye ile komşu olması ve Türk vatandaşlarının Suriyeliler ile ortak kültürel öğelere sahip olması nedeniyle, çoğunluğun göçmenlere yönelik tutumlarını araştırmak için eşsiz bir konumda bulunmaktadır. Dahası, Suriyeli göçmenlere yönelik algı ve tutumların Suriyeli göçmenlerin cinsiyetine bağlı olarak değiştiği de söylenebilir: Erkek Suriyeli göçmenler, kadın Suriyeli göçmenlere nazaran önyargının temel hedefi olabilirler, çünkü erkek egemen bir bağlamda kadın etnik azınlıklar prototipik olmayan alt grup üyeleri olarak görülebilir, yani, görünmez olabilirler. Ancak, gruplararası ilişkiler ve dışgruba yönelik önyargı odaklı çalışmalarda cinsiyet boyutu genelde ihmal edilmiştir Bu araştırmanın temel amacı sosyal psikolojik bir bakış açısı ile zorlayıcı bir sosyal soruna kapsayıcı ve teori temelli bir anlayış kazandırabilmektir. Temel argüman, dışgruba yönelik algının dışgrup üyelerinin cinsiyetine bağlı olarak değişebileceği yönündedir: Etiketlenmiş dış grup üyelerinin cinsiyeti ile göçmen statüsü, çoğunluk konumundaki iç grubun algısını etkileyecek şekilde kesişmektedir. Dahası, hiyerarşik düşünce ve ulusal kimlik düzeyindeki bireysel farklılıklar da etiketlenmiş grup üyelerinin cinsiyetine göre değişen bu algılar üzerine katkıda bulunmaktadır. Kadın ve erkek göçmenlere karşı duyulan tehdit algısı ile ilişkili olarak kesişimsel görünmezlik hipotezi; Bütünleşik Tehdit Teorisi, Sosyal Kimlik Teorisi ve Sosyal Baskınlık Yönelimi perspektifleriyle test edilmiştir. Sosyal baskınlık yöneliminin ve kültürlerarası ilişkilerle bağlantılı bir sosyal kimlik olan ulusal özdeşimin yüksek olmasının, algılanan tehdide ve gruplararası kaygıya, ve bu algıların öznesi olan Suriyeli göçmenlerin cinsiyetine göre değişeceği beklenmektedir. Diğer bir deyişle, dışgrup üyelerinin cinsiyetinin içgrup üyelerinin ulusal özdeşimi ve sosyal baskınlık yönelimi üzerindeki bireysel farklılıkları ile algılanan gruplararası tehdit ve hissedilen kaygı düzeyleri üzerindeki ilişkisinde düzenleyici bir etkisinin olması beklenmektedir. Temel demografik sorularla birlikte şu ölçekler, 25 farklı şehirdeki Türk katılımcılardan oluşan bir örnekleme uygulanmıştır (N = 560; ortalama yaş= 36.50, SD = 13.22 ; kadın ve erkek katılımcıların yüzdesi: sırasıyla, %56.3 and %39.5): Algılanan Tehdit ve Gruplararası Kaygı Ölçeği (Stephen et al., 1999), Kalıpyargı Dizini (Yapıcı, 2004), Çok-bileşenli İçgrupla Özdeşim Ölçeği (Leach et al., 2008) ve Sosyal Baskınlık Yönelimi Ölçeği (Pratto et al., 1994). Kruskal-Wallis testleri kullanılarak bulunan Suriyeli göçmenlere karşı dışgrubun cinsiyetine bağlı olarak algılanan tehdit ve gruplararası kaygı puanlarının karşılaştırılması, beklenildiği gibi, katılımcıların erkek Suriyeli göçmenlere karşı kadınlara olduğundan daha fazla kaygı hissettiklerini ortaya çıkartmıştır. Ancak, beklenmedik bir şekilde, düzenleyici regresyon analizleri Suriyeli göçmenlerin cinsiyetinin ulusal özdeşim ve sosyal baskınlık yönelimi ile algılanan tehdit ve gruplararası kaygı arasındaki ilişkilerine anlamlı bir etkisi olmadığını göstermiştir. Bu sonuçlar erkek Suriyeli göçmenlerin, Türk üyelerin ulusal özdeşim ya da sosyal baskınlık yöneliminden bağımsız olarak gruplararası kaygının temel hedefi olduğunu göstermektedir. Bu tez, böylece, araştırmacıların dışgrubun cinsiyet boyutunu sadece bir karıştırıcı ya da bozucu değişken olarak kullanmamaları, bunun yerine araştırmalarıyla bütünleştirmeleri gerektiğinin altını çizmektedir.

Özet (Çeviri)

Studies about Syrian migration had been the primary focus for cultural psychologists since the onset of civil war in Syria in 2012. More specifically, perceptions and attitudes of the host country members towards Syrian immigrants had become a main topic because the mass migration included 6.3 million immigrants who settled in mainly Europe and Turkey (Erdoğan, 2018). Turkey can be in a unique position for researching the attitudes of the majority towards immigrants, because Turkey is one of the neighboring countries of Syria and many Turkish people have common cultural practices with Syrians. Moreover, it can be expected that perceptions and attitudes towards Syrian immigrants may gendered: Male Syrian immigrants can be the primary target of prejudice rather than female ones, because in a male-dominated context ethnic minority women are seen as non-prototypical subordinate group member, thus, invisible. However, research on intergroup relations and outgroup prejudice largely ignores the gender dimension. The main goal of this research was to provide a more comprehensive and theory-based understanding of a compelling social issue from a social psychological perspective. The main argument is that outgroup perceptions are gendered: migration status intersects with the gender status of the stigmatized outgroup members to influence the ingroup perceptions of the majority members. Furthermore, individual differences in hierarchical thinking and national identification also contribute to these perceptions depending on the gender of the stigmatized group member. Specifically, an intersectional invisibility hypothesis in relation to perceived threat from the female and male Syrian immigrants was tested from the perspectives of Integrated Threat Theory, Social Identity Theory, and Social Dominance Orientation. High levels of national identification, which is a relevant social identity in intercultural relations, and social dominance orientations were expected to be related differentially to perceived threat, and intergroup anxiety depending on whether the subject of these perceptions were male or female Syrian immigrants. In other words, the gender of the outgroup members was expected to moderate the relation between individual differences in national identification and social dominance orientation on the one hand and perceived intergroup threat and anxiety on the other hand. The following self-reported scales, in addition to basic demographic questions, were administered to a community sample of Turkish participants (N = 560; mean age = 36.50, SD = 13.22 ; the percentage of female and male participants: %56.3 and %39.5, respectively) from 25 Turkish cities: Perceived Threat scale and Intergroup Anxiety scale (Stephen et al., 1999), Stereotype Index (Yapıcı, 2004), Multi-component In-group Identification scale (Leach et al., 2008) and Social Dominance Orientation scale (Pratto et al., 1994). Comparisons of the scores on the gender-specific items of perceived threat from and anxiety with Syrian immigrants using Kruskal-Wallis tests revealed that, as expected, participants felt greater anxiety when they considered interacting with a male Syrian immigrant than did they with a female Syrian immigrant. Unexpectedly, however, moderated regression analyses showed that the gender of Syrian immigrants had no significant effect on the hypothesized links from national identification and social dominance to perceived threat and intergroup anxiety. These results suggest that regardless of the national identification or social dominance orientation of Turkish majority members, male Syrian immigrants are the primary targets of anxiety felt on the matter of Syrian migration. This research, thus, indicates that researchers should integrate a gender dimension in their study of intergroup relations rather than using it simply as a covariate or contaminating variable and, therefore, making the gendered nature of prejudice invisible.

Benzer Tezler

  1. Kamusal alanda kimliklenme: Kürt Alevi Kadınların ilişkisel bağlamlarda kesişimsel mekân-kimlik deneyimleri

    Identification in the public sphere: Kurdish Alevi Women's intersectional space-identity experiences in relational contexts

    SEÇİL ASLAN COŞKUNER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Siyasal BilimlerGalatasaray Üniversitesi

    Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAMZA YÜKSEL DİNÇER

  2. Invitational leadership practices at a school of foreign languages from a gendered perspective: A case study

    Bir yabancı diller yüksek okulundaki katılımcı liderlik uygulamalarının toplumsal cinsiyet çerçevesinde incelenmesi: Bir durum çalışması

    ZÜBEYDE DURNA

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2018

    Eğitim ve ÖğretimOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÖLGE SEFEROĞLU

  3. Cinsiyet temelli kendini kalıp yargılamanın optimal ayrışma kuramı açısından incelenmesi

    Examination of gendered self-stereotyping in terms of optimal distinctiveness theory

    TEYMUR HUSEYNOV

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    PsikolojiBursa Uludağ Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. LEMAN PINAR TOSUN

  4. Gender-bias in student-teacher interactions and its effect on reproduction of gender roles in the clasroom

    Öğretmen öğrenci etkileşiminde toplumsal cinsiyet rollerinin sınıfta yeniden üretilmesine etkisi

    YEŞER TORUN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2002

    Eğitim ve ÖğretimOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. CENNET ENGİN DEMİR

  5. Gendering space, security and surveillance: Perceptions of single women in İstanbul

    Cinsiyet temelli mekan, güvenlik ve gözetleme: İstanbul'da yalnız yaşayan kadınların algıları

    ASALET TULAZ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2008

    Şehircilik ve Bölge PlanlamaOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Kentsel Politika Planlaması ve Yerel Yönetimler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. H. TARIK ŞENGÜL