Normal endometriyumda ve endometriyal hiperplazilerde protoonkogen bir protein olan yap1 proteininin ekspresyonunun araştırılması
Investigation of the expression of a prtooncogene yap1 in normal endometrium and endometrial hyperplasia
- Tez No: 519804
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ÖZER ÖZTEKİN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Endometriyal Hiperplazi, Endometriyal İntraepitelyal Neoplazi, Endometriyum Kanseri, Hippo Yolağı, YAP1 proteini, Endometrial hyperplasia, endometrial intraepithelial neoplasia, endometrial cancer, hippo pathway, YAP1 protein
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Pamukkale Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 61
Özet
NORMAL ENDOMETRİYUMDA VE ENDOMETRİYAL HİPERPLAZİLERDE PROTOONKOGEN BİR PROTEİN OLAN YAP1 PROTEİNİNİN EKSPRESYONUNUN ARAŞTIRILMASI Amaç: Endometriyum kanseri, 2008 yılı Türkiye Kanser İstatistikleri verilerine göre kadınlarda meme, tiroid ve kolorektal kanserlerin ardından dördüncü en sık rastlanan kanser olup; kansere bağlı ölümlerin sekizinci en sık nedenidir. Son yıllarda endometriyum kanserinde prognozu belirlenmek ve hiperplaziden kansere ilerleyişi göstermek için immünohistokimyasal çalışmalara ağırlık verilmiştir. Literatürde endometriyum kanseri ve farklı kanser türlerinde Hippo Yolağı'nın etkinliğini gösteren çalışmalar mevcuttur. Biz de çalışmamızda endometriyal hiperplazili olgularda ve kontrol grubunda Hippo Yolağı'nda etkin protoonkogen bir protein olan YAP1 proteininin ekspresyonunu ve dolayısıyla endometriyum kanseri öncülü olan endometriyal hiperplazilerde YAP1 proteininin rolünü araştırmayı amaçladık. Materyal-Metod: Çalışmamız retrospektif olarak dizayn edilmiş olup; Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği'ne anormal uterin kanama ya da başka nedenlerle başvurduğu sırada ultrasonografik olarak endometriyal kalınlık artışı saptanan ve endometriyal biyopsi ya da histerektomi yapılıp patoloji sonucu; atipisiz hiperplazi gelen 41 hasta, EİN gelen 41 hasta ve normal kontrol grubundan 40 hasta çalışma için seçildi. Olgulara hücre sitoplazma ve çekirdeğinde mevcut YAP1 proteinini tespit edebilen YAP1 policlonal antibody boyası 1:200 dilüsyonda uygulandı. Veriler ortalama ± standart sapma olarak kaydedildi. Grup karşılaştırmalarında tek yönlü varyans analizi kullanıldı. Gruplar arası karşılaştırmada Pearson ki-kare testi kullanıldı. Bulgular: Çalışmamız sonucunda boyanma durumuna göre baktığımızda atipisiz endometriyal hiperplazi grubunda; nükleer boyanan preparat izlenmedi, sitoplazmik boyanan 21 preparat (%51.2), nükleer ve sitoplazmik boyanan 20 preparat (%48.8) izlendi. EİN grubunda; nükleer boyanan 1 preparat (%2.4), sitoplazmik boyanan 21 preparat (%51.2), nükleer ve sitoplazmik boyanan 19 preparat (%46.3) izlendi. Normal kontrol gurubunda; nükleer boyanan preparat izlenmedi, sitoplazmik boyanan 20 preparat (%50), nükleer ve sitoplazmik boyanan 20 preparat (%50) izlendi. Ancak gruplar arasında boyanma durumuna göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilemedi (p>0.05). Boyanma yoğunluğuna göre baktığımızda atipisiz endometriyal hiperplazi grubunda; zayıf boyanan 12 preparat (%29.3), orta yoğunlukta boyanan 24 preparat (%58.5), yoğun boyanan 5 preparat (%12.2) izlendi. EİN grubunda; zayıf boyanan 14 preparat (%34.1), orta yoğunlukta boyanan 19 preparat (%46.3), yoğun boyanan 8 preparat (%19.5) izlendi. Normal kontrol gurubunda; zayıf boyanan 9 preparat (%22.5), orta yoğunlukta boyanan 26 preparat (%65), yoğun boyanan 5 preparat (%12.5) izlendi (p>0.05). Boyanma yüzdelerini incelediğimizde ise atipisiz endometriyal hiperplazi grubunda; %50'den az boyanan 7 preparat (%17.1), %50-79 arası boyanan 2 preparat (%4.9), %80-100 arası boyanan 32 preparat (%78) izlendi. EİN grubunda; %50'den az boyanan 3 preparat (%7.3), %50-79 arası boyanan 3 preparat (%7.3), %80-100 arası boyanan 35 preparat (%85.4) izlendi. Normal kontrol gurubunda; %50'den az boyanan 3 preparat (%7.5), %50-79 arası boyanan 2 preparat (%5), %80-100 arası boyanan 35 preparat (%87.5) izlendi. Bu sonuçlarda da gruplar arasında istatiksel olarak anlamlı farklılık tespit edemedik (p>0.05). Sonuç: Çalışmamız sonucunda YAP1 ekspresyonu açısından normal dokular ile hiperplazi alt grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığını gördük. Bu durum ilk aşamada endometriyal hiperplazi sürecinin YAP1-Hippo Yolağı'ndan bağımsız geliştiğini akla getirse de güncel literatür bilgileri değerlendirildiğinde sonuçlarımızın endometriyal hiperplazi patofizyolojisinin karmaşıklığının bir yansıması olduğunu öngörmekte olup; net sonuçların daha fazla hasta sayısıyla ve daha geniş imkanlarla yapılabilecek ileri çalışmalar neticesinde ortaya çıkacağını düşünmekteyiz.
Özet (Çeviri)
INVESTIGATION OF THE EXPRESSION OF A PRTOONCOGENE YAP1 IN NORMAL ENDOMETRIUM AND ENDOMETRIAL HYPERPLASIA Aim: According to 2008 cancer statistics of Turkey, endometrium cancer is the fourth leading cause of death among women after breast, thyroid and colorectal cancers. Recently, studies are focused on immunohistochemical investigations to determine the prognosis and demonstrate the progression from hyperplasia to cancer. Recent literature include studies showing the role of hippo pathway in endometrial and several other cancers. Thus we aimed to investigate the expression and possible role of YAP1; an efficient protooncogene in endometrial hyperplasias which are precursors of endometrial cancer. Material and Methods: Our study designed retrospectively. 41 endometrial hyperplasia without atypia, 41 EIN and 40 normal endometrium specimens belonging to the patients who admitted to Obstetrics and Gynecology Policlinics of Pamukkale University Hospital with abnormal uterine bleeding or other complaints and performed either endometrial biopsy or hysterectomy based on the finding of increased endometrial thickness were included in our study. YAP1 policlonal antibody dye which can detect YAP1 protein in nucleus or cytoplasm was applied to pathological specimens in 1:200 dilution. Data was recorded as mean ± standart deviation. One-way analysis of variance was used in comparison in groups. Pearson chi square test was used for the comparison between groups. Results: Acording to staining status, no nuclear staining was observed in endometrial hyperplasia cases without atypia. In this group cytoplasmic staining was observed in 21 (51.2%), while nuclear and cytoplasmic staining was detected in 20 (48.8%) cases. EIN group revealed 1 (2.4%) nuclear, 21 (51.2%) cytoplasmic and 19 (46.3%) nuclear/cytoplasmic staining. 20 (50%) cytoplasmic staining and 20 (50%) nuclear/cytoplasmic staining cases were found in normal control group. But there was no nuclear staining in this group. These results were not statistically significant (p>0.05). Acording to staining density, 12 (29.3%) weakly, 24 (58.5%) moderately and 5 (12.2%) strongly stained cases were observed. These rates were 14 (34.1%), 19 (46%) and 8 (19.5%) respectively in EIN group and 9 (22.5%), 26 (65%) and 5 (12.5%) respectively in normal control group (p>0.05). When staining percentages were analysed groups are allocated acording to less than 50%, 50-79% or 80-100% staining. In endometrial hyperplasias without atypia, 2 (17.1%) cases were stained less than 50%, 2 cases were stained between 50-79% and 32 cases were stained between 80-100%. The staing percentages were 3 (7.3%), 3 (7.3%) and 35 (85.4%) respectively in EIN group and 3 (7.5%), 2 (5%) and 35 (87.5%) respectively in normal control group. There was no statistically significant difference among groups (p>0.05). Conclusion: With respect to YAP1 expression, our study showed no statistically significant differences between study groups. At first glance these results suggest that endometrial hyperplasia develops independently from YAP1-hippo pathway. But a review of the literature give rise to the thought that our results may represent the compexity of the pahophysiology of endometrial hyperplasia. Consequently we suppose that definitive results would be obtained by further studies with better facilities including higher patient numbers.
Benzer Tezler
- LPA1 ve LPA2 reseptör ekspresyonunun endometrioid karsinomlar ve endometriyal hiperplazilerde proliferatif ve prognostik faktörlerle karşılaştırılması
Comparison of LPA1 and LPA2 receptor expression of endometrioid carcinomas and endometrial hyperplasias with proliferative and prognostic factors
AYŞEGÜL KAYNAR
- Endometriumun hiperplastik lezyonları ve malign tümörlerinde PAX2 ve PAX8 ekspresyonunun histopatolojik tanı ve sınıflandırmaya katkısı
The contribution of PAX2 and PAX8 expression in endometrial hyperplastic lesions and endometrial malignant tumors in histopathological diagnosis and classification
İLKNUR ULU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
PatolojiCelal Bayar ÜniversitesiPatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ RIZA KANDİLOĞLU
- Atipili endometrial hiperplazilerde PAX2, ARID1A ve FOXA1 biyobelirteçlerinin tanısal ve prognostik önemi, nihai tanı ile korelasyonu
Diagnostic and prognostic importance of PA2, arid1a and foxa1 biomarkers in atypical endometrial hyperplasia, correlation with postoperative diagnosis
ÖZLEM NUR YILDIZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
PatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
UZMAN CUMHUR SELÇUK TOPAL
- Ovulatuar ve anovulatuar endometrial dokularda glanduler ve stromal hücrelerin östrojen ve progesteron reseptör dağılımının karşılaştırılması
Comparison of ratios of estrogen and progesteron receptors of glandular and stromal cells of ovulatuar and anovulatuar endometrial tissue samples
İLKNUR GEZGİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Kadın Hastalıkları ve DoğumCumhuriyet ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ ÇETİN
- Endometriyum kanserlerinde nm-23 H1 ekspresyonu ve AgNOR değerlerinin prognostik faktörlerle ilişkisi
Relationship between nm-23 H1 expression and AgNOR counts, and prognostic parameters in endometrium cancer
İBRAHİM KOBAT