Androjenik alopesili hastalarda plateletten zengin plazma uygulamasının tek başına veya kombine tedavilerle kıl folikül sayısı, telogen/anagen oranı ve minyatür kıl oranı üzerine olan etkileri
The effects of platelet rich plasma application in androgenic alopecia on the hair count, telogene / anagen rate and miniature hair count BY one or combined treatments
- Tez No: 522371
- Danışmanlar: PROF. DR. MURAT BORLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Dermatoloji, Dermatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Erciyes Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 64
Özet
Amaç: Androjenik alopesi (AGA) genetik yatkınlığı olan bireylerde periferik androjenlerin etkisiyle ortaya çıkan skatrisyel olmayan alopesidir. Bu hastalığın progresif ilerlemesi, hastanın dış görünümünü değiştirmesi hastaların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu hastalıkta Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylı topikal minoksidil ve finasterid tedavileri bulunmaktadır. Ancak bu tedavilerle elde edilen sonuçların yeterince yüz güldürücü olmaması ve uzun dönem kullanım gerektirmesi nedeniyle son zamanlarda popüler olan plateletten zengin plazma (PRP) AGA tedavisinde sıklıkla kullanılmaya başlamıştır. Bu çalışmada PRP uygulamasının, PRP ile kombine topikal %5 minoksidil kullanılmasının ve sadece topikal %5 minoksidil kullanılmasının kıl sayısı, telogen/anagen oranı ve minyatür kıl oranı üzerine olan etkilerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı polikliniğinde klinik olarak AGA tanısı almış ve Molemax (bilgisayarlı dermoskopi) cihazında tedavi öncesi ve 6 aylık tedavi sonrası dermoskopik görüntüleri kayıtlı hastalar retrospektif taranmıştır. Bu hastaların hastane bilgi sisteminde kayıtlı verilerinden yaşı, cinsiyeti, hastalığın başlangıç yaşı, hastalık süresi, aile öyküsü varlığı, önceki aldığı tedaviler kaydedilmiştir. Bu hastaların dermoskopik görüntüleri yine kliniğimizde bulunan trikoscan programı ile analiz edilmiştir. Hastalık evrelendirmesinde kadınlarda Ludwig, erkeklerde Hamilton-Norwood skalası kullanılmıştır. Bu hastalar sadece topikal %5 minoksidil kullananlar (grup I), sadece PRP uygulananlar (grup II), topikal %5 minoksidil kullananlara kombine PRP uygulananlar (grup III) olarak 3 gruba ayrılmıştır. Ayrıca hastalara telefonla ulaşılarak tedavi öncesi ve sonrası saçtaki değişikliklerin 7 puanda (+3: mükemmel iyileşme, +2: orta düzeyde iyileşme, +1: hafif iyileşme, 0: iyileşme yok, -1: hafif kötüleşme, -2: orta düzeyde kötüleşme, -3: şiddetli kötüleşme) değerlendirmeleri istenmiştir. Bulgular: Çalışmaya grup I (n:17), grup II (n:13), grup III (n:15) olmak üzere toplamda 45 hasta dahil edilmiştir. Bu hastaların %53.3 kadın, %46.7'si erkek hastadan oluşmaktadır. Hastaların yaş ortalaması 27.8±8.6, ortalama başlangıç yaşı 23.3±8.7 idi. Hastaların %40.0'ı daha önceden tedavi almıştı ve %55,6'sında aile öyküsü mevcuttu. Grup II ve grup III'de tedavi sonrası kıl sayısında, kıl yoğunluğunda, terminal kıl sayısı ve terminal kıl yoğunluğunda tedavi öncesine göre artış anlamlı bulunmuştur (p0.05). Tedavi öncesine göre tedavi sonrası telogen oranında grup II ve III'de anlamlı (p0.05). Hastanın değerlendirdiği skorlamada grup I'de hastaların %58.8 hafif düzeyde iyileşme, %23.5 iyileşme yok, %17.6'sı orta düzeyde iyileşme belirtti. Grup II'de %46.2 orta düzeyde iyileşme, %38.5 hafif düzeyde iyileşme, %15.4 iyileşme yok olarak belirtti. Grup III'de %46.7 orta düzeyde iyileşme, %46.7 hafif düzeyde iyileşme, %6.7 iyileşme yok olarak belirtti. Hasta skorlaması 3 grup arasında anlamlı farklılık göstermedi (p>0.05). Sonuç: Bu çalışmada PRP uygulanan hastalarda tedavi öncesine göre tedavi sonrası kıl sayısı, kıl yoğunluğu, terminal kıl sayısı, terminal kıl yoğunluğu ve anagen kıl oranında anlamlı artış saptanmıştır. Ayrıca telogen kıl oranı, vellüs kıl sayısı ve vellüs kıl yoğunluğunda tedavi öncesine göre düşüş saptanmıştır. Sonuçta PRP'nin AGA hastaların tedavisinde etkili olduğu ve kombine tedavinin sadece topikal minoksidil kullananlara göre vellüs kıl sayısında ve vellüs kıl yoğunluğunda azalma üzerine anlamlı etkisinin olduğu sonucuna varılmıştır.
Özet (Çeviri)
Objective: Androgenic alopecia (AGA) is a non-cicatricial alopecia that occurs with the effect of peripheral androgens in individuals with genetic predisposition. The progression of this disease and the change in the external appearance of the patient adversely affect the quality of the life of the patients. This disease has topical minoxidil and finasteride treatments approved by the US Food and Drug Administration (FDA). However, due to the fact that the results obtained with these treatments are not satisfactory and require long-term use, the recently popular plateletten rich plasma (PRP) has been used frequently in the treatment of AGA. The aim of this study was to compare the effects of PRP alone, PRP combined with topical 5% minoxidil and 5% minoxidil alone on the number of hairs, telogen / anagen ratio and miniature hair rate. Material and Methot: : The patients who were clinically diagnosed as AGA in Erciyes University, Faculty of Medicine, Department of Skin and Venereal Diseases and the patients who had dermoscopic images before and after 6 months of treatment in the Molemax device were screened retrospectively. The age, gender, age at onset of the disease, duration of disease, presence of family history, previous treatment of these patients were recorded from the hospital information system. Dermoscopic images of these patients were analyzed with the tricoscan program in our clinic. The disease staging was performed by Ludwig scale in females and Hamilton-Norwood scale in males. These patients were divided into three groups as those using only topical 5% minoxidil (group I), those receiving only PRP (group II), and those using topical 5% minoxidil combined with PRP (group III). In addition, the patients were contacted by telephone to evaluate the changes in hair before and after treatment at 7 points (+3: excellent improvement, +2 moderate improvement, +1 mild improvement, 0: no improvement, -1: mild worsening, -2: moderate worsening, -3 severe worsening). Results: A total of 45 patients, group I (n: 17), group II (n: 13) and group III (n: 15), were included in the study. Of these patients, 53.3% were female and 46.7% were male. The mean age of the patients was 27.8 ± 8.6 and the mean age of onset was 23.3 ± 8.7. 40.0% of the patients had previously received treatment and 55.6% had a family history. In group II and group III, there was a significant increase in the count of hair, hair density, terminal hair count and terminal hair density after treatment (p 0.05). In Group II and III, there was a significant decrease in telogen ratio after treatment(p 0.05). In the patient scoring, 58.8% of the patients in the group I reported mild improvement, 23.5% reported no improvement and 17.6% reported moderate improvement. In Group II, 46.2% reported moderate improvement, 38.5% reported mild improvement, and 15.4% reported no improvement. In Group III, 46.7% reported moderate improvement, 46.7% reported mild improvement, and 6.7% reported no improvement. Patient scoring did not show a significant difference between the 3 groups. (p> 0.05). Conclusion: In this study, the count of hairs, hair density, terminal hair density, terminal hair density and anagen hair were significantly increased after PRP. In addition, telogen hair rate, vellus hair count and vellus hair density decreased compared to the pre-treatment level. As a result, it was concluded that PRP is effective in patients with AGA and that combined therapy has a significant effect on vellus hair count and vellus hair density compared to those using only topical minoxidil.
Benzer Tezler
- Polikistik over sendromunun erkek eşdeğerlerinde androjen hormon artışının metabolik ve kardiyovasküler etkilerinin değerlendirilmesi
Evaluation of metabolic and cardiovascular effects of androgen hormone increase in male equivalents of polycystic ovary syndrome
MEHMET SÖZEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSelçuk Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SÜLEYMAN HİLMİ İPEKÇİ
- Androgenetik alopesili hastalarda serum D vitamini düzeyleri ile vitamin D reseptörü ve androjen reseptörü gen polimorfizmlerinin araştırılması
The investigation of serum vitamin D levels, vitamin D receptor gene polymorphisms and androgen receptor gene polymorphisms in patients with androgenetic alopecia
ŞEYMA YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
DermatolojiPamukkale ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NİDA KAÇAR
- Erkek tipi androjenik alopeside demografik veriler, risk faktörleri ve bulguların değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
TUĞBA TEHÇİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
DermatolojiMersin ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÜMİT TÜRSEN
- Epikardiyal yağ dokusu, androjenik alopesi, talasemi taşıyıcılığı, diagonal kulak memesi kıvrıklığı, 2D:4D oranı ve huzursuz bacak sendromunun stent restenozu ile ilişkisi
The impact of epicardial fat, androgenic alopecia, thalassemia trait, restless leg syndrome, diagonal earlobe crease and 2D/4D ratio on coronary artery stent restenosis
MUNEER ABEDELLATEEF
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
KardiyolojiMarmara ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM SARI
- kadın tipi androgenetik alopesi olgularında trombositten zengin plazma(TZP) etkinliği
thrombocyte-rich plasma (PRP) efficacy in female androgenetic alopecia cases
ALBORZ MOSHFEGHI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
DermatolojiEge ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BENGÜ GERÇEKER TÜRK