Geri Dön

SERPINB1 ve SERPINB2 proteaz inhibitörlerinin bronş epitel hücrelerindeki inflamatuvar cevaptaki rolü

The role of SERPINB1 and SERPINB2 protease inhibitors on the inflammatory response in bronchial epithelial cells

  1. Tez No: 523242
  2. Yazar: ÖVGÜ ARAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. İBRAHİM ÇAĞATAY KARAASLAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Biyomühendislik, Bioengineering
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Biyomühendislik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Biyomühendislik Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 103

Özet

Astım, dünyada yaklaşık 300 milyon kişinin etkilendiği ciddi bir sağlık sorunudur. Astım görülme sıklığı ülkeler arasında değişkenlik olmakla birlikte aynı ülke içinde farklı coğrafi bölgelerde de değişiklik göstermektedir. Örneğin, Yeni Zelanda ve Avusturalya'da sıklık %10-25 iken, Güneydoğu Asya ülkeleri, Kuzey Amerika Kızılderilileri ve Eskimolarda sıklık %1'den azdır. Avrupa ülkelerinde sıklık %5-10 olarak bildirilirken, Romanya (%1,5) ve Yunanistan (%1,9)'da sıklık oldukça düşüktür. Ülkemizde yapılan çalışmalarda çocuklarda %0,7-14,8, erişkinlerdeyse %0,3 -7,6 oranı ile astım prevalans yüksek olduğu görülmektedir. Astım hava yollarının kronik bir hastalığıdır. Bronş daralması, hava yolu hiperreaktivitesi ve inflamasyonla karakterize edilir. Astım çeşitli fenotipik özellikleri bünyesinde barındıran, genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu kompleks bir yapıya sahiptir. Astım patofizyolojisi hakkındaki kanı, epitel dokunun yıkımı ve yapımı arasındaki dengenin bozularak hava yolu yeniden yapılanmasına sebebiyet vermesidir. Alerjenler, hava yolu irritanları, kimyasallar ve viral solunum yolu etkenleri, hava yolunda astım gelişim basamaklarını başlatan nedenlerdir. Bu etkenler, hava yolu epitelinde dökülme, inflamasyon, bronşiyal aşırı duyarlılık ve hava yolu daralmasına neden olur. Bu inflamatuvar yanıtın gelişmesine katkıda bulunan moleküller epitel hücrelerden sentezlenen, sitokin, kemokin, lipid mediatörler ve büyüme faktörleridir. Epitel hücreler hava yollarında alerjenle karşılaşan ilk hücrelerdir ve solunan hava ile gelen zararlı maddelere karşı fiziksel bir duvar oluşturur. Salgıladığı bu moleküllerle inflamatuvar yanıt oluşturarak hava yolu savunmasının ilk basamağında önemli bir rol oynar. Havayolu epitelinin bütünlüğünün bozulmasına, sürekli soluduğumuz toksik ve oksidan maddelerin yanı sıra proteazlar da katkıda bulunur. Ev tozu akarları, polenler, funguslar, bakteriler ve virüsler gibi alerjenlerin çoğu proteaz aktivitesine sahiptir. Proteazların yıkıcı etkisine karşı, epitel hücreleri proteaz inhibitörleri sentezleyerek proteaz-antiproteaz dengesini korurlar. Alerjenle karşılaşma sonrasında epitel hücrelerden hangi proteaz inhibitörlerinin sentezlendiği ve sentez sırasında hangi metabolik yolakların rol oynadığı sorusunun cevabı net olarak ortaya konulamamıştır. Bu tez çalışmasında sistein proteaz Dermatophagoides pteronyssinus 1 (Der p 1) ile karşılaşma sonrasında, bronş epitel hücrelerinde ifadesi değişen serine protease inhibitör B1 (SERPINB1) ve serine protease inhibitör B2 (SERPINB2) proteaz inhibitörlerinin inflamatuvar cevaptaki rolü ve bu cevabın oluşmasında görev alan sitokin, kemokin ve büyüme faktörlerinin etkileri gerçek zamanlı poimeraz zincir reaksiyonu kullanarak RNA düzeyinde ve ELISA kullanılarak protein düzeyinde araştırılmıştır. Bu amaçla SERPINB1 ve SERPINB2 ifadeleri genlere özgü siRNA kullanılarak susturulmuştur. SERPINB1 ve SERPINB2 proteaz inhibitörlerinin IL-6,IL-8,RANTES,GM-CSF,TSLP inflamatuvar mediatörlerin ifadesi üzerine etkili olduğu bulundu.

Özet (Çeviri)

Asthma is a serious health problem affecting nearly 300 million people worldwide. Asthma frequency varies based on countries and even based on regions of same country. For example, Australia and New Zealand have a frequency of 10-25%, while Southeast Asian countries, North American Indians and Eskimos have a frequency of less than 1%. It is reported that frequency in European countries is between 5-10%, while that in Romania (1.5%) and Greece (1.9%) is relatively lower. The prevalence of asthma in Turkey is higher than the regional average. Studies conducted in our country have shown such a high prevalence that the frequency is between 0.7-14.8% in children and 0.3-7.6% in adults. Asthma is a chronic airway disease. It is characterized by bronchial contraction (narrowing), airway hyperreactivity and inflammation. Asthma has a complex structure which contains various phenotypic features and affected by genetic and environmental factors. The consensus on the pathophysiology of asthma is the disruption in the balance between epithelial tissue deconstruction and construction which causes airway remodelling. Allergens, airway irritants, chemicals and viral respiratory tract factors are initiative steps causing asthma. These factors lead to airway epitheliumdesquamation, inflammation, bronchial hyperresponsiveness, and airway contraction. The molecules that contribute to the development of this inflammatory response are cytokines, chemokines, lipid mediators and growth factors synthesized from epithelial cells. Epithelial cells are the first line defense cells that contact allergens in the airways and form a physical wall against harmful substances that come in through breathing. It plays an important role in the first step of airway defense by creating an inflammatory response with these secreted molecules. In addition to continuous breathing of toxins and oxidants, proteases also contribute to deterioration in integrity of the airway epithelium. Most of the allergens such as house dust mites, pollen, fungus, bacteria and viruses have protease activity. Against this destructive effect of proteases, epithelial cells synthesize protease inhibitors and preserve the protease-antiprotease balance. Which protease inhibitors are synthesized from epithelial cells after allergen contact and which metabolic pathways play a role during synthesis remain unclear. In this thesis study, role of serine protease inhibitor B1 (SERPINB1) and serine protease inhibitor B2 (SERPINB2) whose expressions are altered in bronchial epithelial cells after cysteine protease Dermatophagoides pteronyssinus 1 (Der p 1) exposure, in inflammatuar response and the effects of cytokines, chemokines, and growth factors in this response were investigated via real time polymerase chain reaction at RNA level and ELISA at protein level. For this purpose, SERPINB1 and SERPINB2 expressions were silenced by using gene-specific siRNA. SERPINB1 and SERPINB2 protease inhibitors were found to be effective on the expressions of IL-6,IL-8,RANTES,GM-CSF and TSLP inflammatory mediators.

Benzer Tezler

  1. Epitel hücre kökenli SERPINB1'in nötrofil elastaz ilişkili anti apoptotik ve pro apoptotik yolaklar üzerine etkisi

    The effect of epithelial cell-derived SERPINB1 on neutrophil elastase-associated anti-apoptotic and pro-apoptotic pathways

    BÜŞRA KILIÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Allerji ve İmmünolojiHacettepe Üniversitesi

    Biyomühendislik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İBRAHİM ÇAĞATAY KARAASLAN

  2. Glioblastom beyin kanseri hücrelerinde serpinb1 düzeylerinin ilaç direncine etkisinin incelenmesi

    The effect of serpinb1 expressions in drug resistance in glioblastom brain cancer cell lines

    HİLAL BUSE ŞİRİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Tıbbi Biyolojiİstanbul Medipol Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NİHAL KARAKAŞ

  3. Meme kanserinde uzun kodlamayan RNA FAM83H-as1'in proliferasyon üzerine etkisinin incelenmesi

    Investigation of the effect of long non coding RNA FASM83H-AS1 on proliferation in breast cancer

    SERCAN KAPANCIK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    BiyokimyaSivas Cumhuriyet Üniversitesi

    Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VEYSEL KENAN ÇELİK

  4. Activated signaling pathways and apoptotic mechanisms in resveratrol applied chronic myeloid leukemia cells and the involvement of ceramide metabolizing genes on these mechanisms

    Resveratrol uygulanan kronik miyeloid lösemi hücrelerinde tetiklenen sinyal ileti yolakları, etkinleştirilen hücre ölüm mekanizmaları ve bu mekanizmalar üzerine seramid metabolizması genlerinin etkileri

    MELİS KARTAL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2010

    Biyolojiİzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü

    Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YUSUF BARAN

  5. İnverted papillom ve sCC olgularında gen ifadelenme profili

    Gene expression profile in the inverted papillomas and SCC cases

    SEDA TÜRKOĞLU BABAKURBAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Kulak Burun ve BoğazBaşkent Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FERİDE İFFET ŞAHİN