Geri Dön

3 cm'den küçük bulber üretra darlığında nontransecting üretroplasti tedavisi

Non-transecting urethroplasty treatment in small bulbar urethral stenosis less than 3 cm

  1. Tez No: 526037
  2. Yazar: MUHAMMET ŞAHİN YILMAZ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FATİH YALÇINKAYA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Üroloji, Urology
  6. Anahtar Kelimeler: üretral darlık, erektil disfonksiyon, darlık, üretra, anastomoz, urethral stricture, erectile dysfunction, constriction, urethra, anostomozis
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 56

Özet

Yılmaz MŞ. 3 cm'den Küçük Bulber Üretra Darlıklarında Nontransecting Üretroplasti Tedavisi. Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği, Uzmanlık Tezi, Ankara, 2018. Amaç: Kısa bulber üretra darlıklarında, klasik standart yöntem olan eksizyonprimer anastomoz ile yeni tanımlanan bir teknik olan nontransecting üretoplasti ameliyatlarının başarı oranlarını ve postoperatif komplikasyon oranlarını kıyaslamaktır. Gereç ve Yöntem: 2010 ve 2018 yılları arasında, SBÜ SÜAM Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği'nde, 3 cm'den kısa bulber üretra darlığı olan klasik eksizyon-primer anastomoz (22 hasta) ve non-transecting (25 hasta) yöntemle ameliyat edilen, 47 hastanın sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Non-transecting üretroplasti ve eksizyon-primer anastomoz ameliyatı yapılan hasta grupları ortalama yaş, darlık uzunluğu, etiyoloji, preoperatif cerrahi öyküsü, takip süreleri açısından karşılaştırıldığında, gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktur (Tablo 1). Non-transecting üretroplasti grubunda 25 hastanın 22'si başarılı (%88), eksizyon-primer anastomoz grubunda 22 hastanın 19'u başarılıdır (%87,2). Her iki grup başarı oranları açısından karşılaştırıldığında aralarında istatistiksel olarak fark gözlenmedi (p=0,603) (Tablo 2). Nontransecting üretroplasti grubunda postoperatif dönemde 3 hastada komplikasyon gelişti (%12) (1 hastada skrotal hematom, 1 hastada erektil disfonsiyon, 1 hastada yara yeri enfeksiyonu). Eksizyon-primer anastomoz grubunda postoperatif dönemde 3 hastada komplikasyon gelişti (%13,6)( 1 hastada erektil disfonksiyon, 1 hastada kordi, 1 hastada skrotal hematom). Non-transecting üretroplasti grubu ve eksizyon-primer anastomoz grubu, postoperatif dönemde gelişen komplikasyonlar açısından karşılaştırıldığında, aralarında istatistiksel olarak fark gözlenmedi (p=0,603) (Tablo 2). Sonuç: Bizim çalışmamızda, non-transecting üretroplasti ve eksizyon primer anastomoz karşılaştırıldığında, iki ameliyat tekniği arasında başarı oranları ve postoperatif komplikasyon oranları arasında fark gözlenmemiştir. Yazarlar, nontransecting üretroplasti ve transecting yaklaşım arasında benzer başarı oranları ve komplikasyon oranları olduğunu ve non-transecting yöntemde korpus spongiosumun korunması sebebiyle uzun dönemde daha az morbiditeye sahip olduğunu bildiriyor. Bulber üretra darlığı olan uygun hastalarda non-transecting üretroplasti ameliyatının uygulanmasını öneriyoruz.

Özet (Çeviri)

Yılmaz MŞ. Non-transecting Urethroplasty Treatment in Small Bulbar Urethral Stenosis Less than 3 cm. Health Sciences University, Diskapi Yildirim Beyazit Education and Research Hospital, Urology Clinic, MD thesis, Ankara, Turkey 2018. Objective: To compare the success rates and the postoperative complication rates of nontransecting urethroplasty operations, a newly defined technique with excision-primary anastomosis, which is the classical standard method in short bulbar urethral strictures. Materials and Methods: The data of 47 patients with bulbar urethral stenosis less than 3 cm, operated by classical excision-primary anastomosis (22 patients) or non-transecting method (25 patient), were evaluated retrospectively between 2010 and 2018 in the Urology Clinic of SBU SUAM Dişkapi Yildirim Beyazit Training and Research Hospital. Results: No statistically significant difference was observed between the patients who underwent non-transecting urethroplasty and excision-primary anastomosis in terms of mean age, length of stenosis, etiology, preoperative surgery and follow-up periods (Table 1). Of the 25 patiensts in the non-transecting urethroplasty group, 22 patients were successful (88%). Of the 22 patient in the excision-primary anastomosis group, 19 patients were successful (87.2%). There was no statistically significant difference between the two groups in terms of success rates (p = 0.603) (Table 2). In the non-transecting urethroplasty group, complications occurred in 3 patients in the postoperative period (12%) (scrotal hematoma in 1 patient, erectile dysfunction in 1, wound infection in 1 patient). In the excision-primary anastomosis group, complications occurred in 3 patients in the postoperative period (13.6%) (erectile dysfunction in 1 patient, chordae in 1 patient, scrotal hematoma in 1 patient). When the non-transecting urethroplasty group and the excision-primary anastomosis group were compared in terms of postoperative complications, no statistically significant difference was observed between them (p = 0,603) (Table 2). Conclusion: In our study, no difference was observed between success rates and postoperative complication rates between two surgical techniques when nontransecting urethroplasty and excision primary anastomosis were compared. The authors report similar success rates and complication rates between nontransecting urethroplasty and transecting approach and in the non-transecting method, it has less morbidity in the long term because of the protection of the corpus spongiosum. We recommend performing non-transecting urethroplasty in appropriate patients with bulbar urethral stricture.

Benzer Tezler

  1. Klinik t1 böbrek tümörlerinde benign histoloji sıklığı ve ilişkili faktörlerin araştırılması

    Prevalence of benign histology and related factors in clinical t1 renal tumors

    SERKAN YILDIZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    ÜrolojiSağlık Bakanlığı

    UZMAN ALPER GÖK

  2. Bir CM 'den büyük pulmoner lezyonların tanısında FDG PET/BT'nin rolü

    The diagnostic role of FDG PET/CT in pulmonary lesions larger than 1 CM

    HASAN DENİZ DEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Radyoloji ve Nükleer TıpGaziantep Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SABRİ ZENCİRKESER

  3. 15 mm'den küçük akciğer nodüllerinde perkütan transtorasik biyopsi sonuçları

    Percutaneous transthoracic biopsy results in pulmonary nodules smaller than 15 mm

    NECMEDDİN ABDURRAHİMLİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Radyoloji ve Nükleer TıpHacettepe Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMRE ÜNAL

  4. Multidisipliner toraks konseyinde değerlendirilen pulmoner nodüllerin izlem sonuçları, malignite oranları ve malignite belirleyicileri

    The follow-up results, rate of malignancy and malignancy determinants of pulmonary nodules which were evaluated at multidiciplinary thoracic oncology tumor board

    ÖZGE ÖZTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Göğüs HastalıklarıHacettepe Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZİYA TOROS SELÇUK