Geri Dön

Primer hipertansiyonlu hastalardahedef organ hasarı ile plazma leptin seviyesi arasındaki ilişki

Relationship between plasma leptin leveland target organ damage in patients with primary hypertension

  1. Tez No: 536021
  2. Yazar: NERGİZ ERKUT
  3. Danışmanlar: PROF. DR. RUKİYE KÜBRA KAYNAR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nefroloji, Nephrology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2007
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Nefroloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

7. ÖZET Bu çalışmada primer hipertansiyonlu hastalarda, leptin seviyesi ve hedef organ hasarı arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlandı. Bu amaçla, yeni tanı konulmuş ve tedavi almamış 28 primer hipertansiyonu olan hasta çalışmaya alındı. Kontrol grubu olarak yaş, cinsiyet, beden kitle indeksi ve vücut yağ miktarı uyumlu 28 sağlıklı birey seçildi. Hipertansiyonu olan hastalar ile kontrol grubunda leptin seviyesine bakıldı. Hipertansiyonu olan hastalarda, HOMA-IR ile insülin direnci değerlendirildi. Ayrıca leptin, total kolesterol, LDL-K, HDL-K, trigliserid, kardiyovasküler risk oranı, LVKİ, MPİ, glomerüler filtrasyon hızı, proteinüri ve retinopati değerlendirilmesi yapıldı. Hipertansiyonu olan hastalarda, leptin seviyesi ve hedef organ hasarı arasındaki ilişki incelendi. Hasta grubunda, kontrol grubuna göre leptin seviyesi daha yüksek bulundu. İnsüline dirençli olanlar ile insüline hassas olanlar arasında leptin açısından bir fark bulunmadı. Hipertansiyonu olan hastalarda, leptin ile LVKİ, MPİ, glomerüler filtrasyon hızı, proteinüri, retinopati açısından herhangi bir ilişki bulunmadı. Hastalarda, leptin ile beden kitle indeksi, total kolesterol ve LDL-K açısından pozitif korelasyon saptandı. Sonuçlar, leptinin vücut yağ miktarından ve insülin direncinden bağımsız olarak hipertansiyon oluşumunda rol oynayabileceğini düşündürmüştür. Bununla birlikte, leptinin LVH, sol ventrikül fonksiyon bozukluğu, nefropati ve retinopati gibi hipertansiyona bağlı hedef organ hasarında direkt rolünün olmayabileceğini göstermiştir. Leptinin hipertansiyona bağlı olarak gelişen hemodinamik değişiklikler sonucunda hedef organ hasarı yaptığı kanısına varılmaktadır.

Özet (Çeviri)

8. SUMMARY In our study, we aimed to assess the relationship between the level of leptin and target organ damage of the patients with essential hypertension. For this reason, 28 patients who had just been diagnosed but not treated for hypertension and 28 healthy people were included into the study. People whose age, sex, body mass index and amount of body fat were similar with the patient group were chosen as the control group. Leptin levels of both the patients and control groups were searched. Insulin resistance of the patients with hypertension was assessed with HOMA-IR. In addition, the assessment of leptin, total cholesterol, LDL cholesterol, HDL cholesterol, triglyceride, cardiovascular risk proportion, left ventricle mass index, myocardial performance index, glomerular filtration rate, proteinuria and retinopathy was made. The relationship between the leptin level and target organ damage of the patients with hypertension was examined. In the patient group, leptin levels were found statistically higher than those of control group. Regarding leptin, no difference was found between those who had resistance to insulin and the ones who were sensitive to insulin. Concerning the patients with hypertension, no relationship was found between leptin levels and the left ventricular mass index, the myocardial performance index, glomerular filtration rate, proteinuria or retinopathy. Relating to the patients with hypertension, a positive correlation was discovered between leptin levels and body mass index, total cholesterol as well as LDL cholesterol. The results have made us think that leptin may play a role in the occurrance of hypertension being independent from the amount of body fat and the resistance to insulin. The results have also revealed that leptin may not have a direct role in the target organ damages such as left ventricular hypertrophy, left ventricular dysfunction, nephropathy and retinopathy, which are related to hypertension. It is concluded that leptin may lead target organ damages as a result of the developing hemodynamic differences connected to hypertension.

Benzer Tezler

  1. Primer hipertansiyonlu hastalarda hedef organ hasarları ile anjiotensin converting enzim gen ve anjiotensinojen gen polimorfizmlerinin ilişkisi

    Başlık çevirisi yok

    EMİNE KOYUNCU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    NefrolojiAkdeniz Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLTEKİN SÜLEYMANLAR

  2. Hipertansif tip 2 diyabetik hastalarda, dipper ve nondipper kan basıncı paterninin klinik sonuçları

    Clinical results of dipper and nondipper blood pressure patern in hypertensive TYPE 2 diabetic patiens

    MEHMET ALİ SARUHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıDicle Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YAŞAR YILDIRIM

  3. primer hipertansiyonlu hastaların hastalıkları hakkındaki bilgi düzeyleri

    Başlık çevirisi yok

    ÜMMÜHAN NEZİROĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1986

    Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisiİstanbul Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BİRSEN YÜRÜGEN

  4. Primer hipertansiyonlu anne ve/veya babanın normotansif çocuklarında kan lipid profilleri ve kardiyak fonksiyonlar

    Başlık çevirisi yok

    SELMA ÇETİNER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Kardiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

  5. Primer hipertansiyonlu çocuklarda biyoelektrik impedans analizi ile vücut kompozisyonunun değerlendirilmesi

    The relationship between body composition and blood pressure in children

    GÜLÇİN KAYMAKOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    NefrolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MERAL TORUN BAYRAM