Uluslararası Adalet Divanı'nın Güney Batı Afrika (Namibya) ve Kosova kararları bağlamında self determinasyon hakkı
The right of self-determination in the International Court of Justice's South-West Africa (Namibia) and Kosovo judgements
- Tez No: 536845
- Danışmanlar: PROF. DR. BERDAL ARAL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Uluslararası İlişkiler, Law, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 152
Özet
Uluslararası hukukun etkin biçimde hayata geçirilmesinin önündeki engellerden birisi, uluslararası antlaşmalarda, diğer belgelerde veya teamül hukukunda açıkça belirtilmeyen birçok şart ve ilkeye sahip olmasıdır. Bu dezavantajı nedeniyle, uluslararası hukuka başvurulduğunda ve olaylara uygulandığında, bazı sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Örneğin, kendi geleceğini belirleme hakkı (self-determinasyon), Birinci Dünya Savaşı'ndan sonraki ilk ilânından bu yana uluslararası hukukun en fazla tartışılan ilkelerinden biri haline gelmiştir. Self-determinasyonun, özellikle 1960'lı yıllardan sonra sömürge yönetimi altında bulunan birçok ülkede uygulanmakla birlikte, birçok devletin ve devlet dışı aktörün, bu hakkın gerçekte ne anlama geldiği ve nasıl kullanılacağı konusunda farklı bir anlayışa sahip olduğu ve 21. yüzyılda bile bu hususta bazı sorunların yaşandığı görülmektedir. Çalışmanın ilgili bölümünde de detaylı anlatılacağı üzere self-determinasyon yaklaşık bir asırdır uluslararası ilişkilerin önemli bir gündemi haline gelmiştir. Çeşitli ve önemli birçok uluslararası metinde ve antlaşmada büyük önem atfedilen bu kavram, Uluslararası Adalet Divanı (UAD) kararlarında da pek çok kez dava/görüş konusu olmuştur. Self-determinasyon, oldukça tartışmalı bir konudur; bu nedenle, bu tür uyuşmazlıkların doğasının zamanla değişmiş olmasına rağmen, UAD'nın ilgili ihtilaflarla yüzleşmeye devam etmesi şaşırtıcı değildir. Bu nedenle, ilgili davalara yakından bakıldığında, birçok ülke self-determinasyonun siyasi bir tutku olduğunu iddia ederken; bu hakkın gelişiminde ve hukuki bir zemin kazanmasında UAD'nın önemli rolü fark edilmektedir. Bu çalışmada ulaşılmaya çalışılan amaç da, UAD'nın self-determinasyon hakkının gelişiminde ne denli önemli olduğunu tahlil etmektir. Mahkeme'nin sonuçlandırmış olduğu iki dava üzerinden (Güney Batı Afrika Davası ve Kosova Davası) incelenecek Mahkeme kararları, devlet bildirimleri ve yargıç görüşleri ışığında bu amaca ulaşılmaya çalışılacaktır.
Özet (Çeviri)
One of the barriers to the effective implementation of international law is the fact that it has many conditions and principles not explicitly stated in international treaties, other documents and common law. Due to this disadvantage, some problems can arise when international law has been applied to and when it applied to events. For example, the right to self-determination has become one of the most debated principles of international law since its the first declaration after the First World War. Although self-determination has been implemented in many countries under colonial rule especially after 1960s, many states and non-state actors have a different understanding of what this right actually means and how it will be used, and how some of the problems in this regard may exist in the 21st century. As will be explained in detail in the relevant section of this study, self-determination has become an important agenda of international relations for nearly a century. This concept, which has been given great importance in various and important international texts and treaties, has also been the subject of many cases in the decisions of the International Court of Justice. Self-determination is a highly controversial issue; therefore, it is not surprising that although the nature of such disputes has changed over time, the ICJ continues to confront the relevant disputes. Therefore, when a close look at the relevant cases, while many countries claim that self-determination is a political passion, the important role of ICJ in the development of this right and its obtainment a legal ground is recognized. The aim of this study is to analyze the importance of the ICJ in the development of the right of self-determination. This will be achieved in the light of the Court's judgments, state declarations and the views of the judges to be examined in two cases (the case of the South West African Case and the Kosovo Case) that were concluded by the Court.
Benzer Tezler
- Avrupa Topluluğu'nun doğuşu, organları ve Türkiye ile sosyo-kültürel ilişkileri üzerine bir inceleme
Başlık çevirisi yok
NAZİF ÇETİN
Yüksek Lisans
Türkçe
1991
Uluslararası İlişkilerİstanbul ÜniversitesiSosyal Yapı - Sosyal Değişme Ana Bilim Dalı
PROF. DR. E. MUSTAFA ERKAL
- Nuclear weapons at the edge of 21. st century
21. yy'a yaklaşırken nükleer silahlar
MEHMET MURAT AKPEK
Yüksek Lisans
İngilizce
1998
Siyasal BilimlerMarmara ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CENGİZ OKMAN
- Türkiye'nin deniz yetki alanları ve hava sahasının modellemesi: Türk kamu ve özel sektörü açısından SWOT analizi
Modeling of Türkiye's maritime jurisdiction and airspace: A SWOT analysis in terms of Turkish public and private sector
ENES GÜNEY
Doktora
Türkçe
2024
DenizcilikİSTANBUL NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİİşletme Ana Bilim Dalı
PROF. DR. UĞUR YOZGAT
- Geleneksel balıkçılık alanlarının deniz yetki alanlarının belirlenmesine etkileri
The effect of traditional fishery areas on the delimitation of maritime sovereignty areas
KAMİL ÖZDEN EFES
Doktora
Türkçe
2013
Deniz Bilimleriİstanbul ÜniversitesiDeniz İşletmeciliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZİNET SELMİN BURAK
- Ege'de mevcut ada, adacık ve kayalıklara ilişkin hukuki gelişmelerin tarihi süreç içinde değerlendirilmesi
The Evaluation of legal developments about the present islands , islets and rocks in Aegean Sea in the historical period
RECEP İLHAN BİROL
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
Kamu YönetimiMuğla ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. FATİH TÜRE