Türkiye'nin dış politikasında İslam İşbirliği Teşkilatı (1969-2012)
The Organisation of Islamic Cooperation in foreign policy of Turkey (1969-2012)
- Tez No: 549462
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SAYİM TÜRKMAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Tarih, Uluslararası İlişkiler, History, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 219
Özet
Türkiye'nin İslam dünyasıyla ilişkileri tarihsel süreç içerisinde çok farklı görünümler ve anlamlar kazanmıştır. Bu durumun Türk dış politikasındaki gelişmelerle ve İslam dünyasının sorunlarıyla yakın bir ilişkisi bulunmaktadır. Dolayısıyla bu tezde, ilk bölümde Türk dış politikasının genel çerçevesi çizilmeye ve Türkiye'nin İslam dünyasına bakış açısında yaşanan dönüşümler açıklanmaya çalışılacaktır. İkinci bölümde ise İslam İşbirliği Teşkilatı'na yakından bakılacaktır. Bu bölümde aynı zamanda İslam dünyasının yaşadığı temel sorunlar ele alınacak ve bu sorunların Türkiye'nin İslam dünyasına bakışını nasıl şekillendirdiği de irdelenecektir. Son bölümde ise Türkiye'nin İİT ile ilişkileri ele alınacaktır. Türkiye'nin İİT ile tesis ettiği diplomatik ilişkiler ilk yıllarda oldukça ihtiyatlı ve mesafeli bir şekilde yürütülmüştür. İlk münasebetler araçsal bir perspektifle geliştirilmiş ve Kıbrıs sorununda ihtiyaç duyulan uluslararası destek için İİT değerli bir fırsat olarak görülmüştür. İİT'nin ilk yıllarda bir konferans şeklinde örgütlenmesi ve İslam ülkelerini bir araya getiren bir diyalog platformu olması bu politikayı desteklemiştir. Ancak bu konferansın giderek kurumsallaşması Türkiye'yi daha ihtiyatlı bir politikaya yöneltmiştir. İslam ülkelerinin kurumsal bir yapı çatısı altında birleşmeleri, laiklik hassasiyeti yüksek olan ve bu konuda devlet-toplum ilişkisini sağlıklı bir zemine oturtamamış olan Türkiye'nin kaygılarını artırmıştır. Böylece İİT ile yakın ama ihtiyatlı bir ilişki ortaya çıkmıştır. Bu ilişki Türkiye'nin İİT'ye üyeliği sorunsalında kendisini göstermiş ve Türkiye'nin üyeliği uzun süre de facto bir üyelik şeklinde olmuştur. İİT ile ilişkilerin ilk yıllarda ihtiyatlı bir şekilde yürütüldüğü görülmektedir. Türkiye, Kıbrıs sorununda İslam dünyasının desteğini almak istemiş ve bu amaçla İİT'yi değerli bir fırsat olarak görmüştür. Dolayısıyla Türkiye, İİT'ye araçsal bir bakış açısıyla yaklaşmıştır. İİT'nin ilk yıllarda bir konferans şeklinde örgütlenmesi ve İslam ülkelerini bir araya getiren bir diyalog platformu olması bu durumu desteklemiştir. Ancak bu konferansın giderek kurumsallaşması Türkiye'yi daha ihtiyatlı bir politikaya yöneltmiştir. İslam ülkelerinin kurumsal bir yapı çatısı altında birleşmeleri Türkiye'nin laiklik konusundaki kaygılarını ortaya çıkarmıştır. Böylece İİT ile yakın ama ihtiyatlı bir ilişki ortaya çıkmıştır. Bu ilişki Türkiye'nin İİT'ye üyeliği sorunsalında kendisini göstermektedir. Bilindiği üzere Türkiye bu örgüte uzun süre de facto bir üyelikle bağlı olmuştur. Süreç içerisinde İİT'nin Türk dış politikasında oynadığı araçsal rol değişmemiştir. Sadece Türkiye'nin dış politika ihtiyaçları ve hedefleri değiştikçe, İİT'nin bir araç olarak kullanım biçimleri değişmiştir. Yıllar içerisinde petrol krizleri, dış ticaret gereksinimleri, güvenlik sorunları gibi bazı uluslararası sorunlarda Türkiye İslam ülkeleriyle iş birliğine gitmek amacıyla İİT'yi ön plana çıkarmıştır. Aynı tarihlerde İİT'nin de benzer bir dönüşüm yaşadığı ve siyasal iş birliğinden ziyade ekonomik ve kültürel iş birliğinin öne çıktığı bir örgüte dönüştüğü görülmektedir. Böylece, bölgesel etkinliğini ve küresel konumunu güçlendirme arayışındaki Türkiye için yumuşak gücünü etkin bir biçimde kullanabileceği bir platform haline gelmiştir. Bu noktadan hareketle Türkiye'nin İslam ülkeleriyle ekonomik ve kültürel ilişkilerinde İİT'nin araçsal önemi 2000'li yıllarda da devam etmiştir.
Özet (Çeviri)
Turkey's relationship with the Islamic World has developed in various forms and senses within the historical process, which is closely related with both the developments in the Turkish foreign policy and problems of the Islamic World. Therefore, it is aimed to give an overview of the Turkish foreign policy and discuss the transformations in Turkey's perspective towards the Islamic World in the first Chapter of this thesis. In the second Chapter, Organization of Islamic Cooperation (OIC) will be studied in detail. Main problems of the Islamic World will also be discussed in this Chapter by explaining how these problems shape the perspective of Turkey towards the Islamic World. Relations of Turkey with OIC will be analysed in the final Chapter. It is seen that relations with OIC were carried out cautiously during its first years. Turkey desired to get support from the Islamic World concerning Cyprus dispute and regarded OIC as a valuable opportunity. Therefore, Turkey approached OIC from instrumental viewpoint. OIC was structured as a Conference in its early years and it acted as dialogue platform bringing the Islamic countries together, which supported this situation. However, Turkey followed a more cautious policy as this Conference gradually became more institutionalized. Unification of Islamic Countries under an institutionalized umbrella raised the concerns of Turkey about secularism. Therefore, close but cautious policies started to be followed in the relations with OIC. This relationship tends to be evident in the membership problem of Turkey to OIC. As is known, Turkey attended the activities of this organization as a de facto member for long time. Instrumental role of OIC in foreign policy of Turkey did not change by the time. However, the ways that OIC is regarded as an instrument have gradually changed as needs and targets of Turkish foreign policy have changed. Turkey gave priority to OIC in order to cooperate with Islamic countries in terms of in certain international matters such as oil crises, foreign trade requirements, security issues etc. It is also seen that OIC has faced a similar transformation in the meantime and turned into an organization giving priority to economic and cultural cooperation issues rather than political cooperation. Therefore, OIC has become an organization on which Turkey can establish its soft-power in its search for increasing its regional impact and strengthening its global power. Based on this fact, Turkey continued to regard OIC from an instrumental viewpoint in its economic and cultural relations with the Islamic countries until 2000's.
Benzer Tezler
- Turkey's role in Afghanistan in the post 9/11 era
11 Eylül'den günümüze Türkiye'nin Afganistan'daki rolü
CANAN BAYRAM ÇUBUK
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. IŞIL ANIL
- The role of religion in international relations: The case of relations between Turkey and Organisation of Islamic Cooperation (OIC)
Uluslararası ilişkilerde dinin rolü: Türkiye-İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ilişkileri
BURCU ÖZTÜRK
Yüksek Lisans
İngilizce
2013
Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZANA ÇİTAK AYTÜRK
- Küresel entegrasyonda Türk işbirliği modeli olarak Türk Devletleri Teşkilatı'nın yeri
The position of the Organization of Turkic States as a Turkish cooperation model in global integration
SERDAR IŞILDAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
EkonomiBursa Teknik ÜniversitesiUluslararası Ekonomi Politikası Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NURİ KORKMAZ
- Türkiye'nin Filistin politikasında dönüşüm: 2002 öncesi ve AK Parti dönemlerine dair bir karşılaştırma
Transformation of Turkish policy towards Palestine: A comparison between pre 2002 and AK Party periods
ISLAM ALZANT