Geri Dön

Pulmoner tromboembolili hastaların klinik, laboratuvar özellikleri ve altı aylık takiplerinde nüks ve tedaviye bağlı komplikasyonların takibi

Clinical, laboratory characteristics of pulmonary thromboemboli patients and follow-up of treatment complications and recurrence in six month months

  1. Tez No: 549817
  2. Yazar: İBRAHİM HALİL ÜNEY
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. AHMET ARISOY
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Antikoagülanlar, Derin ven trombozu, Pulmoner emboli, Risk faktörleri, Trombofili, Anticoagulants, Deep Vein Thrombosis, Pulmonary Embolism, Risk Factors, Thrombophilia
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 63

Özet

Giriş ve Amaç Pulmoner tromboemboli mortalite ve morbiditesi yüksek, tekrarlayabilen, tanısı zor olabilen fakat önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bu çalışmamızda pulmoner emboli tanısı alan hastaların, klinik belirti ve bulgularını, risk faktörlerini, laboratuvar sonuçlarını, klinik skorlamaların ve radyolojik görüntülemelerin tanıdaki yerlerini, altı aylık takiplerinde hastalık ve tedaviye bağlı komplikasyonları değerlendirmeyi amaçladık. Ayrıca kazanılmış risk faktörü olan pulmoner embolili olgularda genetik mutasyonları ve trombofilik durumları tespit etmeyi amaçladık. Materyal ve Metod Çalışmamız daha önce venöz tromboemboli (VTE) öyküsü ve antikoagülasyon kullanım öyküsü olmayan, göğüs hastalıkları polikliniğine, acil servisine başvuran veya başka bir nedenle hastanede yatarken pulmoner tromboemboli tanısı alan 60 hastaya ait verilerin incelendiği prospektif bir araştırmadır. Bulgular Olguların ortalama yaşı 59,9±18,7 idi, %51,6'sı 65 yaşın üzerindeydi. Çalışmaya alınan olguların en sık başvuru şikâyeti nefes darlığı, batıcı göğüs ağrısı idi. En sık görülen bulgular ise takipne ve taşikardi idi. Olguların yarısına yakınının özgeçmişinde en az bir komorbid hastalık vardı. Olgulara eşlik eden en sık iki komorbid durum hipertansiyon ve kardiyak hastalıklar idi. Olguların tümünde en az bir risk faktörü, yarısından fazlasında ise en az iki risk faktörü mevcut iken ortalama risk faktörü sayısı 2,5 idi. Olguların genetik tetkiklerde olgu başına ortalama 2 mutasyon görülürken daha çok heterozigot mutasyonlar ön planda idi, en sık plazminojen aktivatörü inhibitörü tip 1 (PAI-1) ve metilentetrahidrofolat redüktaz (MTFHR) heterozigot mutasyonları görüldü. Olguların bilgisayarlı tomografisinde trombüs lokalizasyonu en sık sağ ana pulmoner arterdeydi. Sonuçlar Pulmoner emboli toplumun yaşlanması ve buna bağlı risk faktörlerinin artması ile birlikte daha çok görülen ve önemi daha da artan bir hastalık olmaya devam etmektedir. Olgularımızın tamamında en az bir tane kazanılmış risk faktörü olduğundan, anamnez derinleştirilirse neredeyse her hastada kazanılmış risk faktörü bulunabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca yine pulmoner emboli tanısı almış olguların tamamına yakınında genetik veya trombofilik durumlar tespit edilebileceğini düşünüyoruz. İmmobilizasyon ve obezitenin VTE ile en sık ilişkili önlenebilir risk faktörleri olması sonucuna ulaşılmış ve tanısal algoritmalarda yeni klinik tahmin skorlamaları geliştirilmesi kanaatine varılmıştır.

Özet (Çeviri)

Introduction Pulmonary thromboembolism is a disease with high mortality and morbidity, can be recurrent, sometimes it is difficult to diagnose but it is preventable and treatable. In this study, we aimed to evaluate the clinical signs and symptoms, risk factors, laboratory results, clinical scoring and radiological imaging of the patients diagnosed with pulmonary embolism, and the disease and treatment-related complications in the six-month follow-up. We also aimed to detect genetic mutations and thrombophilic conditions in pulmonary embolism patients with acquired risk factors. Materials and Methods The present study was a prospective study in which 60 subjects who had no history of venous thromboembolism (VTE) or anticoagulation use, who presented to the chest diseases policlinic, emergency department or who were diagnosed as pulmonary thromboembolism while hospitalized for another reason. Results The mean age of the subjects was 59.9 ± 18.7 years, 51.6% of them were over 65 years. The most common presenting complaints were shortness of breath and stabbing chest pain. The most common findings were tachypnea and tachycardia. Nearly half of the subjects had at least one comorbid disease. Hypertension and cardiac diseases were the two most common comorbid conditions. There were at least one risk factor in all cases and at least two risk factors in more than half of the cases, while the mean number of risk factors was 2,5. In the genetic analysis of the cases, average 2 mutations were observed in per case and heterozygous mutations were the most common. The most common mutations were plasminogen activator inhibitor type 1 (PAI-1) and methylenetetrahydrofolate reductase (MTFHR) heterozygote mutations. Thrombus localization was mostly in the right main pulmonary artery on computed tomography. Conclusions Pulmonary embolism continues to be a more prevalent disease with increasing age and associated risk factors. Since there is at least one acquired risk factor in all of our cases, we think that almost every patient may have acquired risk factor if the history is deepened. We also think that genetic or thrombophilic conditions may be detected in almost all cases diagnosed with pulmonary embolism. It has been concluded that immobilization and obesity are the most common preventable risk factors associated with VTE and new clinical prediction scores have been developed in diagnostic algorithms.

Benzer Tezler

  1. Plevral efüzyon gelişen pulmoner tromboemboli hastalarının verilerinin 1 aylık mortalite ile ilişkisi

    Relation of data of pulmonary thromboembolism patients with pleural effusion with mortality of 1 month

    HİLAL AKTAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Göğüs HastalıklarıDicle Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE FÜSUN TOPÇU

  2. Pulmoner emboli olgularında klinik özellikler ve NLR, PLR, PDW, MPV ve RDW'nin mortalite ve KTEPH gelişimi üzerine prediktif etkileri

    Predictive effects of clinical features and NLR, PLR, PDW, MPV and RDW on mortality and CTEPH development in pulmonary emboli cases

    EMİNEGÜL YAVUZSAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ZEHRA DİLEK KANMAZ

  3. Venöz tromboembolinin kanser hastalarındamorbiditeye ve mortaliteye etkisi

    Effect of venous thromboembolism on morbidity and mortality in cancer patients

    AFAG İSAZADA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Göğüs HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SERHAT EROL

  4. Göğüs hastalıkları yoğun bakım ünitesinde takip edilen akut solunum yetmezliği olan hastalarda yüksek akımlı nazal kanül oksijen tedavisi uygulamaları

    High flow nasal cannula oxygen therapy applications in patients with acute respiratory failure followed in the chest diseases intensive care unit

    DUYGU ECER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Göğüs HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYDIN ÇİLEDAĞ

  5. Pulmoner tromboembolide 30 günlük mortalite ile ilişkili radyolojik ve laboratuvar faktörler

    Radiological and laboratory factors related to 30-day mortality in pulmonary thromboembolism

    SEMİH DURMUŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Göğüs HastalıklarıSakarya Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYSUN ŞENGÜL