J.P. Sartre ve Albert Camus'da özgürlük sorunsalı
J.P. freedom of Sartre and Albert Camus
- Tez No: 552130
- Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET ÖNAL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Felsefe, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: J. P. Sartre, Albert Camus, Özgürlük, Varoluşçuluk Felse-fesi Absürd, Sorumluluk, Seçim, Bulantı, J. P. Sartre, Albert Camus, Freedom, Existentialist Philosophy Absurd, Responsibility, Selection, Vagueness
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İnönü Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 66
Özet
Sartre ve Camus'nun dahil oldukları varoluşçu felsefelerinin temel konusu in-san ve insanın özgürlüğüdür. Bu yüzden tezin girişinde öncelikle, kısa da alsa,“varo-luşçuluk”un ne olduğu sorusu sorulmuş ve daha sonra birinci ve ikinci bölümde, ayrı ayrı olmak üzere, varoluşçu akımın bu iki önemli temsilcisi Sartre ve Camus'un sırasıy-la, hayatları, felsefeleri ve terminolojileri kendi içinde bir bütünlük arz edecek şekilde incelenmiştir. Varoluşçu felsefeler birer yaşam felsefesi olduğu için onların temel gö-rüşleri hayat tarzları ve günlük eylemleri birlikte değerlendirilmiştir. Tezin temel iddiası, birbirinin çağdaşı olan bu iki filozofun insanın problematik varoluşu konusunda hem-fikir olmalarına rağmen insana farklı yaklaşmaları yüzünden özgürlük kavramına farklı anlamlar yükledikleri yönündedir. İşte, insana bu iki farklı yaklaşımı iki farklı bölümde ele alıp inceleyen tezin özeti aşağıdaki iki paragraftaki gibi sunulabilir. I. Bölüm: Sartre özgürlüğü insanın varoluşu üzerinden ontolojik olarak kurmuş ve onun insan olmakla zaten özgür olduğunu savunmuştur. Hatta ona göre insan özgür-lüğe mahkûm şekilde dünyada varolur, yani özgürlük zorunludur. Zorunludur, çünkü bir yaratıcı yoktur ve insan yaratılmamıştır. Özgürdür, çünkü insan bir kez bu dünyaya geldi mi, artık yapıp-ettiklerinden sorumludur. Özgürlük insanın bu dünyaya fırlatılmış ve tek başına oluşu ile dünyanın ve hayatın hiçliğini fark etmesiyle başlamıştır. Sartre her ne kadar önceleri ağırlıklı olarak bireysel özgürlük ve sorumluluktan bahsetse de daha sonraki çalışmalarında üzerinde durduğu özgürlük onu gittikçe Kant'a ve Rous-seau'ya yaklaştıran, onu toplumsal sorumluluk bilincine götüren, bütün insanlığı hesaba katarak seçim yapıp sorumluluk üstlenen bir özgürlük anlayışına yaklaştırmıştır. II. Bölüm: Camus özgürlüğü Sartre'ınkinden farklı olarak bu dünyadaki kötülük ya da adaletsizlikleri ortadan kaldırmak için bir başkaldırı ahlakı olarak tanımlanmıştır. Bu başkaldırı insana bir anlam ve değer dünyası oluşturma imkânı sunacaktır. Bu saye-de, birey sadece haksızlık olarak görülen ne varsa onlara“hayır”demekle yetinmeyip aynı zamanda bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için de çalışacaktır. Bunun için gerekirse örgütlü eylem ve mücadelelere girilmelidir. Fakat bu başkaldırı ne kendinden önceki felsefelerde olduğu gibi metafizik bir başkaldırıdır ne de Marksizm benzeri dev-rimci yönelimlerde olduğu gibi ideolojik bir başkaldırıdır. Camus'nun savunduğu bu özgürlük mücadelesi her ne kadar bir örgütlü mücadeleyi kapsasa da en nihayetinde bir bireysel karar ve bireysel eylemdir. Bu, başkaldıran bireylerden oluşan bir topluluğun mücadelesi olacağı için her türlü kötülük ve haksızlığa karşı belli bir sınır içinde eylem-de bulunmayı gerektirir. Yoksa ideolojik eylemlerde olduğu gibi bireyin olmadığı bir bağlılar ya da bağımlılar mücadelesi değil. Sonuç olarak, bu iki filozofun aslında insanı ve özgürlüğünü felsefelerinin merkezine alma konusunda benzer düşündükleri ancak insan anlayışlarının farklı ol-ması ya da, daha uygun bir ifadeyle söylersek, insana farklı yaklaşmalarından dolayı ayrıldıkları ortaya konmuştur.
Özet (Çeviri)
The main subject of existentialism in which Partre and Camus played role, is huma-nity and freedom of humanity. Therefore, the thesis starts with questioning of exis-tentialism and the lives, philosophies and terminologies of Sartre and Camus have been analyzed in the first and second part consecutively. While this is being made, their mottos, life styles and daily activities have been questioned alltogether. Because existentialism is not a piece beyond life but a philosophy which is the life itself, make people question their lives. The main aim of thesis is to show that these two philosophers attribute diffe-rent meanings to freedom perception due to their different approach on human be-ing,though the philosophers agreed on the idea of humans' problematic existentialism. Here, the abstract of thesis in which two different approaches in two different parts is presented below such as: I. Part: Sartre asserts the idea of freedom made upon humans' ontology of existentialism and claims being human already means freedom. Moreover, human being is condemned to be free. They have to be free since there is no creator and the humans are not created. They are free as they are born once on earth. From that time on, they are responsible from all acts they do. The freedom mentioned in Sartre's bo-oks is consciousness that turns up by humans' awareness, as this consciousness is dep-rived of balance, freedom is fracture in the universe and is nihility. The freedom that Sartre pointed out in later works, took him close to the understanding of freedom and Kant and Rousseau, taking him to the consciousness of communal responsibility, the selection as a matter of fact for everybody. II. Part: Camus described freedom differently than Sartre by asserting that freedom is uprising morality to wipe away injustices and hostility in the world. The word ''no'' is stated against injustices to create equal life conditions requires organi-zed activities to eradicate injustices. However, this uprising is neither a metaphysical upheaval that happened in previous philosophies, nor an ideological uprising such as approaches alike to revolutionary Marxism. The idea of Camus on freedom comes up with only if an individual who uprise against injustices and hostility. At this point, together with defining human being's move who uprise, Freedom takes opportunity to let individual act moderately. Consequently, we can say that these two philosophers actually think alike of centralizing human beings and freedom, however, they are seperated on the idea of understanding humanity, therefore, their approaches vary in different ways.
Benzer Tezler
- Albert Camus ve Jean Paul Sartre açısından saçma ve yabancılaşma kavramlarının karşılaştırılması
The comparison of the concepts of death and absurd in Albert Camus and Jean Paul Sartre
GÜLAY KARABULUT YURDAY
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
FelsefeMuğla Sıtkı Koçman ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ OSMAN GÜNDOĞAN
- Sabahattin Ali'nin 'İçimizdeki Şeytan' romanında Nietzsche ve Levinas gerilimi
Nietzsche and Levinas tension at 'İçimizdeki Şeytan' by Sabahatti̇n Ali
TUĞÇE CANPOLAT
- Çağdaş siyaset felsefesinde adalet özgürlük ve eşitlik üzerine bir inceleme (H. Marcuse'dan John Rawls'a)
In contemporary political philosophy a review on justice, freedom and equality (Herbert Marcuse to John Rawls)
KÜRŞAT ÇİFTÇİ
- Yunan tragedyasının çağdaş yorumları ve Tadashi Suzuki 'nin yeri
Contemporary interpretations of Greek tragedy and Tadashi Suzuki's position
DEVRİM NAS
Yüksek Lisans
Türkçe
2001
Sahne ve Görüntü SanatlarıMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiDOÇ. ZELİHA BERKSOY
- M. Heidegger ve J. P. Sartre'da ölüm kavramı
The concept of death in M. Heidegger and J. P. Sartre
EZGİ POLAT