Geri Dön

M. Heidegger ve J. P. Sartre felsefesinde 'kaygı' ve 'bulantı' kavramlarının karşılaştırılması

Comparison of 'anxiety' and 'nausea' concepts in M. Heidegger and J.P. Sartre philosophy

  1. Tez No: 628381
  2. Yazar: FATOŞ KUZUGÜDEN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ALİ OSMAN GÜNDOĞAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Felsefe, Philosophy
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 97

Özet

Felsefe tarihi boyunca insanın bu dünyadaki yerini anlamlandırma çabası farklı perspektiflerle özellikle de insanın rasyonel bir varlık olarak ele alınmasıyla açıklanmaya çalışılmıştır. Modern, bilimsel bir tutumla verili bir dünyanın nesnesi haline getirilen insana bakış kendi asli varlığının ötesinde çerçevelenmiştir. İnsana ilişkin bu eksik ve yetersiz belirlenimler varoluşçu felsefenin odağında yeniden değerlendirilmiştir. Bu bağlamda varoluşçu filozoflar da kendi olanaklarını gerçekleştirmek isteyen insanın bu dünyadaki yeri ve amacına ilişkin sorgulamalar da bulunmuştur. Bu soruşturmada karşımıza insana ilişkin bir varoluş düşüncesinde kaygı kavramının hangi kavram çatıları altında toplanması gerektiğini irdeleyen M. Heidegger ve J.P.Sartre gibi varoluş felsefesinin başat düşünürleri çıkmaktadır. Onlar bu sorgulamayı varoluş bilincinin uyarılmasına yönelik amaçla bireyin içsel dünyasına dönük analizlerle ele almışlardır. Bu soruşturma ise varoluşçu felsefenin bireyin kendini gerçekleştirmesinin önünde uyarıcı bir güç olarak gördüğü kaygı veya bulantı kavramlarının önemini açıkça ortaya koymuştur. Çünkü insan, yaşam akışı boyunca olanaklarını gerçekleştirmek bakımından hep kaygılı bir varlıktır. Varoluşçulukta insanın yaşadığı bir iç sıkıntısı ve bulantı olarak görülen kaygı ontolojik anlamda hiçlik, ölüm, olumsallık, bilinç, özgürlük ve sorumluluk gibi kavramlar ışığında aydınlatılmaya çalışılmıştır. Heidegger ve Sartre da bu bağlamda kaygı kavramının insan varoluşundaki anlamsal boyutunu temelde bireyin somut yaşantısına dayandırarak ontolojik bir sorgulama çerçevesinde ele almıştır.

Özet (Çeviri)

Throughout the history of philosophy, the effort to make sense of the place of man in this world has been tried to be explained from different perspectives, especially by considering human as a rational being. The view of human being, which has been made the object of a given world with a modern, scientific attitude, is framed beyond its original existence. These incomplete and insufficient human determinations have been reassessed in the focus of existential philosophy.In this context, existentialist philosophers were also questioned about the place and purpose of the human being who wanted to realize his own possibilities in this world.In this investigation, we encounter with the dominant thinkers of the philosophy of existence such as M. Heidegger and J.P. Sartre. They examined under which framework the concept of anxiety should be gathered in a human thought of existence. They have addressed this questioning with an analysis of the inner world of the individual with the aim of stimulating the consciousness of existence. This investigation clearly demonstrated the importance of the concepts of anxiety or nausea, which existentialist philosophy sees as a stimulating force for self-realization. Because man is always an anxious being in terms of realizing his possibilities throughout the life flow. Anxiety, which is seen as an internal distress and nausea experienced by existentialism, is tried to be clarified in the light of concepts such as nothingness, death, contingency, consciousness, freedom and responsibility.In this context, Heidegger and Sartre discussed the semantic dimension of the concept of anxiety in human existence within the framework of an ontological questioning based on the concrete life of the individual.

Benzer Tezler

  1. Проблема «я» в эпоху современных технологий (философский анализ)

    Çağdaş teknolojilerin dönemindeki 'Ben' meselesi (Felsefi analiz)

    MİRA SUYUNOVA

    Yüksek Lisans

    Kırgızca

    Kırgızca

    2023

    FelsefeKırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CILDIZ URMANBETOVA

  2. Mekan tasarlama eyleminin husserl fenomenolojisi Epokhe kavramı üzerinden soyumu

    Uncovering the space design action through concept of 'Epokhe' in husserl phenomenology abstract

    KAAN AŞER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    FelsefeMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    İç Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ESİN SARIMAN ÖZEN

  3. M. Heidegger ve J. P. Sartre'da ölüm kavramı

    The concept of death in M. Heidegger and J. P. Sartre

    EZGİ POLAT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    FelsefeMersin Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ZEHRAGÜL AŞKIN

  4. Künstlerproblematik in Rainer Maria Rilke's Malte

    Başlık çevirisi yok

    HİKMET ASUTAY

    Yüksek Lisans

    Almanca

    Almanca

    1995

    Alman Dili ve Edebiyatıİstanbul Üniversitesi

    PROF.DR. YÜKSEL ÖZOĞUZ

  5. Heidegger ve Baudrillard' da teknik ve teknoloji kavramı

    The concepts of technics and technology in Heidegger and Baudrillard

    MERVE ADAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    FelsefeHacettepe Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AZİZ KURTULUŞ DİNÇER