Subklinik hipertiroidinin kemik yıkımı ve yapımı üzerine etkisi
Effect of subclinical hyperthyroidism on bone formation and resorption
- Tez No: 555872
- Danışmanlar: DOÇ. DR. HÜSEYİN KORKMAZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 61
Özet
Subklinik hipertiroidizm; TSH düzeyinin düşük fakat dolaşan serbest tiroid hormon düzeylerinin normal olduğu bir durum olarak tanımlanır. İskelet sistemi ve kardiyovasküler sistem subklinik hipertiroididen en çok etkilenen sistemlerdir. Aşikar Hipertiroidinin, kemik döngüsünü hızlandırdığı bilinmektedir. Subklinik hipertiroidinin semptom ve bulguları klinik hipertiroidideki kadar belirgin olmadığından, genel sağlık ve hayat kalitesi üzerindeki etkileri tam olarak bilinmemektedir Kemik döngüsünün biyokimyasal belirleyicileri; Osteoporoz patogenezinin değerlendirilmesinde, hızlı kemik kaybı olan ve osteoporotik kırık riski taşıyan hastaların saptanmasında, bireysel olarak erken hastalık tanısı koymak, tedaviye yanıtları değerlendirmek ve ilaçların etkinliğini izlemek için kullanılır. Serumda kemik yapımının belirleyicileri olarak; Total alkalen fosfataz, Kemiğe spesifik alkalen fosfataz, Osteokalsin, Tip I kollajen propeptitler kullanılırken, Serumda kemik yıkımının belirleyicleri olarak ise Tartarata rezistan asit fosfataz (TRAP),Serbest piridinolin ve deoksipiridinolin, Tip I kollajenin N ve C telopeptit yıkım ürünleri ( NTX-I, CTX-I ) , sklerostin kullanılır. Yine idrarda Tip I kollajenin N ve C telopeptit yıkım ürünleri ( NTX-I, CTX-I )'de kemik yıkımının belirleyicileri olarak kullanılabilir. Sklerostın; insanlarda SOST geni tarafından kodlanan bir proteindir.Osteosit tarafından üretilir ve kemik oluşumu üzerinde anti-anabolik etkilere sahiptir. Tip I kollajen kemik organik matriksin yaklaşık %90'ını oluşturur. Kollajen sentezinde fibrillerin oluşmadığı dönemde prokollajen peptidlerin C ve N terminalleri, yeni oluşmakta olan molekülden ayrılıp dolaşıma geçerler. Bu peptidler karboksiterminal(PICP) ve aminoterminal(PINP) olarak bilinir ve yeni kollajen sentezinin bir göstergesi olarak kabul edilir. Son zamanlarda kemik formasyonunun takibinde PICP, kemik ALP ve total ALP ile osteokalsin ölçümleri önerilmektedir.Osteoprotegrinlerde kemik yapımında rol oynamaktadır. Reseptör aktivatör nükleer kappa B ligand ,preosteoklastların üzerindeki reseptörü ; reseptör aktivatör nükleer kappa B'e bağlanarak, onların osteoklastlara dönüşmesini uyarır ve böylece kemik rezorpsiyonu oluşur. Osteoprotegerin ise reseptör aktivatör nükleer kappa B ligand için yalancı reseptör görevi görür ve kemik rezorpsiyonunu inhibe eder. DKK-1(Dickkopf ile ilgili protein 1); insanlarda DKK1 geni tarafından kodlanan bir proteindir.Dickkopf proteini, WNT sinyal yolağının antagonistik bir inhibitörüdür.Periferik kandaki DKK1 düzeylerinde yükselme, osteolitik kemik lezyonlarının varlığıyla ilişkilidir. Son yıllarda, subklinik hipertiroidizminde, kemik üzerine olumsuz etkileri riskinden bahsedilmektedir. Hastalığın tedavi edilmesi veya edilmemesi henüz açık değildir. Biz bu çalışmada, subklinik hipertroidinin kemik yıkımı ve yapımı üzerine etkisinin değerlendirilmesini amaçladık. Subklinik hipertroidi hastalarında kemikde yapım/yıkım belirteçleri olarak serumda Sclerostin, DKK1, osteoprotegerin, Tip-1 prokollagen, C-telopeptid ve idrarda N-telopeptid bakılması planlanmıştır.
Özet (Çeviri)
Subclinical hyperthyroidism is defined as a condition in which TSH levels are low but circulating thyroid hormone levels are normal. The skeleton and the cardiovascular system are the major target tissues adversely affected by subclinical hyperthyroidism. It is known that clinical hyperthyroidism accelerates bone turnover. Since the symptoms and findings of subclinical hyperthyroidism are not as pronounced as those in clinical hyperthyroidism, its effects on general health and quality of life are not fully known. Biochemical markers of bone turnover are used in assessing the pathogenesis of osteoporosis, in detecting patients with rapid bone loss and with a risk of osteoporotic fracture, in making early diagnosis of the disease, in evaluating the responses to treatment and in monitoring the efficacy of drugs. While total alkaline phosphatase, bone-specific alkaline phosphatase, osteocalcin and type I collagen propeptides are used as serum markers of bone formation, tartrate-resistant acid phosphatase (TRAP), free pyridinoline and deoxypyridinoline, N- and C-terminal telopeptides of collagen type I (CTX-I and NTX-I) and sclerostin are used as serum markers of bone resorption. In addition, urinary N-terminal (NTX) and C-terminal (CTX) collagen type I telopeptides can be used as determinants of bone resorption. Sclerostin is a protein encoded by the SOST gene in humans. It is produced by osteocytes and has anti-anabolic effects on bone formation. Type I collagen forms approximately 90% of the bone organic matrix. In the collagen synthesis, when the fibrils are not formed, the C-terminal and N-terminal propeptides of procollagen are separated from the newly formed molecule and pass through the circulation. These are known as the carboxyterminal (PICP) and the amino-terminal (PINP) propeptides and are considered a marker of new collagen synthesis. Recently, bone formation has been followed by measurements of PICP, bone ALP, total ALP and osteocalcin. Osteoprotegerin also plays a role in bone formation. Receptor activator of nuclear factor-kappa B ligand binds to its membrane-bound receptor on pre-osteoclasts, and thereby stimulates them to transform into osteoclasts. This results in bone resorption. Osteoprotegerin acts as a pseudo-receptor for receptor activator of nuclear factor-kappa B ligand and inhibits bone resorption. Dickkopf-related protein 1 (DKK1) is a protein encoded by the DKK1 gene in humans. Dickkopf-1 is an inhibitor of the Wnt signaling pathway. Elevated DKK1 levels are associated with the presence of osteolytic bone lesions. In recent years, the risk of adverse effects on bone has been mentioned in subclinical hyperthyroidism. It is not yet clear whether the disease should be treated. In this study, we aimed to evaluate the effect of subclinical hyperthyroidism on bone formation and resorption. Serum sclerostin, DKK1, osteoprotegerin, type-1 procollagen, C-telopeptide levels and urinary N-telopeptide levels were planned to be used as markers of bone formation/resorption in patients with subclinical hyperthyroidism
Benzer Tezler
- Diferansiye tiroid karsinomlu olgularda L-tiroksin supresyon tedavisinin kemik mineral yoğunluğu, osteoporozla ilişkili sitokinler,nükleer faktör ?b' nin reseptör aktivatör ligandı, osteoprotogerin, kemik yapım ve yıkım parametreleri üzerine etkisinin değerlendirilmesi
The effects of l-thyroxine supressive treatment on bone mineral density, osteoporosis associated cytokines, receptor activator of nuclear factor ?b ligand, osteoprotogerin, and parameters of bone formation and resorbtion in patients with differantiated thyroid carcinoma
SABRİYE ÖZKAYA KAFESÇ?LER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıCelal Bayar Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZELİHA HEKİMSOY
- Premenopozal kadınlarda klinik ve subklinik hipertiroidinin kemik metabolizması ve kemik mineral yoğunluğu üzerine etkileri
Bone mineral density in premenopausal subclinical and clinical hyperthyroid women
ZEYNEP ZENGİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİnönü Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. AYŞE SERTKAYA ÇIKIM
- Otonom hiperaktif tiroid nodülü (Endojen Subklinik Hipertiroidi) olan olgularda kemik mineral yoğunluğu-metabolizması ve osteoporoz riski
Başlık çevirisi yok
ZELİHA HEKİMSOY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1995
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıDokuz Eylül ÜniversitesiPROF.DR. SEVİNÇ BİBEROĞLU
- Subklinik hipertiroidinin 1 yıllık seyrinin değerlendirilmesi
Subclinical hyperthyroidism: Evaluation of one year follow-up
SELİN HALİLOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Aile HekimliğiSağlık BakanlığıAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HAYRİYE ESRA ATAOĞLU
- Subklinik hipertiroidi tanılı hastaların klinik seyrinin değerlendirilmesi
Evaluation of the clinical progress of patients diagnosed with subclinical hyperthyroidism
ELİF SELİN YENİDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
İç Hastalıklarıİstanbul Medeniyet Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ BÜLENT CAN
PROF. DR. HANDAN ANKARALI