Geri Dön

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışan kadın doktorların serviks kanseri ve erken tanısına ilişkin bilgi düzeyinin ve farkındalığının araştırılması

Investigation of knowledge and awareness of cervical cancer and early diagnosis of female doctors working in Antalya Training and Research Hospital

  1. Tez No: 561187
  2. Yazar: REMZİYE NUR EKE
  3. Danışmanlar: DR. MEHMET ÖZEN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Aile Hekimliği, Family Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi​
  11. Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 77

Özet

Koruyucu hekimlik, Aile Hekimliği disiplininde önemli bir yer tutar. Günlük pratiğimizde özellikle üreme çağındaki kadınların değerlendirilmesinde, erken tanı konma olasılığı yüksek olan hastalıklardan birisi de serviks kanseridir. Serviksin kolay erişilebilir bir organ olması ve preinvazif lezyonların varlığı nedeniyle serviks kanseri, erken tanıya uygun bir hastalıktır. Serviks kanseri tarama yöntemleri invazif kanser insidansını ve mortalitesini azalttığı düşünülen ve bu açıdan etkinliği kanıtlanmış az sayıdaki tarama yönteminden biridir. Risk altındaki hastaları saptayabilmek amacıyla önerilen aralıklarla düzenli olarak“Pap smear”diye bilinen tarama testi yapılmalıdır. Tarama yapılan ve anormal sonuç saptanan hastalara da ileri inceleme sonuçlarına göre, gerekli tedaviler verilmelidir. Türkiye'de toplum düzeyinde Pap smear tarama programı mevcut değildir. Ülkemizde Pap smear testinin kullanımı büyük çoğunlukla kadın kastalıkları ve doğum poliklinikleri, KETEM ve AÇSAP merkezleri ile sınırlanmaktadır. Daha ender olarak kadın kendisi düzenli jinekolojik muayene için hekime başvurmaktadır. Bu çalışmada, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışan kadın doktorların serviks kanseri, risk faktörleri ve bu kanserden korunma yöntemleri ile ilgili bilgi düzeylerinin; erken tanıda rutin olarak önerilen Pap smear testi konusundaki tutumlarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırmada örneklem yapılmaksızın tüm kadın doktorlara ulaşılması hedeflenmiştir. Bu amaçla, aktif çalışmakta olan toplam 198 kadın doktordan anket formunu doldurmayı kabul eden 141'i çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmamızda, elde edilen verilerin istatistiksel analizlerinde SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 21.0 programı kullanıldı. Çalışma verilerinin tanımlayıcı istatistiklerinde; ortalama, standart sapma, oran ve frekans değerleri, verilerin dağılımında Kolmogorov Simirnov Test, niceliksel verilerin analizinde ANOVA (Tukey test), niteliksel verilerin analizinde ise Ki-kare test, Ki-kare koşulları sağlanamadığında da Fischer Testi kullanıldı. Çalışmamızda katılımcıların ortalama yaşı 35.6 idi. En genç katılımcı 25, en yaşlısı ise 63 yaşında idi. Katılımcılardan %65.2'si evli, %31.2'si bekar, %3.5'i ise boşanmıştı. Katılımcıların %58.2'si uzman doktor, %30.5'i asistan doktor, %8.5'i pratisyen hekim, %2.8'i ise akademisyendi. Çalışmaya katılan kadın doktorlardan %49.6'sı daha önce hiç Pap smear testi yaptırmamış, %29.8'i ise düzensiz olarak yaptırmıştı. Düzenli Pap smear testi yaptıranların oranı sadece %20.6 idi. Evli olan 92 katılımcının 28'i (%30.4) hiç Pap smear yaptırmamıştı; 27'si (%29.3) düzenli, 37'si ise (%40.2) düzensiz smear testi yaptırmıştı. Bekar olan 44 katılımcının 42'si (%95.4) hiç Pap smear testi yaptırmazken; biri (%2.3) düzenli, biri (%2.3) de düzensiz smear testi yaptırmıştı. Çalışmanın önemli bulgularından biri de, eğitim düzeyinin yükselmesinin Pap smear testi yaptırma oranına yeterince yansımadığının saptanmasıdır. Bunun sebeplerinin ise; sağlık çalışanlarının serviks kanseri risk faktörlerine ilişkin farkındalığının yüksek olması, bariyer yöntemlerinin kullanımı, bekaret değer yargısı ve aktif cinsel yaşamda tek eşliliğe bağlılık olabileceği düşünüldü. Daha önce bu konuda yapılmış çalışmalarda elde edilen veriler de çalışmamızı destekler nitelikte olup, serviks kanserine ilişkin risk faktörlerinin bilinmesinin ve bir tarama testi olan Pap smear ile serviks kanserinden korunma yöntemlerinin bilinmesinin, serviks kanserine yakalanma riskini artıracak riskli davranışlardan kaçınma gibi bir kazanım getireceği sonucuna ulaşmamıza yardımcı oldu. Serviks kanserinde de olduğu gibi tüm kanserlerden korunmada önemli olan faktörler, kanser yapıcı etkenlerden uzak kalma ve erken tanının sağlanmasıdır. Bu açıdan kadınların eğitim yolu ile kanserden korunma ve erken tanı yöntemleri konusunda bilinçlendirilmeleri erken tanı şansını kullanmalarını sağlayabilir. Bunun yanında, Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanlığı'nın çalışmalarını başlattığı birinci basamakta uygulanacak olan“Ulusal Serviks Kanseri Tarama Programı”ile daha geniş kitlelere ulaşımın sağlanacağı ve bu program ile serviks kanseri ölümlerinin ciddi bir düşüş eğilimi göstereceği öngörülmektedir. Bunun için de birincil amacımız tüm sağlık çalışanlarını serviks kanseri ve Pap smear taramaları konusunda doğru şekilde bilgilendirmek olmalıdır. Bu yolla sağlık çalışanları da toplumun bilgilendirilmesine katkıda bulunabilirler.

Özet (Çeviri)

Preventive medicine holds an important role within Family Medicine discipline. In our daily clinical practice, cervical cancer is one of the diseases with a high possibility of early diagnosis through assessing the women of reproductive age. Cervical cancer can be diagnosed early due to the existence of pre-invasive lesions and because cervix is an easily accessible organ. Cervical cancer screening methods are one of the few screening methods considered to decrease the cancer incidence and mortality rates, and whose efficiency has been proved. The screening test called 'Pap smear' must be regularly done in recommended intervals in order to detect the patients under risk. Patients with the screening tests and abnormal results must be provided with necessary treatment according to the advanced analysis results. However, Pap smear screening program is not available at the community level in Turkey. The use of Pap smear in our country is generally limited to obstetrics and gynecology clinics, KETEM (Cancer Early Diagnosis, Screening and TrainingCenters) and AÇSAP (Maternal and Child Care and Family Planning) centers. More rarely, some women consult to physicians for regular gynecologic examination. In this study, it has been aimed to detect female doctors' (working in Antalya Training and Research Hospital) level of knowledge about cervical cancer, risk factors and methods of preventing this disease, and their attitudes towards early diagnosis through Pap smear screening recommended routinely for early diagnosis. All female doctors are aimed to be reached without any sampling. To that end, 141 of 198 female doctors working actively, who agreed to fill out the questionnaire, were included in the study. In our study, SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 21.0 program was used for statistical analysis of the obtained data. Following parameters were used for the descriptive statistics of the research data: (mean, standard deviation, ratio and frequency values) Kolmogorov Smirnov Test for the range of data, ANOVA (Tukey test) for the qualitative data analysis, and Chi-square test for the quantitative data analysis, and Fischer test when necessary Chi-square conditions cannot be reached. In this study, the mean age of the participants is 35.6, with the youngest participant being 25 and the oldest being 63 years old. While 65,2% of the participants are married, 31,2% single and %3,5 are divorced. While 58,2% of the participants are specialist, 30,5% of them are physician assistants, 8,5% are general practitioner and 2,8% are academicians. While 49,6% of the female doctors participated in the survey have not had Pap smear screening before, 29,8% had it irregularly. The rate of those having regular Pap smear screening is only 20,6%. While 28 (30,4%) of those 92 participants who are married have not had Pap smear screening, 27 (29,3%) of them have had it regularly and 37 (40,2%) of them have had it irregularly. While 42 (95,4%) of the 44 single participants have never had Pap smear screening, one (2,3%) of the two has had it regularly and the other has had it irregularly. One of the important results of this study is that the increasing level of education does not have a sufficient positive effect on the level of having Pap smear screenings done. The possible reasons for this have been regarded as the level of awareness of healthcare professionals being high towards cervical cancer risk factors, use of safety methods, values of virginity and commitment to monogamy in an active sexual life. Relevant research data also support our study. They have helped us to conclude that knowing the risk factors of cervical cancer and knowing the prevention methods from cervical cancer through Pap smear screening will lead to the acquisition of consciousness to avoid risky behavior that will increase the cancer risk. The most important factors for preventing cervical cancer as in all cancer types are keeping away from cancer causing factors and early diagnosis. In this respect, raising awareness in women through educating them about cancer prevention and early diagnosis methods might give them the opportunity to use the chance of early diagnosis. Besides this, the Department of Cancer of the Ministry of Health has launched the 'National Cervical Cancer Screening Programme' to be implemented at the primary healthcare units, through which it is suggested that larger population can be reached and cervical cancer mortality rates will tend to decrease seriously. Therefore our initial target must be to inform healthcare professionals correctly about cervical cancer and Pap smear screenings. Thus, healthcare professionals will be able to contribute to informing the public.

Benzer Tezler

  1. Erkeklerin kendilerine yönelik yeni geliştirilen aile planlaması yöntemlerine ilişkin görüşlerinin incelenmesi

    The views of men in family planning methods recently developed for the examination of them

    AYLA GÜLLÜ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Aile PlanlamasıSüleyman Demirel Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. EMEL TAŞÇI DURAN

  2. COVID-19 pandemisinde sağlık çalışanlarının zihinsel sağlık durumunun değerlendirilmesi

    Evaluation of mental health status of health workers in the COVID-19 pandemic

    GÖKBERK AKGÖLLÜ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ÖZEN

  3. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan hekimlerin şiddete maruz kalma durumları ve şiddete uğrayan hekimlerin verdiği tepkilerin belirlenmesi

    Exposure to violence of physicians working in Antalya Training and Research Hospital and determination of reactions of physicians exposed to violence

    ALİ CÜCEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Aile HekimliğiSağlık Bakanlığı

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DR. MEHMET ÖZEN

  4. Sağlık raporu almak için aile hekimliği polikliniğine başvuranların portör testi sonuçlarının ve hijyen konusundaki bilgi düzeylerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of vector examination results and hygiene knowledge of applicants for health report to family medicine outpatient clinic

    ELİF KOCAMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Aile HekimliğiSağlık Bakanlığı

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DR. MEHMET ÖZEN

  5. Antalya'da aile sağlığı birimlerinde izlenen doğurgan çağdaki kadınlarda kızamıkçık seroprevelansının retrospektif olarak araştırılması

    Retrospective investigation of rubella seroprevalence in childbearing age women followed in Family Health units in Antalya

    HAKAN KARAKOÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ÖZEN