Geri Dön

Modernliğin bireyciliği ile yaşam politikalarında beliren bireyselleşmenin yansımaları arasındaki farkın ilişkiselliği

A relational approach to the difference between the individualism of modernity and individualization as manifested in life politics

  1. Tez No: 564181
  2. Yazar: SELDA ERSÖZLÜ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. NİLÜFER DEMİR
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Sosyoloji, Sociology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Sosyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 233

Özet

Bu araştırma, bireyselleşme ile modern bireycilik arasındaki farkın mahiyetini anlamak ve açıklamak amacı ile bireyselleşme ve ona bağlı olarak birey sorununu sosyolojik olarak tartışmaya açmaktadır. Bu tartışma yaşam politikaları çerçevesindeki insan eylemlerinin doğası incelenerek gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın odaklandığı temel sorun, insanların“daha iyi ve daha adil”bir topluma dair tahayyüllerini nasıl bir anlayış ve çaba sonucu eyleme, yani bir yaşam politikasına dönüştürdükleridir. Çalışmanın somut verileri, yaşam politikaları olarak kurumsallaşmamış sosyal sorumluluk eylemlerini icra eden 9 bireyle yapılan derinlemesine görüşmelerden elde edilmiştir. İlişkisel yaklaşımla ele alınan bu araştırmanın bulguları, katılımcıların bireyselleşme deneyimlerinin, insani ilişkilerin gerçek, somut boyutuna tekabül ettiğini ve toplumsal ve ahlaki“iyi”anlayışı ile çerçevelendirildiklerini göstermektedir. Bu anlayışın ayırt edici unsuru, katılımcıların çevrelerinden ve geleneksel normlarından edindikleri ve içselleştirdikleri değerleri bütünsel bir bakış açısı ile yorumlamalarıdır. Hayata dair bütünsel yaklaşım, her bireyi ve dolayısıyla kendini bütünün bir parçası olarak görebilmektir. Bu anlayışa göre birey terimi, bir bütünün atomistik, yalıtılmış ve farklılaşmamış bir parçasına değil, insanın, bir ilişkiler ağı içinde failliğini uygulama yeteneğine sahip, tekil ve özel bir varlık olarak onu öne çıkaran kişisel niteliklerine atıfta bulunur. Buna göre bireyselleşme, bireyin sahip olduğu insani nitelik ve güç potansiyellerini her zaman ve her yerde birbirine bağımlı insanlar arasındaki ilişkiler ağı içinde ve bu ilişkiler aracılığıyla keşfettiği, öznelleştirilmiş bir yorumla ördüğü ve ifade ettiği daimi bir etkileşim; kendini geliştirme ve kültürel içselleştirme arasında vuku bulan çift yönlü bir yapılandırma sürecidir. Yaşam politikaları olarak sosyal sorumluluk eylemleri, kendini gerçekleştirmiş bireylerin birbirlerini karşılıklı olarak üreterek daha iyi ve adil bir toplumun inşasına katkıda bulunma umuduna yöneliktir. Bu eylemler, toplumun dezavantajlı grupları için hak, adalet, özgürlük talebi içermekle birlikte yapıya karşı yıkıcı başkaldırı eylemleri değillerdir. Temel amaç, toplumsal hayatın düzenlenmesine, kültürel değerlerin iyileştirilmesine yönelik bir hak aramadır. Hem kamusal hem de özel alanda, yaşam tarzlarına ilişkin değerler ve tutumların değiştirilmesine yönelik sembolik siyasal bir katılım tarzı olarak bu eylemler, politika değişikliği için dolaylı bir strateji sunmaktadırlar.

Özet (Çeviri)

This research discusses individualization and the related problem of“individual”from a sociological perspective with a view towards understanding and explaining essential the differences between individualization and modern individualism. This discussion is carried out by examining the nature of human actions exemplified in practices of life politics. The focal point of the study is to understand how people transform their imaginations of“a better and fairer”society into action, that is into life politics. The empirical data for the study have been collected by means of in-depth interviews conducted with nine individuals who carry out non-institutionalized social responsibility activities as their life politics. The findings of this research, which is handled with a relational approach, show that the individualization experiences of the participants correspond to the real, concrete aspects of human relations and are framed with a social and moral“good”understanding. The distinguishing feature of this understanding is that, the participants interpret the values they have acquired and internalized from their relations in their immediate social environment and traditional norms from a holistic perspective. Holistic approach to life considers each individual as member and thus a part of this totality. For this understanding, the term individual does not refer to an atomistic, isolated and undifferentiated part of the whole, it refers to the personal qualities that make an individual stand out as a singular, special entity who has the ability to exert his/her agency in a network of relations. Thus, individualization is an endless process of interaction in which the individual discovers his/her humane characteristics and power potential within and through a relational network between always interdependent people, weaving and expressing these with a personalized interpretation. It is therefore a process of dual structuration between self-development and cultural internalization. The social responsibility activities as actions of life politics serve the self-realized individuals' hope of mutually producing each other in order to contribute to the construction of a better and more just society. These actions are not destructive, anti-establishment uprisings though they demand for rights, justice and freedom for the disadvantaged groups of society. The main goal is a claim to rights regarding the arrangement of social life and the amelioration of cultural values. These acts, as symbolic political participation in both public and private spheres in support of the alteration of values and attitudes concerning lifestyles, present an indirect strategy for policy change.

Benzer Tezler

  1. Zygmunt Bauman'da modern ve postmodern kavramları arasındaki gerilim

    The tension between the concepts of modern and postmodern in Zygmunt Bauman

    MERVE TEKİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Siyasal BilimlerKastamonu Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DENİZ KUNDAKÇI

  2. Geç-modern dönemde Z kuşağı gençleri: Gündelik hayat deneyimleri ve kırılganlıklar

    Generation Z youth in the late modern era: Daily life experiences and fragilities

    GAMZE TOKER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    SosyolojiAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SERDAR ÜNAL

  3. Charles Taylor'ın felsefesinde otantiklik kavramı

    The concept of authenticity in philosophy of Charles Taylor

    FUNDA ÖZKAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    FelsefeYıldız Teknik Üniversitesi

    İnsan ve Toplum Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SONGÜL DEMİR

  4. The Representation of gender, love, family and sexuality in the canonical and non-canonical novels of the early republican period

    Erken Cumhuriyet Dönemi kanon ve kanon dışı romanda aşk, aile, cinsellik ve toplumsal cinsiyetin temsili

    TÜLİN KABACAOĞLU URAL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2001

    Türk Dili ve EdebiyatıBoğaziçi Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DUYGU KÖKSAL

  5. Türkiye'de 'çağdaş', 'modern' kavramları ekseninde bestecilik

    Composition within the axis of the concepts of 'contemporary', 'modern' in Turkey

    MEHMET REVNAK YENGİ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Müzikİstanbul Teknik Üniversitesi

    Müzikoloji ve Müzik Teorisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞEFİKA ŞEHVAR BEŞİROĞLU

    YRD. DOÇ. TURGAY ERDENER