Geri Dön

The effect of framing on support for renewable energy in Turkey

Türkiye'de yenilenebilir enerjiyi desteklemede çerçevelemenin etkisi

  1. Tez No: 569614
  2. Yazar: ELİF AKGÜN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ CHRİSTOPHER MICHEAL HANNUM
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Ekonometri, Ekonomi, Enerji, Econometrics, Economics, Energy
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Ekonomi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Ekonomi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 107

Özet

En genel anlamıyla insanların kararlarını etkileyebilmek amacıyla belirli bir konunun sunuluş şeklinin değiştirilmesi anlamına gelen çerçeveleme, son dönemlerde iktisat içerisinde önemini arttırmıştır. Çerçeveleme etkisinin varlığının tespit edilmesiyle beraber, klasik iktisatta yer alan iktisadi karar alıcıların rasyonel olduğu varsayımının gerçeklikten uzak bir varsayım olduğu anlaşılmıştır. Çünkü, rasyonalite varsayımının bileşenlerinden biri olan kişilerin kararlarında tutarlı olması özelliği çerçeveleme etkisinin varlığıyla ihlal edilmiştir. Çerçeveleme özellikle hedef topluluk fikir, politik görüş ve ahlaki değerler açısından ayrışmış olduğu zaman daha etkin bir şekilde çalışır. Bunun en belirgin örneklerinden birisi Amerika'daki çevreci harekette sağ ve sol politik görüşteki insanların ayrışmasıdır. Sağcılar çevreciliğin gereksiz bir hareket olduğunu ve iklim değişikliğinin gerçek olmadığını düşünürken, solcular ise iklim değişikliğiyle mücadele edebilmek amacıyla çevreci hareketlere katılmaktadır. Çevreci hareketlerde çerçevelemenin etkisini incelemek amacıyla yapılan ampirik çalışmalar, çevreciliğin sağcılar tarafından desteklenmemesinin sebebi olarak sunuluş şeklinin solcuların ahlaki değerleriyle örtüştüğünü ve sağcıların ahlaki değerleriyle örtüşmediğini bulmuşlardır. Bu çalışmada amaç, çerçeveleme etkisinin Türkiye'de yenilenebilir enerji bağlamında var olup olmadığını test etmektir. Çerçevelemenin konusu inşa edilmesi planlanan deniz üstü rüzgar santrali projesidir. Çerçeveleme koşulları ise Ahlaki Temeller Teorisinin varsayımlarına uygun olarak türetilmiştir. Ahlaki Temeller Teorisi'ne göre insanların yapısını belirleyen beş temel değer vardır. Bunlar sırasıyla zarar/bakım, adillik/hilekarlık, sadakat/ihanet, otorite/yıkım, kutsallık/yozlaşma değerleridir. Zarar/bakım temelinin evrimsel kökeni savunmasız bebeklere sahip çıkma güdüsüdür. Bu ahlaki değer insanların acı çeken insanlarla ilgilenmelerini ve acımasız davranışlardan nefret etmelerini sağlar. Adillik/hilekarlık karşılıklı çıkarlar doğrultusunda ikili ilişkilerde kişilerin birbirlerini istismar etmeden adil bir iş birliği içerisinde birbirlerini aldatmaya çalışmadan bir arada kalmalarını sağlar. Bu iki değer, kişilik haklarına öncelik verdiğinden dolayı bireyselleştirici ilkeler olarak tanımlanmaktadırlar. Sadakat/ihanet temeli, kişilerin aynı grup içerisinde yer almalarına vurgu yaparak, grup üyelerini ödüllendirme ve gruba ihanet edenleri cezalardırma şeklinde çalışır. Evrimsel açıdan temelini ise gruba sadık kalmanın grubun hayatta kalma olasılığını artırması oluşturur. Otorite/yıkım temeli, sosyal hiyerarşi içerisinde, kişilerin hiyerarşik pozisyonlarına uygun davranıp davranmadıklarını anlamamızı sağlar. Kutsallık/yozlaşma temeli genellikle dini değerlere hitap ederek, dünyanın parazitlerle dolu kirli bir yer olduğuna vurgu yapar. Bu temel, irrasyonel olabilse de kişilerin kendilerini bu kirlilikten korumak adına çok pahalı sembolik objelere yatırım yapmalarına sebep olur. Bu son üç temel insanların grup içerisindeki bütünlüklerini korumalarını sağladığı için bağlanım ilkeleri olarak xxiv adlandırılır. Ahlaki Temeller Teorisi'ne göre yeni doğmuş bir bebeğin beyninde bu beş temel değer eşit bir şekilde yer almaktadır. Ancak bebek büyüdükçe içinde yetiştiği kültür, aile yapısı, eğitim durumu gibi faktörlerin etkisiyle beraber bu beş değerden bazıları daha baskın hale gelmektedir. Ahlaki Temeller Teorisinin esas amacı kültürler arasındaki farklılıkları açıklamak olmasına rağmen, yapılan çalışmalar teorinin Amerika'daki sağ ve sol arasındaki farklılıkları açıklayabildiğini göstermektedir. Amerikan solcularının ahlak yapıları genellikle zarar/bakım ve adillik/hilekarlık değerlerinin üzerine inşa edilmişken, sağcılarının ise beş değere de sahip olduğunu ancak sadakat/ihanet, otorite/yıkım, kutsallık/yozlaşma değerlerinin daha baskın olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmada, Ahlaki Temeller Teorisinin varsayımlarına göre oluşturulan farklı çerçeveleme koşullarının belirli bir yenilenebilir enerji projesini desteklemek üzerindeki etkisi incelenmiştir. Bu amaçla düzenlenilen ankette, bir yenilenebilir enerji projesi üç farklı şekilde insanlara sunulmuştur. Birinci sunumda solculara hitap eden değerler, yani bireyselleştirici ilkeler vurgulanmıştır. İkinci sunumda sağcılara hitap eden değerler, yani bağlanım ilkeleri vurgulanmıştır. Üçüncü sunumda ise herhangi bir çerçeveleme uygulanmadan tarafsız bir şekilde projenin özelliklerinden bahsedilmiştir. Anketin ilk sayfasında katılımcılara yenilenebilir enerji hakkında ne kadar bilgi sahibi oldukları sorulup rastgele bir şekilde çerçeveleme koşullarından biri sunulmuştur. Çerçeveleme koşulu okunduktan sonra deniz üstü rüzgar santralleri projesini ne ölçüde destekledikleri sorulmuştur. İkinci sayfasında ise, destekleme durumlarının altında yatan sebepleri anlamak amacıyla hazırlanan 14 tane soruya cevap vermeleri istenmiştir. Katılımcıların anketi dikkatli doldurup doldurmadıklarını test etmek amacıyla iki çapraz kontrol sorusu (“Türkiye'de deniz üstü rüzgar santrallerinin inşa edilmesi gerektiğini düşünüyorum”ve“Türkiye'de deniz üstü rüzgar santrallerinin inşa edilmemesi gerektiğini düşünüyorum”) sorulmuş olup, her iki soruya da aynı doğrultuda cevap veren katılımcılar anketi dikkatli doldurmadıkları varsayılarak örneklemden çıkarılmıştır. İkinci sayfada ayrıca, katılımcıların cinsiyetlerini, gelir durumlarını, büyüdükleri yeri ve politik görüşlerini kapsayan demografik sorular sorulmuştur. Toplamda 470 kullanılabilir anket verisini incelemek amacıyla, ilk olarak datanın boyutunu azaltmak ve daha kolay analiz edebilmek için, yukarıda bahsedilen 14 soruya faktör analizi uygulanmıştır. Faktör analizi sonucunda elde edilen beş faktör, faktörleri oluşturan soruların özellikleri dikkate alınarak“çevresel problemleri çözmek adına kişisel maliyetlere katlanma arzusu”,“deniz üstü rüzgar santrallerinden beklentiler”,“çevreye ve sınırlı doğal kaynaklara ilişkin endişeler”,“deniz üstü rüzgar santrallerine yönelik görsel kaygılar”,“ekonomik büyümeye öncelik verme”olarak adlandırılmıştır. Sonraki aşamada bağımlı değişken“deniz üstü rüzgar santrallerini desteklemek”, bağımsız değişkenler ise demografik değişkenler, kukla değişken olarak çerçeveleme koşulları, çerçeveleme koşullarının politik görüşle çarpımları ve faktör analizinden elde edilen beş faktör olmak üzere sıralı logit regresyon yapılmıştır. Yapılan ampirik analizler sonucunda, deniz üstü rüzgar santrallerini desteklemede, demografik değişkenler arasından sadece cinsiyetin istatistiki olarak anlamlı bir etkisi vardır. Bu sonuca göre, erkeklerin yenilenebilir enerji projesinin destekleme olasılıklarının kadınlara kıyasla daha fazla olduğu tespit edilmiştir. İnsanların büyüdükleri yerin ve gelir düzeylerinin projeyi desteklemek açısından anlamlı bir fark yaratmadığı görülmüştür. xxv Sıralı logit regresyon sonucunda, faktör analizinden elde edilen tüm faktörlerin projeyi desteklemek açısından anlamlı bir etkileri olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ekonomik büyümeye öncelik verme, deniz üstü rüzgar santrallerinden beklentiler ve çevresel problemleri çözmek adına kişisel maliyetlere katlanma arzusu faktörleri yenilenebilir enerji projesini destekleme olasılığını artırırken, deniz üstü rüzgar santrallerine yönelik görsel kaygılar ve çevreye ve sınırlı doğal kaynaklara ilişkin endişeler yenilenebilir enerji projesinin desteklenmesi olasılığını azaltmaktadır. Son olarak, Ahlaki Temeller Teorisine göre oluşturulmuş çerçeveleme koşullarının Türkiye'de yenilenebilir enerjiyi desteklemede istatistiki olarak anlamlı bir etkisinin olmadığı gözlemlenmiştir. Bu durumun sebepleri olarak ise olası üç açıklama getirilmiştir. İlk olarak, anketin girişinde katılımcılara sorulmuş olan“yenilenebilir enerji konusunda ne kadar bilgi sahibisiniz”sorusuna çoğunlukla“bilgim var”cevabı verildiği için yapılan manipülasyonun bir etkisi olmamış olabilir. Çünkü çerçeveleme kişiler konu hakkında önceden bilgi sahibi olmadığında daha etkin bir şekilde çalışmaktadır. İkinci sebep olarak Türkiye'de çevreciliğin Amerika'da olduğu gibi sağ ve sol görüşler arasında tartışmalı bir konu olmaması düşünülmüştür. Türkiye'de, her ne kadar farklı motivasyonla hareket etseler de, sağ ve sol görüşten insanlar genel olarak yenilenebilir enerjiyi destekleyen bir yapıya sahiplerdir. Örneğin sağ görüşten insanlar, yenilenebilir enerji projelerinin inşasının ekonomik olarak kendi kendine yetebilirliğin bir göstergesi olarak değerlendiriyorken, sol görüşten insanlar yenilenebilir enerjinin fosil yakıtlara göre çevreye daha az zarar vermesi sebebiyle destekliyor olabilirler. Üçüncü olarak ise, Ahlaki Temeller Teorisi Türkiye'deki sağ ve solun yapısal farklılıklarını açıklayamıyor olabilir.

Özet (Çeviri)

When social planners desire to lead people's perceptions and attitudes for a given subject, they use framing techniques. The existence of framing effect on a given subject implies that decisions are description-dependent. That is, unlike classical economy suggests, economic agents are not rational while making decisions. Framing is becoming more and more important when there is a division of ideas over a subject or when the targeted population are divided in terms of moral and political values they hold such as environmentalism in United States. On the one hand, political liberals support environmental actions, while on the other, political conservatives neglect the reality of climate change even though its severe effects can directly be felt. In this study we examined whether framing effects exist in the context of renewable energy in Turkey. Framings were applied on an intended offshore wind farm (OWF) project and they are drawn in line with the assertions of Moral Foundation Theory (MFT). MFT comes up with five different universally shared moral foundations which are harm/care, fairness/reciprocity, ingroup/loyalty, authority/respect and purity/sanctity. The first two foundations mainly focus on individualistic structure of people. Thus, they named as individualizing foundations, the latter three foundations mainly serve to bind group members together. Thus, they named as binding foundations. MFT asserts that, in the first draft of the brain-the brain of a newborn child-, these five foundations equally take place and as the child grows up, depending on culture, family, education, neighborhood etc. some of these foundations become more dominant. Even though the main purpose of MFT was to explain moral differences across cultures not individuals or political views, some studies found that MFT can also distinguish the right and left political view in United States. Among five different moral foundations, liberals construct their moral systems upon harm/care and fairness/reciprocity, whereas political conservatives construct their moral systems upon the same ones as political liberals plus ingroup/loyalty, authority/respect and purity/sanctity, where the latter three foundations are more dominant. The aim of this study is to examine whether congruency of moral framing of renewable energy and political view have a significant effect on support for OWF projects. Framing conditions are built in line with the assertions of the MFT. To this end, we designed a survey with three different framing conditions; the individualizing condition appeals to the values associated with political liberals in United States, the binding condition appeals to the values associated with political conservatives in the United States, and the control condition lacks any manipulation or targeting. Surveys were taken by 470 students. Each respondent was randomly given with one of the three framing conditions. After reading the framing passage they were asked 16 questions which aim to grasp the reasons for support or oppose OWFs. In the xxii demographic part of the survey their gender, income, place they grew up and political orientation were asked. To analyze the survey data, we performed factor analysis for the abovementioned 16 question. But we excluded two of them from the factor analysis. Because, two of the questions,“I think Turkey should build OWFs”and“I think Turkey should not build OWFs”, were intended to measure whether respondents answered the questions carefully. We utilized Principal Component Analysis (PCA) as the extraction method. PCA yielded five components. We named those components as“willingness to bear personal costs to solve environmental problems”,“expectations from OWFs”,“concerns regarding environment and limited natural resources”,“visual concerns”, and“prioritizing economic growth”. Afterwards, we run ordered logistic regression to analyze the data. In the models we constructed, support OWF project was the dependent variable, the above-mentioned factors, demographic variables, framing conditions as dummy variables and the interactions of framing conditions with political view were independent variables. We concluded that regardless of the reference category chosen for framing condition, there is no evidence of framing effect on support for OWFs. This implies that, framing a policy in line with the assertions of MFT does not generate a significant difference in people's support for OWFs. From our perspective, the reason for the moral framing not being effective could be explained in three dimensions. One, the people's pre-knowledge about renewable energy bind their view and protect them from framing manipulations. Two, the political liberals and conservatives are different in Turkey in comparison with the way they are in United States. Harm/care and fairness/reciprocity might appeal to political liberals in United States but not in Turkey. The same logic follows for political conservatives. Three, environmentalism is not a debatable topic in Turkey as much as it is in United States. People from different political orientation have different motivations to support environmentally friendly actions in Turkey therefore there is no need to frame renewable energy in Turkey. Our findings for demographic variables are as follows: Among demographic variables, only gender has a statistically significant positive coefficient, which means that males compared to females are more likely to support OWF project. Place participants grew up such as village, city and big city and income yielded to statistically insignificant results. Furthermore, the results show that, all extracted factors have statistically significant impact on support OWF. Variables prioritizing economic growth, expectations from OWFs, willingness to bear personal costs to solve environmental problems positively affect OWF project, while variables visual concerns and concerns regarding environment and limited natural resources negatively affect support OWF project.

Benzer Tezler

  1. Comparative evaluation of nutrient, land, water and energy requirements of hydroponic vs. conventional agricultural methods: Case study for lettuce, basil, and arugula

    Hidroponik ve geleneksel tarım yöntemlerinin besin, su ve enerji ihtiyaçlarının kıyaslamalı analizi: Marul, fesleğen ve roka incelemesi

    İLAYDA AKTUĞ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEVAL SÖZEN

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÜMİT BARIŞ KUTMAN

  2. Biyobütanolün iyonik sıvı esaslı membranlar kullanılarak pervaporasyonla ayrılması

    Pervaporation separation of biobutanol using ionic liquid based membranes

    DERYA ERDOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Kimya MühendisliğiYıldız Teknik Üniversitesi

    Kimya Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYÇA MERİÇ HASANOĞLU

  3. İklim krizi çerçevesinde eko-köy Ithaca'nın sürdürülebilir tasarım kriterlerine göre incelenmesi

    Investigation of Ithaca eco-village according to sustainable design criteria in the framework of climate crisis

    HÜLYA ALGUR MARŞOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    İç Mimari ve DekorasyonMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    İç Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ DİDEM TUNCEL

  4. Türkiye'de su hakkı

    The right to water in Turkey

    YILDIZ AKEL ÜNAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDOĞAN BÜLBÜL

  5. Süt sığırcılığında kooperatifler aracılığıyla desteklemenin ekonomik ve sosyal etkileri: Adana ili örneği

    Economic and social effects of support through cooperatives to dairy farms: Case of Adana province

    HİLAL YILMAZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    EkonomiÇukurova Üniversitesi

    Tarım Ekonomisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYKUT GÜL