David Hume'un epistemolojisinde aklın işlevi
The function of reason in the epistemology of David Hume
- Tez No: 571644
- Danışmanlar: PROF. DR. EMİN ÇELEBİ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Felsefe, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İnönü Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 67
Özet
Felsefe için akıl hem kavram olarak hem de insanı diğer canlılardan ayıran yeti olarak önemli bir yere sahiptir. Bilginin kaynağı meselesi olarak akıl ya da duyu ikilemi neredeyse tüm filozoflar tarafından üzerinde titizlikle durulan bir konudur. Tarihsel süreç içerisinde çok farklı anlamlar yüklenen akıl, kimi zaman salt bir düşünce melekesi kimi zaman ontolojik bir varlık kimi zaman Tanrı'ya ulaşmanın yegâne koşulu olarak kabul edilmiştir. Ancak 18. Yüzyıla gelindiğinde akla farklı bir vurgunun yapıldığına şahit olmaktayız. Aydınlanma Çağı olarak nitelenen bu çağ aynı zamanda Akıl Çağı olarak da adlandırılmaktadır. Aklın bir tavır olarak karşımıza çıktığı bu yüzyılda, sorgulamaya kapalı olduğu düşünülen ve doğruluğu tartışılmaz görülen pek çok konu, bireyin sorgu alanına dahil edilmiş ve insan teki yegane epistemolojik otorite olarak kabul edilmiştir. Empirik karakterli düşünme biçiminin başat olduğu bu çağın en önemli düşünürlerinden biri kuşkusuz İskoç filozof David Hume'dur. Hume, yaptığı sorgulamalar ve ulaştığı sonuçlarla felsefe tarihinde bir dönüm noktası olmayı başarmıştır.
Özet (Çeviri)
Reason has an important place for philosophy both as a concept and as a skill that separates man from other living things. The dilemma of reason or sense as the issue of source of knowledge is a subject that almost all philosophers studiously focus on. Reason to which various meanings have been attributed to in its historical process has sometimes been regarded as the sole faculty of thought, sometimes as an ontological hierarchy of asset and sometimes as the only stipulation for reaching God. However, as for the 18th century, we witness a different emphasis on reason. This era, called as the Age of Enlightenment, is also known as the Age of Reason. In this century, when reason appeared as a manner, a number of issues considered as not-negotiable and well-attested were included in the scope of inquiry of an individual and human being was considered as the only epistemological authority. Hume is absolutely one of the famous thinkers of this century in which empirical way of thinking was dominant. He succeeded in becoming a milestone in the history of philosophy thanks to his inquiries and conclusions. In this study, it is tried to examine how Hume, who sometimes adopted a septic.
Benzer Tezler
- John Locke ve David Hume'un dil felsefeleri ve bilgi felsefeleri ilişkileri üzerine bir inceleme
A study on the relationship between philosophies of language and epistemologies of John Locke and David Hume
HASAN ENES KALELİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
FelsefeAkdeniz ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ALİ BİLGE ÖZTÜRK
- David Hume'da nedensellik bağlamında ahlak ve hürriyet problemi
The problem of morals and liberty in the context of causality in David Hume
EMİN ÇELEBİ
Doktora
Türkçe
2008
FelsefeSelçuk ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSAMETTİN ERDEM
- Eighteenth century realism and Defoe
Onsekizinci yüzyıl gerçekçiliği ve Defoe
SEDAT İŞÇİ
Doktora
İngilizce
2007
Batı Dilleri ve EdebiyatıEge Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. DİLEK DİRENÇ
- The Fact-value dichotomy in David Hume's ethics
David Hume'un ahlak felsefesinde olgu-değer ayrımı
REGİNA RÖTTGEN