Geri Dön

Dış ticaret hadleri ve ekonomik büyüme ilişkisi: Türkiye örneği

Terms of trade and economic development relationship: The case of Turkey

  1. Tez No: 572577
  2. Yazar: BURÇİN ÇAKIR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. UTKU UTKULU
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Ekonomi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Ekonomi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 136

Özet

Bugüne kadar dış ticaret hadleri kavramı üzerine çeşitli tanımlamalar ve açıklamalarda bulunulmuş, bu kavramla ilgili pek çok teori ortaya konulmuştur. İktisat bilimcilerin dikkatini çeken bu kavram, küreselleşen dünyamızda ticaret yapan ülkeler arasında tarafların kayıp ya da kazanç elde edeceğini belirten bir ölçü birimi görevi görmektedir. Ülkeler arası ticari ilişkilerinin, mal hareketliliğinin arttığı küresel dünyada söz konusu mallarda meydana gelen fiyat değişiklikleri ülkeleri pozitif mi yoksa negatif mi etkileyeceği büyük bir soru işaretidir. Dış ticaret hadleri kavramı, bu anlamda soruların cevaplarını karşılamakta ve iktisat bilimi için önemli hale gelmektedir. En kısa tanımıyla, ihracat fiyatlarının, ithalat fiyatlarına oranı olarak tanımlanan dış ticaret hadleri kavramı, ilk olarak Ricardo ve Mill tarafından ortaya atılsa da ticaret hadleri terimini ilk kullanan Marshall olmuştur. J.Stuart Mill, ülkenin talep edeceği belli miktar ithal malı karşılığında, kendi malından ne miktarda teklifte bulunacağını ifade eden karşılıklı talep kanununu ele alırken, Marshall bu çalışmayı bir ileri boyuta taşıyarak, dış ticaret hadlerini geometrik şekilde ifade etmiş ve ilk kez iki ülkenin eğrilerini simetrik olarak ele almıştır. Böylece teklif eğrileri oluşmuş ve dış ticaret hadleri terimini daha kapsamlı bir şekilde açıklamıştır. Dış ticaret hadlerindeki değişimler ülkelerin ticari ilişkilerinde bir ölçü olsa da, ülkeler üzerinde yaratmış olduğu etki pek çok iktisatçı tarafından görüş farklılıklarına sebep olmuştur. Klasik İktisatçılar, gelişmekte olan, hammadde ve tarımsal ürün ihracatçısı ülkeler için dış ticaret hadlerinin lehine olacağı tezini savunurken, Singer ve Prebish adlı iktisatçılar, uzun dönemde tarımsal ürün ihraç eden ülkelerin dış ticaret hadlerinin aleyhine gelişeceğini savunmuştur. Dış ticaret hadlerinin gelişmekte ve gelişmiş ülkelere olan etkisi tartışmalı bir konu olsa da günümüzde hala bu kavram ticari ilişkilerin sonucunu gösteren önemli bir gösterge olmuştur. Dış ticaret hadlerinde iyileşme söz konusu ülke için bir birim ihraç malı karşılığında daha çok ithal malı elde etmesi anlamına gelmektedir. Aksi durumda ise dış ticaret hadleri ülkenin aleyhine döner. Ülke yaptığı ticaretten zaman içerisinde, refah kaybı yaşar. Bir ekonominin en önemli hedeflerinden birisi ekonomik büyüme oranını arttırabilmektir. Bu hedefe ulaşmak ihracatı arttırmakla mümkündür. Çünkü ihracatın artması, mal ve hizmet üretimini arttırmakla birlikte rekabetin de artmasını sağlar. Rekabetin artması daha iyi yönetim, yeni teknolojilerin artması ve yayılmasını, yeni becerilerin öğrenilmesini ve bu şekilde verimliliğin artmasını sağlar. Yeni teknoloji, verimlilik ise ekonomik büyüme oranını arttırır. Özellikle gelişmekte olan ülkeler, iç pazarı dar olan ülkeler için ihracat, ekonomi için büyümenin motoru rolünü oynamaktadır. Tezin amacı, dış ticaret hadleri kavramının ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini Türkiye bağlamında incelemektir. Bu amaçla, çalışmanın birinci bölümünde dış ticaret hadlerinin tanımı, hesaplama yöntemleri sınıflandırılarak anlatılmış, daha sonra dış ticaret hadleri kavramı teorik çerçevede işlenmiştir. İkinci bölümde ise ilk olarak ekonomik büyümenin ülkeler için önemi ve bu kavramı etkileyen doğal kaynaklar, sermaye, emek ve teknolojik gelişme gibi etkenler açıklanmıştır. Geleneksel büyüme teorileri Klasik dönem öncesi yaklaşımlar ve Klasik büyüme teorisi olarak iki başlık altında açıklanmıştır. Daha sonra Keynesgil yaklaşıma dayalı büyüme modeli, Neoklasik büyüme Modeli ve İçsel büyüme modeli başlıkları adı altında son dönem büyüme teorileri açıklanmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümünde Türkiye' de Dış Ticaret Hadleri ve Ekonomik Büyüme İlişkisi ekonometrik olarak incelenmektedir. Bu bölümde öncelikle literatür araştırması ve daha sonra model ve veri seti ile ilgili açıklamalar yapılmış olup, durağanlık kavramı ve sahte regresyon konuları açıklanmıştır. Çalışmada OECD ve TÜİK aracılığıyla 1990-2015 çeyreklik verileri ele alınmıştır. Çalışmada, geleneksel birim kök testlerinin yanı sıra tek kırılmalı ve çift kırılmalı birim kök testleri ve ARDL eştümleşme modeli uygulanarak, dış ticaret hadlerinin GSYH üzerindeki etkisi incelenmiştir. Elde edilen ampirik bulgulara göre, dış ticaret hadlerindeki %1 lik bir artış, uzun dönemde ekonomik büyüme üzerinde %0,667 lik bir artışa neden olmaktadır. Bu sonuçtan hareketle dış ticaret hadlerinde meydana gelen pozitif bir gelişmenin reel gelir üzerinde yani ekonomik büyüme üzerinde pozitif etki yarattığını öne süren Harberger- Laurzen-Metzler etkisinin doğruluğu ülkemiz bağlamında ispatlanmaktadır. Reel döviz kurundaki %1 lik bir artış uzun dönem ekonomik büyüme üzerinde %1,526' lık pozitif bir etkiye neden olurken, dışa açıklık (OP) değişkeninin uzun dönem katsayı tahmin sonucuna bakıldığında ekonomik büyüme üzerinde pozitif ve anlamlı bir etkisinin olduğu görülmektedir. Bu bağlamda dışa açıklıktaki %1' lik bir artış ekonomik büyüme üzerinde % 3,35 ' lik bir artışa yol açmaktadır.

Özet (Çeviri)

To date, various definitions, explanations have been made on the concept of terms of trade and many theories related to this concept have been put forward. This concept, which attracts the attention of economic scientists, acts as a unit of measurement for the profit or loss of the parties in the globalizing world. In the global world, where trade relations and commodity movements are increasing between countries, the price changes occurring in the goods in question are a big question mark that will affect the countries either positively or negatively. In this sense, the concept of terms of trade meets the answers to the questions and becomes important for the science of economics. Shortly, the concept of terms of trade, defined as the ratio of export prices to import prices, was first used by Ricardo and Mill, but it was Marshall who used the term trade terms first. While J.Stuart Mill deals with the reciprocal demand law, which expresses the amount of goods that the country will offer, in response to a certain quantity of imported goods that the country will demand, Marshall has taken this work to a further dimension and expressed the terms of trade in a geometric manner and for the first time symmetrical the curves of the two countries. has been dealt with. Thus, the offer curves were formed and the terms of trade explained more extensively. Although the changes in the terms of trade are a measure of the commercial relations of the countries, the impact on countries has caused differences in opinion by many economists. While classical economists favored the terms of trade for developing, raw material and agri-export countries, Singer and Prebish economists argued that the long-term exporters of agricultural products would develop against the terms of trade. Although the effects of the terms of trade on developing and developed countries is a controversial issue, this concept is still an important indicator that commercial relations are Improvement in terms of foreign trade means that export prices increase more rapidly than import prices, and a unit for this country receives more imported goods in return for export goods. Otherwise, the terms of trade are against the country. The country undergoes a loss of trade and decreases the level of prosperity. There is a strong relationship between economic growth and terms of trade, which is another subject of our study. One of the most important goals of an economy is to increase the rate of economic growth. Achieving this goal is possible by increasing exports. Because the increase in exports increases the production of goods and services, but also increases the competition. Increasing competition allows for better management, new technologies to increase and spread, to learn new skills and thus to increase productivity. New technology and productivity increase the rate of economic growth. In particular, developing countries play the role of Engine of Growth economy for exports to the economy with narrow domestic markets. The aim of the thesis is to shed light on the concept of terms of trade which is one of the building blocks of economics from the past to today. In this context, in the first part of the study, the definition of terms of trade and the methods of calculation are described. Then, the concept of terms of trade is covered by the theoretical framework. In the second part, the importance of economic growth theory for the countries, the natural resources that determine the concept of economic growth, capital, labor and technological developments are explained. Traditional growth theories are explained under two headings as classical pre-classical approaches and classical growth theory. Adam Smith, David Ricardo, Malthus, Marshall explained the differences between the economists' growth theories.Then, the Keynesian growth model, Neoclassical Growth Model and Endogenous Growth Model titles are described.In the third section of the study, alar Econometric Analysis of Trade Terms and Economic Growth ile section, literature research and then model and data set were made. In this study, data of 1990-2015 quarterly data taken from OECD and TUIK were discussed. In this study, the unit root test, which takes into account multiple fractures, was analyzed. The data analyzed are dependent on the GDP which expresses economic growth and unit root tests have been analyzed by forming the model as an independent variable. According to the empirical findings, a 1% increase in terms of trade leads to an increase of 0,667% on economic growth in the long run. Based on this result, the accuracy of the Harberger-Laurzen-Metzler effect, which asserts that a positive development in terms of trade, has a positive effect on real income, ie economic growth, is proved in the context of our country. While a 1% increase in real exchange rate has a positive effect of 1.526% on long-term economic growth, the openness (OP) variable has a positive and significant effect on economic growth. In this context, a 1% increase in openness leads to a 3.35% increase in economic growth.

Benzer Tezler

  1. Dış ticaret hadleri ile ekonomik büyüme ilişkisi: Türkiye örneği

    Relationship between terms of trade and economic growth: The case of Turkey

    SAMET OĞUZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    EkonomiBalıkesir Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BEDRİYE TUNÇSİPER

  2. Yoksullaştıran büyüme: Türkiye örneği

    Immiserizing growth: The case of Turkey

    HATİCE DİL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Ekonomiİzmir Demokrasi Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BEDRİYE TUNÇSİPER

  3. Ekonomik büyüme, reel döviz kuru ve dış ticaret arasındaki nedensellik ilişkileri: 2003-2017 Türkiye örneği

    Economic growth, real exchange rate and foreign trade relations between causality: 2003-2017 case of Turkey

    GAMZE GÜL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Uluslararası İlişkilerKayseri Üniversitesi

    Uluslararası Ticaret ve Lojistik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HATİCE ERKEKOĞLU

  4. Gelişen ülkelerde uygulanan istikrar politikaları, Türkiye 1980-1989

    Başlık çevirisi yok

    ÇİĞDEM ÇELİK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1991

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    PROF.DR. GÜLTEN KAZGAN

  5. Dış ticaret hadleri ve ekonomik büyüme ilişkisi: Türkiye üzerine eşbütünleşme analizi

    The relationship of foreign trade terms and economic growth: A cointegration analysis on Turkey

    ŞERİFE SEÇGİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    EkonomiAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ASLI YENİPAZARLI