Geri Dön

Türkiye'de kriz dönemlerinde uygulanan maliye politikaları 1994, 2001 ve 2008 krizleri üzerine bir değerlendirme

An evaluation on financial policies applied in crisis periods in Turkey and 1994, 2001 and 2008 crises

  1. Tez No: 579077
  2. Yazar: TÜRKER ERKAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. LÜTFÜ ÖZTÜRK
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 171

Özet

Ekonomik kriz;“ekonomide aniden ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan olayların makro açıdan ülke ekonomisini, mikro açıdan ise yatırımcıları ciddi anlamda sarsacak sonuçlar ortaya çıkarması”olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde ekonomik krizler genelde iki aşamada oluşmaktadır. İlk aşamada kriz, fınansal piyasalarda gerçekleşir, ikinci aşamada ise fınansal kriz kısa ve orta vadede reel sektörü de etkisi altına alarak ekonomik krizi oluşturmaktadır. Ekonomik krizlerin oluşmasında; fiyat istikrarının bozulması, ödemeler dengesinde meydana gelen dengesizlik, gelir dağılımda oluşan adaletsizlik, aşırı borçlanma ve borç geri ödemelerinde meydana gelen aksaklık ve piyasadaki arz ve talep dengesizlikleri etkili olmaktadır. Yirminci yüzyılın başlarında meydana gelen Büyük Buhrana kadar, devletin ekonomiye müdahalesine iktisatçılar tarafından karşı çıkılmıştı. Devletin ekonomiye müdahil olmamasının yanında, devlet bütçesinin miktar olarak sınırlı ve denk olması görüşü savunulmuştu. Birinci Dünya Savaşı sonrası ABD'de ortaya çıkan ekonomik buhran bütün dünyayı etkisi altına almıştı. Serbest Piyasa Ekonomisinin bu krizi aşmada yeterli olmamasının görülmesi, devletin piyasalara müdahale etmesi gerekliliğini doğurmuştu. Büyük buhran sonrasında devlet, piyasalara maliye politikası araçlarını kullanarak müdahil olmuştu. Enflasyonist eğilimlerin hakim olduğu ekonomide, devlet, piyasaya kamu harcamalarını azaltıp, kamu gelirlerini artırmak suretiyle toplam talebi kısma yoluna gitmektedir. Ekonomide durgunluğun (işsizlik) hakim olduğu dönemlerde ise devlet, toplam talebi artırma yoluna gitmektedir. Genişletici etkisi yüksek olan kamu harcamalarını artırıp, kamu gelirlerini de azaltma yoluna gitmektedir. Dünyada yaşanan kriz deneyimlerine bakıldığında, kolay para kazanma arzusuyla birlikte oluşan spekülatif hareketler piyasaları aşırı genişletmiş ve fınansal krizlere zemin hazırlamıştı. Büyük buhran ve 2008 krizleri bu duruma örnek teşkil etmektedir. 1973 Petrol krizi ise, Arap-İsrail savaşlarında batılı ülkelerin İsrail lehine tutum sergilemesi sonucu oluşmuştu. OPEC ülkeleri batının yanlı tutumunu cezalandırmak amacıyla petrol fiyatlarını yükseltmişlerdi. Petrol fiyatlarının yükselmesi batılı ülkeleri cezalandırmanın ötesinde Gelişmekte olan ülkeleri doğrudan etkilemişti. Maliyetler artmış, likidite sıkıntısı oluşmuştu. Artan petrol fiyatlarıyla Opec ülkelerinin gelirleri artmış, Petro-dolarlar yeniden dolaşıma sokulmuştu. Petro-dolar fonları Gelişmekte olan ülkelere borç olarak verilmişti. Gelişmekte olan ülkeler tarafından alınan borçların geri ödemelerinde oluşan sıkıntılara, İran'ın petrol fiyatlarını tekrar artırması büyük bir borç krizine neden olmuştu. Bu süreç Gelişmekte olan ülkelerin bir kısmının moratoryuma başvurmasıyla sonuçlanmıştı. 1998 Güneydoğu Asya Krizi ise bir ekonomik panik hali olarak ortaya cıkmış ve diğer bölge ülkelerinde domino etkisiyle büyük yıkımlara sebep olmuştu. Güneydoğu Asya krizi Tayland para birimi bahtın 1997 yılının temmuz ayında değer kaybetmesi ile birlikte, Asya ülkelerinde döviz, borsa ve diğer varlık fiyatlarında büyük düşüşler meydana getirmişti. Hammadde ithal eden Güneydoğu Asya ülkelerinde oluşan kriz, dünya emtia fiyatlarında düşüşleri de beraberinde getirmişti. Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla birlikte Rusya'nın liberal ekonomiye geçiş süreci oldukça sancılı olmuştu. Kapkaççı oligark işadamları Rusya ekonomisini elinde bulunduruyor, servetlerine servet katarak zenginleşiyordu. Hükümet ise bu adaletsizliğe önlem almayarak, alt gelir grubunu sosyal politikalarla koruma altına almıyordu. Bu durum ise gelir dağılımındaki adaletsizliği daha da artırıyordu. İşadamları özelleştirmeler ile zenginleşiyor, hatta bazı devlet teşebbüsleri önceden belirlenen şahıslara peşkeş çekiliyordu. Tüm bu gelişmeler iç ve dış borç stokunun artmasına neden olmuş, devlete karşı oluşan güvensiz hava vergi gelirlerinin de düşmesine neden olmuştu. Güneydoğu Asya krizinin meydana gelmesiyle birlikte düşen emtia fiyatları, Rusya'nın ihracat gelirlerini daha da azaltmış ve Rusya büyük bir krize doğru sürüklenmişti. Türkiye'de liberalleşmeye geçiş süreci 1980'li yıllardan sonra başlamıştı. Liberalleşme süreciyle birlikte, seçim kazanma adına hükümetlerin uyguladığı, kısa vadeli popülist politikalar, devlet borçlarının artmasına neden olmuştu. Karşılıksız kamu harcamaları ve Merkez Bankasının özerk olmaması enflasyonla mücadelede olumsuz bir etkendi. Hazinenin, Merkez Bankasını kısa dönemli finansman aracı olarak kullanması ve sermaye hareketlerinin ülkeye çekilebilmesi için yüksek faiz uygulamaları..vb. etkenler 1994 krizinin oluşmasına zemin hazırlamıştı. 1990'lı yıllardan itibaren süregelmiş yapısal sorunlar, Rusya ve Güneydoğu Asya krizlerinin Türkiye'ye olan ekonomik etkileri ile birleşince, Türkiye ekonomisi 1998'den itibaren her geçen gün yeni bir ekonomik bunalıma sürüklenmeye başlamıştı. Gelişmekte olan ülkelerde yaşanan ve önce bölgesel olarak algılanan bu kriz bir süre sonra bütün gelişmekte olan ülkeler için ortak bir kriz olarak görülmeye başlanmıştı. Özellikle Rusya ve Güneydoğu Asya krizinin sonrasında söz konusu ülkelerin devalüasyona gitmesi, Türkiye ekonomisini olumsuz etkilemişti. Bu duruma 17 Ağustos Depremi eklenince ekonomik şartlar daha da ağırlaşmıştı. Enflasyonla mücadele planı kapsamı içinde alınan kararların uygulama alanı bulmaması yabancı yatırımcıların ülkeyi terk etme eğilim içine girmelerine neden olmuştu. Oluşan bu gelişmelere dönemin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı arasında ki kavga da eklenince 2001 krizi içinden çıkılması güç bir hal almıştı. ABD'de konut kredilerinin, toplam krediler üzerindeki payının artış göstermesi ve konut piyasalarında ki spekülasyonun yoğunluğu, ABD Merkez Bankası FED 'in, Enflasyonla mücadele etmek amacıyla faizleri artırması, kredilerin geri ödemelerinde büyük sıkıntılara neden olmuştur. 2008 Eylül ayında ABD'nin en büyük 4. Yatırım Bankası olan Lehman Brothers'ın 600 milyar dolar borç ile iflasını açıklayarak batmasıyla etkisi bütün dünyaya yayılmıştır. Mortgage adı verilen konut finansmanı sistemi Türkiye'de uygulama alanı olmadığından, ilk etapta krizin etkisi diğer ülkelere oranla daha düşük seviyede gerçekleşmişti. Ancak ABD'de başlayan bu krizin, genel Türkiye piyasalarına etkisinin olmadığını söylemek yanlış olur. Özellikle ABD fınans sektöründe yaşanan kriz, finansal piyasaların ardından, dünya geneline yayılmış, dünya ticaret hadlerinde büyük düşüler yaşanmıştı. Türkiye'nin dış ticaretinde gerilemelere neden olarak, ithalatla birlikte, ihracatımızda da büyük düşüşler yaşanmıştı. Yurt dışı borsalarında yaşanan düşüşler İMKB 'yede yansımıştı. Ülkemizde, yapısal sorunlardan kaynaklanan işsizlik oranı krizle birlikte artış göstermişti. Yabancı yatırımcıların artan dolar talebiyle birlikte, Türk Lirasında diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinde olduğu gibi büyük kayıplar görülmüştü. Kısaca, ekonomik krizlerle mücadele, kriz öncesinden başlamalıdır. Mali disiplinden taviz verilmemelidir. Siyasi partiler, seçim kazanma adına popülist politikalara başvurmamalı, ücretler ve sübvansiyonlar kamu gelirleriyle doğru orantılı olmalıdır. Kamu gelirlerini artırma adına vergi yükü toplumun tamamına adil bir şekilde dağıtılmalıdır. Kayıt dışı ekonomi ile mücadelede toplumun tüm örgütleri hükümetle koordineli bir şekilde çalışmalıdır.

Özet (Çeviri)

Economic crisis is defined as that the events occurring suddenly and unexpectedly in economy cause results that will destruct country's economy in macro basis and destruct investors severely on micro basis. At present, economic crises appear at two stages in general. At the first stage, crises appears in financial markets and at the second stage, financial crises causes economic crises by taking also real sector under its impact on short and medium term. The factors causing economic crises are price instabilities, payment price instabilities, injustice of income distribution, excessive borrowing, failure of reimbursement of debts, and instability of offer and demand in market. Until the Great Depression that occurred in early 20th century, economists objected to intervention of state in economy. The opinion stating that state's budget must be limited and balanced in quantity in addition that state should not intervene in economy was defended. The economic depression that occurred in USA after the World War-I exercised influence over the whole world. It was seen that Free Market Economy was not sufficient in overcoming this crisis and this fact caused the necessity for state to intervene in markets. After the Great Depression, state took part in markets by using finance policy instruments. In an economy in which inflationary tendencies are dominant, State prefers reducing total demand by reducing public expenditures to market and increasing public revenue. In the periods in which recession (unemployment) is dominant, State prefers increasing total demand and public expenditures having high expansionary impact and reducing public revenues. When crises experienced in the world are considered, speculative movements that occurred due to the desire to earn money with ease expanded markets extremely and led to financial crises. The Great Depression and 2008 crisis constitute examples of this circumstance. 1973 Petrol crisis occurred as a result of the attitude of western countries in favour of Israel in Arab-Israel wars. OPEC countries increased petrol prices in order to punish biased attitude of western countries. Increase of petrol prices affected developing countries directly rather than punishing western countries. Costs increased and shortage of liquidity appeared. Revenues of OPEC countries increased thanks to increasing petrol prices and Petro-dollars were inserted into circulation again. Petro-dollar funds were given to developing countries as debts. Difficulties in reimbursing money borrowed by developing countries caused a great debt crisis due to re-increase of petrol prices by Iran. This period resulted in application of some of the developing countries for moratorium. 1998 Southeastern Asia Crisis appeared as a state of economic panic and caused great destructions with a domino impact in other countries of the region. It caused big drops in the prices of foreign Exchange, Exchange and other assets as a result of loss of value of Baht, which is the currency of Thailand, in July 1997. The crisis that was experienced in Southeastern Asia countries importing raw materials brought along drops in commodity prices in the world. Transmission period of Russia to liberal economy were highly painful as a result of the disintegration of the Soviet Union. Snatcher oligarchic businessmen were holding Russia's liberal economy and becoming richer. On the other hand, Government did not protect low income group with social policies since it did not take measure against this injustice. This situation was increasing injustice of income distribution more. Businessmen were becoming rich with privatizations and even, some state enterprises were being made available to predetermined persons. All these improvements caused increase of domestic and foreign debt stock and distrust towards State caused decrease of tax incomes. Commodity prices that dropped as a result of the occurrence of the Southeastern Asia Crisis decreased export revenues of Russia more and Russia got into a great depression. The transmission period into liberalization in Turkey started after 1980s. Short-term populist policies applied by governments in order to win elections following liberalization period caused increase of state debts. Unreturned public expenditures and the non-autonomous nature of the Central Bank are negative factors in fighting with the inflation. The factors causing the occurrence of 1994 Crisis are use of the Central Bank by the Treasury as a short-term financial instrument and high interest that was imposed in order to attracting capital movements into country etc. When the structural problems ongoing as of 1990s were combined with economic impacts of Russia and Southeastern Asia crises on Turkey, Turkey's economy started to get into a new economic bloom as days go by since 1998. This crisis that was experienced in developing countries and perceived as a regional crisis first started to be considered as a common crisis for all developing countries afterwards. Particularly, the application of the said countries for devaluation after Russia and Southeastern Asia crises affected Turkey's economy negatively. Economic conditions became more severe with the addition of 17 August Earthquake to this circumstance. Failure of inclusion of decisions in the scope of the fighting-with-inflation plan caused foreign investors to get into the tendency of leaving the country. Overcoming 2001 crisis became difficult with the addition of the fight between President and Prime Minister of the period to these improvements. Increase of share of housing credits on total credits in USA, intensively of speculation in housing markets, and increase of interests by FED, the Central Bank of USA, in order to fight with inflation caused great difficulties in reimbursements of credits. Its impact spread through the world with the bankruptcy of Lehman Brothers, the 4th biggest Investment Bank of USA, by announcing a debt of $ 600 billion in September 2008. Since housing financing system called“mortgage”is not a field of application in Turkey, impact of the crisis appeared at lower level first when compared with other countries. However, it would be wrong to say that this crisis that started in USA did not affect general Turkish markets. The crisis that was experienced in USA's finance sector spread through the world after financial markets and rates of world trade dropped substantially. It caused big decreases in our import and export by causing decline in foreign trade in Turkey. Drops that were experienced in foreign Exchange markets reflected on Istanbul Stock Exchange as well. Rate of unemployment caused by structural problems in our country increased as a result of the crisis. Turkish Lira experienced big losses in its value just as currencies of other developing countries as a result of increased demand of foreign investors for dollar. In brief, fight with economic crises should start before occurrence of crisis. No concession must be made from financial discipline. Political parties should not apply for populist policies in order to win elections, and wages and subsidies should be in direct proportion to public revenues. Tax load should be fairly distributed to the whole society in order to increase public revenues. All organizations of the society should work in cooperation with the government in the fight with black economy.

Benzer Tezler

  1. Ekonomik krizlerle mücadelede maliye politikasının rolü: Türkiye'de 1980 sonrası döneme yönelik bir inceleme

    The role of fiscal policy in the fight against economic crisis: Towards a review for period after 1980 in Turkey

    SEZEN KOCADAĞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    MaliyeDokuz Eylül Üniversitesi

    Maliye Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEYNEP ARIKAN

  2. 2008 yılında başlayan küresel krizde, Türkiye'de uygulanan para ve maliye politikalarının ülke ekonomisine etkileri

    Started in 2008, the global crisis in Turkey on the effects of monetary and fiscal policies in the economy

    RAGIB EMRE AKDAĞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    EkonomiNiğde Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ZÜBEYİR TURAN

  3. Para ve maliye politikaları arasındaki etkileşimin zaman serileri ile analizi: Türkiye örneği

    A time series analysis of monetary and fiscal policy interaction: The case of Turkey

    NÜKET KIRCI ÇEVİK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    EkonometriDokuz Eylül Üniversitesi

    Ekonometri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET VEDAT PAZARLIOĞLU

  4. Finansal krizlerde tüketim vergilerinin rolü ve önemi

    The role and importance of consumpti̇on tax on fi̇nanci̇al cri̇si̇s

    PINAR TEKER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    MaliyeGazi Üniversitesi

    Maliye Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DURAN BÜLBÜL

  5. IMF,misyonu ve IMF-Türkiye ilişkileri

    IMF, the mission of IMF and IMF-Turkey relations

    ŞEBNEM YENAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Ekonomiİstanbul Ticaret Üniversitesi

    İşletme Bölümü

    DOÇ. DR. ESİN OKAY