Geri Dön

Agonun arkeolojisi: Eski Yunan dramatik edebiyatında agonistik

The archaelogy of agon: Agonistic in Ancient Greek dramatic literature

  1. Tez No: 584540
  2. Yazar: PINAR İNCEEFE
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEDİNE SİVRİ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Arkeoloji, Batı Dilleri ve Edebiyatı, Karşılaştırmalı Edebiyat, Archeology, Western Linguistics and Literature, Comparative Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Karşılaştırmalı Edebiyat Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Karşılaştırmalı Edebiyat Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 169

Özet

Yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğinde Batılı edebiyat-felsefe akademilerinde agonun fazlaca göz ardı edilen bir kavram olduğuna dikkat çekilmekte ve bu kavrama değerini kültürel, filozofik, politik ve estetik bağlamda yeniden kazandırmaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Burada yer alan yeniden kazandırma ifadesinden anlaşılacağı gibi spesifik bir kültür, agonistik ruhun -Nietzsche'nin deyimi ile rejeneratif bir değer olarak- önemini kavradıkları bir çağı daha önce yaşamıştır. Bu çağ, Eski Yunan'ın“agonal çağı”dır. Söz konusu kavram Nietzsche'nin çağdaşı ve aynı zamanda hocası olan Burckhardt'a aittir. Burckhardt'ın işaret ettiği üzere, agonun kavramsal ve işlevsel dinamizmi ve bu dinamizmin dramatik edebiyatla ilişkisi Eski Yunan'a kadar geri gider. Başlangıcından hemen sonra agonistik, felsefi ve kültürel-antropolojik bir kavramsallaştırma olarak ele alınırsa, dramatik edebiyat da bu kavramsallaştırmanın somutlaştırıldığı ilk estetik formlardan biri olarak düşünülebilir. Nitekim Burckhardt, agonu düşünsel ve kültürel bağlamda“kavramsal”olarak ele alırken, Nietzsche onun“sanatsal”ya da Deleuze'cü tabirle“algısal”düzlemde somutlaştırılmasına Eski Yunan dramatik edebiyatının oluşum aşamasından örnek gösterir. Agonistiğin ne olduğuna ve dramatik edebiyatla ilişkisinde ne türden bir görünüm sergilediğine ilişkin Eski Yunan kanonunu ağırlıklı olarak Burckhardt ve Nietzsche üzerinden yeniden okumak gerekir. Bu çalışma, dramatik olana ve dolayısıyla dramatik edebiyata varlık kazandıran, Nietzsche'nin“sağlıklı”olarak nitelediği kültürü, temasta olduğu diğer kültürlerle ilişkisinde özgün kılanın agonistik kavrayış olduğu savından hareketle, dramatik edebiyatı başlangıcı itibari ile agonistikle doğrudan ilişkilendirir. Çalışmada, bir taraftan agonistik ruh, bu ruhun Hellenik yükselişi, de-Hellenizasyonu ve re-Hellenizasyonunun imkânı, insan-doğa-kültür ile ilişkisinde ele alınırken, buna koşut Oudemans ve Lardinos'un ayırt ettikleri ayrıştırıcı ve bağlantılı kozmoloji tiplerine alternatif bir model olarak agonistik kozmoloji ve kaynağını bu modelden alan bir agonistik okuma ve eleştiri yöntemi önerilir. Böylelikle, Batı'nın hegemonik ilişkileri açığa çıkaran, Deleuzecü tabirle ağaçsı yapısının nerede kök saldıysa orada; Eski Yunan'da sağaltılabileceği ve yerini rizomatik olana; oluşa bırakabileceği iddiasına ulaşılmış olunur.

Özet (Çeviri)

In the first quarter of the twenty first century, agon has been pointed out as a highly disregarded concept in the Western literature-philosophy academies and studies are being conducted for the purposes of reintroducing to this concept its value in the cultural, philosophical, political and aesthetical context. As one can understand from the term“reintroducing”, a specific culture has experienced an age when the importance of the agonistic spirit was comprehended - as a regenerative value in Nietzsche's words. This age is the agonal age of the Ancient Greek. This concept was introduced by Burckhardt, who was both the peer and the teacher of Nietzsche. As suggested by Burckhardt, the conceptual and functional dynamism of agon and the relation of this dynamism with dramatic literature date back to the Ancient Greek. Even though agonistic was addressed as a philosophical and cultural-anthropological conceptualization just after its introduction, dramatic literature can be considered as one of the first aesthetic forms whereby such conceptualization was concretized. As a matter of fact, Burckhardt addresses agon“conceptually”in the intellectual and cultural context, while Nietzsche gives an example of the concretization of agon at an“artistic”or, in Deleuzeian terms,“perceptual”level from the evolution stage of the dramatic literature of the Ancient Greek. The Ancient Greek canon regarding what is agonistic and what kind of relationship it has with the dramatic literature should be re-read mainly through Burckhardt and Nietzsche. This study directly associates dramatic literature with agonistic from the very beginning, on the assumption that agonistic perception by which the culture, which brings an existence to everything that is dramatic and thus to dramatic literature and which is described by Nietzsche as“healthy”, is rendered original in its relationship with the other cultures in touch with it. The study, on one hand, addresses to the agonistic spirit, the Hellenic rising of this spirit and the possibility of de-Hellenisation and re-Hellenisation within the context in the human-nature-culture relationship, but on the other hand, suggests an agonistic cosmology as an alternative model to separative and interconnected cosmology as distinguished by Oudemans and Lardinos, and an agonistic reading and criticism method which has its roots in this model. Thus, it can be suggested that the West's structure revealing hegemonic relations, which, in Deleuzian terms, is arborescent can be restored wherever it has been rooted, i.e. the Ancient Greek, and give its place to what is rhizomatic, i.e. becoming.

Benzer Tezler

  1. Mizah basınında egemen söylem olarak argo kullanımı (Penguen dergisi örneği)

    Use of slang as dominant discourse in humor press(Example of Penguen magazine)

    TAHSİN EMRE FIRAT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    GazetecilikAtatürk Üniversitesi

    Gazetecilik Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BESİM YILDIRIM

  2. Küfür ve argonun gündelik iletişimdeki yeri (Üniversite öğrencileri üzerinde bir alan araştırması)

    Role of blasphemy and slang in daily communication (An emprical research on university students)

    AHMET ÇİÇEK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    DilbilimFırat Üniversitesi

    İletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA YAĞBASAN

  3. ZSM-5 zeolitinde helyum ve argonun adsorpsiyonunun GCMC simülasyonu ile incelenemsi

    Study of adsorption of helium and argon in ZSM-5 with GCMC simulation

    MURAT TEKECİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Fizik ve Fizik MühendisliğiAnadolu Üniversitesi

    Fizik Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ÖNDER ORHUN

  4. Türkçe sözlük'te argo ve argolaşma

    Slang and semantic change towards slang in TDK Türkçe sözlük

    HASİBE SARIKAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Türk Dili ve Edebiyatıİstanbul Aydın Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜNAY KARAAĞAÇ

  5. Platon'da aletheia ve sanat ilişkisi

    Aletheia and art relation according to Plato

    DERVİŞ ATAHAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    FelsefeMersin Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ZEHRAGÜL AŞKIN