Geri Dön

Yetişkin bireylerde depresyon ve sosyal kaygı düzeyi ile internet bağımlılığı arasındaki ilişkinin incelenmesi

Examining the relationship between social anxiety level and i̇nternet addiction in adults

  1. Tez No: 588935
  2. Yazar: İSMAİL BIYIKLI
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ YASİN GENÇ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Psikoloji, İletişim Bilimleri, Psychology, Communication Sciences
  6. Anahtar Kelimeler: İnternet Bağımlılığı, Sosyal Kaygı, Depresyon, Internet Addiction, Social Anxiety, Depression
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Gelişim Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Klinik Psikoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 102

Özet

Giriş: İnternet bağımlılığının geniş davranış çeşitliliği ve dürtü kontrol problemlerini kapsayan geniş bir kavram olarak ifade edilmektedir. Young patolojik kumarın, patolojik internet kullanımının yapısına en çok benzeyen belirtiler taşıdığını bildirmektedir. Sosyal Kaygı Bozukluğu (SKB), bireyin başkalarının olduğu ve kendisini değerlendirebileceği sosyal ortamlardan devamlı olarak korku duyma ve bu ortamlardan mümkün oldukça kaçınma eylemleri sergileme durumu; aşağılanacağına, utanç duyacağına ya da gülünç duruma düşeceğine dair sıkıntıların olacağına dair endişeli olma hali olarak açıklanmaktadır. Depresyon; derin biçimde üzüntü hissetme, bazı koşullarda hem üzüntü hem de bunaltı hislerinin gelişmesi beraberinde konuşmaya, düşünmeye, fizyolojik olan işlevlerde yavaşlamaya dair belirtilerin olması, durgun olma hali, bunlarla beraber de hissedilen değersiz, isteksiz, karamsar olma duygu ve düşünceleri ile karakterize edilen bir sendrom olarak tanımlanmaktadır. Teknoloji kullanımının hızla gelişiyor olması internetin kullanımı konusunda önemli avantajlar getirmekle beraber bağımlılık gibi önemli bir problemi de beraberinde getirebilmektedir. İnternet ortamı bu anlamda bireylerin kendilerini ifade ettikleri bir alan haline gelmektedir. Bu durumun avantajlı olan yönleri olmasına karşın depresif özellikler gösteren, sosyal ortamlarda endişelenen ve kendini ifade etme konusunda problem yaşayan bireylerin kendilerini ortaya koyabilecek tek alternatifin internet ortamı haline gelmesi ihtimali söz konusu olabilecektir. Amaç: Bu çalışmanın amacı yetişkin bireylerde depresif özellikler ve sosyal kaygı düzeyi ile internet bağımlılığı düzeyi arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Ayrıca bununla beraber bu çalışma, çalışmaya katılan yetişkin bireylerin sosyo-demografik özellikleri ile depresif özellikler, sosyal kaygı düzeyi ve internet bağımlığı arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını araştırmak amaçlanmaktadır. Yöntem: Bu araştırma ilişkisel tarama modeline uygun olarak tasarlanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Kişisel Bilgi Formu, İnternet Bağımlılığı Ölçeği, Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği ve Beck Depresyon Envanteri kullanılmıştır. Araştırmanın evreni İstanbul ilindeki yetişkin bireylerdir. Araştırmanın örneklemi ise İstanbul ilinde yaşayan ve gönüllülük esasına bağlı olarak basit rastgele örnekleme yöntemine göre rastlantısal olarak seçilen ve tüm sorulara eksiksiz yanıt veren 150 yetişkin bireyden oluşmaktadır. Araştırma sonucunda katılımcılardan elde edilen veriler SPSS(Statistical PackageForSocialSciences) programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre internet bağımlılığı ölçeği ile sosyal kaygı ve kaçınma ölçeği puanları arasında pozitif yönlü orta düzeyde ve anlamlı ilişkinin olduğu, sosyal kaygı düzeyi alt boyutlarından kaygı ve kaçınma arttıkça depresyon düzeyinin de arttığı, sosyal kaygı ölçeği ile BECK Depresyon Envanteri arasında pozitif yönde zayıf düzeyde ve anlamlı ilişkinin meydana geldiği, bireylerin internet bağımlılığı ölçeğinden aldıkları puanlar cinsiyet değişkenine göre anlamlı farklılık meydana gelmediği, cinsiyet ile depresyon arasında anlamlı ilişki bulunmadığı ve sosyal kaygı ile cinsiyet arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığı, internet bağımlılığı açısından bekar bireylerin internet bağımlılığı düzeylerinin evli bireylere oranla daha yüksek olduğu, depresyon açısından bakıldığında bekar bireylerin depresyon düzeyinin evli bireylerden daha yüksek olduğu, evli ve bekarların internet bağımlılığı düzeylerinin karşılaştırılmasında bekar olanların internet bağımlılık düzeylerinin daha yüksek olduğu ve sosyal kaygı açısından da gene bu sonuçlara paralel olarak bekar bireylerin sosyal kaygı düzeylerinin evli bireylere göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.

Özet (Çeviri)

Introduction: Internet addiction is defined as a broad concept that covers a wide range of behavior and impulse control problems. Young pathological gambling reports the symptoms most similar to the structure of pathological internet use. Social Anxiety Disorder(SBP) is the state of continuous fear of the social environment in which an individual is able to evaluate himself and exhibit actions of avoidance from these environments as much as possible; it is explained as being worried about being humiliated, embarrassed, or that there will be problems about being ridiculous. Depression; deep feeling of sadness, in some conditions both sadness and anxiety feelings, development of speech, thinking, symptoms of slowing in physiological functions, stagnation, with them feeling unaware, unwilling, pessimistic feelings and thoughts characterized by a syndrome is defined as. The rapid development of the use of technology brings significant advantages to the use of the Internet, but it also brings with it an important problem. In this sense, the Internet environment becomes an area where individuals express themselves. Although there are some advantageous aspects of this situation, it is possible that individuals who have depressive features, are worried about social situations and who have problems with self-expression may become the only alternative that can reveal themselves. Objective: The aim of this study was to investigate the relationship between the level of social anxiety and the level of internet addiction in adults. In addition, this study aims to investigate whether there is a significant relationship between socio-demographic characteristics and depressive traits, social anxiety level and internet addiction. Method: This study was designed in accordance with the relational screening model. Personal Data Form, Internet Addiction Scale, Liebowitz Social Anxiety Scale and Beck Depression Inventory were used as data collection tools. The population of the study is adult individuals in Istanbul. The sample of the study consists of 150 adult individuals living in Istanbul who are randomly selected according to simple random sampling method based on volunteerism. The data obtained from the participants were analyzed using SPSS (Statistical Package for Social Sciences) program. Results: According to the findings of the study, there was a positive and moderate relationship between the internet addiction scale and social anxiety and avoidance scale scores, and the level of depression increased as anxiety and avoidance increased from the social anxiety level. there was no significant difference between the gender and depression, there was no significant relationship between gender and depression and there was no significant relationship between social anxiety and gender. When compared to married individuals, depression levels of single individuals were higher than married individuals. In comparison of internet addiction levels of single, married and unmarried people, it was found that the internet addiction levels of the single were higher and social anxiety levels of single individuals were higher than those of married individuals in parallel with these results.

Benzer Tezler

  1. Yetişkin bireylerin anksiyete bozukluğuna sahip olup olmaması ile kullandıkları mizah tarzları arasındaki ilişkinin incelenmesi

    An investigation of the relationship between presence or absence of anxiety disorder and humor styles in adults

    AHU ÖNER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    PsikiyatriÇukurova Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BANU YAZGAN İNANÇ

  2. Otizm spektrum bozukluğu tanılı bireylerin erişkin dönemdeki prognozu prognoza etki eden faktörler ve günlük yaşam becerilerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of prognosis prognostic factors and daily living skills of adult individuals diagnosed with autism spectrum disorder

    MÜJDAT ERARKADAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikiyatriKocaeli Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞAHİKA GÜLEN ŞİŞMANLAR

  3. Health risk behaviors and perceived loneliness among university students in kirkuk/iraq

    Kerkük/ırak'ta üniversite öğrencileri arasında sağlık açısından riskli davranışlar ve algılanan yalnızlık

    KHALAF MHAIMEED TAWFEEQ TAWFEEQ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Halk SağlığıÇankırı Karatekin Üniversitesi

    Halk Sağlığı Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ AYSUN ERGÜL TOPÇU

  4. Üniversite öğrencilerinde bilişsel abartma tarzı düzeylerine göre otobiyografik anıların fenomenolojik özelliklerinin ve işlevlerinin incelenmesi

    The interaction between looming cognitive style and the phenomenology and the functions of autobiographical memories in university students

    GİZEM KARAKAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Psikolojiİstanbul Medipol Üniversitesi

    Klinik Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ AYSU MUTLUTÜRK

  5. COVID-19 pandemi sürecinde sosyal hizmet perspektifinden beliren yetişkinler; 'çevrimiçi grup çalışması örneği'

    Emerging adulthood from the social service perspective during the COVID-19 pandemic: 'example of online group work'

    BELİZ ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Sosyal HizmetBaşkent Üniversitesi

    Sosyal Hizmet Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEDA ATTAPE ÖZDEN