İnvajinasyonda klinik ve radyolojik bulguların serum fizyolojik ile sonografik redüksiyon başarısına etkisi
The effect of clinical and radiological findings on sonographic reduction success in invagination with saline
- Tez No: 597358
- Danışmanlar: PROF. DR. HÜSEYİN HÜDAVER ALPER
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 49
Özet
AMAÇ: İnvajinasyon, gastrointestinal kanalın birbirini takip eden 2 barsak segmentinin iç içe geçmesi olarak tanımlanabilir. İnvajinasyon 3-24 ay arasındaki çocuklarda en sık intestinal obstrüksiyon nedenidir. Ultrasonun tanıda ilk seçenek olmasının yanında, ultrason eşliğinde hidrostatik redüksiyon tekniği ile invajinasyonun cerrahi dışı tedavi yöntemi olarak da sıkça kullanılmaktadır. Bu çalışmada amaç invajinasyon olgularında hidrostatik redüksiyon işleminin başarısını etkileyen klinik ve radyolojik bulguların irdelenmesidir. Çalışmada hastanın yaşı, cinsiyeti, klinik bulgular ve sonografik olarak invajine olan barsak segment boyutu, yanısıra eşlik eden batın içi lenf bezi ve sıvı varlığının serum fizyolojik (SF) ile hidrostatik redüksiyon işlemine etkisi araştırıldı. GEREÇ VE YÖNTEMLER: Çalışmaya 2012-2017 yılları arasında ultrason ile invajinasyon tanısı konulan 104 olgu alındı. İnvajinasyon tanısı ve ultrason eşliğinde hidrostatik redüksiyon tedavisi ultrason cihazı ile (Siemens Antares) 4-9 ve 5-13 MHz lik konveks ve lineer problar kullanılarak gerçekleştirildi. İnvajinasyon tanısı konulan olgulara hidrostatik redüksiyon işlemi yapıldı. BULGULAR: Serum fizyolojik ile redüksiyon uygulanan 104 olguda 82'si (%78,8) başarılı şekilde tedavi edilirken 22 olguda (%21,2) redüksiyon işlemi başarısız olup cerrahi olarak tedavi edilmiştir. Olguların 65'i erkek (%62.5) 39'u kızdı (%37.5), redüksiyon işlemi başarısız olanların 13'ü erkek 9'u kız çocuklardı. Olgularda en sık görülen klinik bulgular karın ağrısı (%80), kusma (%62), kanlı gaita (%30), diare (%13,5), konstupasyon (%8) idi. Yapılan sonografide invagine olan barsak segment uzunluğu ve çapı, yanısıra eşlik eden büyümüş lenf bezinin ve batın içi serbest sıvının redüksiyon başarısına etkısı araştırıldı. Bu bulgulardan karın ağrısı, kusma, kanlı gaita, diare ve konstupasyon gibi klinik bulguların bulunması başarısızlık oranın artırdığı yalnız istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (P
Özet (Çeviri)
PURPOSE: Intussusception can be defined as the intersection of two consecutive intestinal segments of the gastrointestinal tract. Intussusception is the most common cause of intestinal obstruction in children 3-24 months age. Beside being the first choice in the diagnosis of intussusception, ultrasound-guided hydrostatic reduction technique is frequently used as a non-surgical treatment of intussusception. The aim of this study was to investigate the factors influencing success of hydrostatic reduction in patients with intussusception. In this study age, gender, clinical findings and the size of intussuscepted bowel segment, as well as presence of intraabdominal lymph node and fluid in prediction the success of hydrostatic reduction investigated. MATERİALS AND METODS: 104 patients were diagnosed with intussusception between 2012-2017 years were included in the study. We used ultrasound (Siemens Antares) 4-9 and 5-13 MHz convex and linear probes for diagnosis and ultrasound-guided hydrostatic reduction of intussusception. Hydrostatic reduction was performed in the patients diagnosed with intussusception. RESULTS: 82 patients (%78.8) were successfully treated with hydrostatic reduction, in 22 patients (%21.2) the reduction was unsuccessful and treated surgically. Sixty-five patients were male (%62.5) and 39 patients were female (%37.5) of the 104 patients. The most common clinical findings were abdominal pain (%80), vomiting (%62), bloody stool (%30), diarrhea (%13.5), constipation (%8). The effects of presence intraabdominal lymph node and fluid beside the length and diameter of intussusception on reduction success were investigated. Clinical findings such as abdominal pain, vomiting, bloody stool, diarrhea, and constipation has no statistically significant difference in patient with unsuccessful reduction (P
Benzer Tezler
- Çocuk cerrahisi doktoru tarafından uygulanan invajinasyonda ultrason eşliğinde hidrostatik redüksiyon tedavisinin başarısı
Başlık çevirisi yok
NİMETULLAH METE GENÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MELİH AKIN
- İnvajinasyon olgularında klinik, radyolojik ve tedavi bulgularının retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective investigation of clinical, radiological and therapeutic findings in intussusception
ŞULE YALÇIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
Çocuk CerrahisiHacettepe ÜniversitesiÇocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. ALBAY ÖZDEN ÇİFTÇİ
- İnvajinasyonların retrospektif değerlendirilmesi
Evaluation of invaginations in A retrospective manner
ALİ İLKER İNCE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk CerrahisiAdnan Menderes ÜniversitesiÇocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ALİ ONUR ERDEM
- Akut batın tablosu ile batın BT çekilen çocuklarda mezenterik lenf nodlarının değerlendirilmesi ve bulguların kontrol grubu ile karşılaştırılması
Evaluation of abdominal CT findings of mesenteric lymph nodes in children presenting with acute abdomen complain and comparison with the control group
ELDAR VALİYEV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul ÜniversitesiRadyodiagnostik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ENSAR YEKELER
- Akut sağ alt kadran ağrısı ile acil servise başvuran hastalarda, terminal ileum duvar kalınlaşmasının ÇKBT ile ayırıcı tanısı
Differential diagnosis of terminal ileum wall thickening by MDCT in patients applying emergency service presented with acute right lower abdominal quadrant pain
CEMAL AYKUT KADIOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Radyoloji ve Nükleer TıpUfuk ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SADİ GÜNDOĞDU