Geri Dön

Uluslararası hukukta Afrika bağlamında 'halk' kavramı

African peoples and international law

  1. Tez No: 597521
  2. Yazar: VALERIE MUGUOH CHİATOH
  3. Danışmanlar: PROF. DR. İBRAHİM KAYA
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Hukuk, Uluslararası İlişkiler, Law, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Uluslararası Hukuk, Afrika Halkları, Kendi Kaderini Tayin Hakkı, Grup Hakları, Afrika İnsan ve Halkların Hakları Şartı, International Law, African Peoples, Self-Determination, Groups Rights, African Charter on Human and Peoples' Rights
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 342

Özet

Afrika halklarının uluslararası hukuktaki statüsü neydi ya da nedir? Afrika halklarının uluslararası hukukla olan ilişkisi sömürge öncesi ve sonrası nesne-özne, reddetme-kabul etme ve gözlemci-oyuncu niteliğindedir. Sömürge öncesi ve sırasında, Avrupalıların Afrika devletleri ile olan ilişkileri uluslararası hukukun sınırları dışındaydı. Uluslararası hukuk, medeni kabul edilen Hristiyan Avrupa devletleri ve Avrupa kökenli halklar içindi. Buna göre Afrikalılar ne Hristiyan ne de beyaz olduklarından dolayı medeniyetsizlerdi ve egemenlik kavramını anlayamamaktaydılar. Bu Avrupa Uluslararası Hukuku, sömürge öncesi Afrika devletlerini yok etmiş ve Afrika halkları yalnızca bu hukukun nesneleri olmuştu. Milletler Cemiyeti Misakı, manda sistemi aracılığıyla Afrikalıların Avrupa Uluslararası Hukuku bünyesinde sınırlı bir statü kazanmalarını garanti etmiş ve böylece Afrikalılar bir 'Kutsal Medeniyet İnşası' projesi haline gelmişlerdir. Birleşmiş Milletler Şartı ile Afrika halkları, artık evrenselleşmiş olan Avrupa uluslararası hukukunun süjeleri oldular. Bu yeni hukukun amacı, tüm halkların kendi kaderini tayin hakkını tanımaktı. Afrika halkları artık daha önce Avrupa uluslararası hukuku tarafından yok edilen“egemenliklerini yeniden canlandırabilirdi”. Ancak, sadece yapay sınırlarla oluşturulan koloni devletleri miras almışlardı. Bağımsızlık ile yeni kurulan bu sömürge sonrası devletler Uti Possidetis ilkesini benimsemiştir; böylece farklı halkları bir araya getiren yeni Afrika devletlerinin topraklarının yapaylığını tescillemişlerdir. Afrika insan hakları sistemi, Afrika devletlerini oluşturan çeşitli grup ve halklar nedeniyle grup veya halkların haklarını garanti etmektedir. Bununla birlikte,“halk”kavramı tanımlanmadığı için, uluslararası hukukta ve hatta Afrika sisteminde tartışmalı olmaya devam etmektedir. Afrika insan hakları kuruluşları, grup haklarını daha etkin hale getirmek için halklar kavramına çeşitli anlamlar vermişler. Afrika insan hakları sisteminin bu yenilikçi niteliğine rağmen, bazı çevrelerin kendi kaderini tayin hakkının bağımsızlık döneminde son bulduğu inancı ve Afrika Birliği'nin; üye devletlerinin bağımsızlığı, iç işlerine müdahale edilmezliği ve toprak bütünlüğü gibi kurucu ilkeleri sebebiyle, kendi kaderini tayin hakkı halen tartışmalıdır.

Özet (Çeviri)

African Peoples and International Law Valerie Muguoh CHİATOH What has been and is the status of African Peoples in international law? The relationship that African peoples have had with international law since before colonialism is an object-subject, rejection-acceptance, observer-player, relationship. Before and during colonialism, Europeans' relationship with African states was outside the confines of international law. International law was for civilised Christian European states and peoples of European origins. Since Africans were not Christians and not whites, they were uncivilised and could not understand the concept of sovereignty. This European International Law erased pre-colonial African states, and African peoples were only objects of this law. The Covenant of the League of Nations, through the Mandate system guaranteed Africans a limited status within European International Law as Africans became a Sacred Trust of Civilisation. With the United Nations' Charter, African peoples became subjects of the now universalised European international law. The objective of this new law was the self-determination of all peoples. African peoples could now“revive their sovereignty”previously erased by European International Law. However, they simply inherited the colonial state that was formed through artificial borders. The new post-colonial state at independence adopted the Uti Posidetis principle thus certifying the artificialness of the territories of the new African states that brought different peoples together. The African human rights system guarantees group or peoples' rights because of the various groups and peoples that make up African states. However, the concept of peoples remains controversial in international law and even in the African system because it is not defined. African human rights institutions have given various meanings to the concept of peoples so as to make their group rights more effective. Despite this innovative nature of the African human rights system, the right to self-determination remains controversial because of the believe in some quarters that Self-determination ended at independence and also because of the Organisation of African Unity's founding principles: independence, non-interference and the territorial integrity of its member states.

Benzer Tezler

  1. Evrensel yargı yetkisinin tarihsel gelişimi ve Afrika örneği: Afrika sorunlarına Afrika çözümleri

    The historical evolution of universal jurisdiction and the case of Africa: African solutions to African problems

    MÜGE DALAR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HukukAnkara Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FUNDA KESKİN ATA

  2. Uluslararası Hukuk bağlamında insani müdahale: NATO'nun Libya müdahalesi

    Humanitarian intervention in the context of International Law: NATO's Libya intervention

    DUYGU GÜDEKLİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Uluslararası İlişkilerGazi Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BİLAL KARABULUT

  3. The concept of safe third state within the context of the principle of non-refoulement under EU law

    AB hukukunda geri gönderme yasağı ilkesi bağlamında güvenli üçüncü devlet kavramı

    ELİF BAĞ BİLGİN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    HukukMarmara Üniversitesi

    Avrupa Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA TAYYAR KARAYİĞİT

  4. L'Islamophobie croissante en Europe

    Avrupa'da yükselen İslam karşıtlığı

    ONUR SEVİM

    Yüksek Lisans

    Fransızca

    Fransızca

    2024

    Uluslararası İlişkilerGalatasaray Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ZEYNEP ARIKANLI

  5. Uluslararası Adalet Divanı'nın Güney Batı Afrika (Namibya) ve Kosova kararları bağlamında self determinasyon hakkı

    The right of self-determination in the International Court of Justice's South-West Africa (Namibia) and Kosovo judgements

    HARUN KOÇAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Hukukİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BERDAL ARAL