Geri Dön

Evrensel yargı yetkisinin tarihsel gelişimi ve Afrika örneği: Afrika sorunlarına Afrika çözümleri

The historical evolution of universal jurisdiction and the case of Africa: African solutions to African problems

  1. Tez No: 736625
  2. Yazar: MÜGE DALAR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FUNDA KESKİN ATA
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Hukuk, Uluslararası İlişkiler, Law, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 409

Özet

Bu çalışmada evrensel yargı yetkisinin tarihsel gelişimi ve bu tarihsel gelişimin Afrika devletleri ile kesişim noktaları konu edilmiştir. Evrensel yargı yetkisi, kaynağını uluslararası teamülden alan, yargılamayı yapan devletle suç, kurban ya da fail arasında herhangi bir bağ gerekmeksizin uluslararası suçlar karşısında öne sürülen bir yargı yetkisidir. Esasında yargılamayı yapan devlet ile suç arasındaki görünmez bağı kuran, bu devletin uluslararası toplum adına hareket ettiği iddiasıdır. Uluslararası cezai muhakemenin araçları, tezde incelenen tarihsel izlek boyunca hep zayıf/mağlup devletleri hedef almış, tersi ise hiç mümkün olmamıştır. Gerek tekil devletlerin gerekse UCM'nin uygulamaları aynı sonucu ortaya çıkarmıştır. Evrensel yargı yetkisinin kuramsal inşasındaki boşluklar, bu durumun pekişmesine neden olmaktadır. Bu nedenle bu çalışmada evrensel yargı yetkisi, uluslararası hukukta varlığı itiraz görmeyen ancak bir boş kutu gibi içeriğinin ne olduğu devletlerin niyetleriyle belirlenen bir kavram olduğu öne sürülmektedir. Afrika Birliği, yetkinin Afrikalılara karşı kötüye kullanıldığı itirazları neticesinde kıtada bölgesel bir uluslararası ceza mahkemesi kurmayı amaçlamaktadır. Bu çalışmada Afrika Birliği'nin uluslararası ceza hukukunda bölgesel bir sistem kurma amacının yalnızca post-kolonyal şüphecilik ile açıklanamayacağı, bu girişimin Pan-Afrikanist ruhun Soğuk Savaş sonrası dönemde aldığı yeni biçiminin kristalize olduğu“Afrika sorunlarına Afrika çözümleri”yaklaşımı bağlamında ele alınması gerektiği savlanmaktadır. Bu çözümler, Afrika devletlerinin tarihsel, siyasal ve hukuksal ihtiyaçlarına cevap verecek, palyatif olmayan çözümlerin hayata geçirilmesi, uluslararası hukuk normlarının da Afrika devletlerinin önceliklerini, değer ve normlarını, farklılıklarını içerecek şekilde reforme edilmesi amacıdır. Uluslararası ceza hukukunda bölgesel bir sistem, uluslararası ve ulusal uygulamaların yarar ve tehlikelerini dengelemenin şimdiye kadar mevcut olmayan bir yoludur. Bölgesel ve evrensel olan mutlak surette birbirine karşıt olmak zorunda değildir. Bu anlamda uluslararası ceza hukukunda bölgeselcilik, uluslararası ceza hukuku normlarının uygulanmasında evrensel çabaların muhalifi değildir. İnsan hakları alanında kurulan bölgesel sistemler, evrensel olarak kabul edilen insan haklarının içeriğinin özünü zayıflatan bir gelişme olmamış, aksine bölgesel mahkemeler eliyle hakların içerikleri güçlenmiş, kapsamları genişlemiştir. Benzer bir gelişme ve etkileşimi uluslararası ceza hukuku alanında beklemenin önünde bir engel yoktur. Bu nedenle Afrika Birliği'nin bölgesel bir sistem kurma çabasının en büyük önemi, uluslararası ceza hukukunun ve uluslararası suçların farklı yorumlarının uzlaştırılıp uzlaştırılamayacağına dair bir incelemeye imkân vermesinde yatmaktadır.

Özet (Çeviri)

In this study, the historical evolution of universal jurisdiction and the interaction points of this evolution with African states are discussed. Universal jurisdiction derives its source from international custom and is asserted against international crimes without the need for any connection between the trial state and the crime, victim, or perpetrator. The invisible link between the trial state and the crime is the allegation that this state acts on behalf of the international community. The instruments of international criminal procedure have always targeted weak/defeated states throughout history, and the reverse has never been possible. The practices of both individual states and the ICC have resulted in the same way. The gaps in the theoretical construction of universal jurisdiction cause this situation to be reinforced. Therefore, in this study, it is argued that universal jurisdiction is a concept whose existence is not objected to in international law, but whose content is determined by the intentions of the states, like an empty box. The African Union aims to establish a regional international criminal court on the continent as a result of its objections to the abuse of universal jurisdiction against Africans. In this study, it is argued that the purpose of the African Union to establish a regional system in international criminal law cannot be explained only by post-colonial skepticism and that this initiative should be considered in the context of the“African solutions to African problems”approach, in which the new form of the Pan-Africanist spirit in the post-Cold War period is crystallized. These solutions aim to implement non-palliative solutions that will respond to the historical, political, and legal needs of African states, and reform international legal norms in a way that includes the priorities, values, norms, and differences of African states. A regional system in international criminal law is a hitherto unavailable way of balancing the benefits and dangers of international and national practice. The regional and the universal do not necessarily have to be in opposition to each other. In this sense, regionalism in international criminal law is not an opponent of universal efforts to implement international criminal law norms. The regional systems established in the human rights have not weakened the essence of the universally accepted human rights, on the contrary, the contents of the rights have been strengthened and their scope expanded by the judgments of the regional courts. Similar development and interaction may occur in the field of international criminal law. Therefore, the greatest importance of the African Union's effort to establish a regional system lies in enabling an examination of whether different interpretations of international criminal law and international crimes can be reconciled.

Benzer Tezler

  1. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ışığında Türk Medeni Usul Hukuku açısından adil yargılanma hakkı

    Right to a fair trial regarding Turkish Law of Civil Procedure in consideration of European Convention of Human Rights and the Desicions of European Court of Human Rights

    SEZİN AKTEPE ARTIK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Özel Hukuk Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YAŞAR HAKAN PEKCANITEZ

  2. Hak ve özgürlüklerin korunması bağlamında bireysel başvuru

    An individual application in the context of protecting rights and freedoms

    SAMİ SEZAİ URAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Hukukİstanbul Kültür Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BAHRİ ÖZTÜRK

  3. AİHM kararları ışığında suçta ve cezada kanunilik ilkesi

    Legality principle of crime and punishment in the light of ECTHR decisions

    ZEYNEP ESRA TARAKÇIOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. E. EYLEM AKSOY RETORNAZ

  4. Bireysel başvurunun Türk anayasa yargısını dönüştürücü etkisi ve hukuk düzenine katkısı

    The transforming effect of individual application on the Turkish constitutional jurisdiction and its contribution to legal order

    FATİH ŞAHBAZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kamu Yönetimiİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET NOHUTÇU

  5. Tommaso Campanella ve Thomas More'un ütopyalarının karşılaştırılması

    Comparing Thomas More and Tommaso Campanella's utopias

    MAHMUT AVCI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    FelsefeAtatürk Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. OSMAN ELMALI