Geri Dön

Abdominal rekonstrüktif aort cerrahisi sonrası gelişeninsizyonel hernilerde risk faktörlerinin retrospektifolarak belirlenmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 599745
  2. Yazar: VOLKAN SAYUR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MUHTAR SİNAN ERSİN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genel Cerrahi, Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi, General Surgery, Thoracic and Cardiovascular Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 75

Özet

İnsizyonel herniler abdominal cerrahi sonrası gelişen ve çok iyi bilinen %7 -%26 arasında değişen oranlarda görülen komplikasyonlardan biridir. Yapılan az sayıda çalışmada abdominal aort anevrizması operasyonu sonrası gelişen insizyonel herni riskinin diğer aortaoklüziv vaskuler cerrahilerden anlamlı olarak daha yüksek risk içerdiği ortaya konmuştur. Hipotezlerden biri hem aort anevrizma gelişiminin hem de insizyonel herni gelişiminin patogenezinin bağ dokusu metabolizma bozukluğu ile ilişkili olabileceğidir. Bu patogenez henüz aydınlatılmış değildir. Herni gelişiminde vücut kitle indeksi, ASA skoru, sigara kullanımı gibi diğer risk faktörlerinin de rol oynayabileceği unutulmamalıdır. Çalışmamızda risk faktörlerini ortaya koymak ve bahsettiğimiz anevrizma ve herni arasındaki olası ortak yatkınlık durumunu bulmak amaçlanmıştır. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim Dalı'nda OCAK 2005- ARALIK 2016 tarihleri arasında aortaokluziv hastalık yada abdominal aort anevrizması sebebiyle açık batın cerrahisi geçiren 18 yaş üzeri (18-89) 110 hastanın dosyası retrospektif olarak incelendi. Hastaların perioperatif ve postoperatif kaydedilmiş olan verileri öncelikle aortookluziv hastalıklar nedeniyle opere olanlar ve abdominal aort anevrizması sebebiyle opere olanlar şeklinde 2 farklı gruba ayrıldı. 2 grupta uygulanan cerrahi prosedürler, cinsiyet, yaş, ASA skoru (ASA 1 , ASA 2, ASA 3) , VKİ (VKİ 25) , sigara içiciliği (Hiç içmeyen, 1 pk/gün içen.) , insizyonel herni gelişim süresi karşılaştırıldı. Veriler istatistiksel analizlerle değerlendirilerek bağımlı ve bağımsız risk faktörleri araştırıldı. Toplamda 110 hasta çalışmaya dahil edildi. Bu hastaların 42 (%38.16) ' si aortaokluziv hastalık tanısıyla opere edilenler ; 68 (61.82)'i ise abdominal aort anevrizması tanısıyla opere edilenlerdi. Cinsiyet, yaş, vücut kitle indeksleri, sigara içicilik durumları, uygulanan cerrahi prosedürler her 2 grup için de benzer özellikteydi. (sırasıyla p:0.928, p:0.643, p:0.713, p:0.091, p:0.061 ) Yani gruplar homojen dağılmıştı. İnsizyonel herni gelişim oranlarına bakıldığında aortaokluziv diğer hastalıklar tanısıyla opere edilen hastaların % 14.3 ünde insizyonel herni görülürken, abdominal aort anevrizması tanısıyla opere edilen hastaların %17.6 sında insizyonel herni gözlendi. Anevrizma nedenli operasyon geçirenlerde herni oranı daha yüksek gözlenmekle birlikte rakamlara bakıldığında istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Yaş, cinsiyet, sigara iv içiciliği, cerrahi prosedürler, aort cerrahisiyle herni gelişimi arasında geçen süre, ASA skoru gibi bağımsız değişkenlerde istatistiksel anlamlı fark bulunmadı BMI 25 olan 57 hastanın 15 inde (%26.3) insizyonel herni geliştiği görüldü. BMI ın yüksek olması insizyonel herni için istatistiksel anlamlı önemli bir risk faktörü olduğu görüldü. Sonuç olarak çalışmamızda vücut kitle indeksinin yüksek olması insizyonel herni gelişimi açısından istatistiksel olarak anlamlı ve çok önemli risk faktörü olarak görüldü. Abdominal aort anevrizması tanısıyla opere edilmesi ise aortaokluziv diğer hastalıklarla karşılaştırıldığında yine yüksek görüldü fakat istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Sonuçlar yorumlanırken son yıllarda girişimsel endovaskuler tedavi yöntemlerinin çok sık uygulanıyor olduğu gözönünde bulundurulmalıdır. Bu açıdan bakıldığında anevrizma tanısının hala insizyonel herni gelişimi için çok önemli bir risk faktörü olduğu düşünülmektedir.

Özet (Çeviri)

we looked for the relation between abdominal aort aneurysm and incisional hernias. in this case we looked 110 patient in cardiovascular surgery clinic. also we looked about the other risk factors for incisional hernias like ASA score,Body Mass Index and type of surgery. at least we see no statistical different scores for aneurysm. We see that only high score of Body Mass İndex is very important for hernia.

Benzer Tezler

  1. Hidrojen sülfürün iskemik sıçan cilt fleplerinde zamana karşı koruyucu etkisinin araştırılması

    Analysis of the protective effect of hydrogen sulfide over time in ischemic rat skin flaps

    ENSARİ YAVUZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiÇukurova Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CENGİZ ESER

  2. Abdominal deri flebinin muskülokütan perforan damarlarla revaskülarizasyonu

    Başlık çevirisi yok

    HAKAN DEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiGazi Üniversitesi

    Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı

  3. Ratlarda abdominal deri ada flebi modelinde corm-3'ün flep yaşayabilirliği üzerine etkisi

    The effect of corm- 3 molecule on the flap survival using rat abdominal skin island model

    OĞUZ BOYRAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiMersin Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YAVUZ DEMİR

  4. Abdominal venöz ada flebi

    Başlık çevirisi yok

    M.İSMAİL ERMİŞ

  5. Rat abdominal ada flep modelinde botulinum toksin-A uygulamasının neovaskülarizasyon üzerine etkisi

    Effects of botulinum toxin-A on neovascularization in rat abdominal island flap model

    ALİ CEM OKTAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiMersin Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YAVUZ DEMİR