Geri Dön

Çağdaş antroposen: Hipereleştiri ve farmakon

Contemporary anthropocene: Hypercritique and pharmakon

  1. Tez No: 600428
  2. Yazar: BOĞAÇ BERKMEN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ÖZGE EJDER JOHNSON
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Felsefe, Philosophy
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Felsefe Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 199

Özet

Sanayi Devrimi'nden sonraki dönemi ifade eden Antroposen, biyosferin evriminde önemli bir (f)aktör haline gelen insanın etkilerinin yoğunlaştığı ve zehir vasfıyla ortaya çıkan evreyi temsil eder. Yerküre üzerindeki bütün yaşam biçimlerini tehdit eden Antroposen'de insan, küresel ölçekte ve yaşanması güç bir dönemde varoluşunu bir kriz içerisinde bulurken kendi yaşamını da hayatta kalmaya indirgemiş durumdadır. Antroposen bu niteliklerinden ötürü katlanılamaz bir durumu, yaşamı yaşamaya değer kılanın ne olduğunun unutulduğu bir evreyi işaret eder. Antroposen, modern teknolojinin sanayileşme yoluyla gerçekleşen dünya üzerindeki egemenliğinden kaynaklanır ve ekolojik, psişik, sosyal, ekonomik ve özellikle de noetik seviyelerde bir entropi üreterek kendi gelişiminin sorgulamasını engeller. Dolayısıyla Antroposen, sistemli ve büyük ölçekte zehirli karakterini ortaya çıkardığı jeofiziksel evrimin son dönemidir. Jeolojik krizler üzerinden okunabiliecek olan Antroposen'de yalnızca yerküre değil insan da bir krizin içerisinde kendini bulur. Bilginin bütün formları, Antroposen'de adeta sınanır. Bu, yoğun bir entropi artışıyla ortaya çıkan bir proleterleşmedir. Bilgi ile başlayan kayıp, yaşamların yalnızca hayatta kalmak üzerine kurulu olmasıyla arzuya, tekilliğe ve geleceğe-yönelimlere kadar sirayet eder. Bernard Stiegler'e göre noetik varlık olarak insan, geçmişe-yönelimlerin içerildiği geleceğe-yönelimleri dışsallaştırarak bireyleşir. Yaşamın bilgisinin yitimi, yaşamın içinde arzunun barınamaması Antroposen'deki geçim temelli olan yaşamların özetidir. Antroposen, arzunun içine düştüğü bu krizden beslenir. Yaşamın arzudan azade yapısında geleceğe-yönelimlerin hiçlik ile dolu olması, bireyleşmenin de yitimi anlamına gelir. Olumsuzlukla ve krizlerle dolu olan Antroposen'den çıkmak, onun ötesine geçmek, sınırlarda düşünmeyi yani hipereleştiriyi gerektirir. Farmakolojik olduğu kadar organolojik bir perspektifle ele alınması elzem olan bu evre, Antroposen'in çağdaş bir okumasıyla mümkündür. Küresel ölçekli bir ihtimam ve tümüyle itinalı bir düşünme, Antroposen özelinde ancak hipereleştiriyle olanaklıdır. Hipereleştiri, farmakonun iyileştirici yani pozitif vasfıyla ortaya çıkartacağı yeni psişik ve kolektif bireyleşme imkânlarını, yeni bir ekonomiyi ve insanın çevresiyle olan ilişkisinin gözden geçirilmesini içerirken birlikte yaşamın da zeminini hazırlar. Çalışma boyunca amaçlanan, entropik karakterli Antroposen'den çıkışın hangi yollarla mümkün olacağını ortaya koyarken Negantroposen'e girişin de yeni bir insan figürü bağlamında olanaklarını göstermektir.

Özet (Çeviri)

The Anthropocene, referring to the period after the Industrial Revolution, represents the epoch, in which the effects of human that became a substantial (f)actor through the evolution of the biosphere, and having the characteristic of toxic. Human in the course of the Anthropocene, threatening all forms of life on the sphere, reduced his or her own life to survival, whilst finding his or her existence in a global crisis during an inhospitable period. The Anthropocene, due to these characteristics, points out an unbearable situation as well as an epoch during which it is forgotton what makes life worth living. The Anthropocene originates from the worldwide hegemony of the modern technology actualizing by means of industrialization and it prevents questioning of its own expansion by way of producing an entropy at ecological, psychic, social, economic and especially noetic levels. Therefore the Anthropocene is the last period of the geophysical evolution, during which it uncovers its systematic and widely toxic character. In the Anthropocene which can be discussed through the geological crises, not only the sphere but also human finds himself or herself in a crisis. All forms of knowlegde are almost tested in the Anthropocene. This is a proletarianization, emerging along with an intensive increase of entropy. Loss begins with knowledge and spreads over desire, singularity and protention, since lives are built solely upon survival. According to Bernard Stiegler, human, as a noetic being, is individuated by exteriorizing the protentions that include retentions. Loss of knowledge of life and desire being unable to subsist in life, summarize the lives based on subsistence in the Anthropocene. The Anthropocene exploits this crisis which desire falls under. Protentions being full of nihil in the structure of desire liquidation of life amounts also to the loss of individuation. Escaping the Anthropocene, that is full of negations and crises, requires going beyond the Anthropocene itself, thinking within the limits – namely the hypercritique. This epoch which must be discussed with an organological perspective as well as a pharmacological one, is possible through a contemporary approach of the Anthropocene. Care on a global scale and care-fully thought is, specific to the Anthropocene, merely possible by hypercritique. Hypercritique includes new psychic and collective individuation possibilities which pharmakon will bring out due to having the therapeutic –in other words positive– characteristic, a new economy and question of the relationship between human and his or her environment, whilst forming a basis for living together. The study aims to set forth by which means it will be possible to escape the entropic character of the Anthropocene, while pointing out the possibilities of entrance to the Neganthropocene within the context of a new human figure.

Benzer Tezler

  1. Climate change in contemporary British women's anthropocene fiction: A geophilosophical perspective

    Çağdaş İngiliz kadınların antroposen romanlarında iklim değişikliği: Geofelsefi bir bakış

    SELİN ŞENCAN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    İngiliz Dili ve EdebiyatıEge Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞEBNEM TOPLU

  2. Critical perspectives of art on the urgency of redefining the vital in the Anthropocene

    Antroposen'de yaşamsalı yeniden tanımlamanın aciliyeti üzerine sanatın eleştirel perspektifleri

    ŞEBNEM BALIM

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Güzel SanatlarKadir Has Üniversitesi

    Sanat ve Tasarım Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İNCİ EVİNER

  3. Çağdaş teknoloji dolayımında beden politikaları ve yeni özgürleşme imkanları

    Body politics and new possibilities of liberation through contemporary technologies

    HAZAL AKPINAR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    FelsefeEge Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET KUYURTAR

  4. Climate fiction in the Anthropocene: Liz Jensen's the Rapture

    Antroposen çağında İklimkurgu: Liz Jensen'in The Rapture adlı romanı

    SERAP AKSAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Batı Dilleri ve EdebiyatıFırat Üniversitesi

    Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. IŞIL ŞAHİN GÜLTER

  5. Çağdaş sanatta içkinlik felsefesi: İnsan ve hayvana posthümanist yaklaşım

    Immanence philosophy in contemporary art: Posthumanist appraoch to human and animal

    RUKEN ASLAN SEVİM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    FelsefeIşık Üniversitesi

    Sanat Kuramı ve Eleştiri Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZÜM HATİPOĞLU