Kentsel dönüşüm alanlarında sosyal donatı alanlarının değişiminin kentsel yaşam kalitesi üzerindeki etkisi, Afyonkarahisar mısrii camii kentsel dönüşüm alanı örneği
The effect of social reinforcement environments in areas of urban transformation on urban life, Afyonkarahisar misrii mosque, as an example of urban transformation area
- Tez No: 600824
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ M.TEOMAN TEKKÖKOĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kentsel Planlama Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kentsel Planlama Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 198
Özet
Kentsel dönüşüm hareketleri, tarihsel süreçte incelendiğinde birtakım sosyal, politik ve ekonomik şartların etkili olduğu süreçler olarak ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda kentsel dönüşüm hareketlerinin ilk olarak özellikle batıdaki ülkelerde ortaya çıktığı görülmektedir. Kentsel dönüşüm bu ülkelerde, sosyal ve ekonomik açıdan etkinliğini kaybetmiş, nüfus olarak azalmış ya da aşırı şekilde nüfusu artmış konut alanları, sanayi alanları ya da eski liman bölgelerinin yenilenmesine yönelik çalışmalar ile başlamıştır. II. Dünya savaşı ise tamamen yıkılan ya da kısmi olarak zarar gören şehirlerin yeniden inşa edilmesini beraberinde getirmiş, bu durum kentsel dönüşüm, kentsel yenileme veya kentsel iyileştirme süreçlerini hızlandıran önemli faktörlerden biri olmuştur. Ülkemizde ise tarımda makineleşme ve sanayileşme süreci, 1950'li yıllarda kırdan kente göç olgusunu ve büyük kentlerde sağlıksız gecekondu alanlarının hızla yayılmaya başlamasına neden olmuştur. Bu alanların altyapıdan ve sosyal donatılardan yoksun olması ve sadece barınma ihtiyacına cevap vermesi sağlıksız, yaşam kalitesi düşük kentsel alanlar oluşmasına sebep olmuştur ve bu durum ülkemizde dönüşüm ihtiyacının temellerini oluşturmuştur. 1980'li yıllardan itibaren ise tüm dünyayı da etkisi altına almış olan küreselleşme ve liberalleşme politikaları yeni örgütlenme modellerini de gündeme taşımıştır. Kamu-özel sektör birlikteliğinin öne çıktığı bu yeni örgütlenme modellerinde özel sektörün daha ön planda tutulması dikkat çekicidir. Kamu ise arazi temini, ıslahı ve denetimi konularında daha pasif bir rol üstlenmektedir. Bu yıllarda özellikle ülkemizde kentsel dönüşümün sadece fiziksel ve ekonomik boyutu dikkate alınırken, 1999 depremi ile birlikte afet odaklı kentsel dönüşüm kavramı gündeme gelmiştir. 2000'li yıllar ise hem kentsel dönüşüm uygulamaları açısından hem de afet riskinin azaltılmasına yönelik yürürlüğe giren yasa ve yönetmelikler açısından radikal kararların verildiği yıllar olmuştur. Bu anlamda kentsel dönüşüm mevcut riskli yapı stokunun yenilenmesine yönelik bir uygulama aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Mevcut kentsel dönüşüm uygulamaları genel olarak incelendiğinde ise yalnızca bina odaklı düşünülmüş, kentin bütünüyle birleşemeyen, sosyal donatıların ve yaşam kalitesinin çok da hesaba katılmadığı uygulama biçimleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Kentsel yaşam kalitesi ise literatür taramalarından çıkan ortak görüşe göre hem bireysel hem toplumsal gelişimi sağlayan, sosyal, kültürel, sağlık, ekonomik ve çevresel koşulların birlikte etkileşim içinde olduğu çok boyutlu bir kavramdır. Kentsel mekânlarda bahsedilen, toplumsal ve bireysel gelişimin sağlandığı ana unsurlar, kamusal mekânlar ve sosyal donatı alanlarıdır. Ülkemizde sosyal donatı alanlarının, yönetmeliklerin belirlediği standartları karşılaması ve nüfus için yeterli düzeyde olması, ayrıca ulaşılabilir olması gerekmektedir. Kentsel yaşam kalitesinin belirleyicilerinden olan bu koşullar yetersiz olduğunda kentsel dönüşüm başvurulması gereken bir olgudur. Ülkemizde özellikle İstanbul'daki kentsel dönüşüm uygulamalarında kamusal mekânlar göz ardı edildiği, sosyal ve kentsel donatı alanlarının gerekliliği ve yeterliliğinin sorgulanmadığı gözlemlenmektedir. Diğer taraftan, kentsel dönüşüm uygulamaları özelinde yürürlüğe koyulmuş; uygulamaların çerçevesini belirleyen ''6306 sayılı Afet Odaklı Kentsel Dönüşüm Yasasına'' göre, kamusal mekânlar ve sosyal donatı alanlarına yönelik özel standartlar belirlenebilmektedir ayrıca, gerektiğinde bu alanların afet riski kapsamında fonksiyonel değişime konu edilebilmesi, durumu daha vahim bir noktaya taşımaktadır. Kamusal mekânların ve sosyal donatıların mevcut durumda bile ihtiyaçlara karşılık veremediği düşünülürse; sosyal donatı alanlarının daha da azaltılması ya da sadece belli bir kesimin kullanımına cevap verecek şekilde tasarlanması, doğal afetlerin vereceği zararlar engellense bile sosyal boyutta afetlere sebep olacaktır. Bu bakımdan kentsel dönüşümün doğal afet riski azaltımı ve fiziksel boyutu göz önünde tutulduğu kadar toplumsal ve sosyal boyutu da göz önünde tutulmalı ve bu konularda da ciddi stratejiler geliştirilmelidir. Bu da ancak kamusal alanlara ve sosyal donatı alanlarına yeterince önem verilerek gerçekleştirilecektir. Tez çalışması kapsamında, yukarıda sıralanmış olan iddiaları test etmeye yönelik olarak, riskli alanlarda yapılması planlanan kentsel dönüşüm uygulamalarının, kentsel yaşam kalitesine olan etkileri özellikle sosyal donatılar üzerinden test edilmiştir. Bu noktada Afyonkarahisar gibi orta ölçekli bir Anadolu kenti seçilmiştir. Bu bağlamda seçilmiş olan Mısrii Camii kentsel dönüşüm bölgesinde, mekânsal veriler ve öznel değerlendirmeler doğrultusunda sosyal donatı alanlarının yeterliliği, kentsel dönüşüm projesinin sosyal donatılar üzerindeki etkisi ve yaşam kalitesine katkısı sorgulanmıştır. Mısrii Camii bölgesinde uygulanacak olan kentsel dönüşüm projesinin, bölgeye yüksek bir yapı yoğunluğu ve nüfus yoğunluğu getireceği görülmüştür, Buna karşılık ise sosyal donatılar gibi kentsel yaşam kalitesi için oldukça gerekli fonksiyonların yeterince karşılanmadığı görülmektedir. Yüksek katlı binaların yükseleceği açık ve yeşil alanı yetersiz, diğer sosyal donatıların ise yeterince sağlanmadığı bir kentsel mekânda yaşam kalitesinin yükselmeyeceği düşünülmektedir. Tez çalışması, mevcut uygulamaların kentsel yaşam kalitesine olan etkilerinin değerlendirilmesinin yanında; benimsediği araştırma yöntemi ve belirlediği parametreler ile doğal, toplumsal afet odaklı, kentsel yaşam kalitesini arttıran, üstün kamu yararını hedefleyen, sürdürülebilir kentsel dönüşüm projelerinin ortaya koyulabilmesi adına başvurulacak uygulamalara yol gösterici niteliktedir.
Özet (Çeviri)
When the urban transformation activities are examined in the historical process, they come out as processes where some social, political and economic conditions are effective. In this context, the urban transformation activities came out firstly in the western countries. In these countries, urban transformation started with works aimed at renovation of residential areas that have lost their social and economic effectiveness, where there is decline or excess growth in population, of industrial areas or of port districts. On the other hand, the World War II led to the reconstruction of cities that were destroyed or partially damaged, this situation became one of the important factors that pushes on urban transformation, urban renewal or urban rehabilitation processes. In Turkey, the agricultural mechanisation and industrialisation period, migration from rural to urban areas and the quick spread of shantytowns in big cities in the 1950s have led to the phenomenon of rural-to-urban migration. These areas covering only the need for housing and lacking infrastructure and social facilities, led to the formation of unhealthy, poor-quality urban areas, and this situation forms the basis of the urban transformation necessity in Turkey. Globalisation and liberalisation policies, which have influenced the whole world since the 1980s, have also raised the topic of new models of organization. In these new models of organization, where public-private partnership comes to the fore, it is noteworthy that the private sector is prioritized. Public sector took a passive role in the areas of supply, improvement and inspection of land. While only the physical and economic dimensions of urban transformation were taken into consideration in these years, especially in Turkey, the concept of disaster-oriented urban transformation came to the forefront after the earthquake of 1999. The 2000s were the years when radical decisions have been taken in terms of both urban transformation practices and 'laws and regulations' aimed at minimizing disaster risk. In this sense, the urban transformation has started to be used as an implementation tool for the renewal of the existing risky structure stock. When examining the existing urban transformation projects in general, we come across with manners of practices which are thought as only building-oriented, leading to applications which cannot be fully integrated into the city, and where social facilities and quality of life are not really considered. According to the common view from the literature review, 'the quality of urban life' is a multi-dimensional concept which provides both individual and social development, and where social, cultural, health, economic and environmental conditions interact with each other. The key facts mentioned in urban spaces where social and individual development are achieved, are the public spaces and social reinforcement areas. Social reinforcement areas in Turkey should meet the standards set by the regulations and has enough capacity considering the population as well as be accessible. When these conditions, which are the determinants of the quality of urban life, are insufficient, urban transformation is a fact that should be applied. Especially in urban transformation projects in Istanbul, it can be observed that public spheres are ignored as well as the need and adequacy of social and urban reinforcement areas are not questioned. On the other hand, according to the 'Disaster-oriented Urban Transformation Law Nr. 6306' which was implemented specific to urban transformation practices and sets a framework of the practices, specific standards for public spheres and social reinforcement areas can be set. In addition, the fact that these areas can be subject to functional change within the scope of disaster risk, brings the situation to a more severe point. Considering that, public spheres and social reinforcements cannot even currently meet the needs, reducing the number of social reinforcement areas or designing them to respond only to the use of a certain segment will cause social disasters even if the damages caused by natural disasters are prevented. In this respect, not only the natural disaster risk reduction and physical dimension of the urban transformation, but also social and societal dimensions of it should be considered and serious strategies should be developed in this matter. This will only be achieved by paying adequate attention to public spheres and social reinforcement areas. Within the scope of the thesis study, the effects of the urban transformation practices planned to be made in risky areas on the quality of urban life were tested especially on social reinforcements intended for the above-mentioned claims. At this point, a medium-scaled Anatolian city 'Afyonkarahisar' is selected. In the Mısrii Mosque Urban Transformation Area, which was selected in this context, sufficiency of social reinforcement areas, the effect of urban transformation project on social reinforcements and its contribution to the life quality have been researched. It has been observed that the Urban Transformation Project to be applied in Mısrii Mosque Area, will bring high building and population density. On the other hand, the necessary functions for the quality of urban life, such as social reinforcements have not been met adequately. It is thought that the living standards will not be improved in an urban place where high-rise buildings will increase, where open and green spaces are inadequate and other social facilities are not provided adequately. In addition to evaluating the effects of existing practices on the quality of urban life, the thesis study is a guide for the practices to be applied for sustainable urban transformation projects aiming high public welfare, increasing the quality of urban life, which is social and natural disaster oriented, with its research method and parameters determined.
Benzer Tezler
- Sağlık politikalarının mekânsal planlamaya yansıması İstanbul metropoliten alanı / Kadıköy (1980-2022 dönemi)
Reflection of health policies on spatial planning Istanbul metropolitan area / Kadikoy (1980-2022 period)
ÖZLEM PAYLAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Şehircilik ve Bölge PlanlamaYıldız Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NAİME HÜLYA BERKMEN
- İstanbul tarihi yarımada parklarının kentsel mekan kalitesi açısından değerlendirilmesi
Istanbul historical peninsula parks evaluation of urban space quality
CAN TUNCA
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Sabahattin Zaim ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ZEYNEP KEREM ÖZTÜRK
- Kentsel dönüşümde sosyal donatı alanlarının değişimi ve kentsel yaşam kalitesine etkisi: Ataşehir Barbaros mahallesi örneği
Change of urban services in urban transformation projects and the impact to the urban quality of life: The case of Atasehir Barbaros district
DENİZ ERDEM OKUMUŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ENGİN EYÜP EYUBOĞLU
- İstanbul Fikirtepe ve Çırçır kentsel dönüşüm bölgelerinde yeni şehircilik ilkeleri bağlamında karşılaştırmalı bir değerlendirme
A comparative evaluation in the context of new urbanization principles in Fikirtepe and Çırçır urban transformation regions
EKREM KAZAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Mimarlıkİstanbul Aydın ÜniversitesiMimarlık Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HALİL İBRAHİM ŞANLI
- 6306 sayılı afet yasası kapsamındaki kentsel dönüşüm alanlarında planlar aracılığıyla müdahale biçimleri Sivas örneği
Methods of intervention through plans in urban transformation areas within the scope of the disaster law no. 6306, the case of Sivas
MALİKE TORUN
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Şehircilik ve Bölge PlanlamaErciyes ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ YASİN BEKTAŞ