Geri Dön

The impact of Foucauldian Panopticon on the formation of Jungian hero archetype within the frame of postcolonialism in chinua achebe's things fall apart and no longer at ease

Foucault'nun Panopticon'unun Jung'un kahraman arketipinin oluşumuna etkisinin Things Fall Apart and No Longer at Ease'de postcolonıalizm çervesinde incelenmesi

  1. Tez No: 601123
  2. Yazar: ŞULE İŞLEYEN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ TİMUÇİN BUĞRA EDMAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Linguistics and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: arketipler, kahramanlar, kahraman arketipi, panopticon, postcolonialism, archetypes, heroes, hero archetype, panopticon, postcolonialism
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Aydın Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İngiliz Dilbilimi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: İngiliz Dilbilimi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 96

Özet

Evrensel olan kahraman arketipi dünya edebiyatında en çok tekerrür eden karakter arketiplerden biridir. Birbiriyle herhangi bir direkt kültürel iletişimi olmasa da hemen hemen her ulusun kahramanları vardır ve bu kahramanlar onları sıradan insanlardan ayıran bazı ortak özelliklere sahiptir. Bu özellikler insanüstü güç, kararlılık, olağanüstü cesaret, hızla iktidara yükselme ve güçlükle elde edilen zaferler olabilir ancak bunlarla sınırlı değildir. Kahramanların başarmaları gereken zorlu görevler veya üstesinden gelmeleri gereken zorluklar ait oldukları toplumların ihtiyaçlarına göre değişkenlik gösterebilir. Ölümlü olan bu kahramanların bir diğer ortak özelliği de zayıflıklarının olmasıdır. Achebe'nin Things Fall Apart ve No Longer at Ease adlı eserlerinde Okonkwo ve torunu Obi, bireylerinin tüm ulusun refahı ve gelişimi için sorumluluk üstlenmesini bekleyen toplumlarda dünyaya gelirler ve her ikisinin de başarmaları beklenen bazı görevleri vardır. Toplumun beklentilerini karşılayamama korkusu, her ikisi için de Foucault'nun Panopticon kuramının vücut bulmuş haline dönüşür ve kahramanların bu görevleri başarıyla tamamlamasında önemli bir rol oynar. Ancak, zorlukların üstesinden gelerek amaçlarına ulaşsalar da, her iki kahraman arketipi de güçlükle elde ettikleri sosyal statülerini kaybetme korkularının üstesinden bir türlü gelemezler. Bu korku, zamanla her iki kahramanın da ortak zayıf noktası haline gelir ve geri dönülmez hatalar yapmalarına sebep olarak kahramanların düşüşlerini de beraberinde getirir. Ancak toplumun bireylerinden başarmalarını beklediği bu görevler, Nijerya'daki İngiliz sömürgesi öncesi ve sonrasında oldukça farklılık gösterir. Dede ve torun olan iki kahraman, bambaşka amaçlar için mücadele etmektedir. Kahramanların karşılaştıkları zorluklarla başa çıkma ve hedeflerine ulaşma şekilleri de birbirlerinden oldukça farklıdır. Bu sebeple, bu iki eserdeki ana karakterler, Foucault'nun Panopticon kuramının kahraman arketipine nasıl zemin hazırladığının anlaşılması amacıyla postcolonialism çerçevesinde incelenecektir.

Özet (Çeviri)

The hero archetype that is universal is one of the most recurrent character archetypes in the world literature. Almost all nations have their heroes or heroines although they did not have any direct cultural contact with each other, and these heroes and heroines have some characteristics in common. These characteristics might include superhuman strength, determination, and exceptional bravery, rapid rise to power and hard-won triumphs although they are not limited to these. The arduous tasks to accomplish or challenges to overcome may vary depending on the needs of the society the hero or the heroine belongs to. Another common characteristic of these mortal heroes or heroines is their weakness. In Achebe's Things Fall Apart and No Longer at Ease, Okonkwo and his grandson Obi are born into societies that expect their members shoulder some certain responsibilities for the betterment and welfare of the whole nation, and thus they have some predetermined tasks to accomplish. Their fear of failing to meet the expectations of their societies becomes a clear embodiment of Foucault's notion of Panopticon and plays an influential role in the accomplishment of these challenging tasks. However, although Okonkwo and Obi have overcome challenges and obtained their goals, both hero archetypes cannot get rid of their fear of losing all their hard-won status. This fear becomes a common weakness for both heroes, and it ultimately brings about the heroes' downfalls as it causes them to make irretrievable mistakes. Expectations of society and the tasks to be accomplished by Okonkwo and Obi are remarkably different in pre and postcolonial Nigeria, and they strive to accomplish completely different tasks. Additionally, their ways of overcoming the challenges and achieving their goals are dissimilar. Therefore, this study aims at demonstrating how Michel Foucault's notion of Panopticon lays the ground for the formation of Carl Gustav Jung's archetypal heroes within the frame of 'postcolonialism' in Chinua Achebe's Things Fall Apart and No Longer at Ease.

Benzer Tezler

  1. The impact of the Foucauldian Panopticon on resistance: A comparative study of the Handmaid's Tale and Never Let Me Go

    Foucault'cu Panoptikon'un direniş üzerindeki etkisi: Damızlık Kızın Öyküsü ve Beni Asla Bırakma'nın karşılaştırmalı analizi

    BAŞAK ASLANYÜREK AYDINLIK

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    Batı Dilleri ve Edebiyatıİstanbul Aydın Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ESMA TEZCAN

  2. Power and pressure in Charles Dickens's the Pickwick papers and Hard times: A foucaultian approach

    Charles Dickens?ın The Pickwick Papers and Hard Times adlı eserlerinde güç ve baskı: Foucault?nun yaklaşımı ışığında

    BERNA KÖSEOĞLU

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2008

    İngiliz Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    ÖĞR. GÖR. ALEV BAYSAL

  3. Değişen epistemeler bağlamında Foucault felsefesinin analizi

    Analysis of Foucault's philosophy in the context of changing epistemes

    SABRİ BAŞÇI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    FelsefeMardin Artuklu Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KAMURAN GÖKDAĞ

  4. Censorship in twentieth and twenty-first century british drama: Representations and responses

    Yirminci ve yirmi-birinci yüzyıl İngiliz tiyatrosunda sansür: Temsiller ve tepkiler

    PELİN DOĞAN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2017

    Sahne ve Görüntü SanatlarıAnkara Üniversitesi

    Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SILA ŞENLEN GÜVENÇ

    YRD. DOÇ. DR. PATRİCK HENRY HART

  5. Post-truth çağda COVID-19 aşı karşıtlığı haberleri: 11 Eylül mitingi örneği̇

    COVID-19 anti-vaccine news in the post-truth age: The example of the September 11 rent

    ZÜLEYHAN BEŞLİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Radyo-TelevizyonMarmara Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÖKSEL AYMAZ