Kütahya ili, Saray ve Mecidiye Mahallelerinde geleneksel konut mimarisi ve koruma sorunları
Traditional residential architecture and preservation issues in Saray and Mecidiye neighbourhoods, Kütahya province
- Tez No: 612070
- Danışmanlar: DOÇ. DR. AYTEN ERDEM
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, Architecture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Rölöve-Restorasyon Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 215
Özet
Coğrafi bölgeler arasında bir eşik niteliğinde olan, ticaret yolları açısından merkezi konumda ve çeşitli maden yatakları üzerinde bulunan Kütahya, tarih boyunca farklı imparatorlukların gözde yerleşim merkezlerinden biri olmuştur ve zengin bir tarihi mirasa sahiptir. Günümüzde, bu zenginlik kendini, Osmanlı Dönemi'ne ait anıtsal ve sivil mimarlık örnekleri ile göstermektedir. Kütahya'da geleneksel doku, Cumhuriyet Dönemi'nin başlarında yeterince dikkate alınmamış; koruma ile ilgili ilk ciddi adım 1980'li yılların başında hazırlanan imar planının bir parçası olarak koruma imar planı hazırlanması ile olmuştur. Bu çalışma dâhilinde önce tarihi yapıların tespit ve tescil çalışmaları yapılmış, sit alanı sınırları belirlenmiştir. Ancak,“Kentsel Sit Alanı”olarak belirlenen bölge, halkın itirazı ve Belediye'nin talebi üzerine yeniden değerlendirilmiş, tescil edilen yapı sayısı azaltılarak sit alanı da birbirinden uzakta iki farklı parçaya ayrılmış ve küçültülmüştür. Sit alanları arasında kalan bölge ise“Etkilenme Geçiş Alanı”olarak belirlenmiş ve bu şekilde“Koruma Amaçlı İmar Planı”onaylanmıştır (1985). Ancak, süreç içerisinde koruma çalışmaları bu iki kentsel sit alanından yalnızca Kütahya Kalesi'nin eteklerinde kalan parçaya odaklanmış, Saray ve Mecidiye mahallelerindeki sit alanı ise çoğunlukla göz ardı edilmiştir. Bu nedenle, tez konusu olarak Kütahya tarihi merkezinde bulunan kentsel sit alanının ihmal edilen bölümünü oluşturan Saray ve Mecidiye mahallelerinin birleşme noktasında bulunan bölge seçilmiştir. Bu alan; anıtsal yapıların yanı sıra, büyük çoğunluğu 2-3 katlı, çıkmalı ve hımış tekniğinde yapılmış geleneksel sivil mimarlık örneklerini de içinde barındırmaktadır. Ancak, günümüzde geleneksel dokunun köhnediği ve niteliklerini kaybettiği görülmektedir. Geleneksel dokunun tahribat nedenlerinin başında; yapıların kullanıcıları tarafından terk edilmesi gelmekte, terk edilen geleneksel yapılar zamanın etkisine dayanamayarak tahrip olmaktadır. Bölge halkı, standart konfor koşullarına sahip olmayan geleneksel konutlarda oturmak istememekte, yeni betonarme yapılarda yaşamayı tercih etmektedir. Ayrıca, geleneksel yapıların onarım maliyetlerinin yüksek, sahiplerinin dar gelirli olması da geleneksel yapıların terk edilmesini arttırmaktadır. Konutlarını onarma gücü olan kullanıcılar tarafından yapılan denetimsiz onarımlar da geleneksel konutların niteliklerini yitirmesine neden olmaktadır. Bütün bu tahribat nedenlerinin yanı sıra, sit alanı içinde inşa edilen yeni yapılar da gerek kütle gerekse yükseklik bakımından geleneksel dokunun homojenliğinin bozulmasına neden olmaktadır. Bu çalışmanın amacı, üzerine kapsamlı bir literatür çalışması yapılmamış olan bölgeye dikkat çekmek, Kütahya'ya özgü geleneksel doku özelliklerini belgelemek, koruma sorunlarını saptamak ve çözüm önerileri geliştirmek olacaktır. Tez, kendi içinde alt başlıklara ayrılan beş ana bölümden oluşmaktadır; İlk bölüm; tezin amacının, çalışmanın kapsamı ve izlenilen yöntem ile ilgili bilgilerin açıklandığı ve bulgulara yer verilen giriş bölümüdür. İkinci bölümde; Kütahya'nın konumu ile fiziki özellikleri, sosyal ve ekonomik yapısı ve kentin geçirdiği tarihsel süreç ile kentsel gelişim süreci açıklanmakta; il merkezi ile çevresinde bulunan doğal ve kültürel mirasa ilişkin bilgi verilmektedir. Üçüncü bölümde; tezin çalışma alanı sınırını oluşturan kentsel sit alanına değinilmektedir. Doku unsurları açıklanarak, alanda bulunan anıtsal yapılar ile ilgili bilgi verilmekte, alanda yapılan doku analizlerine ve sonuçlarına yer verilmektedir. Dördüncü bölümde, alanda bulunan geleneksel konut dokusunun mimari özellikleri incelenmiş; yapıların plan ve cephe özellikleri, yapım teknikleri ve malzeme özellikleri ile yapı elemanları irdelenmektedir. Beşinci bölümde; Kütahya'da yapılan imar çalışmaları ve geleneksel dokunun korunması ile ilgili çalışmalar anlatılmakta, günümüzde karşılaşılan sorunlar irdelenmekte; Altıncı bölümde ise, alanda tespit edilen koruma sorunları ilgili çözüm önerileri getirilmektedir.
Özet (Çeviri)
With its geographically central location and a variety of mineral deposits, Kütahya which had become one of the popular centres of different empires throughout history, has a rich historical heritage. Today, this wealth shows itself with the examples of monumental and civil architecture that belong to the Ottoman period. The preservation of the traditional urban texture in Kütahya was not adequately considered in the early days of Republic; the first significant step in the preservation was the launch of the conservation development plan as a part of the master plan announced in the early 1980s. Within this study, the historical buildings were determined and the boundaries of the protected area were set. However, the area determined as an“Urban Protected Area”was re-evaluated due to the public opposition and municipal demand for the decrease in the number of registered buildings so that the protected area was divided into two different areas and reduced. The district between the protected areas was determined as an“Transition Area”and thus the“Conservation Development Plan”was approved (1985). However, in time, the process of the conservation practices was primarily focused on only one of the urban protected areas, while the other area was mostly ignored. For this reason, as the thesis subject, the district which is the latter protected area that located within the intersection of Saray and Mecidiye Neighbourhoods has been chosen. This area comprises monumental buildings as well as examples of civil architecture which are mostly two or three storey, half-timbered buildings with oriels. However, it seems that the traditional urban texture has become obsolete and lost its qualities. As the primary devastation of the traditional texture, the existing buildings have been abandoned by their occupants and consequently the abandoned traditional buildings have fallen into ruins by failing to stand the test of time. The local community do not want to live in traditional houses without standard comfort conditions and prefer to live in new reinforced concrete buildings. The high refurbishment costs of traditional buildings and low-income occupants trigger the abandonment of traditional buildings. Occupants who can afford to refurbish their houses are also major contributors to the quality loss of the houses due to unsupervised refurbishments. In addition to all these devastation reasons, the new buildings within the protected area lead to deterioration of homogeneity in the traditional texture in terms of both mass and height. The aim of this study is to highlight the area that has not been studied within a comprehensive literature review, to document the characteristics of the traditional texture pertaining to Kütahya, to identify preservation issues and to develop solutions. The thesis consists of five main chapters divided into sub-headings; Chapter 1 is an introduction section which comprises the purpose of the thesis, the scope of the study and methodology with explaining the findings of this research. In Chapter 2, Kütahya's location, physical features, social and economic structure, the historical process, and the process of urban development are explained; the natural and cultural heritage of the city centre and its surrounding are described. In Chapter 3, the textural elements of the protected area which forms the boundary of the study area are explained; the monumental buildings in the area are described. Furthermore, the texture analyses and findings in the area are explained. In Chapter 4, the architectural characteristics of the traditional housing texture in the area are studied; structural elements, plan and facade properties, construction techniques and material properties of the buildings are examined. In Chapter 5, the previous actions related to town planing and preservation of the traditional texture in the area are explained and the current issues encountered are examined. In addition to this, in Chapter 6, solution proposals are examined for the current preservation issues.
Benzer Tezler
- Seyitömer Höyük Erken Tunç Çağı boğa kültü
Bull cult of Early Bronze Age at Seyitömer Mound
BAYRAM UYGUN
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
ArkeolojiKütahya Dumlupınar ÜniversitesiArkeoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDURRAHMAN NEJAT BİLGEN
- Seyitömer Höyük Erken Tunç Çağı III Silindir Mühürleri
Early Bronze Age III Cylinder Seals of the Seyitömer Mound
MEHMET HAMDİ OKATAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
ArkeolojiKütahya Dumlupınar ÜniversitesiArkeoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDURRAHMAN NEJAT BİLGEN
- Kütahya Çini Müzesi'nde sergilenen seramik ve çini eserlerin değerlendirilmesi
The evaluation of ceramics and tiles exhibited in Kütahya Tile Museum
BEGÜM BUĞDAYCI
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
El SanatlarıMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiSanat Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATMA BANU MAHİR
- Alkali ve kurşun alkali sırların yapısının Raman Spektroskopisi ile karakterizasyonu
Characterization of structure of alkali and lead-alkali glazes by Raman Spectrometry
GÜLSU ŞİMŞEK
Doktora
Türkçe
2011
Arkeometriİstanbul Teknik Üniversitesiİleri Teknolojiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. A. EMEL GEÇKİNLİ
- Türkiye'de naive resim
Başlık çevirisi yok
SİMGE SARAÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
1988
Güzel Sanatlarİstanbul ÜniversitesiSanat Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURHAN ATASOY