Geri Dön

Türkiye'nin uluslararası göç deneyiminde milliyetçilik söyleminin yeniden inşası: İzmir'deki Suriyeliler örneği

Reconstruction of the discourse of nationalism in Turkey's international migration experience: The case of Syrians in İzmir

  1. Tez No: 614664
  2. Yazar: ÖZLEM KAHYA NİZAM
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SONGÜL SALLAN GÜL
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Sosyoloji, Sociology
  6. Anahtar Kelimeler: Uluslararası Göç, Türkiye, Mülteci, Geçici Koruma, Suriyeli, Milliyetçilik, Etnisite, Kategorik İçerik Perspektifi, İzmir, International Migration, Turkey, Refugee, Temporary Protection, Syrian, Nationalism, Ethnicity, Categorical Content Perspective, Izmir
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Süleyman Demirel Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Sosyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 334

Özet

Türkiye, 1980'li yıllara kadar uluslararası göç haritasında kaynak ülke olarak konumlanmıştır. Bu dönemde ulus-devletleşme projesinin bir parçası olarak gördüğü göçmenlerin kabulünde ise,“Türk soyu ve/veya kültüründen olma”yı temel almıştır. 1980 sonrası döneme gelindiğinde ülkenin göç haritasındaki konumlanışı değişmiş, kaynak ülke olma özelliğine ek olarak hedef ülke ve transit ülke konumu edinmeye başlamıştır. Göçmen profili bakımından ise, ilk kez Türk soyu ve kültüründen olmayanların,“yabancı”ların göçüyle karşılaşılmaya başlamıştır. 2000 sonrası dönemde Türkiye daha çok transit ve hedef ülke olma özelliğini kazanmıştır. 2011 yılında Suriyelilerin zorunlu kitlesel göçü ile birlikte Türkiye bir göç merkezi haline gelmiştir. Bu süreçte politik düzlemde dile getirilen din kardeşliği söylemi oldukça etkili olmuştur. Bu söylem, kabul gören göçmen profili bağlamında, milliyetçiliğin öğelerinden olan etnisite temelinde bir dönüşüme işaret etmesi açısından önemlidir. Bu çalışmanın konusu, Türk vatandaşlarının Suriyelilere bakışında ırk, etnisite, dil, din, kültür gibi milliyetçiliğin öğelerinin belirlenimlerinin ortaya konmasıdır. Bu eksende alan araştırması, hem uluslararası göçlerin merkezinde yer alan, hem de ulusalcılık ile özdeşleşen bir kent olan İzmir'de yürütülmüştür. 2018 yılında tamamlanan araştırmaya, etnisite temelinde 10 Türk, 10 Kürt, 10 Arap; cinsiyet temelinde ise 15 kadın, 15 erkek, toplam 30 Türk vatandaşı katılmıştır. Alan araştırmasının teorik arka planı, Goffman'ın Damgalama Teorisi temelinde kurgulanmıştır. Araştırma bulgularının analizi ise nitel analiz tekniklerinden biri olan Kategorik İçerik Perspektifi ile değerlendirilmiştir. İzmir'de, Goffmancı bir perspektiften ele alındığında, Suriyelilerin damgalama pratikleri ile pek çok eksende ve kesişimde karşılaştığı görülmektedir. Damgalamanın gündelik yaşamdaki en belirleyici alanı, istihdam ve sosyal yardımlardan yararlanma noktasında ekonomik kaynakların paylaşımıdır. Öne çıkan ikinci alan ise, Suriyeli toplumsal kimliğinin inşası ile ilişkilidir. Araştırma kapsamında milliyetçiliğin öğeleri arasında dilin birlikte yaşamda ana belirleyici iken, dinin kaynakların paylaşımı noktasında ayrıştırıcı olduğu belirlenmiştir. Irkın belirleyiciliğinin zayıf olduğu damgalamada, toplumsal cinsiyet ise, erkekler için savaşma pratiği, kadınlar için tehdit olma niteliği üzerinden öne çıkmıştır. Milliyetciliğin hukuksal vatandaşlık ölçütüne karşın, toplumsal düzlemde tarihsel geçmişle, ortak kader birliği Türk vatandaşları arasında bağlayıcı birliktelik yaratırken, Suriyeliler için dışlayıcı pratiğe dönüşmektedir.

Özet (Çeviri)

Turkey had been located as origin country in the map of international migration until the 1980's. In this period, the acceptance of immigrants, which were considered as part of the nationalization project, was based on“being from the Turkish race and / or culture”. In the post-1980 period, the position of the country in the migration map has changed and in addition to being a origin country, it has started to acquire the destination country and transit country position. In terms of immigrant profile, for the first time, the migration of“foreigner”s people, who are not from the Turkish race and culture, began to be encountered. In the period of post 2000s, Turkey has earned the feature of transit and destination country more. Turkey has become an immigration center after the forced mass exodus of Syrians in 2011. In this process, the discourse of religious fraternity expressed on the political level has been highly effective. This discourse is important as it points to a transformation on the basis of ethnicity, which is one of the elements of nationalism in the context of the accepted immigrant profile. The subject of this study is to present the determinations of the elements of nationalism such as race, ethnicity, language, religion and culture in Turkish citizens' view of the Syrians. In this context, the field research was carried out in İzmir, which is a city identified with the nationalism and located in the center of international immigration. In the research, which was completed in 2018, 10 Turks, 10 Kurds and 10 Arabs on the basis of ethnicity; 15 female, 15 male on the basis of gender, 30 Turkish citizens participated. The theoretical background of field research was based on Goffman's Stigma Theory. The analysis of the research findings was evaluated with one of the qualitative analysis techniques, Categorical Content Perspective. When taken from the point of Goffmanian perspective, it is seen that the Syrians face with the stigmatization practices in many axes and intersections. The most important area of stigmatization in daily life is the sharing of economic resources in terms of employment and benefiting from social assistance. The second prominent area is related to the construction of Syrian social identity. Within the scope of the research, while language is the main determinant of coexistence among the elements of nationalism, it is determined that religion is discriminatory in terms of sharing resources. In the stigmatization, where the determination of race is weak, gender has come to the fore in terms of the practice of fighting for men and being a threat for women. In spite of the legal citizenship criteria of nationalism, the historical past and common destiny unity creates binding togetherness among Turkish citizens while it turns into the exclusive practice for Syrians on the social level.

Benzer Tezler

  1. Iraklı çocukların resimlerinde savaşın yansımaları

    The reflection of war in the drawings of Iraqi

    BASIL ABDULLAH FATHİ JAJJU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Eğitim ve ÖğretimGazi Üniversitesi

    Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ GONCA HÜLYA YAYAN

  2. Göçmenlik deneyiminde kimlik algısı ve kültürlerarası iletişim: Türkiye'deki Senegalliler örneği

    Identity perception and intercultural communication in the immigration experience: The case of Senegalese in Turkey

    HALİL İBRAHİM KOÇ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    İletişim BilimleriFırat Üniversitesi

    İletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÖKSEL GÖKER

  3. Türk-Amerikan askeri ilişkileri (1945 sonrası)

    Turkish-American military relationship

    FERHAN KARACA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Uluslararası İlişkilerGazi Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TÜREL YILMAZ

  4. Türkiye'de göçmenlerin refahında ücret ve ücret dışı gelirlerin etkisi: İstanbul'daki Suriyeli göçmenler örneği

    The impact of wage and nonwage income on the welfare of immigrants in Turkey: Syrian immigrants in İstanbul

    ASLI ŞAHANKAYA ADAR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriKocaeli Üniversitesi

    Çalışma Ekonomisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BETÜL URHAN ÇELİK

  5. Bir göç sisteminin anatomisi: Türkiye-Rusya örneği

    Anatomy of a migration system: The case of Turkey and Russia

    AYŞEM BİRİZ KARAÇAY

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Uluslararası İlişkilerMarmara Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEMA ERDER