Kutanöz T hücreli lenfoma hastalarında yaşam kalitesinin, psikolojik distres varlığının ve stresle başa çıkma tarzının değerlendirilmesi
Evaluation of quality of life, psychological distress presence and coping style i̇n patients with cutaneous T-cell lymphoma
- Tez No: 615155
- Danışmanlar: PROF. DR. HATİCE ŞANLI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Dermatoloji, Dermatology
- Anahtar Kelimeler: kutanöz lenfoma, yaşam kalitesi, psikolojik distres, stresle başa çıkma, Cutaneous Lymphoma, Quality of Life, Psychological Distress, Coping Style
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 139
Özet
Amaç: Kutanöz T hücreli lenfomalar (KTHL) neoplastik T lenfositlerin deride yerleşip klonal çoğalması ile meydana gelmektedir. KTHL'da yaşam kalitesini değerlendiren sınırlı sayıda çalışma mevcuttur. Çalışmamızın temel amacı KTHL hastalarında geniş bir hasta populasyonunda yaşam kalitesini, psikolojik distres varlığını, stresle başa çıkma tarzı yöntemlerini ve pruri şiddet ve sıklığını saptamak idi. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı kliniğinde takip edilen 142 hasta dâhil edildi. Hastaların yaş, cinsiyet, medeni durum, sosyoekonomik düzey, eğitim düzeyi, hastalık süresi ve evresi, klinik durumu, tedavisi sorgulandı. Hastaların tümüne genel sağlık anketi (GSA), skindex-29, kanserli hastalarda yaşam kalite ölçeği (EORTC QLQ C30), stresle başa çıkma tarzı ölçeği (SBTÖ) ve pruri için görsel analog skala (Pruri VAS) olmak üzere toplam 5 ölçek uygulandı. Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 55.4 ± 14.6, erkek/kadın oranı 0,7 idi. GSA sonucuyla hastaların %34,5'inde (n=49) anksiyete ve depresif duygu durum düzeyi yüksekliği saptandı. Anlamlı istatistiksel fark izlenmemiş olsa da kadın hastalarda, erken evrede, bekar ve genç hastalar ile PUVA ve IFN tedavisi alan hastalarda anksiyete ve depresif duygudurum düzeylerinin daha yüksek olduğu belirlendi. EORTC QLQ C30 genel sağlık düzeyi (GSD) skoru ortalama 69,6 ± 23,4 olarak bulundu. GSD skorunun evli ve tedavisiz izlenen hastalarda istatistiksel olarak anlamlı daha iyi olduğu görüldü. Fonksiyonel alt ölçeklerden genç hastalarda emosyonel fonksiyonda, kadınlarda fiziksel fonksiyonda, bekar hastalarda uğraş, kognitif ve emosyonel fonksiyonda, ileri evrede sosyal fonksiyonda, 'tedavi ile klinik kötüleşme' ile sosyal fonksiyonda ve tedavi altında olan hastalarda kognitif fonksiyonda istatistiksel olarak anlamlı şekilde azalma izlendi. Semptom alt ölçeğinde kadın hastalarda ağrı, bulantı-kusma, nefes darlığında; 'tedavi ile klinik kötüleşme' grubunda yorgunluk ve uykusuzluk semptomlarının sıklığında istatistiksel olarak anlamlı şekilde artış belirlendi. Skindex-29 ölçeği ile kadın hastalarda fonksiyonellik ve emosyonel durum; bekar hastalarda semptom yükü ve emosyonel durum; tedavi altındaki hastalarda tüm alt ölçeklerde; 'tedavi ile klinik kötüleşme' grubunda tüm alt ölçeklerde; ileri evrede tüm alt ölçeklerde istatistiksel olarak anlamlı şekilde skorlarda yükselme ve yaşam kalitesinde kötüleşme saptandı. Hastaların stresle başa çıkma tarzları içinde en çok kendine güvenli yaklaşımı (KGY) en az sosyal destek arama (SDA) yöntemini kullandığı belirlendi. Kadın hastalarda duygulara yönelik pasif yaklaşım ve çaresiz yaklaşım tarzları istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha fazla tercih edildi. İleri yaş hastalarda (≥65 yaş) KGY ve iyimser yaklaşım istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha fazla tercih edildi. Sonuçlar: Sonuç olarak çalışmamızda KTHL hastalarında yaşam kalitesinde bozulma ve psikolojik distres durumu ortaya konmuştur. Hastalıkla ilişkili yaşam kalitesi, demografik ve klinik veriler ile karşılaştırılmıştır. Yaşam kalitesini etkileyen unsurlar ve hastaların bununla baş etme yöntemleri ele alınmıştır. Hastalık her ne kadar lenfoma türü bir kanser hastalığı olsa da hastaların semptomları ve fonksiyonelliği ön planda deri ile ilişkili olarak izlendi. Hastalığın yol açtığı yoğun psikolojik distres durumu ve ruhsal bozukluk bir çok parametre ile ilişkili ve literatürle benzer özelliklerde izlendi. Hastaların bu stresli durum ile baş etme yöntemleri belirlenerek özellikle duygulara yönelik pasif yaklaşımı tercih ettikleri ortaya konuldu. Bu çalışmada ortaya konulan veriler ile hastalıkla ilgili yaşam kalitesinde bozulmanın yönleri belirlenmiştir. Çalışmamızın bu doğrultuda klinik tedavi stratejilerinin belirlenmesi yanı sıra psikolojik danışmanlık hizmetlerine olan ihtiyacın ortaya konması açısından da yol gösterici olacağı düşünülmektedir. Çalışmamızdaki verilerle KTHL hastalarında psikiyatrik sıkıntıların belirgin arttığı görüldü. Bu hastaların tedavi ve takiplerinde Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi ile yapılacak işbirliği ile bu olumsuz süreçlerin önlenmesinin sağlanacağı sonucuna varıldı.
Özet (Çeviri)
Evaluation Of Quality Of Life, Psychological Distress Presence And Coping Style İn Patients With Cutaneous T-Cell Lymphoma Objective: Cutaneous T-cell lymphoma (CTCL) occurs by neoplastic T lymphocytes settled in the skin and clonal proliferation. There is a limited number of studies evaluating the quality of life, presence of psychological distress and severity of pruritus and coping style related to CTCL. The main aim of our study was to determine quality of life, presence of psychological distress, coping style methods and pruri severity and frequency in a large patient population in CTCL patients. Material and Method: Our study included 142 patients who were followed in Ankara University School of Medicine, Department of Skin and Venereal Diseases. Age, gender, marital status, socioeconomic level, education level, duration and duration of disease, clinical status and treatment were evaluated. The general health questionnaire (GHQ), skindex-29, quality of life in cancer patients (EORTC QLQ C30), coping style scale (CSS) and visual analogue scale for pruritus (Pruritus VAS) were applied to all patients. Results: The mean age of the patients was 55.4 ± 14.6 and the male/female ratio was 0.7. The anxiety and depressive mood levels were high in 34.5%of the patients (n = 49). Although no significant statistical difference was observed, anxiety and depressive mood levels were higher in female patients, early stage, single and young patients and patients who is treatment with PUVA and IFN. The EORTC QLQ C30 global health status (GHS) score was 69.6 ± 23.4. GSD score was found better to be statistically significant in married and untreated patients. Functional subscales showed a statistically significant decrease emotional function in young patient; physical function in women; role, cognitive, emotional function in single patient; social function in advanced stage; social function in worsened clinical status and cognitive function in patient receiving treatment. A statistically significant increase was found pain, nausea and dsypnea in female patients; fatigue and insomnia in worsened clinical status with the symptom subscale. According to Skindex-29 scale statistically significant increase scores were found functioning and emotional state in female patients; symptom burden and emotional state in single patients; all subscales in treated patients; all subscales in worsened clinical status and advanced stage. Patients' most prefered approach were self confident and least prefered approach were seeking of social support in CSS. Passive approach to emotions and submissive approach styles were significantly more preferred in female patients. Self confident and optimistic approach were more preferable in elderly patients (≥65 age). Conclusion: As a result, the quality of life and psychological distress in KTHL patients were revealed in our study. The quality of life associated with the disease was compared with demographic and clinical data. Factors affecting quality of life and coping strategies of patients were discussed. Although the disease was a cancer of the lymphoma type, the symptoms and functionality of the patients were primarily associated with the skin. Intensive psychological distress and mental disorder caused by the disease were associated with many parameters and were similar to the literature. It has been shown that patients prefer to use the passive approach to emotions by determining the methods of coping with this stressful situation. The data revealed in this study and the aspects of deterioration in quality of life related to the disease were determined. It is thought that this study will provide guidance in terms of determining the clinical treatment strategies as well as the need for psychological counseling services. In our study, psychiatric problems were significantly increased in CTCL patients. It was concluded that these negative processes will be prevented by the cooperation with Consultation Liaison Psychiatry in the treatment and follow-up of these patients.
Benzer Tezler
- Kutanöz T hücreli lenfoma hastalarında periferal kan CD4+ T lenfositlerde CD26 ekspresyonunun akım sitometrik yöntemle araştırılması
Investigation of CD26 expression by flow cytometric analysis of peripheral blood CD4+ T lymphocytes of cutaneous T cell lymphoma patients
AHU ARSLAN UĞURLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
DermatolojiAnkara ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HATİCE ERDİ ŞANLI
- Parapsoriazis hastalarında alerjik kontakt duyarlılık sıklığının saptanması
Determination of allergic contact sensitivity frequency with skin patch test in parapsoriasis patients
MEHMET UZUN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
DermatolojiHatay Mustafa Kemal ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ EBRU ÇELİK
- Fotoferez işleminin immün sitokin profilinin çıkarılması
The elucidation of immune cytokine profile of extracorporeal photoimmunotherapy treatment
MEVLÜDE KURDAL
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
HematolojiAnkara Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OSMAN İLHAN
- Atopik dermatit ve mikozis fungoidestegeçici reseptör potansiyeli melastatin-2 ve spexin immünreaktivitesinin immünohistokimyasal olarak incelenmesi
Atopic dermatitis and mycosis fungoides immunohistochemical examination of immunereactivity of transient receptor potential melastatin-2 and spexin
CANDAN ÇELİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
DermatolojiFırat ÜniversitesiDermatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BETÜL DEMİR
- Mikozis fungoides hastalarının demografik, klinik, histopatolojik, laboratuvar, tedavi özelliklerinin belirlenmesi ve prognostik özelliklerin değerlendirilmesi
Determination of demographic, clinical, histopathological, laboratory, treatment of mycosis fungoides patients and evaluation of prognostic features
SEVGİ MERCAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
DermatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. VEFA ASLI ERDEMİR