Meme ve jinekolojik kanser tanılı hastalarda travma sonrası büyüme gelişimi ile serotonin transporter gen promotor bölge polimorfizmi ve psikososyal faktörler arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationship between posttraumatic growth development and serotonin transporter gen promotor region polymorphism and psychosocial factors in patients with breast and gynecological cancer
- Tez No: 617761
- Danışmanlar: PROF. DR. ÖZEN ÖNEN SERTÖZ, DR. ÖZLEM KUMAN TUNÇEL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Onkoloji, Psikiyatri, Oncology, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Depresyon, kanser, kansere mental uyum, psikolojik dayanıklılık, serotonin transporter gen promotor bölge polimorfizmi, travma sonrası büyüme, travma sonrası stres bozukluğu, Depression, cancer, mental adjustment to cancer, psychological resilience, serotonin transporter gene promotor region polymorphism, posttraumatic growth, posttraumatic stress disorder
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ege Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 102
Özet
GİRİŞ: Kanser beraberinde getirdiği sağlık sorunlarının yanı sıra, maddi ve manevi yönden uzun süreli mücadele gerektiren bir hastalıktır. Morbidite ve mortalite riskinin varlığıyla da ilişkili olarak kanser tanısı almak travmatize edici bir durumdur. Son zamanlarda yapılan çalışmalar, kanser sonrası bazı bireylerin; kendilik algısında, kişilerarası ilişkilerinde, sipiritüel gelişiminde olumlu değişimlerin olduğu ''Travma Sonrası Büyüme (TSB)'' şeklinde kavramlaştırılan sürece girdiğini göstermektedir. Anksiyete, depresyon, otizm, bipolar bozukluk gibi birçok psikiyatrik hastalık ve davranışın düzenlenmesinde, stresli yaşam olaylarına verilen yanıtta serotonin polimorfizmi etkili bulunmuştur (Lesch ve ark. 1996, Klauck ve ark. 1997, Flory ve ark. 1999, Lenziger ve ark. 1999, Ohara ve ark.1999). Bu çalışmada birincil amacımız; 18-65 yaş arası yeni tanı almış, meme kanseri ya da jinekolojik kanser tanısı olan hastalarda serotonin transporter gen promotor bölge polimorfizmi ile travma sonrası büyüme arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. İkincil amacımız ise; travma sonrası büyüme kavramı ile tıbbi, sosyodemografik ve psikolojik değişkenler arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. YÖNTEM: 18-65 yaş arası yeni tanı almış meme kanseri ya da jinekolojik kanser tanısı olan alım ve dışlama kriterlerine uyan tüm gönüllü hastalar randomizasyon yapılmadan çalışmaya dahil edilmiştir. İlk görüşmede bilgilendirilmiş onam alındıktan sonra hastalara ayrıntılı psikiyatrik değerlendirme yapılarak DSM-5 Kesitsel Belirti Ölçeği, Hamilton Depresyon Değerlendirme Ölçeği (HAM-D-17), Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği, Travma Sonrası Stres Bozukluğu Ölçeği, Travma Sonrası Büyüme Ölçeği, Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği, Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği, Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri-II, Çocukluk Çağı Ruhsal Travma Ölçeği, Stresle Başetme Becerileri Ölçeği uygulanmıştır. DSM-5 Kesitsel Belirti Ölçeğinden herhangi bir bölümde 2 ve üstü puan alan hastalara SCID-5 uygulanmıştır. İlk görüşmede hastalardan 2 adet toplam 8ml EDTA'lı kan alınmıştır. Bu kanlardan uygun protokol ile psikiyatrik hastalıklarla ilişkisi gösterilmiş olan serotonin transporter gen promotor bölge polimorfizmi çalışılarak travma sonrası büyüme ile ilişkisi araştırılmıştır. İlk görüşmeden üç ve altı ay sonra hastalar yeniden değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmede HAM-D-17, Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği, Travma Sonrası Stres Bozukluğu Ölçeği, Travma Sonrası Büyüme Ölçeği, Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği tekrar uygulanarak psikiyatrik görüşme yapılmıştır. BULGULAR: Travma sonrası büyüme ile sosyodemografik veriler, kanser ile ilgili veriler ve psikiyatrik veriler arasında ilişki saptanmamıştır. Travma sonrası büyüme ile genetik polimorfizm arasında anlamlı ilişki saptanmamıştır (p>0,05). Çocukluk çağı travma ölçeği ''Duygusal istismar'' alt ölçeği puanları travma sonrası büyüme gelişen ve gelişmeyen grupta istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermiştir (p=0,0251). Duygusal istismar puanı yüksek olanlarda daha az oranda travma sonrası büyüme gelişimi olmuştur. Psikolojik dayanıklılık ölçeği skorlarının travma sonrası büyüme gelişimi olan ve olmayan grupta istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterdiği, dayanıklılığı yüksek olan grupta büyüme gelişim oranının daha fazla olduğu saptanmıştır (p=0,0412). SONUÇ: Çalışmamızın; travma sonrası büyüme ve genotip ilişkisini araştıran ilk çalışma olması, literatürde sınırlı sayıda yer alan prospektif nitelikte bir çalışma olması, ayrıntılı psikiyatrik verilere de yer verilmesi açısından ileride bu alanda yapılacak çalışmalara yol gösterebileceği, literatüre katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Kanser günümüzün önemli bir sağlık sorunu olduğu ve bu alanda ruhsal iyileştirmelere ihtiyaç duyulduğu için travma sonrası büyüme ile ilgili daha net bilgilere erişebilmek amacıyla daha geniş örneklemli ve daha uzun süreli izlemlerin yapıldığı çalışmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
INTRODUCTION: Cancer is a disease that requires long-term struggle. Associated with the presence of morbidity and mortality risk having a cancer diagnosis is a traumatizing condition. On the other hand recent studies have shown that, after getting cancer diagnosis, some individuals enter into a period which is called“posttraumatic growth”that includes positive changes in their self-perception, interpersonal relationships, and psychological development. Serotonin polymorphism was found effective in the regulation of behaviors and many psychiatric diseases such as anxiety, depression, autism, bipolar disorder and in response to stressful life events. The primary aim of this study is to investigate the relationship between SERT gene promoter region polymorphism and posttraumatic growth in patients with newly diagnosed breast cancer and gynecological cancer. Our secondary aim is to investigate the relationship between post-traumatic growth and medical, socio-demographic and psychological variables. METHOD: Patients with newly diagnosed breast cancer or gynecological cancer between 18-65 years of age were included in the study without randomization. During the first interview, after having informed consent detailed psychiatric examination was performed, DSM-5 Cross-sectional Symptom Scale, Hamilton Depression Rating Scale (HAM-D-17), Hamilton Anxiety Rating Scale, Post-Traumatic Stress Scale, Post-Traumatic Growth Scale, Psychological Resilience Scale, Multidimensional Perceived Social Support Scale, Experiences in Close Relationship Inventory-II, Childhood Psychological Trauma Scale, Stress Coping Skills Scale were applied. SCID-5 was applied if scores were 2 or more in any section from the DSM-5 Cross-sectional Symptom Scale. In the first assessment, a blood sample was taken from the patients, and serotonin transporter gene promoter region polymorphism, which was shown to be associated with psychiatric disorders, was investigated. The relationship between this polymorphism and posttraumatic growth was examined. Patients were reevaluated three and six months after the initial interview. HAM-D-17, Hamilton Anxiety Rating Scale, Posttraumatic Stress Disorder Scale, Post-Traumatic Growth Scale, Psychological Resilience Scale, Stress Coping Skills Scale were applied again, and psychiatric interview was performed. RESULTS: There is no association between posttraumatic growth and sociodemographic variables, cancer-related variables and psychiatric variables. No significant relationship is found between posttraumatic growth and genetic polymophism. The scores of childhood trauma scale 'Emotional abuse' subscale are statistically higher in the patients who developed posttraumatic growth than the patients who did not develop posttraumatic growth (p = 0.0251). Psychological Resilence scores are found to be statistically higher in the patients who developed posttraumatic growth than the patients who did not develop posttraumatic growth (p = 0.0412). DISCUSSION AND CONCLUSION: It is considered to make a contribution to the literature by being the first study to investigate the relationship between posttraumatic growth and genotype and considered to be a prospective study in the literature with including detailed psychiatric variables Since cancer is an important health problem and psychological improvements are needed in this area, studies with larger samples and longer follow-ups are needed to access clearer information about post-traumatic growth.
Benzer Tezler
- Meme veya jinekolojik kanser tanısı olan hastalara bakım verenlerin öz-şefkat ve temel inançlarının travma sonrası büyüme ile ilişkisi
Relationships among self-compassion, core beliefs and post-traumatic growth among caregivers breast or gynecological cancer patient
MELİSA ÇİNÇİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Psikolojiİstanbul Okan ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZLEM MESTÇİOĞLU
- Meme kanseri ve jinekolojik kanserli olguların soygeçmişlerinde kanserin irdelenmesi
Investigation of cancer in the family history of breast cancer and gynecological cancer cases
BÜŞRA AYNALI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Kadın Hastalıkları ve DoğumZonguldak Bülent Ecevit ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET İBRAHİM HARMA
DR. ÖĞR. ÜYESİ ANIL TURHAN ÇAKIR
- Endometrium kanseri tanısı alan hastalarda cerrahi evreleme öncesi F-18 FDG PET-BT' nin önemi
The importance of presurgical staging F-18 FDG PET-CTimaging in patients with endometrial cancer
BEHİYE ATMACA SAĞLIK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Radyoloji ve Nükleer TıpOndokuz Mayıs ÜniversitesiNükleer Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FEVZİYE CANBAZ TOSUN
- Endometrial karsinogenezde östrojen reseptör alt tiplerinin (Alfa, Beta, GPR30) araştırılması
Evaluation of estrogen receptor (Alfa, Beta, GPR30) expressions in endometrial carcinogenesis
HİLAL ÖZAKINCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
PatolojiAnkara ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. DUYGU KANKAYA
- Bozok Üniversitesi Tıp fakültesi, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı'nda 2012-2019 yılları arasında tanı konulan kanser olgularının araştırılması
Investigation of cancer cases diagnosed between 2012-2019 at the pathology department of Bozok University Faculty of Medicine
BETÜL AYTEKİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
PatolojiYozgat Bozok ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. SEVİNÇ ŞAHİN