Geri Dön

Pilonidal sinüs olgularında tedavi yaklaşımlarının retrospektif incelenmesi

Retrospective analysis of treatment approaches in pilonidal sinus cases

  1. Tez No: 621013
  2. Yazar: GÜRBEY TURAN
  3. Danışmanlar: UZMAN SALİH TOSUN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2002
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
  10. Enstitü: SSK İstanbul Göztepe Eğitim Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

Giriş Pilonidal sinüs adölesan sonrası genç erişkinlerde %0.7, ülkemizde 88/1000 insidens ile göreceli olarak sık karşılaşılan bir hastalıktır. Pilonidal sinüs genellikle orta hatta ve sakrokoksigeal bölgede yerleşen, akut ve kronik, nüksleri olabilen, kıl demeti içeren bir veya daha fazla sinüs mevcudiyeti ile birlikte seyreden, kese şeklinde kistik oluşum gösteren bir hastalıktır. Pilonidal sinüste cerrahi yöntem tercihi hastanın ve hastalığın durumuna göre; değişen ve gelişen modern prensipler ışığında olmalıdır. Materyal Metod 1998-2002 yılları arasında Göztepe SSK Eğitim ve Araştırma Hastanesi 3.Genel Cerrahi Kliniğinde pilonidal sinüs tanısı ile opere olan 198 hastanın dosyalarına ulaşıldı. Telefonla bağlantı kurulan 90 hasta çalışmaya alındı. Retrospektif olarak hastaların demografik özellikleri,uygulanan operasyon yöntemleri,dren kullanımı, postoperatif komplikasyonlar,yara yeri enfeksiyonu,yara ayrışması,işe dönüş süresi ,nüks sayısı ve zamanı sorgulandı. Bulgular 4 yıllık sürede incelenen 67 erkek, 23 kadın hastanın median yaşı 26 idi (15-58y). Operasyon yöntemi olarak hastalara %80 eksizyon+Primer tamir, %7.8 eksizyon+Limbergplasty, %7 eksizyon+intraflexion, %3 eksizyon+sekonder iyileşme, %1 eksizyon+marsupializasyon uygulanmıştı. Primer tamir hastalarında %86, Limbergplasty hastalarında %100 dren kullanılmış,diğer hastalarda dren kullanılmamıştı. Postoperatif komplikasyonlar en çok Primer tamir grubunda,en az Limbergplasty grubunda görülmüştü.Toplamda %14 hastada nüks vardı. En sık nüks primer tamir grubunda görülmüştü ve bunların %77'si 12. ay ve sonrası zaman dilimindeydi. İşe dönüş süresi primer tamir ve Limbergplasty grubunda diğer gruplara göre belirgin olarak kısaydı ve bu gruplarda iyileşme süreleri diğerlerine göre istatistiksel olarak kısalmıştı (p

Özet (Çeviri)

Introduction Pilonidal sinus is a relatively common disease for young adults in post-adolescence period with the incidence of 0.7% in general and 88/1000 in our country. Pilonidal sinus is mostly seen at midline, in the sacrococcygeal area, it may recur acutely or chronically, may progress with one or more sinus including hairs and occur in pouch-shaped cystic form. The surgical method for pilonidal sinus should be determined according to the patient and the condition of the disease and in the light of changing and developing principles. Material Method We've gathered the files of 198 patients operated following the diagnosis of pilonidal sinus at the 3rd General Surgery Clinic of Göztepe SSK Eğitim ve Araştırma Hospital between the years 1998 and 2002. 90 patients were reached by phone and studied. The demographic characteristics of the patients, surgical methods, drain applications, post-operative complications, wound infections, wound separations, the time needed to return to work, the number and time of recurrences were analyzed. Findings The median age of 67 male and 23 women patients studied in 4 years waüği,s 26 (15-58). As for operation method, patients were received 80% excision+primary repair, 7.8% excision+Limbergplasty, 7% excision+intraflexion, 3% excision+secondary healing, 1% excision+marsupialization. Drain was used in the ratio of 86% for patients applied primary repair, 100% for Limbergplasty patients and none for other patients. Post-operative complications were seen mostly in primary repair group and minimum in Limbergplasty group. Recurrence was observed in 14% of the patients. The most frequent recurrence was in primary repair group and 77% of them were occured in the 12th month or later. The time for returning work was dramatically shorter in primary repair and Limbergplasty groups and the healing process was statistically shorter for these groups (p

Benzer Tezler

  1. Pilonidal sinüs cerrahisi sonrası sekonder yara iyileşmesinde liyofilize tip ı kollajen matriks kullanımı ile konvansiyonel tedavinin etkinliğinin karşılaştırılması

    Comparison of the effectiveness of lyophilized type i collagen matrix and traditional treatment in secondary wound healing after pilonidal sinus surgery

    ŞEVKET BARIŞ MORKAVUK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Genel CerrahiSağlık Bakanlığı

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DR. HAKAN BULUŞ

  2. Sinus pilonidalis

    Başlık çevirisi yok

    HARUN ÖZKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1974

    DermatolojiGATA

    PROF.DR. NECATİ KÖLAN

  3. Pilonidal sinüs hastalığı ve tedavisi

    Başlık çevirisi yok

    Y. GÖNÜL AYKUTER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1987

    Genel CerrahiSağlık Bakanlığı

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı