Şizofreni spektrum bozukluğunda elektrokonvulsif tedavi (EKT) öncesi ve sonrası kan serum kalsitriol düzeylerinin klinik özelliklerle ilişkisi
The relationship of blood serum calcitriol levels with clinical features before and after electroconvulsive treatment (ECT) in schizophrenia spectrum disorders
- Tez No: 621269
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MURAT ERKIRAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Has. Eğt. ve Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 111
Özet
Amaç: Bu araştırmanın amacı, şizofreni spektrum bozukluğu (ŞSB) tanılı hastalarda EKT uygulaması sonrası kan serum kalsitriol düzeylerinde oluşabilecek değişimleri ve bunun klinik özelliklerle ilişkisini incelemektir. Gereç ve Yöntem: Araştırmaya yatarak takip edilen ŞSB tanılı 82 hasta dahil edilmiştir. Hastalar, antipsikotik (AP) ilaç tedavisine ek olarak EKT uygulanan (n=43) ve sadece ilaç tedavisi alan (n=39) yaş açısından eşleştirilmiş iki gruba (AP+EKT-AP) ayrılarak karşılaştırılmıştır. Tüm hastalara sosyodemografik veri formu, Pozitif ve Negatif Sendrom Ölçeği, Klinik Global İzlenim Ölçeği ve Calgary Şizofrenide Depresyon Ölçeği uygulanmıştır. Hastaların kliniğe ilk yatış tarihlerinde kalsitriol, iyonize kalsiyum (ICA), fosfor (P), parathormon (PTH), böbrek fonksiyon testleri ve hemogram tetkikleri değerlendirilmiş; AP+EKT ve AP hasta gruplarında klinik remisyon sağlandıktan sonra aynı testler tekrarlanmıştır. EKT sonrası 3 saati geçmeyecek süre içinde alınan kan serum örneklerinden kalsitriol jelli tüplerde 2-8 santigrat derece transport ısısında muhafaza edilip, CLIA yöntemiyle IDS-ISYS cihazında çalışılmıştır. Bulgular: Araştırmamızda EKT uygulanan hasta grubunda sadece ilaç alan gruba göre kalsitriol düzeyleri tedavide geçen zamanla beraber farklılık göstermiştir. AP grubunda anlamlı olarak azalırken (p=0.000); EKT+AP grubunda anlamlı değişiklik olmamıştır. Erkeklerde ilk ölçüm ve son ölçümlerde kalsitriol değerleri kadınlara göre anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p=0.014 – p=0.003). Tüm hasta grubunu içeren ölçümlerde tedavi öncesi ve sonrası kalsitriol düzeyleri anlamlı derecede azalmıştır (p=0.000). EKT uygulanan grupta tedavi öncesi PANSS negatif alt ölçek puanlarının (p= 0.027), genel psikopatoloji alt ölçek puanlarının (p=0.003) ve CDS puanlarının (p=0.025) daha yüksek olduğu görülmüştür. Her iki grupta da tedavi sonrası PANNS'ın tüm alt ölçek skorlarında, CGI ve CDS puanları açısından anlamlı düzelme gözlenmiştir. Kalsitriol değerleri ile PTH, ICA, P değerlerinde AP ve EKT+AP grupları arasında tedavi öncesi ve sonrası anlamlı farklılık bulunmamıştır. EKT alan gruptaki hastaların hastanede yatış süreleri anlamlı olarak daha uzun saptanmıştır (p=0.000). Geçmişte EKT öyküsü olan hastaların şimdiki tedavi grubunda anlamlı düzeyde daha fazla sayıda EKT aldığı belirlenmiştir (p=0.005). Sonuç: Araştırmamızın sonuçları, sadece ilaç tedavisi alan hastalarda kalsitriol düzeylerinde meydana gelen anlamlı düşüşün EKT tedavisi uygulanan hastalarda tespit edilmediğini ve böylece EKT'nin kalsitriol düzeyleri üzerinde arttırıcı veya koruyucu etkisi olabileceğini düşündürmüştür. Kalsitriol ve şizofreni kliniği arasındaki ilişkiyi ve psikiyatride uzun süredir etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanılan EKT'nin terapötik etki mekanizmasını anlamamızı sağlayacak biyobelirteç odaklı yaklaşımlarla ilgili daha fazla araştırmaya ihtiyacımız vardır.
Özet (Çeviri)
Aim: The aim of this study is to investigate the changes that may occur in blood serum calcitriol levels after ECT application in patients diagnosed with Schizophrenia Spectrum Disorders (SSD) and its relationship with clinical features. Method: 82 patients diagnosed with SSD who were followed up inpatient were included in the study. Patients were divided into two age-matched groups (AP+ECT - AP) that received ECT in addition to antipsychotic (AP) drug therapy (n = 43) and only drug therapy (n = 39) and compared. Sociodemographic data form, Positive and Negative Syndrome Scale, Clinical Global Impression Scale, and Calgary Depression Scale in Schizophrenia were applied to all patients. Calcitriol, ionized calcium (ICA), phosphorus (P), parathormone (PTH), kidney function tests and hemogram tests were evaluated at the time of hospital admission; the same tests were repeated after clinical remission was achieved in AP + ECT and AP patient groups. Blood serum samples taken within a period of not more than 3 hours after ECT were kept in calcitriol gel tubes at a transport temperature of 2-8 degrees Celsius and worked with the CLIA method on the IDS-ISYS device. Results: In our study, calcitriol levels differed with the time spent in the treatment compared to the group that received only medication in the ECT. While there was a significant decrease in the AP group (p = 0.000); there was no significant change in the ECT + AP group. Calcitriol values were found to be significantly higher in males than in females in the first and final measurements (p = 0.014 - p = 0.003). Calcitriol levels decreased significantly before and after treatment in the measurements including the whole patient group (p = 0.000). PANSS negative subscale scores (p = 0.027), general psychopathology subscale scores (p = 0.003) and CDS scores (p = 0.025) were higher in the ECT group before treatment. After treatment in both groups, a significant improvement was observed in all subscales of PANSS, CGI and CDS scores. There was no significant difference between calcitriol values and parathormone (PTH), ionized calcium (ICA), phosphorus (P) values before and after treatment between AP and ECT + AP groups. Hospitalization time of patients in the group receiving ECT was significantly longer (p = 0.000). It was determined that patients with a history of ECT in the past received significantly more ECT in the current treatment group (p = 0.005). Conclusion: The results of our study suggested that significant decrease in calcitriol levels in patients receiving drug therapy and it was not detected in patients receiving ECT therapy and so ECT may have an increasing or protective effect in terms of calcitriol levels. We need more research between calcitriol and schizophrenia features and also related to biomarker-focused approaches that will enable us to understand the therapeutic effect mechanism of ECT which has long been used as an effective treatment method in psychiatry.
Benzer Tezler
- Şizofreni spektrum bozukluğunda obsesif kompulsif belirtiler: Uzunlamasına naturalistik bir çalışma
Obsessive compulsive disorders in schizophrenia spectrum disorders: A naturalistic longitidinal study
TUBA ÇIRAKOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MURAT ERKIRAN
- Otizm spektrum bozukluğunda özgül fobinin duyusal özellikler, emosyon regülasyonu ve sınırlı tekrarlayıcı davranışlarla ilişkisi
The relationship of specific fobia with sensory features, emotion regulation and restricted repetitive behaviors in autism spectrum disorder
FURKAN TÜRER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
PsikiyatriEge ÜniversitesiÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEZEN KÖSE
PROF. TEZAN BİLDİK
- Otizm spektrum bozukluğunda internet kullanımının eşlik eden psikiyatrik bozukluklar ile ilişkisi
The relationship between the psychiatric disorders accommodating the internet use in otosmisectular disorder
AJDAN HAJDINI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Psikiyatriİstanbul ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MURAT COŞKUN
- Otizm spektrum bozukluğunda supar, HS-CRP,IL-6 düzeylerinin hastalık şiddetiyle ilişkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationship of supar, HS-CRP, IL-6 levels with disease severity in autism spectrum disorder
HALİME DAĞCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
PsikiyatriAtatürk ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ABDULLAH BOZKURT
DR. ÖĞR. ÜYESİ ESEN YILDIRIM DEMİRDÖĞEN
- Otizm spektrum bozukluğunda hastalığın şiddeti, tekrarlayan davranışlar, sosyal içe çekilme ve gastrointestinal sistem belirtilerinin kalp hızı değişkenliği, kolesistokinin ve oksitosin düzeyi ile ilişkisi: Bir vaka kontrol çalışması
The association of disease severity, repetitive behaviours, social withdrawal, and gastrointestinal system symptoms with heart rate variability, cholecystokinin, and oxytocin level in autism spectrum disorder: A case-control study
BERİRE ÇEKİN YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
PsikiyatriKaradeniz Teknik ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SAMİYE ÇİLEM BİLGİNER