Rektum kanserlerinde tümör lokalizasyonu ile serum CEA ve CA 19-9 düzeyleri arasında korelasyonun değerlendirilmesi
Evaluation of correlation between tumor localization and values of serum cea and CA 19-9 in rectal cancer
- Tez No: 623038
- Danışmanlar: PROF. DR. GÜNGÖR UTKAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Onkoloji, Oncology
- Anahtar Kelimeler: Rektum kanseri, tümör lokalizasyonu, CEA, CA 19-9, tümör belirteçleri, Rectal cancer, tumor localization, CEA, CA 19-9, tumor markers
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 65
Özet
Günümüzde kolorektal kanserler hem kadınlarda, hem erkeklerde üçüncü sık görülen kanser türüdür. Tarama yöntemlerinin gelişmesi ve toplumun bilgilenmesinin etkisiyle erken dönemde tanı alan bireylerin sayısı artmaktadır. Rektum kanserleri toplam kolorektal kanser insidansının yaklaşık %35'ini oluşturuyor olup, sıklığı giderek artmaktadır. Kolon ve rektum kanseri; anatomik bölge, davranış farklılıkları, tedavi, prognoz ve seyir farklılıkları göstermektedir. Bu farklılıkların biyobelirteçlere yansıma olasılığı ve literatürde bunu destekleyen veriler göz önüne alınarak rektum kanserlerinde primer tümör lokalizasyonu ile tümör belirteçleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Çalışma retrospektif vaka raporu/serisi olup Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı'nda takipli rektum adenokarsinomu tanılı hastalar hastane sistemi üzerinden geriye dönük olarak incelenmiştir. Hastaların demografik özellikleri ile hastaların tedavi öncesi serum CEA ve Ca 19-9 değeri, primer rektum tümörü lokalizasyonu, diğer klinik ve radyolojik özellikleri incelenmiştir. Tanı anında metastatik olmayan, patoloji sonucu adenokarsinom olan, herhangi bir tedavi öncesi serum tümör belirteci değeri olan ve kolonoskopi ile primer tümör lokalizasyonuna ulaşılabilen 253 rektum kanseri hastası çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmanın sonuçlarında, primer tümör lokalizasyonu proksimal rektum olan grupta distal rektum grubu ile karşılaştırıldığında istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek ortanca serum CEA düzeyi görüldü (sırasıyla 2.46 vs 2.15 ng/mL, p:0.032). Klinikopatolojik özelliklere göre ayrı ayrı incelendiğinde 60 yaş ve üzeri grupta, T evresi T3-T4 olanlarda, lenf nodu tutulumu olanlarda ve AJCC evre 3 kanserlerde istatistiksel anlamlı olarak proksimal rektum lokalizasyonlularda ortanca serum CEA düzeyi distal rektumdakilerden yüksek görüldü (sırasıyla p:0.044-0.042-0.025-0.035). Serum Ca 19-9 düzeyi açısından lokalizasyon spesifik bir bulgu saptanmadı. Çalışmada ayrıca T3-T4 rektal kanserlerde ortanca serum CEA düzeyi T1-T2 olanlara göre istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek görüldü (sırasıyla 2.45 vs 1.74 ng/mL, p:0.022). Ek olarak yapılan analizlerde ortanca serum Ca 19-9 düzeyi lenf nodu tutulumu olanlarda olmayanlara göre istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek saptanmış olup (sırasıyla 10.82 vs 8.43 U/mL, p:0.028) radyolojik görüntülemenin yetersiz olduğu veya operasyon esnasında yeterli sayıda lenf nodu disseksiyonu yapılamayan durumlarda Ca 19-9 yüksekliğinin lenf nodu tutulumu açısından yol gösterici olabileceğini düşündürmektedir. Sonuç olarak rektumun kısımları arasındaki farklılıklardan yola çıkılarak tümör belirteç düzeylerinin primer rektum adenokarsinomu anatomik lokalizasyonuna ve evreye göre değişebileceği görüldü. Bu da evrelemede arada kalınan vakalarda tümör belirteçlerinin ek katkı sağlayabileceği fikrini akla getirmektedir.
Özet (Çeviri)
Currently, colorectal cancers are the third most common type of cancer in both women and men. With the improvement of screening methods and increasing knowledge of the society, the number of individuals diagnosed with early colorectal cancer increases. Rectal cancers account for approximately 35% of the total colorectal cancer incidence and its frequency is gradually increasing. Colon and rectum cancers show differences about anatomical region, tumor behaviour, response to treatment and prognosis. Considering the possibility of these differences reflected in biomarkers and the data supporting this in the literature, the relationship between tumor localization and serum values of tumor markers were investigated in this study. This study is a retrospective case report/series. Patients followed up with diagnosis of rectal adenocarcinoma in Ankara University Medical Faculty Medical Oncology Department were examined retrospectively. Demographic features of patients, serum CEA and Ca 19-9 values, primary rectum tumor localization, and other clinicalradiological features of patients were examined. 253 rectal cancer patients who were nonmetastatic at the time of diagnosis, had adenocarcinoma as result of pathology, had pretreatment (both neoadjuvant and surgery) serum tumor marker values and had primary rectal tumor localisation obtained by colonoscopy were included in the study. In the results of the study, the group with primary tumor localized at proximal rectum showed statistically significantly higher median serum CEA levels compared to the distal rectum group (respectively 2.46 vs 2.15 ng/mL, p:0.032). When examined separately according to the clinicopathological features, the median serum CEA level was found to be statistically significantly higher in the group of 60 years and older, in patients with T stage T3-T4, in patients with lymph node involvement, and in stage 3 cancer patients compared to those in the distal rectum (respectively p:0.044-0.042- 0.033-0.035). There was no localization specific finding in terms of serum Ca 19-9 values. The median serum CEA level in T stage T3-T4 rectal cancers was observed statistically significantly higher than those with T1-T2 (respectively 2.45 vs 1.74 ng/mL, p:0.022). In addition the median serum Ca 19-9 level was found to be statistically significantly higher in those with lymph node involvement than those without lymph node involvement (respectively 10.82 vs 8.43 U/mL, p:0.028). It suggests that high value of serum Ca 19-9 can guide in terms of lymph node involvement in cases where imaging is insufficient or if insufficient number of lymph nodes are obtained during the surgery. In conclusion, based on the differences between the parts of the rectum, it was seen that tumor marker levels may vary according to the anatomical localization and stage of primary rectal adenocarcinoma. This brings the idea that tumor markers can contribute in cases with uncertain staging.
Benzer Tezler
- Kolorektal kanserlerde prognostik faktörler
Başlık çevirisi yok
NECDET GÜLER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
Genel CerrahiEge ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. MUSTAFA KORKUT
- Perfore kolorektal kanserlerde sağkalıma etkili prognostik faktörler
Başlık çevirisi yok
VASIF MAMMADOV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Genel CerrahiSağlık Bilimleri ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEDAT KAMALI
- Rektum tümörü cerrahisinde laparoskopinin çevresel cerrahi sınır pozitifliği ve sağkalım üzerine etkisi
Effect of laparoscopy for rectal cancer surgery on circumferential resection margin involvement and survival
AHMET CEM DURAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Genel Cerrahiİstanbul ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DURSUN BUĞRA
- Rektum kanserlerinde klinik yaklaşımımız
Our clinical approach to rectum cancers
ESAT TAYLAN UĞURLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Genel CerrahiSağlık BakanlığıGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
UZMAN ALİ ULVİ ÖNGÖREN