Geri Dön

Pelvik organ prolapsusu cerrahisi sonrası gelişen üriner inkontinansın preoperatif yapılan ürodinami ile öngörülmesi

After pelvic organ prolapsus surgerypreoperative of developing urinary incontinenceforecasting with urodynamics

  1. Tez No: 625545
  2. Yazar: KÜBRA KESKİN TOPTAŞ
  3. Danışmanlar: UZMAN AYSU AKÇA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Tıp Eğitimi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 64

Özet

Amaç: Evre-3 ve üzerindeki pelvik organ prolapsusu (POP) olan hastalarda cerrahi öncesi yapılan ürodinaminin, postoperatif stress üriner inkontinansı (SÜİ) öngörü gücünü belirlemektir. Gereç ve yöntem: 1 Ocak 2016 ile 1 Haziran 2019 tarihleri arasında POP derecelendirme sistemine (POP-Q) göre evre-3 ve üzerinde POP nedeni ile hastanemizde opere edilen 133 hasta dahil edildi. İzole urge inkontinans, urge dominant mikst inkontinans, nörojenik mesane, nörolojik hastalık, peroperatif major komplikasyon ve eş zamanlı anti-inkontinans prosedür varlığı dışlanma kriteri olarak kabul edildi. Minimum 6 aylık takipte postoperatif stress inkontinans semptomunun olması ana sonuç olarak kabul edildi. Tüm hastalara yapılan preoperatif ürodinami ile postoperatif stres üriner inkontinans semptomları karşılaştırıldı. Ürodinaminin postperatif SÜİ'yi belirlemedeki sensitivitesi, spesifitesi, pozitif prediktif değeri (PPD) ve negatif prediktif değeri (NPD) saptandı. Ayrıca hastalar preoperatif ürodinamide SUİ olanlar (Grup-1) ve olmayanlar (Grup-2) olarak ayrılıp demografik, klinik ve ürodinamik parametreler açısından karşılaştırılmıştır. Bulgular: Grup 1 ve Grup 2 arasında yaş, gravide, parite ve menopozal durum açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). Preoperatif yapılan ürodinami parametrelerinden mesane kapasitesi ve rezidüel idrar volümü açısından anlamlı fark bulunmazken, grup-1'in maksimum üretral kapanma basınçlarının daha düşük olduğu görüldü. (p=0.001) Preoperatif SUİ semptom varlığının postoperatif SUİ prediksiyonu sensitivitesi %32.1, spesifitesi %91.4 bulundu. Preoperatif yapılan ürodinaminin postoperatif SUİ prediksiyonu sensitivitesi %60.7, spesifitesi %87.6 bulundu. Sonuç: İleri derecede pelvik organ prolapsusu olan hastalar operasyon sonrasında ortaya çıkabilecek stres inkontinansı açısından risklidirler. Özellikle bu hastaların preoperatif SUİ semptomları oluşan üretral katlanma nedeniyle yanıltıcı olmaktadır. Çalışmamızda pesser ile redüksiyon eşliğinde yapılan ürodinaminin büyük ölçüde postoperatif gelişecek SUİ'ı belirleyebildiğini saptadık. Bu nedenle prolapsus cerrahisi öncesi yapılacak ürodinamik inceleme ile hastaları doğru bilgilendirme ve oluşabilecek medikolegal sorunları en aza indirme imkanı sağlayacaktır. Ayrıca istekli hastalarda eşzamanlı anti-inkontinans cerrahi planlarken yol gösterici olacaktır.

Özet (Çeviri)

Purpose: Preoperative urodynamics in patients with stage-3 and above pelvic organ prolapse (POP), postoperative stress works on urinary incontinence (SUI) prediction. Material and Methods: Between January 1 2016 and June 1 2019, 133 patients who were operated in our hospital due to POP stage-3 and above according to the POP rating system (POP-Q) were included. Isolated urge incontinence, urge dominant mixed incontinence, neurogenic bladder, neurological disease, perioperative major complication, and concurrent anti-incontinence procedure were accepted as exclusion criteria. The postoperative stress incontinence symptom was accepted as the main result in a minimum of 6 months of follow-up. Preoperative urodynamics and postoperative stress urinary incontinence symptoms were compared to all patients. The sensitivity, specificity, positive predictive value (PPD) and negative predictive value (NPD) of urodynamics in determining the postoperative SUI were determined. In addition, patients were divided into those with SUI (Group- 1) and non-Group (Group-2) in preoperative urodynamics then compared in terms of demographic, clinical and urodynamic parameters. Results: There was no statistically significant difference between Group 1 and Group 2 in terms of age, gravity, parity and menopausal status (p> 0.05). While there was no significant difference in preoperative urodynamic parameters in terms of bladder capacity and residual urine volume, observed that the maximum urethral closure pressures of group-1 were lower. (P = 0.001) The postoperative SUI production sensitivity of the preoperative SUI symptom was 32.1% and the specificity was 91.4%. The sensitivity of the preoperative urodynamic postoperative SUI production was 60.7% and the specificity was 87.6%. Conclusion: Patients with advanced pelvic organ prolapse are risky in terms of stress incontinence that may occur after the operation. Especially preoperative SUI symptoms of these patients are misleading due to urethral folding. In our study, we found that the urodynamics performed with pesser and reduction were able to determine the SUI that would develop postoperatively. For this reason, with the urodynamic examination to be performed before prolapse surgery, it will provide the opportunity to inform patients correctly and to minimize possible medicogalgal problems. It will also be a guide when planning concurrent anti-incontinence surgery in eager patients.

Benzer Tezler

  1. Apikal pelvik organ prolapsusu cerrahisi sonrası rekürren olguların incelenmesi

    Examination of recurrent cases after apical pelvic organ prolapse surgery

    CANSU KÜBRA EKTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÇETİN KILIÇÇI

    UZMAN REYYAN GÖKÇEN İŞCAN

  2. Pelvik organ prolapsusu nedeniyle opere edilen hastaların operasyon çeşidinin, postoperatif sonuçlar üzerine etkisinin değerlendirilmesi

    An evaluation of the effect of operation type on postoperative outcomes in patients operated for pelvic organ prolapse

    ÖNER MUTLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumBalıkesir Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CEYDA SANCAKLI USTA

  3. Ürodinaminin stres inkontinans cerrahisi sonrası de novo urge inkontinansı öngörmedeki yeri

    Prediction of de novo urge incontinence after stress incontinence surgery by urodynamic studies results

    ŞAKİR VOLKAN ERDOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MURAT EKİN

  4. Hirschsprung hastalığı nedeniyle uygulanan farklı operasyon tekniklerinin karşılaştırmalı değerlendirmesi

    Comparative results of different operative techniques in Hirschsprung?s disease

    HAYRİYE ÇİSEM AKYILDIZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Çocuk CerrahisiEge Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ORKAN ERGÜN