Pelvik organ prolapsusu nedeniyle opere edilen hastaların operasyon çeşidinin, postoperatif sonuçlar üzerine etkisinin değerlendirilmesi
An evaluation of the effect of operation type on postoperative outcomes in patients operated for pelvic organ prolapse
- Tez No: 825425
- Danışmanlar: DOÇ. DR. CEYDA SANCAKLI USTA
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Pelvik Organ Prolapsusu, Disparoni, Konstipasyon, Üriner İnkontinans, Pelvic Organ Prolapse, Dyspareunia, Constipation, Urinary Incontinence
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Balıkesir Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 72
Özet
Amaç: POP'un çalışılan toplumlara göre prevalansı ve insidansı değişmekle birlikte, 50 yaş üzeri kadınların yaklaşık %50'sinde POP şikayetlerinden en az biri bulunmaktadır. Yapılan çalışmalara göre kadınların yaklaşık %10'u, yaşamları boyunca prolapsus nedeniyle en az bir kez operasyon geçirmektedir ve operasyon geçiren hastaların ise yaklaşık %30'unda tekrardan operasyon geçirme ihtiyacı oluşmaktadır. Bu çalışmada pelvik organ prolapsusu nedeniyle cerrahi uygulanan hastaların postoperatif sonuçlarını yapılan operasyon çeşidine göre değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde Ocak 2016-Ocak 2023 tarihleri arasında pelvik organ prolapsusu nedeniyle opere edilen hastaların dosyaları retrospektif olarak incelendi. Hastalara ait demogratif özelliklere ve operasyona ilişkin bilgilere hastane kayıtlarından cıkarıldı. Çalışmaya 35-80 yaş arası kadın hastalar, gebe olmayanlar, ek hastalığı bulunmayan toplam 97 hasta dahil edildi. Prolapsus nedeniyle sakrokolpopeksi, lateral süspansiyon, pektopeksi gibi abdominal cerrahi uygulananlar (Grup 1), vajinal histerektomi + sistorektosel + sakrospinöz ligament fiksasyonu uygulananlar (Grup 2) ve vajinal histerektomi + sistorektosel operasyonu yapılanlar (Kontrol grubu) şeklinde 3 gruba ayrıldı. Hastaların operasyon öncesi ve operasyon sonrası şikayetleri değerlendirildi. Bulgular: Yaptığımız bu çalışmada pelvik organ prolapsusu sebebiyle opere olan ve çalışmaya dahil edilen hastaların operasyon öncesi %96,9'sında sarkma şikayeti, %7,2'sinde konstipasyon , %5,2'sinde disparoni, %16,5'inde inkontinans ve %29,9'unda ağrı şikayetinin olduğu görülmüştür. Abdominal cerrahi uygulanan grupta operasyon öncesi 3 hastada (%14,3) konstipasyon mevcut iken operasyon sonrası konstipasyonu devam eden hiçbir hasta olmamıştır. Grup 2'de (Vajinal histerektomi+CAP+SSLP) operasyon öncesi konstipasyonu mevcut olan 4 hasta (%16) iken operasyon sonrası 2 hastanın (%8) şikayeti devam etmiş, 2 hastanın ise şikayeti kalmamıştır. Kontrol grubunda ise operasyon öncesi konstipasyonu olan hasta bulunmamaktadır. Operasyon öncesi ağrı şikayeti olan hasta sayısı abdominal grup'ta 7 (%33,3) iken, operasyon sonrası 5 hastanın ağrı şikayeti geçmiş, 2 hastanın(%9,5) ağrı şikayeti devam etmiştir. Grup 2'de ( vajinal histerektomi+CAP+SSLP) ise operasyon öncesi ağrı şikayeti olan hasta sayısı 5(%20) iken operasyon sonrası 1 hastanın (%4) ağrı şikayeti devam etmiş, 4 hastanın ise ağrı şikayeti kalmamıştır. Kontrol grubunda ise ( VAH+CAP) operasyon öncesi 17 hastanın (%33,3) ağrı şikayeti mevcut iken operasyon sonrası sadece 1 hastanın(%2) ağrısı devam etmiş 16 hastanın ise ağrı şikayeti kalmamıştır. Operasyon öncesine göre operasyon sonrası ağrı şikayetindeki azalma sadece kontrol grubunda istatistiki olarak anlamlı bulunmuştur. Abdominal cerrahi uygulanan hasta grubunda operasyon öncesi 3 hastanın (%14,3) disparonisi mevcut iken operasyon sonrası 2 hastanın(%9,5) disparonisi devam etmiş, 1 hastanın şikayeti kalmamıştır. Grup 2'de (VAH+CAP+SSLP) operasyon öncesi disparonisi mevcut olan hasta bulunmamakla birlikte, operasyon sonrası disparoni gelişen hasta da olmamıştır. Kontrol grubunda (VAH+CAP) operasyon öncesi 2 hastada (%3,9) disparoni mevcut iken operasyon sonrası 1 hastanın (%2) disparonisi devam etmiş, diğer hastanın ise şikayeti kalmamıştır. Postoperatif takiplerde rekürrens oranları abdominal cerrahi uygulanan grupta %28,6 , Grup 2'de %8 , ve kontrol grubunda %2 olarak bulunmuş ve kontrol grubuna göre abdominal cerrahi uygulanan grupta daha fazla rekürrens izlenmiştir. Sonuç: Çalışmamız, prolapsus cerrahisinde abdominal yaklaşımın, vajinal yaklaşıma göre daha fazla nüks ile ilişkili olduğunu göstermektedir.
Özet (Çeviri)
Aim: The prevalence and incidence of POP varies across the populations studied; however, approximately 50% of women over 50 years of age have at least one of the symptoms of POP. According to studies, approximately 10% of women undergo at least one operation for prolapse in their lifetime, and approximately 30% of patients who undergo an operation need to have operation again.. In this study, we aimed to evaluate the postoperative outcomes of patients who underwent surgery for pelvic organ prolapse, based on the type of operation performed. Materials and Methods: The medical records of patients operated for pelvic organ prolapse in the Gynecology and Obstetrics Clinic of Balıkesir University Health Practice and Research Hospital between January 2016 and January 2023 were retrospectively analyzed. Demographic characteristics of the patients and information about the operation were extracted from hospital records. A total of 97 female patients aged between35-80 years, non-pregnant, and without comorbidities were included in the study. The patients were divided into 3 groups as follows: patients who underwent abdominal surgery such as sacrocolpopexy, lateral suspension, pectopexy due to prolapse (Group 1), patients who underwent vaginal hysterectomy + cystorectocele+ sacrospinous ligament fixation (Group 2) and patients who underwent vaginal hysterectomy + cystorectocele operation (Control group). Preoperative and postoperative complaints of the patients were evaluated. Findings: In this study, 96.9% of the patients operated for pelvic organ prolapse and included in the study had prolapse complaints, 7.2% had constipation, 5.2% had dyspareunia, 16.5% had incontinence, and 29.9% had pain complaints before the operation.. In the group that underwent abdominal surgery, 3 patients (14.3%) had constipation preoperatively, whereas no patients had persistent constipation postoperatively. In Group 2 (Vaginal hysterectomy+CAP+SSLP), 4 patients (16%) had constipation preoperatively, 2 patients (8%) continued to have constipation postoperatively, and 2 patients had no constipation. In the control group, there were no patients with preoperative constipation. While the number of patients with pain complaints before the operation was 7 (33.3%) in the abdominal group, pain complaints of 5 patients disappeared after the operation, and pain complaints of 2 patients (9.5%) persisted. In Group 2 (vaginal hysterectomy+CAP+SSLP), while the number of patients with pain complaints before the operation was 5 (20%), 1 patient (4%) had pain complaints after the operation and 4 patients had no pain complaints. In the control group (VAH+CAP), 17 patients (33.3%) had complaints of pain before the operation, while only 1 patient (2%) continued to have pain after the operation, and 16 patients had no pain complaints. The decrease in postoperative pain complaints compared to the preoperative period was statistically significant only in the control group. In the group of patients who underwent abdominal surgery, 3 patients (14.3%) had dyspareunia preoperatively, 2 patients (9.5%) continued to have dyspareunia postoperatively, and 1 patient had no complaints. In Group 2 (VAH+CAP+SSLP), there was no patient with preoperative dyspareunia, and there was no patient with postoperative dyspareunia. In the control group (VAH+CAP), dyspareunia was present in 2 patients (3.9%) preoperatively, while dyspareunia persisted in 1 patient (2%) postoperatively, and the other patient had no complaint. In postoperative follow-up, recurrence rates were 28.6% in the abdominal surgery group, 8% in Group 2, and 2% in the control group, and more recurrences were observed in the abdominal surgery group compared to the control group. Conclusion: Our study shows that the abdominal approach is associated with more recurrence than the vaginal approach in prolapse surgery.
Benzer Tezler
- İleri evre pelvik organ prolapsusunda obliteratif ve rekonstrüktif cerrahi yöntemlerinin karşılaştırılması
Comparison of oblitrating and reconstructive surgical techniques in patients with high grade pelvic organ prolapse
ÖZGE ŞAHİN YAŞAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Kadın Hastalıkları ve DoğumEskişehir Osmangazi ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMER TARIK YALÇIN
- Pelvik organ prolapsusu olan hastalarda stresüriner inkontinans tedavisinde transobturator tapeoperasyonuna pelvik rekonstrüksiyon eklenmesinin etkinliği
Başlık çevirisi yok
BAHTİYAR ÇİFTCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERDAL KAYA
- Pelvik organ prolapsusu nedeniyle sakrospinöz fiksasyon ve laparoskopik lateral süspansiyon yapılan hastaların postoperatif üriner inkontinans üzerine etkisi ve prolapsus nüksü açısından değerlendirilmesi
Evaluation of the effect of sacrospinous fixation and laparoscopic lateral suspension, on postoperative urinary incontinence and prolapse recurrence in patients with pelvic organ prolapse
HUMEYRA CANBAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÇETİN KILIÇÇI
UZMAN REYYAN GÖKÇEN İŞCAN
- Pelvik organ prolapsusu cerrahisi sonrası gelişen üriner inkontinansın preoperatif yapılan ürodinami ile öngörülmesi
After pelvic organ prolapsus surgerypreoperative of developing urinary incontinenceforecasting with urodynamics
KÜBRA KESKİN TOPTAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
UZMAN AYSU AKÇA
- Pelvik organ prolapsusunun cerrahi tedavisinde laparoskopik sakrokolpopeksi ve laparoskopik lateral süspansiyon ameliyatlarının anatomik ve fonksiyonel sonuçlarının değerlendirilmesi
Evaluation of anatomic and functional results of laparoscopic sacrocolpopexy and laparoscopic lateral suspension operations in the surgical treatment of pelvic organ prolapsus
GÜLSÜM EKİN SARI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
ÖĞR. GÖR. ÖZGÜR ÖZDEMİR
DOÇ. AYSEL UYSAL