Kliniğimizdeki konjenital anomali tiplerinin, dağılımının ve konjenital anomalili bebek doğuran gebelerin klinik ve demografik özelliklerinin retrospektif değerlendirilmesi: 5 yıllık tersiyer merkez deneyimi
To evaluate the clinical and demographic characteristics of the mothers who has pregnancy with congenital anomaly and was terminationed or delivered and to evaluate the incidence, types of anomalies and distribution of anomalies retrospectively in our clinic: 5 years tertiary center experience
- Tez No: 625696
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SENEM YAMAN TUNÇ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Konjenital Anomali, Prenatal Tanı, Perinatal Morbidite, Perinatal Mortalite, Terminasyon
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dicle Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 152
Özet
Amaç: Bu çalışmadaki amacımız, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniğinde, terminasyonu veya doğumu gerçekleştirilen konjenital anomalili bebeğe sahip annelerin klinik ve demografik özelliklerini değerlendirmek, konjenital anomalili gebeliklerin insidansını, anomali tiplerini ve anomalilerin dağılımını değerlendirmektir. Ortaya çıkacak sonuçlara göre; perinatal mortalite ve morbiditenin azalmasına katkıda bulunmak, konjenital anomalilerden kaynaklanan ciddi sağlık giderlerini, ailenin ve sağlık personelinin yaşamak zorunda kalacağı psikolojik, etik, sosyal travmaları azaltmak ve fetal anomalilerin yönetim şekline katkı sağlamak amaçlanmıştır. Materyal-Metot: Bu çalışmaya Temmuz 2013 ile Temmuz 2018 tarihleri arasında ( 5 yıllık ) Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'ne konjenital anomali tanısı ile yatırılan ve doğumu veya terminasyonu gerçekleştirilen hastalar ( n=834) dahil edildi. Hastaların yaş, gravida, parite, gebelik haftası, ultrasonografik bulguları, doğum şekli, doğumdaki gebelik haftası, konjenital anomali tipi gibi verileri hastane bilgi yönetim sistemi arşivi ve kliniğimizin doğum defterleri incelenerek elde edilmiştir. Gebelik haftası ≤ 20 veya ≤ 500 gram gebelikler abortus olarak kabul edilmiştir. Minör anomaliler ve bulgular (koroid pleksus kisti, hiperekojen bağırsak, kısa femur, hiperekojenik kardiak odak, hafif düzeyde renal piyelektazi gibi) çalışma dışı tutuldu. Maternal veya tıbbi nedenli terminasyonlar çalışma dışında bırakıldı. Minör anomali veya soft markırlar saptanan ancak, farklı nedenlerle termine edilen veya doğurtulan gebeler çalışma dışı bırakıldı. Herhangi bir anomali olmaksızın istemli abortus yapan gebeler çalışmaya dahil edilmedi. Arşiv veya hastane bilgi yönetim sisteminden bilgilerine ulaşılamayan veya eksik bilgi elde edilen hastalar çalışma dışı bırakıldı. Bulgular: Çalışmayı yaptığımız süre içerisinde toplam 834 fetal anomalili bebek doğurtulmuştur. Kliniğimizdeki konjenital anomali oranı % 6,12 olarak tespit edilmiştir. Fetal anomaliler sistem sıklıklarına göre değerlendirildiğinde; SSS anomalilerinin 426 (%51,1) hasta olduğu ve SSS anomalilerinin en sık görülen anomaliler olduğu, deri-lenfatik sistem anomalisi 96 (%11,5) , multipl anomaliler 87 (%10,4), kardiyak anomaliler 74 (%8,9), GÜS anomalisi 59 (%7,1), GİS anomalisi 34 (% 4,1), kas-iskelet sistemi anomalisi 17 (%2), kromozom anomalisi 10 (%1,2), göğüs anomalisi 9 (%1,1), kranio-fasyal anomali 3 (%0,4) ve diğer anomalileri olan 18 (%2,2) hasta olduğu tespit edildi. En sık anomalilerin; bir grup olarak NTD (n=199) anomalileri (%23,9) olduğu, tek başına hidrosefalinin (n=104, (%24,4)) ise en sık izole anomali olduğu tespit edildi. Konjenital anomalisi olan hastalarda, sezaryen ile doğum yapanların oranlarının daha fazla olduğu ve bunun istatistiksel açıdan anlamlı olduğu görülmüştür (p< 0,001). Akraba evliliği ve sigara kullanımı ile, sık görülen konjenital anomaliler arasında herhangi bir ilişki olmadığı tespit edildi. Çalışmamızda miadından önce doğum yapan annelerin bebeklerinde, SSS anomalileri, deri lenfatik sistem anomalileri ve multipl anomalilerin daha sık görüldüğü ve bu sıklığın istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edildi. Dişi ya da ambigus genitale olan bebeklerde SSS anomalilerinin, erkek bebeklerden daha fazla görüldüğü ve bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edildi (p=0,037). Sonuç: Fetal anomalilerin daha erken prenatal tanısı ve yasalar çerçevesinde daha erken gebelik haftala¬rında isteğe bağlı sonlandırılabilme imkanı, gebelerin sağlıklı ve malformasyon taşımayan bebek doğurma beklentisini arttırmıştrır. Ayrıca erken terminasyonlarda, etik ve psikolojik kabul edilebilirliğin daha yüksek olduğu görülmüştür. Kültürlerde ve ülkelerin yasalarında farklılıklar olsa da; erken dönemde tespit, özellikle yaşamla bağdaşmayan ağır anomaliler hakkında aileye daha etkin bir danışmanlık hizmetinin verilmesi ve terminasyon seçeneğinin, perinatal mortalitenin ve morbiditenin azaltılmasına katkıda bulunacağını, sağlık giderlerini ve ailenin yaşamak zorunda kalacağı psikolojik ve sosyal travmaları azaltacağını düşünmekteyiz. Her toplumda, hatta her bölgede konjenital malformasyon dağılım ve sıklığının bilinmesi, etkili faktörlerin saptanıp koruyucu önlemler alınması, bebek ölümleri ve toplumda doğuştan engelli birey sayısının azaltılmasına yönelik, atılacak önemli adımlardan birisi olacaktır.
Özet (Çeviri)
Objective: Our aim is to evaluate the clinical and demographic characteristics of the mothers who has pregnancy with congenital anomaly and was terminationed or delivered in Dicle University Faculty of Medicine Obstetrics and Gynecology clinic and to evaluate the incidence, types of anomalies and distribution of anomalies. According to the results to be revealed; It is aimed to contribute to the reduction of perinatal mortality and morbidity, to decrease the serious health expenses caused by congenital anomalies, the effects of psychological, ethical, social traumas that the family and health personnel and to contribute to the management of fetal anomalies. Material and Methods: Patients (n = 834) who were admitted to Dicle University Medical Faculty Gynecology and Obstetrics Clinic between July 2013 and July 2018 (5 years) with a diagnosis of congenital anomaly and terminated or delivered were included in this study. Data of patients such as age, gravida, parity, gestational week, ultrasonographic findings, type of delivery, gestational week at birth, and congenital anomaly type were obtained by examining the hospital information management system archive and the birth books of our clinic. If the gestational week was ≤ 20 week or the weigth of fetus is ≤ 500 gram, pregnancies were accepted as abortion. Minor anomalies and findings (such as choroid plexus cyst, hyperechogenic bowel, short femur, hyperechogenic cardiac focus, mild renal pyelectasis) were excluded from the study. The terminations were done because of the maternal or medical reasons were excluded from the study. Pregnant women with minor anomalies or soft markers but terminated or delivered for different reasons were excluded from the study. Pregnant women who had voluntary abortion without any anomaly were not included the study. Patients whose information could not be obtained from the archive or hospital information management system or incomplete information were excluded from the study. Results: During our study, 834 fetuses with fetal anomalies were delivered. The rate of congenital anomaly in our clinic was determined as 6.12%. When fetal anomalies were evaluated according to system frequencies; SSS anomalies was 426 (51.1%) patients and SSS anomalies was the most common anomalies, skin-lymphatic system anomaly 96 (11.5%), multiple anomalies 87 (10.4%), cardiac anomalies 74 (8,9%), GUS anomalies 59 (7.1%), GIS anomalies 34 (4.1%), musculoskeletal system anomalies 17 (2%), chromosome anomaly 10 (1.2%), chest anomaly 9 (1,1%), cranio-facial anomaly 3 (0.4%) and 18 (2.2%) patients with other anomalies were determined. The most common anomalies as a group; NTD anomalies (n = 199 (23.9%)), hydrocephalus (n = 104, (24.4%)) was the most common isolated anomaly. In the patients with congenital anomalies, the rates of giving birth by cesarean section were higher and this was statistically significant (p
Benzer Tezler
- Konjenital skolyoza eşlik eden ek anomali insidansı
Abnormalities associated with congenital scoliosis
AHMET SEVENCAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Ortopedi ve TravmatolojiSağlık BakanlığıOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET BÜLENT BALİOĞLU
- Üçüncü basamak merkezde doğum yapmış kırk yaş üstü gebelerin maternal ve perinatal sonuçlarının değerlendirilmesi
Evaluation of maternal and perinatal outcomes of pregnant women over forty years old who gave birth in a tertiary care center
DİLARA ÖZER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OĞUZ YÜCEL
- 2016-2021 yılları arasında kliniğimizde gebelik sırasında tanı konulan kardiyak anomalili fetus ve yenidoğanların prenatal ve postnatal sonuçlarının değerlendirilmesi
Evaluation of prenatal and postnatal outcomes of fetuses and newborns with cardiac anomalies diagnosed during pregnancy in our clinic between 2016 and 2021
GÖZDE MİRAY YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kadın Hastalıkları ve DoğumÇukurova ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SÜLEYMAN CANSUN DEMİR
- Multikistik displastik böbrek hastalarının değerlendirilmesi ve ailelerinde renal anomali araştırılması
Evaluation of patients with multicystic displastic kidney disease and investigation of families for renal anomaly
NİLAY ADAK DALBAYRAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET BÜLBÜL
DR. FEHİME KARA EROĞLU
- Böbrek ve üriner sistem konjenital anomalili hastaların klinik seyrinin değerlendirilmesi; tek merkez deneyimi
Evaluation of the clinical course of patients with renal and urinary system congenital anomalies; single center experience
SEVDE DAŞDELEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FUNDA BAŞTUĞ