Akne hastalarında izotretinoin tedavisi sonrası deri nem ve sebum düzeylerinin belirlenmesi
Skin hydration and sebum levels in acne patients after thetreatment with isotretinoin
- Tez No: 627306
- Danışmanlar: PROF. DR. MELTEM USLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Dermatoloji, Dermatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Adnan Menderes Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 107
Özet
Giriş ve Amaç: Akne vulgaris, yüz başta olmak üzere seboreik bölgelerde, komedonlar, papül, püstül, nodül gibi inflamatuar lezyonlarla seyreden pilosebase ünitenin kronik bir hastalığıdır. Akne vulgariste sistemik tedavi seçeneklerinden biri olan izotretinoin bir retinoik asit türevi olup akne patogenezinde rol oynayan dört faktöre de etki etmektedir. İzotretinoin tedavisi sonrası dönemde bazı hastalarda skatrislerin medikal- kozmetik işlemlerle giderilmesi söz konusu olabilmektedir. İzotretinoin kullanımı sonrası derinin doğal fiziksel parametrelerine dönmesi zaman alabileceğinden ve bu özellikler sonraki deri bakımını etkileyebileceğinden tedavi sonrası deri özelliklerinin bilinmesi yararlı ve yönlendirici olacaktır. Çalışmamızda izotretinoin tedavisi sonlandırılmış olan akne hastalarının, tedavi sonrasındaki ilk 15 aylık süre boyunca deri sebum ve nem düzeylerinin, tedavi almamış akne hastaları ve sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırmalı olarak ölçülmesi planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 1.1.2018-1.4.2019 tarihleri arasında Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Polikliniğine akne nedeniyle başvuran, en az 4 ay boyunca 0,4-1 mg/kg dozda sistemik izotretinoin tedavisi almış ve tedavisi sonlandırılmış olan 74 olgu alındı. Kontrol grubuna ise yaş ve cinsiyetleri hasta grubuyla uyumlu daha önce izotretinoin tedavisi kullanmamış ve son 1 aydır topikal ya da sistemik herhangi bir akne tedavisi kullanmayan 22 akneli hasta ve dermatolojik muayenesinde akne lezyonu bulunmayan 21 sağlıklı kontrol alındı. Hastaların demografik özellikleri, izotretinoin kullanma süreleri, dozları, izotretinoin kullanma tarihi, deri nem ve sebum düzeyi üzerine görüşleri (1=çok kuru/ çok yağsız, 2=az kuru/ az yağsız, 3=az nemli /az yağlı, 4=çok nemli/ çok yağlı), akne lezyon (komedon, papül, püstül, nodül) sayıları kaydedildi ve hastaların akne şiddet indeksi (AŞİ) hesaplandı. Sonrasında glabella, mentum, sağ ve sol malar bölgelerindeki deri sebum ve nem düzeyleri Multi-Prob-Adaptör (MPA)-5 cihazı ile ölçüldü. Bulgular: İzotretinoin kullanan hastalar tedavi sonlanımından sonra 0-3 ay, 4-6 ay, 7-9 ay, 10-12 ay, 13-15 ay süre geçenler olmak üzere 5 gruba ayrıldı. Gruplar arasında yaş, cinsiyet, izotretinoin günlük doz/kg (p=0,368) ve kümülatif doz/kg (p=0,165) miktarları bakımından istatistiksel anlamlı fark bulunmamaktaydı. AŞİ (akne şiddet indeksi) medyan değeri akne grubunda 21 tedavi sonrası dönemdeki 5 grupta sırasıyla; 0, 0, 0, 0, 3 ve 0 idi. Akneli hastalarda sebum düzeyi sağlıklı kontrol grubundan anlamlı yüksek saptandı. İzotretinoin tedavisi sonrasında deri sebum düzeyi ilk 15 aylık süre boyunca akneli hastalardan anlamlı düşük, sağlıklı kontroller ile ise benzer seviyede saptandı. Nem düzeyi açısından akneli hastalar, izotretinoin kullanımı sonlandırıldıktan sonra 0-15 ay süre geçmiş hastalar ve sağlıklı kontrol grubu arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Hastaların deri yağ ve nem düzeyine ilişkin kişisel değerlendirmelerinde akneli hastaların anlamlı olarak sağlıklı kontrollerden, izotretinoin tedavisi sonrası 0-3 ay süre geçmiş ve 10-15 ay süre geçmiş hasta gruplarından daha yağlı deriye sahip oldukları görüşünde oldukları izlendi. Hastaların kişisel nem düzeyi görüşlerinde ise gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Sonuç: Çalışmamızda, akne hastalarında izotretinoin tedavisinden sonraki 0-15 aylık sürede deri sebum düzeyi akneli hastalardan düşük, ancak sağlıklı kişilerle benzer düzeyde saptanmıştır. Nem düzeyi de hem akneli hem de sağlıklı kişiler ile benzer düzeyde saptanmıştır. Bu nedenle, bu dönemdeki hastalara; sağlıklı kişilerden daha farklı deri bakımı, kozmetik ve cerrahi işlem önerilerinde bulunmaya gereklilik olmayabilir.
Özet (Çeviri)
Background and aim: Acne vulgaris is a chronic disease is of the pilosebasous unit characterized by comedones, papules, pustules and nodules in the face, especially seborrheic regions. Isotretinoin is a retinoic acid derivative and affects all four factors involved in the pathogenesis of acne. In some patients after isotretinoin treatment, scars may be treated with medical-cosmetic procedures. Since it may take time for skin to return to its natural physical parameters after the use of isotretinoin and these properties may affect subsequent skin care, it will be useful and guiding to know the skin properties after treatment. In our study, it was planned to measure skin sebum and moisture levels in the acne patients during the first 15 months after the isotretinoin treatment compared to untreated acne patients and healthy control group. Material and Method: The study included 74 patients who were admitted to the outpatient clinic of dermatology for acne and treated with isotretinonin, at Aydın Adnan Menderes University Hospital between 1.1.2018-1.4.2019. The control groups consisted of 22 age and sex matched acne patients who had not used any topical or systemic acne treatment for the last 1 month and 21 healthy controls without acne. Demographic characteristics, duration of isotretinoin use, dose, last date of isotretinoin use, participants view about their own skin hydration and oiliness on the face on a 4 point scale ((from 1: too low to 4: too high) were recorded. The number of acne lesions (comedones, papules, pustules, nodules) were recorded and acne severity index (ASI) was calculated. Then, skin sebum and moisture levels in glabella, mentum, right and left malar regions were measured with Multi-Probe-Adapter (MPA)-5. Results: Patients who received isotretinoin in the past were divided into 5 groups as 0-3 months, 4-6 months, 7-9 months, 10-12 months, 13-15 months after the end of treatment. There was no statistically significant difference between the groups in terms of age, sex, daily dose / kg (p = 0.368) and cumulative dose / kg (p = 0.165) of isotretinoin. ASI (acne severity index) median value was 21 in the acne group and were 0, 0, 0, 3, 0 in the post-treatment period groups respectively. Sebum level was significantly higher in patients with acne than healthy controls. After isotretinoin treatment, sebum levels were significantly lower than those of acne patients during the first 15 months and at similar levels compared with the healthy controls. In terms of moisture level, no significant difference was found between the patients with acne, the patients who passed the 0-15 months after the discontinuation of isotretinoin use and the healthy control group. In terms of the personal view of skin oiliness and moisture on the face, acne patients view of“oilines”was significantly more than the views of healthy controls, 0-3 months and 10-15 months after isotretinoin treatment. There was no significant difference between the groups in terms of personal view of moisture on their face. Conclusion: In our study, skin sebum and moisture levels were found to be similar to healthy subjects in the acne patients up to 15 months after the use of isotretinoin. Therefore there may be no need to make different recommendations to patients in this period than the healthy people in terms of skin care, cosmetic or surgical procedures.
Benzer Tezler
- Sistemik isotretinoin tedavisi kullanan akne vulgaris hastalarında deri sebum, nem ve elastikiyet ölçümlerindeki değişikliklerinin değerlendirilmesi
The evaluation of changes of sebum, hydration and elasticity of skin in patients with acne vulgaris following systemic isotretinoin treatment
GÜLLÜ GENCEBAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Dermatolojiİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERVER SERDAROĞLU
- Topikal izotretinoin uygulamasına yönelik koloidal ilaç taşıyıcı sistemlerin geliştirilmesi
Development of colloidal drug carriers for topical isotretinoin delivery
ASLI GÜRBÜZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Eczacılık ve Farmakolojiİstanbul ÜniversitesiFarmasötik Teknoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MERYEM SEDEF ERDAL
- Sistemik izotretionin kullanan rozase hastalarında tedavi ile PACAP, CGRP VE VIP düzeylerinin değişimi ve eritem indeksiyle ilişkisinin araştırılması
Changes in PACAP, CGRP AND VIP levels with systemic isotretinoin treatment in rosacea patients and relationship to erythema index
YUSUF MERT DÖŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
DermatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. VİLDAN BAŞ
- Orta ve şiddetli akne vulgaris için tedavi alan hastalarda serum irisin düzeylerinin araştırılması
Evaluation of serum irisin levels in patients treated for moderate and severe acne vulgaris
İLAYDA UYSAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
DermatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
DOÇ. İLTERİŞ OĞUZ TOPAL
- Sistemik izotretinoin tedavisi alan akne vulgaris hastalarında ortaya çıkabilecek böbrek hasarının değerlendirilmesi
Evaluation of kidney damage that may occur in acne vulgaris patients receiving systemic isotretinoin therapy
HİLAL ÇOLAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
DermatolojiBolu Abant İzzet Baysal ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUALLA POLAT