Geri Dön

Otoimmün hemolitik anemilerde etiyolojik faktörlerin dağılımı ve tedavi yanıtlarının değerlendirilmesi

Distribution of etiological factors and evaluation of treatment responses in autoimmune hemolytic anemias

  1. Tez No: 628295
  2. Yazar: FATMA PINAR AÇAR
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHMET KÜÇÜK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Otoimmün hemolitik anemi, etyoloji, tedavi, autoimmune hemolytic anemia, etiology, treatment
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 61

Özet

Amaç: Otoimmün Hemolitik Anemi (OİHA) eritrosit antijenlerine karşı gelişen sıcak veya soğuk otoantikorların eritrositlerin hemolizine neden olduğu nadir gorülen bir hastalıktır. Etyolojisine göre primer ve sekonder olarak sınıflandırılır. Literatürde primer ve sekonder sıcak OİHA karşılaştırılması ile ilgili yeterli veri bulunmamaktadır. Biz çalışmamızda primer ve sekonder sıcak otoimmün hemolitik anemili hastaların tedavi yanıtlarını karşılaştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi İç hastalıkları Kliniği ve Hematoloji Kliniği'nde Ocak 2000 ile Aralık 2019 tarihleri arasında Sıcak otoimmün hemolitik anemi tanısıyla takip edilen hastalar dahil edildi. Hastaların demografik özellikleri, muayene bulguları, şikayetleri, laboratuvar sonuçları, radyolojik görüntüleme sonuçları, tedavi seçenekleri, tedavi sonuçları, eritrosit süspansiyon (ES) transfüzyon ihtiyaçları kaydedildi. Steroide ve diğer tedavilere tam yanıt Hb> 12 gr/dl, hemoliz markerlarının normalleşmesi, kısmi yanıt ise Hb 10-12 gr/dl, hemoliz markerlarının normalleşmesi olarak tanımlandı. Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metodların (Ortalama, standart sapma, medyan, frekans) yanısıra niceliksel verilerin karşılaştırılmasında normal dağılım göstermeyen parametrelerin gruplar arası karşılaştırmalarında Kruskal Wallis testi ve farklılığa neden çıkan grubun tespitinde Dunn's test kullanıldı. Normal dağılım gösteren parametrelerin iki grup arası karşılaştırmalarında Student's t- test, normal dağılım göstermeyen parametrelerin iki grup arası karşılaştırmalarında Mann Whitney U test kullanıldı. Niteliksel verilerin karşılaştırılmasında ise Fisher's Exact Ki-Kare testi, Fisher Freeman Halton Testi, Continuity (Yates) Düzeltmesi kullanıldı. Anlamlılık p0.05). Primer hastalarda splenektomi görülme oranı (%21,1), sekonder hastalardan (%7,2) istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksektir (p:0.027; p0.05). Primer hastaların %70,2'sinde, sekonder hastaların %50'sinde tam cevap alınmıştır. Primer hastaların %12,3'ünde, sekonder hastaların %21,4'ünde mortalite görülmüş olup, aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır (p>0.05). Sonuç: Bu çalışmada sıcak tip sekonder OİHA'ya neden olan hastalıkların dağılımı literatürle uyumlu olarak görülmüştür. Sıcak tip otoimmün hemolitik anemilerde etyolojik faktörlerin tedavi yanıtına etkisi olmadığı görülmüştür.

Özet (Çeviri)

Aim: Autoimmune Hemolytic Anemia (OID) is a rare disease that develops against erythrocyte antigens caused by warm or cold autoantibodies leading to hemolysis and anemia of erythrocytes. According to it's etiology, it is classified as primary and secondary. There is not enough data about the comparison of primary and secondary OID in the literature. In our study, we aimed to compare the treatment responses of patients with primary and secondary warm autoimmune hemolytic anemia. Material and Method: Patients who were followed up with the diagnosis of Warm autoimmune hemolytic anemia between January 2001 and December 2019 were included in our study to Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu City Hospital Internal Medicine and Hematology Clinic. Demographic features, examination findings, complaints, laboratory results, radiological imaging results, treatment options, treatment results, erythrocyte transfusion needs of patients were recorded. Complete response (CR) to steroid and other treatments was defined as Hb> 12 g / dl, normalization of hemolysis markers, and partial response Hb 10-12 g / dl, normalization of hemolysis markers. While evaluating the study data, Kruskal Wallis test was used for comparing the descriptive statistical methods (mean, standard deviation, median, frequency) as well as the Kruskal Wallis test for comparison of the parameters that did not show a normal distribution, and Dunn's test was used to determine the group that caused the difference. Student's t test was used for comparisons of normally distributed parameters between two groups and Mann Whitney U test was used for comparisons of non-normally distributed parameters between two groups. In the comparison of qualitative data, Fisher's Exact Chi-Square test, Fisher Freeman Halton Test, Continuity (Yates) Correction were used. Significance was evaluated at the level of p 0.05). While 96,5% of 85 patients who received primary care were treated with methylprednisolone and 2,4% were treated with prednisolone, 1 patient was without treatment. The treatment ranges from 15 days to 58 months, with an average duration of 6,46 ± 6,8 months and a median time of 5 months. Looking at the primary care responses; While 55,3% of the patients received a complete response, 17,6% left the follow-up, 12,9% received a partial response, 8,2% became ex, 4,7% were unanswered, and 1 patient was discontinued due to drug side effects. The rate of splenectomy in primary patients (21,1%) is statistically significantly higher than in secondary patients (7,2%) (p: 0.027; p 0.05) Complete response was obtained in 70,2% of primary patients and 50% of secondary patients. Mortality was seen in 12,3% of primary patients and 21,4% of secondary patients and there was no statistically significant difference between them (p> 0.05). Conclusion: In this study, the distribution of diseases causing secondary UID is found to be compatible with the literatüre.

Benzer Tezler

  1. Otoimmün hemolitik anemi tanısıyla izlenen hastaların incelenmesi

    A retrospective study of patients with autoimmun hemolytic anemia

    HALİL ÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CANAN ALBAYRAK

  2. Otoimmun hemolitik anemilerin steroid ve steroid dışı tedavilere yanıtının değerlendirilmesi

    Evaluation of the response of Autoimmune Hemolytic Anemia to steroid and non-steroidal therapies

    TURAL PASHAYEV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    HematolojiHacettepe Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SALİH AKSU

    PROF. DR. İBRAHİM CELALETTİN HAZNEDAROĞLU

  3. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Hematoloji Bölümünde otoimmün hemolitik anemi tanısıyla izlenen hastaların incelenmesi

    Başlık çevirisi yok

    AYŞE BELEVİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    HematolojiKocaeli Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ABDULLAH HACİHANİFİOĞLU

  4. Primer otoimmün hemolitik anemilerin sıklığı: Tek merkez deneyimi

    Frequency of primary autoimmune hemolytic anemia: A single center experience

    NEJAT EMRE ÖKSÜZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HematolojiAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MELTEM YÜKSEL

  5. Otoimmün hemolitik anemi ve idyopatik trombositopenik purpuralı hastalarda periferik kan T regulatuar hücre ve B lenfosit alt grup değişiklikleri

    The change of peripheral blood T regulatory cell and B lymphocyte subgroups in patients with autoimmune hemolytic anemia and idiopathic thrombocytopenic purpura

    SEMİHA AYHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    HematolojiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA YILMAZ