Geri Dön

Sakroileit erken tanı ve aktivasyonununsaptanmasında dinamik mr uygulaması

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 628773
  2. Yazar: GÜLNİHAL İNCE
  3. Danışmanlar: UZMAN ESMA ESİN DERİN ÇİÇEK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2009
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 88

Özet

İnflamatuar tip bel ağrısı olan hastalarda sakroileitin erken tanısı ve aktivasyonunun belirlenmesi tedavi ve prognoz açısından önem taşımaktadır. Klinik bulgular ve inflamatuar aktiviteyi gösteren labaratuar tetkikleri yanı sıra tanıda radyolojik yöntemlerin büyük yeri vardır. Direk radyografisakroileit tanısında ilk radyolojik tetkik olmakla birlikte erken dönemde yetersiz kalmakta ve inflamatuar aktiviteyi sapt ayamamaktadır. Bu nedenle sakroileitin erken dönem tanısında ve tanısı bilinen hastaların inflamatuar aktivite dönemlerinin takibinde kontrastlı dinamik MR yönteminin yerinin ararştırılması amacıyla bu çalışmamızı gerçekleştirdik. Bu amaçla Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabiltasyon polikliniğine bel ağrısı şikayeti ile başvuran hastalar inflamatuar tip belağrısı ve sakroileit açısından değerlendirildi. Toplam 49 kişilik çalışma grubu oluşturuldu. Bu hastalar 3 gruba ayrıldı.1. Grup, herhangi bir şikayeti olmayan veya mekanik tip bel ağrı şikayetiolan 5 kişiden oluşan kontrol grubu idi. 2. Grup inflamatuar tipte bel ağrısı olan ,ilk planda sakroileit düşünülen ancak henüz tanı almamış 26 hastadan oluşan erken tanı grubu, 3. Grup inflamatuar tip bel ağrısı olan ve spondiloartropati tanısını önceden almış olan 18 hastadan oluşan ileri evre grubu idi. Çalışmamızdaki tüm hastalar direk grafi, statik ve dinamik MR tetkikleri yapılarak, MR görüntülemenin direk grafiye üstünlüğü yanı sıra sakroileitin erken dönem tanısı ve inflamatuar aktivasyon dercesinin saptanmasında dinamik MR çalışmanın yeri ve önemi, aktivasyona işaret eden ESR ve CRP gibi laboratuvar bulguları ile korele edilerek değerlendirilmiştir. Hastalar DG görüntülemede New York kriterlerine göre derecelendirildi. Statik MR görüntülemede ise kıkırdak değişikliği, subkondral skleroz, erezyon, kemikiliği ödemi, periartiküler yağ birikimi, eklem aralığı değerlendirilerek MR kronisite indeksine göre derecelendirilerek sakroileit tanısı kondu. Dinamik MR çalışmada ise sakroiliak eklemlerdeki inflamasyon varlığı ve derecesi saptanarak aktivasyon varlığı araştırıldı ve aktivasyon saptanan hastaların ESR ve CRP değerleri ile korelasyonu incelendi. Statik MR bulgularından kıkırdak değişikliği, skleroz, erezyon, periaetiküler yağ birikimi ve kemik aralığı değişiklikleri hatalık evresi ile bağımlı olup ileri evre hastalarda daha belirgin izlendi. Bu tanımlanandeğişiklikler çalışmamızda eklemin dorsakaudal kesimlerinde ve iliak kanatlarda belirginleşmekteydi. Eklem tutulumunun hastalığın süresi ilerledikçe bilateral simetrik özellik gösterdiği görülmüştür. Biz çalışmamızda dinamik MR yöntemi ile henüz tanı almamış, klinik olarak inflamatuar bel ağrısı düşünülen 2. Grup hastalarda % 76,9 (40 SİE) ve tanısı olan 3. Grup hastalarımızda %100 oranında aktif sakroileit saptadık. Kontrol grubunda sakroileit saptanmadı. 2. grupta statik MR değerlendirme kriterlerine göre 11 hastanın 5 tanesinde bilateral 6 tanesinde unilateral olmak üzere 17 SİE'i sakroileit tanısı aldı. Statik MR ile sakroileit tanı konulan eklemlerin hepsinde dinamik çalışmada Grade A veya B parlaklaşma indeksi elde edilmiş ve aktivasyon saptanmıştır. Ayrıca 2. grupta statik MR ile unilateral sakroileit tanısı alan 6 hastanın 4 tanesinde dinamik MR çalışmada statik MR ile morfolojik bulgu saptanmayan diğer taraf ekleminde de aktivasyon saptanması dikkati çekmektedir. Bu grupta morfolojik MR bulguları ve direk grafi bulguları olmayan 28 SİE'in 20 tanesinde (%71) sakral/iliak kanat subkondral alanları ve/veya sinovial kesiminden elde edilen grafilerinden en az bir tanesinde dinamik MR ile aktivasyon (grade A/B) saptandı. Morfolojik değişiklikleri oluşmadan dinamik çalışmada parlaklaşma saptanan bu 20 SİE'e aktif sakroileit tanısı konulmuştur. Ayrıca dinamik MR yöntemi ile sakroileit tanısı konan bu 20 SİE'in 12 (%60) tanesinde MR' da görsel olarak sinovyal ve/veya subkondral kontrast tutulumu varlığı izlenmiştir. Dinamik MR aktivasyon indeksi derecesinin ve ortalamalarının, MR bulgularında özellilkle STIR sekansda çok iyi değerlendirilebilen kemik iliği ödemi varlığı ve ödemin miktarı (fokal/ yaygın) ile ilişkili olarak daha yüksek izlendiği saptandı. Aynı şekilde subkondral ve/veya sinovial kontrastlanma gösteren hastalarda da parlaklaşma indeksi ortalamaları daha yüksek değerlerde izlendi. Böylece çalışmamızda kemik iliği ödemi ve kontrast tutulumunun aktivasyonu ve derecesini göstermede önemli derecede anlam ifade ettiğini gösterebilmiş olduk. Yanısıra hem sinovial hem de subkondral kontrastlanma ve dolayısıyla inflamasyoun da kemik iliği ödemi miktarından bağımsız olarak varlığı ile bağımlılığı olduğu saptandı Aynı zamanda parlaklaşma indeksi derecesi ve ortalamaları hastalık evresi ile de korele olarak yüksek olarak izlendi. Erken tanı hastaları ile ileri evre hastalarının yaş, ESR ve CRP ortalamaları arasındaki fark istatiksel olarak değerlendirildiğinde üç değişken için de ileri evre hastalarının daha yüksek ortalamaya sahip oldukları görüldü. CRP ortalama değerinin subkondral kontrastlanma varlığı ile anlamlı bağımlılık gösterdiğini saptadık. ESR ve CRP değerlerinin yüksekliği kemik iliğ ödemi varlığı ile düşük derecede anlamsız korelasyon gösterirken, parlaklaşma indeksi ile orta dereceye yakın anlamlı korelasyongöstermekte idi. Yani dinamik MR yöntem ile labaratuar aktivasyon belirteçleri daha korele olduğu izlendi. Sonuç olarak erken dönem sakroileitin saptnamasında direk radyografide anlamlı bulgu yokken statik MR ile eklem kıkırdağı, subkondral değişiklikler, periartiküler yağ birikimi ve eklem aralığı başarılı bir şekilde değerlendirilebilmektedir. Dinamik MR görüntüleme erken ve ileri evre hastalarda aktif sakroileitin saptanmasında en üstün görüntüleme yöntemidir ve aktif inlamasyonun derecesi kantitatif olarak ölçülebilmektedir. Dinamik incelemenin henüz morfolojik bulgular oluşmamış erken evre hastaların tanısında önemli yeri vardır.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Etiyolojisi belli olmayan anterior ve posterior/panüveitli hastaların romatolojik açıdan prospektif takibi

    Prospective follow up of patients with terior, posterior/panuveitis with unknown etiology

    AYŞEGÜL LAÇİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonGazi Üniversitesi

    Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FERİDE GÖĞÜŞ

  2. İnflamatuar bağırsak hastalığı olan hastalarda kas iskelet sistemi bulguları ve hastalık aktivitesi ile ilişkisi

    Musculoskeletal findings and association with disease activity in patients with inflammatory bowel disease

    MEHMET SÖĞÜT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonAdıyaman Üniversitesi

    Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ DİLAY EKEN GEDİK

  3. Aksiyel spondiloartrit hastalarında sakroılıyak MR bulgularının demografık özellikler ve aktıvıte bulguları ıle karşılaştırılması

    Sacroiliac mri in axial spondyloarthritis patientsfindings with demographic characteristics and activity findingscomparison

    NARMIN MURADLI HAJISOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    RomatolojiHacettepe Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. UMUT KALYONCU

  4. Juvenil idyopatik artritli hastalarda demografik özellikler ve tedaviye cevabın değerlendirilmesi

    Demographic characteristics and evaluation of treatment response in juvenile idiopathic arthritis patients

    TUĞBA DEMİRCAN BİLEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    RomatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BETÜL SÖZERİ