Geri Dön

Hastanemizde primer kardiyak tümör tanısı ile takipli 0-18 yaş arası hastaların 5 yıllık verilerinin değerlendirilmesi

Evaluation of 5-year data of patients between 0-18 years old with the diagnosis of primary cardiac tumor in our hospital

  1. Tez No: 628928
  2. Yazar: SAYGIN YILDIRIM
  3. Danışmanlar: PROF. DR. DURSUN ALEHAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Cardiology, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 97

Özet

Primer kardiyak tümörler çocukluk çağında nadir görülür. Rabdomiyom en sık görülen primer kardiyak tümör olup; tüberoskleroz birlikteliği sıktır. Kendiliğinden gerileyebilse de komplike vakalarda everolimus kullanılabilir. Teratom ve fibrom diğer görülen iyi huylu tümörlerken, kötü huylu tümörler içinde en sık anjiyosarkom görülür. Çalışmamızda hastanemizde son 5 yılda primer kardiyak tümör tanısı almış 24'ü (%43,6) kız, 31'i (%56,4) erkek toplam 55 hastanın 47'si (%85,5) rabdomiyom, 3'ü (%5,5) teratom, 2'si (%3,6) fibrom, 1'i (%1,8) papiller fibroelastom, 1'i (%1,8) anjiyosarkom ve 1'i (%1,8) primer kardiyak yolk sac tümörü tanısı almıştı. Hastaların 31'inin (%56,4) intrauterin tanısı mevcuttu. Rabdomiyom hastalarının; %80'inin 1 yaş altında tanı aldığı, 24'ünde (%51) multiple rabdomiyom olduğu, 33'üne (%70,2) tüberosklerozun eşlik ettiği, en sık başvuru şikayetinin intrauterin kardiyak kitle saptanması olduğu, 33 (%70) hastanın asemptomatik olduğu, en sık üfürüm saptandığı, 16 (%34) hastanın kitlelerinde kendiliğinden gerileme olduğu, 14 hastaya everolimus tedavisi uygulandığı ve 11 hastada tedavi yanıtı olduğu görüldü. Rabdomiyom dışı 8 tümörün 6'sı semptomatik olup, 5 hastaya cerrahi, 3 hastaya medikal ve cerrahi tedavi birlikte uygulandı. En sık görülen komplikasyon aritmiydi. Sadece anjiyosarkom tanılı hasta kaybedildi. Halen 31 (%56,3) hasta kardiyoloji poliklinik takiplerine devam etmektedir. Merkezimizin 5 yıllık primer kardiyak tümör insidansı %0.086 olarak hesaplanmıştır. Çalışmamız teknolojinin gelişmesi ile primer kardiyak tümörlerin intrauterin hayatta ve asemptomatikken tanı alma oranlarında artış olduğunu göstermiştir. Rabdomiyom hastalarındaki %34 kendiliğinden gerileme oranı hemodinamik bozukluk olmadıkça, sadece EKO ile takibin yeterli olduğunu göstermektedir. Rabdomiyom tüberosklerozun ilk bulgusu olabilir ve bu sebeple tüberoskleroz tanısı olmasa da rabdomiyom hastalarının bu açıdan klinik takipleri yapılmalıdır. Multiple rabdomiyomu olan hastaların tamamına tüberoskleroz eşlik etmesi nedeni ile bu hastaların daha yakın takibi yararlı olabilir. En sık komplikasyonun aritmi olması nedeni ile kardiyak tümörlerde mutlaka ritim değerlendirmesi yapılmalıdır. Serimiz literatürün altıncı vakası olan primer kardiyak yolk sac tümörünü içermesi ve hasta sayısı bakımından literatüre önemli katkıda bulunmaktadır.

Özet (Çeviri)

Primary cardiac tumors are rare in childhood. Rhabdomyoma is the most common primary cardiac tumor; coexistence of it with tuberous sclerosis is common. Everolimus can be used in complicated cases, although it may regress spontaneously. While teratoma and fibroma are other benign tumors, angiosarcoma is the most common malignant tumor. In our study, 24 (43.6%) girls, 31 (56.4%) boys with a diagnosis of primary cardiac tumors in our hospital, 47 (85.5%) of the total 55 patients were rhabdomyoma, 3 (5.5 %) were teratoma, 2 (3.6%) were fibroma, 1 (1.8%) was papillary fibroelastoma, 1 (1.8%) was angiosarcoma and 1 (1.8%) was primary yolk sac tumor. Thirty-one (56.4%) of the patients had intrauterine diagnosis. It was seen that 80% of patients with rhabdomyomas were diagnosed under the age of 1, 24 (51%) had multiple rhabdomyomas, 33 (70.2%) were accompanied by tuberous sclerosis, the most common cause of admission to the hospital was intrauterine cardiac mass, 33 (70%) patients were asymptomatic, the most common symptom was murmur, 16 (34%) had a spontaneous regression in their masses, 14 patients underwent everolimus treatment, and 11 patients had treatment responses. Six of 8 tumors other than rhabdomyoma were symptomatic, 5 patients underwent surgery, 3 patients underwent both medical and surgical treatment. The most common complication was arrhythmia. Only the patient with angiosarcoma died. Currently, 31 (56.3%) patients continue their cardiology outpatient follow-up. Our outpatient 5-year primary cardiac tumor incidence was calculated as 0.086%. Our study has shown that with the development of technology the rate of diagnosis of primary cardiac tumors has increased during intrauterine life and when they are asymptomatic. The 34% spontaneous regression rate in patients with rhabdomyomas indicates that follow-up with ECO is sufficient unless there is a hemodynamic problem. Rhabdomyoma may be the first sign of tuberous sclerosis, and although there is no diagnosis of tuberous sclerosis, rhabdomyoma patients should be followed up clinically in this regard. Due to the fact that all patients with multiple rhabdomyomas accompany with tuberous sclerosis, a closer follow-up of these patients may be beneficial. As the most common complication is arrhythmia, rhythm evaluation should be performed in patients with cardiac tumors. Our series also includes a primary cardiac yolk sac tumor which is the sixth case of the literature and it also contributes greatly to the literature in terms of number of patients.

Benzer Tezler

  1. Çocuk hematoloji kliniğine polisitemi nedeniyle başvuran hastaların uzun süreli izlemi

    Long-term follow-up of polycystemic patients who applies to the children's hematology department

    BEYTULLAH ŞANTAFLIOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TURAN BAYHAN

  2. Primer hipertansiyonda D vitamininin asemptomatik organ hasarı ile ilişkisi

    The relationship between asymptomatic organ damage in primary hypertension and Vitamin D

    DUYGU MEŞE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Dahiliye Ana Bilim Dalı

    DR. NİSBET YILMAZ

  3. Hastanemizde mavi kod çağrılarının nedenleri ve doğruluğu

    The reasons and the rightness of cod blue emergency calls in our hospital

    MEHMET ALİ DEMİRCİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Anestezi ve ReanimasyonBaşkent Üniversitesi

    Anesteziyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEYNEP KAYHAN

  4. Primer hipertansif hastalarda serum magnezyum düzeyi ile kardiyovasküler risk faktörlerinin ilişkisinin incelenmesi

    The assessment of the relationship between serum magnesium levels and cardiovascular risk factors in primary hypertensive patients

    BÜŞRA BETÜL ÇAĞIR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    NefrolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HADİM AKOĞLU

  5. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi mavi kod çağrılarında neden sonuç ve protokole uygunluğun değerlendirilmesi

    Reasons, outcomes and protocol suitability of cardiopulmonary arrest code in İzmir Katip Çelebi Univerci̇ty Ataturk Educational Research Hospital

    ELİF NEZİROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Anestezi ve Reanimasyonİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    UZMAN NAGİHAN ALTINCI KARAHAN