Geri Dön

2014-2018 yılları arasında Adli Tıp Kurumu Antalya Grup Başkanlığında otopsisi yapılan 65 yaş ve üstü olguların özellikleri

Characteristics of autopsies of 65 years and over, performed in Antalya Branch of Council of Forensic Medicine, between 2014-2018

  1. Tez No: 629315
  2. Yazar: IŞIL KARACA BAYSAL
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ YAŞAR MUSTAFA KARAGÖZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Adli Tıp, Forensic Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Adli Tıp Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 113

Özet

Dünya Sağlık Örgütü yaşlılığı; çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azalması olarak tanımlamaktadır ve 65 yaş ve üzeri bireyler“yaşlı”olarak sınıflandırılmaktadır (2). Tıp ve teknoloji alanındaki gelişmelere paralel olarak yaşam sürelerinin uzaması, sosyoekonomik koşulların iyileşmesi ve azalan doğurganlık ile birlikte son yıllarda yaşlı nüfus oranı tüm dünyada giderek artmaktadır (3). Buna bağlı olarak da Adli Tıbbi uygulamalarda daha fazla yaşlı kişiler ile karşılaşılmaktadır. Bu çalışmada; Antalya'da adli otopsisi yapılan 65 yaş ve üstü ölümlerle ilgili veriler (olguların sosyo-demografik özellikleri, uyrukları, aylara göre dağılımları), ölümün orijini (kaza, intihar, cinayet), otopsi bulguları, ölüm nedenleri, histopatolojik inceleme ve toksikolojik analiz sonuçları, ölüm nedeni cinayet veya intihar ise yöntemi, istismar bulguları olup olmadığı gibi hususları incelemek, daha önce yapılan çalışmalarla karşılaştırmak, adli tıp uzmanları açısından üzerinde durulması gereken noktalara dikkati çekmek, 65 yaş ve üstü ölüm olgularını azaltmak adına alınabilecek önlemlere ışık tutmak amaçlanmıştır. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Eğitim ve Bilimsel Araştırma Komisyonunun 20.05.2019 tarih, 21589509/2019/364 kararı ile onay verilen çalışmamızda; 01 Ocak 2014 - 31 Aralık 2018 tarihleri arasında Antalya Adli Tıp Grup Başkanlığı bünyesinde toplam 4342 otopsisi yapılan olgudan 65 yaş ve üstü olan toplam 896 olgu (% 20,6) tespit edilmiş olup, olguların 640'ı (% 71,4) erkek, 256'sı (% 28,6) kadındır. Olguların yaş ortalaması 74,4 (65-103 yaş) olup, % 55,7'si (n:499) 65-74 yaş grubunda, % 34,9'u (n:313) 75-84 yaş grubunda, % 9,4'ü (n:84) 85 ve üzeri yaş grubundadır. Olgulardan 298'i (% 33,3) yabancı uyruklu, 598'i (% 66,7) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıydı. Olgular en çok 287 81 (% 32,0) olgu ile sonbahar aylarında, ardından 215 (% 24,0) olgu ile yaz aylarında, ay olarak ise 136 (% 15,2) olgu ile en çok eylül ayında, 51 (% 5,7) olgu ile en az ocak ayında görülmüştür. Ölüm orijini, olguların 433'ünde (% 48,3)“doğal”(dahili) nedenli ölüm, 216'sında (% 24,1)“kaza”, 71'inde (% 7,9)“intihar”, 18'inde (% 2,1)“cinayet”olup, 9'unda (% 1) ölüm orijini“kaza+doğal ölüm”olarak değerlendirilmiştir. Olgulardan 149'unda (% 16,6) ölüm orijininin belirlenemediği, bunlardan 118'inin negatif otopsi olduğu, 31'inin ölüm nedeninin belirlenmiş fakat ölüm orijini hakkında kanaat oluşmamış olgular olduğu kayıtlıdır. Orijini intihar olan olgularda kadın hâkimiyeti istatistiksel olarak anlamlı derecede fazla bulunmuştur. Olguların yaşamını yitirdiği yerlerin büyük bir kısmını ev (n:317, % 35,4), daha sonra hastane (n:296, % 33) ve otel (n:83, % 9,3) oluşturmuştur. Olguların en fazla (n:230% 25,7) evde ailesi ile birlikte, (n:191% 21,3) tatil amaçlı otelde ve (n:152% 17) evde tek başına yaşadığı saptanmıştır. Her ne kadar ailesi ile birlikte yaşayan yaşlılar çalışmamızda da büyük bir yüzdeyi oluştursa da tatil amaçlı otelde kalanların yüksekliği nedeniyle, diğer çalışmalara kıyasla oran düşük kalmaktadır. Ölüm nedenleri en sık“doğal”(dahili nedenli) (n: 433, % 48,3) olup, bunu asfiksi (n:168, % 18,8), künt travma (n:112, % 12,5), ateşli silah yaralanması (n:19, % 2,1), kesici-delici alet yaralanması (n:9, % 1) izlemektedir. Ateşli silah yaralanması sonucu ölen/öldürülen olgularda belirgin erkek hakimiyeti (kadın/erkek oranı: 1/18) bulunmaktadır. Ayrıca sınıflandırmaya girmeyen diğer nedenlerle ölen 27 (% 3,0) olgu, çoklu nedenlerle ölen 10 (% 1,1) olgu, ölüm nedeninin belirlenemeyen 118 (% 13,2) olgu olduğu anlaşılmaktadır. Künt travma nedeni olarak en çok trafik kazası (n:61), sonra yüksekten-merdivenden düşmelere (n:31) rastlandığı saptanmıştır. En sık görülen“doğal”(dahili) ölüm nedenleri iskemik kalp damar hastalığı (n:278, % 62,9) ve kalp yetmezliği (n:49, % 11,1) olarak saptanmıştır. Olguların 37'sinde (% 8,3) birden çok doğal ölüm nedenine bir arada rastlanmıştır. Kaza orijinli ölümlerde (n:225) en sık suda boğulmalar (n: 99, % 44), ardından trafik kazaları (n:61, % 27,1) saptanmıştır. Kaza şekli CO 82 zehirlenmesi ile birlikte yanma olan olguların kadınlarda, erkeklere oranla yüksek olduğu saptanmıştır. Olguların 460'ında (% 51,3) kronik hastalık öyküsü var iken, 76'sında (% 8,5) kronik hastalığı bulunmadığı kayıtlıdır. Olguların 360'ında ise (% 40,2) kronik hastalık olup olmadığı kayıtlı değildir. İlaç kullandığı belirlenen 247 olgunun en sık (n:100, % 40,5) kalp ilacı/ilaçları ve (n:88,% 35,6) hipertansiyon (HT) ilacı/ilaçları kullandığı saptanmıştır. Travma öyküsü olan 182 olgunun 104'ünün hastane başvurusu olduğu, 78 olguda hastane başvurusu bulunmadığı, travma öyküsü olan olguların hastane başvurularının travma öyküsü bulunmayanlara göre daha fazla olduğu, kayıtlıdır. Ölüm orijininin intihar olabileceği kanaatine varılan 71 olgudan 45'inin ası ile, 10'unun ateşli silahla, 5'inin ilaç intoksikasyonuyla, 5'inin yüksekten atlayarak, 1'inin suya (kuyu) atlayarak, 5'inin ise diğer yöntemlerle intihar ettiği kayıtlıdır. Kadınların intihar ederken ası yöntemini diğer yöntemlere göre daha yüksek oranda kullandığı saptanmıştır. Ölüm orijininin cinayet olduğu kayıtlı olan 18 olgudan 7'sinin ateşli silahla, 3'ünün elle boğularak, 2'sinin darpla, 6'sının kesici-delici aletle yaralanarak öldürüldükleri bulunmuştur. Çalışmada elde edilen sayılar istatistiki yorum için küçük olsa da, öldürülen erkeklerin sayısının, öldürülen kadınların sayısından 2,6 kat fazla olduğu, kadınlara oranla erkeklerin ateşli silahla 6 kat fazla, kesici delici alet yaralamasıyla 2 kat fazla öldürüldüğü, darp edilerek öldürülen 65 yaş üstü olguların ise sadece erkeklerden oluştuğu saptanmıştır.. Olguların 25'inde (% 2,8) fiziksel istismar şüphesi olduğu, 8'inde (% 0,9) fiziksel istismar bulunduğu (bu 8 olgudan 5'inin aile içinden bireyler tarafından istismara uğradığı) kayıtlıdır. Olguların 149'unda (% 16,6) kokuşma bulguları saptanmıştır. Kişinin yaşadığı yer ile kokuşma bulgularının varlığı değerlendirildiğinde; kokuşma bulguları saptanan 149 olgudan 72 (% 48,3) olgunun evde tek başına yaşadığı, 25 (% 16,8) olgunun evde ailesiyle birlikte yaşadığı, evde tek başına yaşayan olgularda kokuşma bulgularına rastlanma sıklığının arttığı kayıtlıdır. Çalışmamızda da saptandığı üzere yaşlı nüfusundaki artış ile paralel olarak adli nedenli otopsiler içindeki yaşlı oranları da artış göstermektedir. Toplum içindeki yaşlı nüfus oranı artarken adli tıp uzmanları daha fazla sayıda yaşlı olgu otopsisi ile karşılaşmakta ve yaşlı ölümlerinin nedenlerini belirlemeye çalışmaktadırlar (8). Yaşlılıkta görülen sorunların büyük kısmının önlenebilir ya da geciktirilebilir olduğu unutulmamalı (6), yaşlının kendine yetebilen bağımsız bir birey olarak yaşamına devam etmesi için gerekli ekonomik, tıbbi ve sosyal destek oluşturulmalıdır. Bakıma ihtiyacı olan yaşlının olanaklı ise, öncelikli olarak aile içinde bakılmasının yolları aranmalıdır. Yaşlısına bakan aile fertlerinin de ekonomik, tıbbi, sosyal ve psikolojik olarak desteklenmesinin yolları aranmalı, eğer bakım veren tek ise saatlik-yarım günlük-günlük bile olsa haftanın belirli günlerinde yaşlının bakımına evinde destek verilerek bakım verenin ihtiyaçlarını karşılamasına da olanak tanınmalı, bu uzun, yorucu ve regresif süreçte hem yaşlının hem bakım verenin motivasyonunu artırmak için yöntemler geliştirilmelidir (129).

Özet (Çeviri)

Characteristics of Autopsies of 65 Years And Over, Performed in Antalya Branch of Council of Forensic Medicine, Between 2014-2018 World Health Organization defines being elderly as a decrease in the ability to adapt to environmental factors and people aged 65 and over are classified as“elderly”. (2). Increased life-span, improvement of socioeconomic conditions and decreasing fertility in parallel with the developments in the field of medicine and technology, have caused an increase in the rate of the elderly population all over the world in recent years (3). Thus, more elderly people are encountered in Forensic Medical Practices. In this study, data of medico-legal autopsies related to deaths aged 65 and over in Antalya (socio-demographic characteristics, nationalities, distribution by months), the origin of deaths (accident, suicide, murder), autopsy findings, causes of deaths, histopathological examination and toxicological analysis results, and whether there are signs of elder abuse were analyzed to make a comparison with previous studies, to draw attention to the points that should be taken notice by forensic practitioners, and to shed light on the measures that can be taken to reduce the cases of death at the age of 65 and above. Additionally, if the manner of death is murder or suicide, their methods were analyzed as well. In our study, with the decision of (approved date: 20.05.2019, number: 21589509/2019/364) Education and Scientific Research Committee of Council of Forensic Medicine, we reviewed the records of autopsies between the dates of January 01, 2014 and December 31, 2018, and found a total of 896 cases (20.6%) aged 65 and over among the 4342 autopsies performed in Antalya. According to their records, 640 (71.4%) of them were male, 256 (28.6%) were female. The average age of the patients was 74.4 (65-103 years), 55.7% (n: 499) were in the 65-74 age group, 34.9% (n: 313) were in the 75-84 age group, 9.4 % of them (n: 85 84) were in the age group of 85 and over. Two-hundred-ninety-eight of the cases (33.3%) were foreign national, and 598 (66.7%) were citizens of the Turkish Republic. The cases were mostly in autumn with 287 (32.0%) cases, then in summer with 215 (24.0%) cases, and in terms of the month; most of the cases were in September with 136 (15.2%) cases, and least of them were seen in January with 51 (5.7%) cases. The manner of death was“natural”in 433 (48.3%) of the cases,“accident”in 216 (24.1%) cases,“suicide”in 71 (7.9%) cases,“murder”in 18 (2.1%) cases, and finally 9 of them (1%) were evaluated as“accidental + natural death”. It is noted that in 149 (16.6%) of the cases, the manner of death could not be determined, 118 of them were negative autopsies, and in 31 cases the causes of deaths were determined, but there were no opinions about the manner of death. For suicide cases, women were found to be statistically significantly higher in number. The most frequent places of death were reported as homes (n: 317, 35.4%), followed by hospitals (n: 296, 33%) and hotels (n: 83, 9.3%). It was determined that most of the cases had been living with their families at home (n: 230, 25.7%), at a hotel for vacation (n: 191, 21.3%) and at home alone (n: 152, 17%). Although, the elderly living with their families constitutes a large percentage in our study, the rate remains low compared to other studies due to the higher number of people staying in hotels for touristic activities. The most common cause of death were natural causes (n: 433, 48.3%), and it was followed by asphyxia (n: 168, 18.8%), blunt trauma (n: 112, 12.5%), gunshot wound (n: 19, 2.1%) and stab wound (n: 9, 1%). There was a significant male dominance (female/male ratio: 1/18) in cases who died as a result of gunshot wounds. In addition, it was understood that there are 27 (3.0%) cases who died due to other reasons which were not classified, 10 (1.1%) cases died due to multiple reasons, and there are 118 (13.2%) cases whose causes of deaths could not be determined. It was found that the most frequent cause of blunt trauma was traffic accidents (n: 61), followed by falls from height (n: 31). The most common natural causes of death were ischemic cardiovascular disease (n: 278, 62.9%) and heart failure (n: 49, 11.1%). Multiple causes of 86 natural death were found together in 37 (8.3%) of the cases. In accidental deaths (n: 225), the most frequent cause was drowning (n: 99, 44%) and it is followed by traffic accidents (n: 61, 27.1%). It was determined that the cases of burning combined with CO poisoning were higher in women than men. It was recorded that 460 (51.3%) of the cases had histories of chronic diseases, while 76 (8.5%) did not have any chronic disease. In 360 (40.2%) of cases, there was no information whether there were any history of a chronic disease or not. It was determined that in 247 cases who were determined to use some form of therapeutic medicine for an underlying condition, most frequently used agents were (n: 100, 40.5%) cardiac agents and it was followed by antihypertensive (HT) (n: 88, 35.6%) agents. It was observed in the records that 104 of 182 cases with trauma history had hospital admissions, 78 cases did not have hospital admissions, and the cases with a trauma history have more hospital admissions than those without a trauma history. Within the 71 cases whose manner of death were thought to be suicide, 45 of them died by hanging, 10 by a firearm, 5 by drug intoxication, 5 by jumping from height, 1 by drowning in a well, and 5 with other methods. It was found that women used the hanging method at a higher rate than other methods while committing suicide. It was determined that 7 out of the 18 murder cases were killed by a firearm, 3 of them by strangulation, 2 of them by physical assault, and 6 of them by stabbing. Even though, the data obtained in our study were too small for a statistical interpretation, it was shown that the number of male murder victims was 2.6 times higher than the number of female murder victims. Moreover, men were killed by a gunshot wound 6 times more, and by a stab wound 2 times more than women. Additionally, the cases over the age of 65 who died as a result of physical assault were only men. It was found that 25 (2.8%) of the cases were victims of suspected physical abuse and 8 (0.9%) of them had findings of physical abuse (5 of these 8 cases are abused by individuals within the family). Decomposition signs were detected in 149 (16.6%) of the cases. When places of death and presence of decomposition signs were compared, it was found that 72 (48.3%) cases out of 149 cases with signs of decomposition had been 87 living alone at home, 25 (16.8%) cases had been staying with their family, and the incidence of decomposition signs was increased in cases living alone at home. As determined in our study, in parallel with the increase in the elderly population, the proportions of elderly in medico-legal autopsies were also increased. With the increasing percentage of the elderly population in societies, forensic practitioners encounter more and more medicolegal autopsy cases in elderly population and challenging cases become even more frequent. (8). It should not be kept in mind that most of the problems seen in elderly can be prevented or delayed (6), necessary economic, medical and social support should be created for the elderly to continue their life as a self-sufficient, independent individual. For the elderly who need care, if possible, options for taking care within the family should be looked for, primarily.. Economic, medical, social and psychological support should be sought for family members who take care of their elderly people. If the caregiver is alone, they should be provided with support at home on certain days of the week to be able to meet their own needs, even if the support provided is hourly, half-day or daily support. Some certain methods should be developed to increase the motivation of both the elderly and their caregivers in this long-lasting, tiring and regressive process (129).

Benzer Tezler

  1. Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi'nde 2014-2018 yılları arasında otopsileri yapılan kadın ölümlerinin adli tıbbi ve sosyodemografik özeliklerinin incelenmesi

    Investigation of forensic medicine and sociodemographic characteristics of autopsied woman deaths performed at the morgue department of Forensic Medicine Institute Ankara Group Presidency, between 2014-2018

    MURAT ULUCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Adli TıpKırıkkale Üniversitesi

    Adli Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SALİH MURAT EKE

  2. Malatya ve çevre illerinden 2014-2018 yılları arasındaki 5 yıllık süreçte Malatya Adli Tıp Grup Başkanlığına gönderilerek otopsisi yapılan çocukluk çağı ölümlerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of childhood mortality from The Malatya and surrounding provinces autopsy was sent to the Malatya forensic medicine group presidency for a 5-year period between 2014-2018

    SAVAŞ DERTSİZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Adli Tıpİnönü Üniversitesi

    Adli Tıp Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MUCAHİT ORUÇ

  3. Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı'nda otopsileri yapılan iş kazası olgularının adli tıp açısından değerlendirilmesi

    Evaluation of occupational accident cases whose autopsies were performed in Ankara Institute of Forensic Medicine in Terms of Forensic Medicine

    SERAY İLSU DEMİRAY ŞAHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Adli TıpGazi Üniversitesi

    Adli Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TANER AKAR

  4. Adli vakalarda pregabalin kullanımı ve suistimalinin toksikolojik değerlendirilmesi

    Toxicological assessment of pregabalin use and abuse in criminal cases

    CEYDA TEKER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Adli TıpEge Üniversitesi

    Bağımlılık Toksikolojisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SERAP ANNETTE AKGÜR

  5. Karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle 2014-2018 yılları arasında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi acil servisine başvuran olguların adli tıp açısından değerlendirilmesi

    Evaluation of the patients admitted to the Selcuk University Faculty of Medicine emergency department between 2014 and 2018 in terms of forensic Medicine DUE to carbon monoxide poisoning

    ALPER DOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Adli TıpSelçuk Üniversitesi

    Adli Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KAMİL HAKAN DOĞAN