Liberal demokrasinin eleştirisi, radikal demokrasi -modernite ve postmodernite açısından-
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 63247
- Danışmanlar: PROF. DR. LEVENT KÖKER
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Siyasal Bilimler, Political Science
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1997
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Siyaset ve Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 207
Özet
ÖZET Demokrasinin anlam krizi genellikle liberal demokrasinin demokrasiyle özdeşleştirilmesi ile sonuçlanmış görünmektedir. Bu çalışma, aslında, böylesi bir özdeşliğin pek de sağlam temellere dayanmadığını, liberal demokrasiye yöneltilen radikal ve postmodernist eleştiriler çerçevesinde göstermeyi hedeflemektedir. Demokrasi sözcüğü ilk olarak M.ö. 500. ile 400. yüzyılları arasında Eski Yunanda kullanıldı ve uygulandı. Eski Yunanda demokrasi“halkın yönetimi”anlamına gelmekteydi. Bir başka deyişle kararlar, kadınlar, köleler ve yabancılar dışında halkın hükümet yönetimine doğrudan ve eşit, ortak tartışma ve oy verme süreci ile doğrudan katılımı sonucu alınmaktaydı. Liberal demokrasi sözkonusu argümanlara dayanmamakta; halkın yönetimi yerine kişisel özgürlükleri vurgulamaktadır. Liberal demokrasi kuramına göre meşrulaştırılabilecek herhangi bir hükümet biçimi kişisel özgürlükleri ve değerleri sağlamalıdır. Buna göre kişisel özgürlükler ve değerler öznel bir özellik taşımaktadırlar ve dolayısıyla hiç bir bireysel değerin bir diğerine önceliği sözkonusu değildir. Böylece liberal demokrasi kuramı, bireysel özgürlüklerin karşılıklı eşit ve özgür anlaşmalarla gerçekleştiği varsayımı ile kamu alam özel alan aynım yaparak kamu alanında nötr bir ortak iyi öngörüsüne dayanmaktadır. Böylece siyaset teknik bir süreç olarak tanımlanmakta, bu da sıradan insanların siyaset konusunda yetersizliği, bilgisizliği, ilgisizliği ile klasik demokrasi ilkelerinin uygulanmasının olanaksızlığı savlarıyla seçkinci bir demokrasi kuramına yol açmaktadır. Liberal demokrasinin radikal eleştirisi bireysel özgürlüklerin eşit, özgür anlaşmalarla gerçekleştiği varsayımının toplumsal yapıdaki eşitsizlikler nedeniyle gerçekte bir mit olduğu ve bu eşitsizliklerin toplumsal ilişkilerinyapısını belirleyici bir rol oynadığını ileri sürmektedir. Sözkonusu eleştiri, aynı zamanda kamu alam özel alan ayrımının da siyasal alanın daraltılarak toplumsal eşitsizliklerin tartışma alanından çıkarılması sonucunu doğurduğu savlarına dayanmaktadır. Başka bir deyişle, siyasetin dar bir anlamda tanımlanması toplumdaki eşitsizliklerin olası tartışma alanlarının dışında tutulması sonucunu vermektedir. Bu bağlamda, liberal demokrasinin çoğulculuğu öngören radikal eleştirileri öncelikle ekonomik alanda eşitliği öngören ekonomik demokrasi yanlıları ile öncelikle kültürel alanda eşitliklerin sağlanması ile eşit ve anlamlı katılım alanlarının toplumsal alanın her boyutunda genişlemesinin kendiliğinden toplumsal yaşamı demokratikleştireceğini getireceğini savunanlar olarak iki ayrı ana gruba ayrılabilmektedir. Postmodernist radikal demokrasi, toplumun günümüzde tek bir ortak iyiye elvermeyecek ölçüde çeşitlilik gösterdiği ve her yurttaşın bir çok kimliğe sahip olduğu savlan ile yurttaşların farklı kimliklerini taşıyabileceği daha fazla toplumsal alanda demokrasinin eşitlik, özgürlük ve çoğulculuk boyutlarıyla derinleştirilmesi ve genişletilmesi öngörüsüyle liberal demokratik değerlerin radikal demokrasi için ciddi bir gündem oluşturduğu sonucuna varmaktadır.
Özet (Çeviri)
SUMMARY It seems that democracy's crisis of meaning generally is resulted in liberal democracy's equality with democracy. This study aims at showing that infact, this equality is not based on very true theoretical foundations by radical and postmodernist critizes towards to liberal democracy. The word of democracy was first used and implemented genuinly in Athenr in BC 500-400. Democracy in Athen was meant“people rule”. People was participating city state's government directly and equally except for women, slaves and foreigners in Athen. The decisions were taken by people direct participation after debating in common and voting process. Liberal democracy is not based on that argument. Instead of people rule, it stresses personal liberties. It claims that any form of government to be legitimased must ensure personal liberties and values and these are the words which have subjective characters. In this perspective, any personal liberty and value can not to be claimed its dominancy to other people personal liberties and values. So, personal liberties can be realised by free and equal contracts among the parties and public sphere - private sphere are two separate independent areas to ensure social life's continuity. According to this thesis, while an impartial common good plays very important role in public sphere, there can be no any common impartial common good in private sphere. ît means that politics can be defined as a technical process to find out impartial common good. To realize that, elitist theory of democracy is necessary and adequate one, because of ordinary people's inadequatiness, their ignorance, apathies for politics and impracticability of implementing classical democracy principles. Radical critics of liberal democracy argue liberal democracy's claim that personal liberties are realised by free and equal contracts, in. In fact, economic and social life has enormous inequalities. So, these inequalities play constitutive role while contracts which is presented free and equal relationshipamong the parties by liberal democracy theories. Radical critics to liberal democracy not only shatters that claims, but also other liberal democratic claim which strictly separates strictly public and private spheres. According to these critics, when public and private spheres are separated theoriticalry, inequalities in the society can not be debated in public sphere. In other words, when politics is defined narrowly, inequalities in the society have taken from possible debating areas. Radical critics of liberal democracy which have pluralist characters, can be separated with economic line and culturalist line. The theoricians calls for economic democracy claim that to ensure equality, first of all it is necessary to realise economic equality in the society. On the contrary, culturalist line of radical pluralist line claim that when inequalities are removed in cultural areas, it will spontaneously bring equal relations between people in other areas. In their opinion, extending equal and meaninfful participation possibilities in every aspect of social areas means democratization of society. Postmodern radical democracy theory claims that society is too diverge to achieve one common good and every citizen has more than one identitiy. In this respect, to achieve democracy which must be based on equality, freedom and plurality, every citizen should be able to carry on his/her identities in every area of social life and genuine liberal democratic values needed to be extend in the society.
Benzer Tezler
- Çağdaş siyaset felsefesinde post-Marksizm: Özne, siyaset ve demokrasi üzerine eleştirel soruşturmalar
Post-Marxism in contemporary political philosophy: Critical investigations on subject, politics and democracy
FATMA BETÜL TATLI
Doktora
Türkçe
2022
FelsefeMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KURTUL GÜLENÇ
- A systematic critique of formal democracy in light of radical democracy: Towards re-politization of the people
Radikal demokrasi ışığında temsili demokrasinin sistematik bir eleştirisi: Halkın yeniden siyasallaştırılmasına doğru
İBRAHİM OKAN AKKIN
Yüksek Lisans
İngilizce
2011
FelsefeOrta Doğu Teknik ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. BARIŞ PARKAN
- Toplumsal cinsiyet eşitsizliği bağlamında liberal demokrasi eleştirisi
Criiticism of liberal democracy in the context of gender inequality
MÜGE TOKGÖZ
Doktora
Türkçe
2023
Siyasal BilimlerGazi ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ BELMA TOKUROĞLU
- Çok katmanlı toplumlarda demokrasi: Suriye örneği
Democracy in multilayer communities: Sample of Syria
DİLEK CANYURT
Doktora
Türkçe
2018
Siyasal BilimlerAbant İzzet Baysal ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET DALAR
- Ronald Dworkin'in eşitlikçi liberalizminde Anayasal Demokrasi teorisi
The theory of Constitutional Democracy in Ronald Dworkin's egalitarian liberalism
ERTUĞRUL KAAN YILDIRIM
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEYNEP ÖZLEM ÜSKÜL ENGİN
- Liberal demokrasinin krizine bir çözüm önerisi olarak radikal demokrasi projesi üzerine bir inceleme
A study on the radical democracy project as a solution to the crisis of liberal democracy
HATİCE SÖNMEZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Siyasal BilimlerAkdeniz ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FARUK ATAAY