Osmanlı arşiv belgelerine göre Bahailik hareketi
The Movement of Bahaizm according to ottoman archives
- Tez No: 63610
- Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET ŞEKER
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Din, Tarih, Religion, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1997
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 104
Özet
ÖZET İran'da XIX. yüzyılda yaşanan iç ve dış siyasî çalkantılarla, düşünce alanındaki kargaşa, Şiî halkı her zamankinden çok bir kurtarıcı beklemeye itmiştir. Şiîlikteki gaib Onikinci İmam' in geri dönmesi ve mehdîlik kavramları daha çok tartışılır olmuştur. İşte böyle bir ortamda Mirza Ali Muhammed, gelmesi beklenen kurtarıcıya açılan kapı (bâb) olduğunu ileri sürerek, kendisine uyulmasını istedi. Bâb kelimesine izafeten Babilik böylece doğmuş oldu. Mirza Ali Muhammed, daha da ileri giderek mehdi ve peygamber olduğunu iddia edince, Şiî ulema ve halktan tepki gördü. Devlet, çıkan karışıklıkları göz önüne alarak, Şiî ulemanın da öldürülmesine fetva verdiği Mirza Ali Muhammed'i 1266 / 1850'de Tebriz'de kurşuna dizerek idam etti. Bunun üzerine, bâbiler, Nâsıruddin Şah'a başarısız bir suikast teşebbüsünde bulundular. Hemen akabinde, bâbilerin bir çoğu öldürüldü, bir kısmı da hapsedildi. Daha sonra, Bâb 'in yerine geçecek olan Mirza Hüseyin Ali, Rusya ve İngiltere'nin İran'a yaptığı baskılarla, hapisten kurtarılarak o zaman Osmanlı hakimiyetinde olan Bağdat'a yerleştirildi. Mirza Hüseyin Ali, burada bulunan bâbilere, Bâb'm geleceğini haber verdiği kişinin kendisi olduğunu ileri sürerek, peygamberlik iddiasında bulundu ve kendisine Allah'ın bahâsı yani ululuğu, güzelliği anlamında Bahâullah denmesini istedi. Babilik, böylece Bahailik adıyla devam etti. İran, bahâilerin, kendi sınırından uzak bir yere götürülmeleri talebiyle, Osmanlı Devleti'ne müracaat edince Bahâullah ve bazı bahâiler 1269 / 1853 'de Edirne'ye nakledildiler. Edime ve İstanbul'da halkın huzurunu ve kamu düzenini bozucu propaganda faaliyetlerinde bulunmaya başladıklarında tutuklanarak, ömür boyu kale hapsi cezasına çarptırıldılar. Sultan Abdülaziz'in 1285 / 1869 tarihli fermanıyla, Bahâullah Akka'ya, ona muhalefet eden kardeşi Mirza Yahya da Mağosa'ya gönderildi. 1326 / 1908'de Meşrutiyetin ilanıyla serbest bırakılan bahâiler, faaliyetlerine daha sonra da devam ettiler.
Özet (Çeviri)
II ABSTRACT Due to the external and inner political agitation and disorder in the field of tought in Iran, during the XIXth centruy Shias people were forced to wait the rescuer more then ever. The abcent Twelve Imam's return and the terms of mehdî in the Shias became more disputable. It was such an occasion that Mirza Ali Muhammed wanted the people to obey him, submitting that he is the door (bâb), that leads to the salvation. Attributed to the world of bab, Babism was born. When Mirza Ali Muhammed even put forward being mehdi and the prophet, Shia ulema and people reacted. After the state had taken the disorders in to consideration, Mirza Ali Muhammed, whom the Shia ulema give fetva to hang, was executed by shooting in Tebriz in 1266 / 1850. Upon this, babis made an unsuccesful attempt to assasinate Nasiruddin Shah. After this event, most of the babis were killed and some of them were put into a jail. Mirza Hüseyin Ali, who took the post of Bab, was released from the jail by Russian and English pressure on Iran and settled down in Bağdat, which was under control of Ottoman Empire at that time. Mirza Hüseyin Ali told the babis that he was the person who Bab informed to come. Mirza Hüseyin Ali insisted on being the prophet and asked the babis to call him Bahaullah, which means the beauty and the greatness of Allah. Thus Babism continued under the name of Bahaism. When Iran applied Ottoman Empire to remowe the bahais away from her borders, Bahaullah and some bahais were transferred to Edirne in 1269 / 1853. When they began to propaganda that puts the public order and the peace of the people out of tune, they were arrested and jailed into a tower. Bahaullah was sent to Akka and his brother, who opposed him, was sent to Magosa by Sultan Abdülaziz's ferman dated 1285 / 1869. Bahais, released free by the decleration of Meşrutiyet in 1326 / 1908, carried on their activities.
Benzer Tezler
- Osmanlı arşiv belgelerine göre Hilâl-i Ahmer Cemiyeti'nin Birinci Dünya Savaşı'nda müttefik ülkelerdeki faaliyetleri
The activities of the Red Crescent Society in allied countries during World War I according to Ottoman archival documents
TUBA İŞLER GÜRSU
Doktora
Türkçe
2024
TarihAnkara Hacı Bayram Veli ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İHSAN ŞERİF KAYMAZ
- Osmanlı arşiv belgelerine göre Bandırma ve çevresinde asayiş olayları (1914-1922)
Public order incidents in Bandırma and its surroundings according to Ottoman (1914-1922)
OKTAY FERİK
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
TarihBandırma Onyedi Eylül ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SERAP TOPRAK
- Osmanlı arşiv belgelerine göre Sultan Abdülaziz Dönemi Osmanlı Amerika ilişkileri (1861-1876)
The relationships between the Ottomans and America during the reign of Sultan Abdülaziz according to the archives of the Ottomans (1861-1876)
ÖZNUR FEYİZOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
TarihKocaeli ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. BEKİR GÜNAY
- Osmanlı arşiv belgelerine göre işgal döneminde İstanbul (13 Kasım 1918-15 Mart 1920)
The occupation period of istanbul acording to Ottoman archive document (13 Novenber 1918 - 15 March 1920)
ŞEYMA ŞAHİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
TarihMarmara ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. VAHDETTİN ENGİN
- Osmanlı arşiv belgelerine göre işgal döneminde İstanbul (16 Mart 1920-31 Aralık 1920)
According to Ottoman archive documents in the period of occupation of İstanbul (16 March 1920-31 December 1922)
FATMA AFYONCU