Maksillofasiyal fraktürlü hastaların epidemiyolojik, etiyolojik özellikleri ve tedavi stratejilerinin retrospektif çalışması
Retrospective study of epidemiological, etiological properties and treatment stratecies of patients with maxillofacial fracture
- Tez No: 636124
- Danışmanlar: DOÇ. DR. DOÇ.DR.MELTEM AYHAN ORAL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Plastic and Reconstructive Surgery
- Anahtar Kelimeler: retrospektif, maksillofasiyal, fraktür, kırık, travma, yüz yaralanması, retrospective, maxillofacial, fracture, trauma, injury, facial bones
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
- Enstitü: İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 68
Özet
Yumuşak doku, kemik, sinir, tendon ve damarların hasar görebildiği yüz yaralanmaları diğer vücut yaralanmalarının bir parçası olarak kabul edilir. Maksillofasiyal bölge, vücudun travmalara en sık maruz kalan kısmıdır. Bu çalışmada İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne maksillofasiyal fraktür ön tanısı ile başvurmuş hastaların epidemiyolojisi, etiyolojisi, fraktür paterni ve tedavi stratejilerinin verirlerini araştırmak ve bu veriler ışığında yüz yaralanmalarına eğimli yüksek riskli grupların belirlenmesi ve sağlık personellerinin müdahale çabalarının yüksek riskli bireylerin ihtiyaçlarına uyarlanmasını sağlamaktır. Probel hastane veri kayıt sistemi kullanılarak, 01.09.2015 tarihi ile 31.12.2019 tarihleri arası, hastanemize başvuran ve S02 tanı kodlanarak, kafa ve yüz kemikleri kırığı ön tanısı ile müracaat eden hastaların verilerine erişildi. Burdaki hastalar klinik ve görüntüleme yöntemleri incelenerek en az bir adet maksillofasiyal yüz kırığı olanlar çalışmaya dahil edilerek toplamda 673 hasta incelendi. Hastaların yaşları, cinsiyetleri, etiyolojileri, hastaneye başvurdukları mevsim, maksillofasiyal fraktür paterni, bu fraktürlere eşlik eden ek patolojiler ve hastaya tedavi için yapılan müdahaleler not edildi. Hastaların erkek:kadın oranı yaklaşık 4:1 olarak bulundu. Maksillofasiyal fraktürlerin en yoğun yaşandığı yaş grupları 15-30 ve 31-45 olarak tespit edildi. Hastalar etiyolojik sonuçları olarak en sık %36,6 oranla darp, %32 oranla düşmeler ve %25,4 oranla trafik kazaları şekilde bulundu. Yapılan çalışmada en sık karşılaşılan maksillofasiyal fraktür mandibula (%34) sonrasında nazal kemik (%22) ve daha sonra zigoma gövde (%20) olarak raporlandı. Bu fraktürlere en sık eşlik eden ek patoloji ise ekstremite kırıkları olarak belirlendi. 48 En sık eşlik eden patolojiler ise (n=26) ekstremite fraktürleri ve (n=22) kranial yaralanmalar olarak belirlendi. Bu yaralanmalar daha çok motosiklet kazaları ve yüksekten düşme gibi yüksek enerjili travmalardan sonra daha sık yaşandığı belirlendi. 1089 fraktürün 424 tanesine açık redüksiyon internal fiksasyon ile, 224'ü kapalı redüksiyon eksternal fiksasyon ile tedavi edildi. Non-deplase ya da minimal deplase olan 359 fraktüre herhangi bir müdahale edilmeden yakından takip edilerek izlendi. 82 fraktüre ise hastanın tedaviyi reddetmesi nedeni ile müdahale edilmedi. Epidemiyoloji ve etiyoloji; nüfus yoğunluğuna, sosyokültürel ve sosyoekonomik durumuna göre ülkeden ülkeye, hatta aynı ülkede, bölgeden bölgeye farklılıklar gösterebilmektedir ve buna bağlı olarak fraktür paternleri de değişebilmektedir. Trafik kazaları Türkiye'nin çoğunluğunda maksillofasiyal fraktürlerin en sık neden olurken, İzmir'de en sık üçüncü sırada görülmektedir. Bunun nedeni, İzmir nüfusunun sosyokültürel ve sosyoekonomik seviyelerinin Türkiye ortalamasının üstünde olması, trafik kuralları ve alınacak önlemler açısından daha dikkatli olmaları olabilir.
Özet (Çeviri)
Facial injuries where soft tissue, bone, nerves, tendons and vessels can be damaged are considered as part of other body injuries. The maxillofacial region is the most frequently exposed part of the body to traumas. In this study, to investigate the epidemiology, etiology, fracture pattern and treatment strategies of the patients who applied to İzmir Katip Çelebi University Atatürk Training and Research Hospital with the pre-diagnosis of maxillofacial fracture and to identify high-risk groups inclined to face injuries and the intervention efforts of health personnel in the light of these data to adapt them to their needs. Using the Probel hospital data recording system, the data of the patients who applied to our hospital between 01.09.2015 and 31.12.2019 and diagnosed with S02, and with a preliminary diagnosis of fractures of the head and face bones were accessed. The patients here were examined by clinical and imaging methods and those with at least one maxillofacial facial fracture were included in the study and 673 patients in total were examined. Patients' ages, sexes, etiologies, season when they applied to the hospital, maxillofacial fracture pattern, additional pathologies accompanying these fractures, and interventions for treatment were noted. The male to female ratio of the patients was approximately 4: 1. The age groups in which the maxillofacial fractures were most intense were 15-30 and 31-45. As the etiological results of the patients, the most common was assault with 36.6%, falls with 32% and traffic accidents with 25.4%. In the study, the most common maxillofacial fracture was reported as mandible (34%), nasal bone (22%) and then zygoma body (20%). The most common accompanying pathology with these fractures was limb fractures. 50 The most common accompanying pathologies (n = 26) were extremity fractures and (n = 22) cranial injuries. It was determined that these injuries were more frequent after motorcycles accidents and high-energy traumas such as falling from a height. 424 of 1089 fractures were treated with open reduction internal fixation and 224 of them with closed reduction external fixation. Non-displaced or minimally displaced 359 fractures were monitored closely without any intervention. 82 fractures were not intervened/treated because the patient refused the treatment. Epidemiology and etiology; depending on the population density, sociocultural and socioeconomic status, it may differ from country to country, even in the same country, from region to region, and fracture patterns may change accordingly. Traffic accidents are the most common cause of Turkey's majority in the maxillofacial fractures, while it's the third most commonly cause seen in Izmir. This may be because of the fact that Izmir is above the average of the socio-cultural and socio-economic level of the Turkish population (108), in terms of obeying the traffic rules and taking measures more carefully.
Benzer Tezler
- Mandibula kırıklarının 12 yıllık analizi: Retrospektif çalışma
Analysis of mandibular fractures over a 12 year period: Retrospective study
SİNAN TOPUZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiOndokuz Mayıs ÜniversitesiPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET DEMİR
- Acil servise başvuran yetişkin kafa travmalı hastaların GKS ve beyin BT sonuçlarının incelenmesi
Başlık çevirisi yok
NURCAN GÜNARLI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURULLAH GÜNAY
- Çene-yüz kırıklarında farklı derecelerdeki eksternal travmanın ve değişik tedavi yöntemlerinin serum alkalen fosfataz seviyesi üzerindeki etkilerinin klinik olarak araştırılması
Başlık çevirisi yok
BELGİN GÜLSÜN
Doktora
Türkçe
1993
Diş HekimliğiDicle ÜniversitesiAğız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BEHÇET EROL
- Acil serviste maksillofasiyal travmalı hastaların geriye dönük incelenmesi
Başlık çevirisi yok
METİN ŞAH
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
İlk ve Acil YardımOndokuz Mayıs ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TÜRKER YARDAN
- Kırıklı maksillofasiyal kafa travması geçiren hastalarda hipofiz fonksiyonlarının ve metabolik parametrelerin değerlendirilmesi
Evoluation of pituitary function and metabolic parameters in patients with traumatic maxillofacial fractures
OSMAN ONUR DALOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıErciyes Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATİH TANRIVERDİ