Geri Dön

Rezidüel çürük tespitinde kullanılan geleneksel ve güncel yöntemlerin mikrosertlik testi ile karşılaştırılması

Comparison of traditional and current methods used in the detection of residual caries by microhardness test

  1. Tez No: 637275
  2. Yazar: ALPER GÜVEN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ FATMA SAĞ GÜNGÖR
  4. Tez Türü: Diş Hekimliği Uzmanlık
  5. Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Selçuk Üniversitesi
  10. Enstitü: Diş Hekimliği Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Restoratif Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 99

Özet

Bu çalışmanın amacı; geleneksel (görsel ve dokunsal muayene) çürük uzaklaştırma yöntemi ile alternatif yöntemlerin (Floresan destekli çürük uzaklaştırma yöntemi [Floresan aided caries excavation - FACE], Lazer floresan yöntemi [DIAGNOdent], Çürük tespit boyası [Caries detector dye - CDD]) enfekte dentin tabakasını uzaklaştırma, yeniden remineralizasyon yeteneğine sahip dokuları içeren etkilenmiş dentin tabakasını koruma yeteneklerini, oral kavitede çürük uzaklaştırma sonrası bırakılan dentin sertliğini değerlendirerek karşılaştırmaktır. Çalışmada okluzal çürük lezyonları olan daimi maksiller ve mandibular molar dişler kullanıldı. 1 ay kadar 0.05 lik formaldehit solüsyonunda 4 derecede saklandı. Bunlar arasında minede sınırlı çürük lezyonları olan ya da pulpa odasına kadar uzanan çürüklü dişler, kırık veya restorasyonu olan dişler çalışma dışı bırakıldı. Radyodrafik olarak D3 seviyelerinde dentin çürüğü bulunan 24 adet diş çalışmaya dahil edildi. Tüm örnekler için, çürük uzaklaştırma işlemi aynı kişi tarafından yapıldı. Çürük, çelik rond frez kullanılarak düşük hızlı mikromotor ile uzaklaştırıldı. Frezin büyüklüğü, kavitenin boyutuna göre ayarlandı. Her üç preprasyondan sonra frez yenilendi. Çürük uzaklaştırma miktarının doğruluğu 4 farklı yöntem kullanılarak denendi. Birinci grupta Görsel ve Dokunsal Muayene kullanıldı. Muayene işlemi faklı iki kişi tarafından bağımsız şekilde yapılarak ve ortak karar kaydedildi. İkinci grupta Çürük Tespit Boyası (Kuraray, Japan) kullanıldı. Üçüncü grupta Floresan Destekli Çürük Uzaklaştırma yöntemi (FACE, GC D-Light Pro, Belgium) kullanıldı. Dördüncü grupta ise Lazer floresan yöntemi (DIAGNOdent pen KaVo, Biberach, Germany) kullanıldı. Daha sonra her bir diş okluza-apikal yönde lezyonun merkezi boyunca ikiye ayrıldı. Böylece her bir grupta 12 adet örnek olacak şekilde toplamda 48 adet örnek elde edildi. Ardından elde edilen kesitler okluzal yüzeyler açıkta bırakılacak şekilde kimyasal olarak sertleşen metil metakrilat rezin (Meliodent Heraeus Kulzer GmbH, Hanau, Germany) içerisine gömüldü. Yüzeyler kağıt zımpara ile polisajlandı. Sertlik ölçümlerinin tamamı örneklerin çürük uzaklaştırılması yapılmış yüzeylerinde gerçekleştirildi. Çürükten temizlenmiş dentin yüzeylerinin kesin sertlik değerlerini elde etmek için Vickers sertlik test cihazı (Hardway-MHVS 1000 AD, Çin) kullanıldı. Çalışmamızda yer alan dört gruptaki örneklerin mikrosertlik değerleri sağlam dentin değerleri ile kıyaslanarak in vitro ortamda karşılaştırıldı. Tüm istatistiksel analizler SPSS, 23.0 (IBM SPSS, Chicago, Illinois, ABD) veri analiz programı ile gerçekleştirilmiştir ve anlamlılık düzeyi tüm analizler için %5 (α=0,05) olarak belirlendi. Çalışma kapsamında ölçümler arası tutarlılığı test etmek üzere bağımsız örneklem t testi, yöntemler arası farklılığı tespit etmek üzere tek yönlü anova testi ve post hoc testleri olarak Tamhane ve Bonferrroni testi uygulandı. Diş bölgeleri arasındaki mikrosertlik düzeylerini karşılaştırmak üzere eş örneklem t testi uygulandı. Kavite tabanı bölgesinde 4 farklı yöntem arasında mikrosertlik ortalamaları bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulundu (F: 208,093, p: 0,001). Elde edilen sonuçlara göre FACE yöntemi uygulanan dişlerin kavite tabanında ölçüm değeri en düşük olup, diğer üç yöntem ile mikrosertlik değerleri bakımından yüksek düzeyde farklılık gösterdi. FACE tekniğinin etkilenmiş dentini kaldırmadığı doku-koruyucu özelliği bulunduğu sonucuna varılmıştır.

Özet (Çeviri)

The aim of this study is conventional (visual and tactile examination) caries removal method and alternative methods ([Fluorescence aided caries excavation- FACE], Laser fluorescence method [DIAGNOdent], Caries detection dye [Caries detector dye- CDD]) removal of infected dentin layer is to compare the ability of preserving the affected dentin layer containing tissues capable of remineralization by evaluating the hardness of dentin left after caries removal in the oral cavity. Permanent maxillary and mandibular molar teeth with occlusal carious lesions were used in the study. It was stored at 4 degrees in a formaldehyde solution of 0.05 for 1 month. Among these, carious teeth with limited carious lesions in the enamel or extending up to the pulp chamber, teeth with fractures or restorations were excluded. Radiography 24 teeth with dentin caries at D3 levels were included in the study. For all samples, caries removal was performed by the same person. Caries were removed with a low speed micromotor using a steel rond bur. The size of the bur was adjusted according to the size of the cavity. After all three preparations, the bur was renewed. The accuracy of the caries removal was tested using 4 different methods. In the first group, Visual and Tactile Inspection was used. Inspection was done independently by two different people and a joint decision was recorded. In the second group, Caries Detection Dye (Kuraray, Japan) was used. In the third group, Fluorescence aided caries excavation (FACE, GC D-Light Pro, Belgium) was used. In the fourth group, Laser fluorescence method (DIAGNOdent pen KaVo, Biberach, Germany) was used. Then, each tooth was divided into two along the center of the lesion in the occlusal-apical direction. Thus, a total of 48 samples were obtained, with 12 samples in each group. Then the sections obtained were chemically hardened, leaving the occlusal surfaces exposed to the methyl methacrylate resin (Heraeus Kulzer, GmbH, Hanau, Germany). Surfaces were polished with carbide paper. All of the hardness measurements were carried out on the surfaces of the samples with caries removal. Vickers hardness tester (Hardway-MHVS 1000 AD, China) was used to obtain the exact hardness values of the decayed dentine surfaces. The microhardness values of the samples in the four groups in our study were compared with intact dentin values compared in the environment. All statistical analyzes were performed with SPSS, 23.0 (IBM SPSS, Chicago, Illinois, USA) data analysis program and the level of significance was determined as 5% (α = 0.05) for all analyzes. Within the scope of the study, independent sample t test was used to test consistency between measurements, Tamhane and Bonferrroni test were used as one-way anova test and post hoc tests to determine the difference between methods. For comparison, for micro-stiffness between the tooth areas, a sampling t-test was used. A statistically significant difference was found between 4 different methods in terms of microhardness averages in the cavity base region (F: 208,093, p: 0.001). According to the results obtained, the FACE method has the lowest measurement value in the cavity base of the teeth and it has a high level of difference in microhardness values with the other three methods. It is concluded that the FACE technique does not remove the affected dentine and has a tissue-protective feature.

Benzer Tezler

  1. Konik ışınlı bilgisayarlı tomografi görüntülerinin yapay zekâ ile değerlendirilmesi

    Evaluation of cone-beam computed tomography images with artificial intelligence

    TUĞBA ARI

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Diş HekimliğiEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İBRAHİM ŞEVKİ BAYRAKDAR

  2. Benzalkonium chloride, chlorhexidine, cetrimide ve cetylpyridinium chloride ile kombine edilen geleneksel cam iyonomer simanın antibakteriyel fiziksel ve kimyasal değişimlerinin in-vitro değerlendirilmesi

    In-vitro evaluation of the antibacterial activity, physical and chemical properties of conventional glass-ionomer cements containing benzalkonium chloride, chlorhexidine, cetrimide and cetylpyridinum chloride

    AYÇA KURT

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Diş HekimliğiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Pedodonti Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TAMER TÜZÜNER

  3. Farklı çürük temizleme yöntemlerinin süt dişlerinde sekonder çürük oluşumuna etkisinin in vitro olarak değerlendirilmesi

    In vitro evaluation of different caries removal techniques to effect of secondary caries formation in primary teeth

    GÜLSÜM KESER İNCİ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Diş HekimliğiSelçuk Üniversitesi

    Pedodonti Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜL TOSUN

  4. Çürük lezyonlarının mekanik olarak kaldırılmasında kullanılan yeni bir enstrümanın in vivo vein vitro değerlendirilmesi

    In vivo and in vivo evaluation of new enstrument used in mechanical removal of caries lesions

    ELGİN ERDEMLİ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Diş HekimliğiGazi Üniversitesi

    Pedodonti Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞEGÜL ÖLMEZ

  5. Chlorhexidine, benzalkonium chloride ve propolis içeren cam iyonomer siman'ın antibakteriyel, sitotoksik, fiziksel ve kimyasal özelliklerinin in-vitro değerlendirilmesi

    In-vitro evaluation of the antibacterial, cytotoxic, physical and chemical properties of glass ionomer cement containing chlorhexidine, benzalkonium chloride and propolis

    İLKAY ALTINTEPE

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Diş HekimliğiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Pedodonti Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TAMER TÜZÜNER