Geri Dön

Plazminojen aktivatör inhibitör-1 gen mutasyonuna sahip rekürren spontan abortus olgularında antikoagülan/antiagregan tedavinin perinatal sonuçlara etkilerinin araştırılması

Investigation of the effects of anticoagulan / antigregant therapy on perinatal results in recurrent spontaneous abortus cases with plasminogen activator inhibitor-1 gene mutation

  1. Tez No: 638219
  2. Yazar: AYSEL ÜREN
  3. Danışmanlar: PROF. SELAHATTİN KUMRU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 120

Özet

Amaç: Plazminojen aktivatör inhibitör-1 (PAI-1) gen mutasyonuna sahip rekürren spontan abortus (RSA) olgularında antikoagülan/antiagregan tedavinin perinatal sonuçlara etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Kurgu: Retrospektif çalışma Çalışmanın yapıldığı yer: Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve Özel Lara Anadolu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Materyal ve Metod: Çalışmamız Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nden 08/01/2020 tarih ve Etik Kurul Karar No: 2012-20 karar sayılı yerel etik kurul onayı alındıktan sonra 177 hasta ile retrospektif olarak gerçekleştirildi. Kasım 2015-2019 tarihleri arasında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve Özel Lara Anadolu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'ne başvuran, PAI-1 gen mutasyonu olan, Amerikan Obstetri ve Jinekoloji Derneği (ACOG) ve Amerikan Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği (ASRM) kriterlerine göre RSA tanısı alan 18-45 yaş arası 2 veya daha fazla abortus öyküsüne sahip hastalar değerlendirmeye alındı. Hasta verilerine hastane otomasyon sistemi ve hasta dosyalarından erişildi. Kliniğe RSA öyküsü ile başvuran hastaların; hematokrit (Hct), hemoglobin (HB), trombosit sayısı, alanin transaminaz (ALT), aspartat transaminaz (AST), laktat dehidrogenaz (LDH), INR, kan üre azotu (BUN), kreatinin, aktive parsiyel tromboplastin zamanı (aPTT), protrombin zamanı (PT) dahil hematolojik ve biyokimyasal parametreleri, sosyodemografik özellikleri, gebelik haftası, yaş, gravida, parite, abortus sayısı, maternal kan basıncı ve hastanede yatış süresi, preeklampsi, eklampsi, plasenta dekolmanı, pulmoner emboli, yenidoğan özellikleri; kilo, boy, fetal gelişim kısıtlılığı, 5.dk apgar skoru, kord kan gazı pH değeri, yenidoğan yoğun bakım ünitesi (YDYBÜ) ihtiyacı, YDYBÜ' nde kalış süresi, yenidoğanın geçici takipnesi, respiratuar distres sendromu, sepsis, perinatal ex, nekrotizan enterekolit verileri retrospektif olarak kayıt edildi. Tanımlayıcı istatistikler frekans, yüzde, ortalama (mean), standart sapma (SD) ve medyan (ortanca), minimum (min), maksimum (max) değerleri ile sunuldu. Hasta ve kontrol grupları arasında sürekli değişkenler bakımından yapılan karşılaştırmalarda normal dağılım gösteren veriler için Independentsamples t-test, normal dağılım göstermeyen veriler için Mann- Whitney U test kullanıldı. Sürekli değişkenler arası korelasyon analizlerinde normal dağılım gösteren değişkenler için Pearson korelasyon katsayısı, normal dağılım göstermeyen değişkenler için Sprearmanrho korelasyon katsayısı hesaplandı. İstatistik analizler SPSS v.23 paket programı ile yapılmış ve anlamlılık düzeyi 0,05 olarak alındı (p0.05). Gebelik sürecinde Asetil salisilik asit (ASA) tedavisi alan 17 olgu (% 9,6) ve düşük moleküler ağırlıklı heparin (DMAH) tedavisi alan 20 olgu (%11,3), DMAH+ASA alan 22 (% 37,3) olgu ile tedavi almayan 118 olgu (% 66,7) karşılaştırıldı. Tedavi alan grupta canlı doğum oranı % 42.3, tedavi almayan grupta canlı doğum oranı % 22 olarak tespit edildi. İki grup arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek saptandı (p0,05). Kombine tedavi alan (DMAH+ ASA) 59 olgu ile hiçbir tedavi almadan takip edilen 118 hastanın gebelik sonuçları açısından karşılaştırdığında, tedavi alan 59 olgunun 25 'inde canlı doğum görülürken (% 42), tedavi almayan 118 olgunun 26'sında canlı doğum tespit edildi (%22). İki grup arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek saptandı (p

Özet (Çeviri)

Objective: The aim was to investigate the effects of anticoagulant / antiaggregant treatment on perinatal outcomes in patients with recurrent spontaneous abortion (RSA) with plasminogen activator inhibitor-1 (PAI-1) gene mutation. Study design: Retrospective study Place of the study: Akdeniz University Faculty of Medicine Hospital and Lara Anatolia Private Hospital Gynecology and Obstetrics Clinic Material and Method: The study was conducted retrospectively with 177 patients after obtaining local ethics committee approval from Akdeniz University Faculty of Medicine Hospital Committee Decision No: 2012-20 dated 01/08/2020. Patients between the ages of 18-45 who were diagnosed with RSA according to the criteria of The American College of Obstetricians and Gynecologists (ACOG) and American Society of Reproductive Medicine (ASRM), applied to Akdeniz University Faculty of Medicine Hospital and Lara Anatolia Private Hospital Gynecology and Obstetrics Clinic between November 2015-2019 and had 2 or more abortion history with PAI-1 gene mutation were evaluated. Patient data were accessed from the hospital automation system and patient files. Hematocrit (Hct), hemoglobin (HB), platelet count, alanine transaminase (ALT), aspartate transaminase (AST), lactate dehydrogenase (LDH), INR, blood urea nitrogen (BUN), creatinine, activated partial thromboplastin time (aPTT), hematological and biochemical parameters including prothrombin time (PT), sociodemographic characteristics, gestational week, age, gravida, parity, abortion number, maternal blood pressure and length of hospital stay, preeclampsia, eclampsia, placental detachment, pulmonary embolism, newborn characteristics; weight, height, fetal growth restriction, apgar score at 5 minutes, cord blood gas pH value, need for neonatal intensive care unit (NICU), duration of stay in NICU, temporary follow-up of newborn, respiratory distress syndrome, sepsis, perinatal ex, necrotizing enterocolitis data of the patients who applied to the clinic with a history of RSA were recorded retrospectively. Descriptive statistics were presented with frequency, percentage, mean, standard deviation (SD) and median (median), minimum (min), maximum (max) values. In the comparisons between patient and control groups in terms of continuous variables, Independent Samples t-test was used for data showing normal distribution, and Mann-Whitney U test was used for data that did not show normal distribution. In continuous inter-variable correlation analysis, Pearson correlation coefficient was calculated for variables with normal distribution and Spearman's correlation coefficient for variables not showing normal distribution. Statistical analyzes were made with the SPSS v.23 package program and the level of significance was taken as 0.05 (p 0.05) 17 patients (9.6%) who received acetylsalicylic acid (ASA) treatment during pregnancy and 20 patients (11.3%) who received low molecular weight heparin (LMWH) treatment, 22 patients (37.3%) who received LMWH + ASA and 118 patients (66.7%) who did not receive treatment were compared. The live birth rate was 42.3% in the treated group and 22% in the untreated group. The difference between the two groups was statistically significantly higher (p 0.05). When comparing 59 patients who received combined therapy (LMWH + ASA) and 118 patients who were followed up without any treatment in terms of pregnancy outcomes, 25 of 59 patients who received treatment had live birth (42%), and 26 of 118 patients who did not receive treatment were found to have live birth (%22). The difference between the two groups was statistically significantly higher (p

Benzer Tezler

  1. Pulmoner embolide ACE gen polimorfizmi sıklığı

    The frequency of ACE gen polymorhism in pulmonary embolism

    BUKET ALTINOK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    BiyoteknolojiAnkara Üniversitesi

    Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. NEJAT AKAR

  2. AORT diseksiyonu ve anevrizması gelişimi ile genetik faktörlerin ilişkisi

    Relationship between genetic factors and development of aortic dissection and aneurysm

    RİFAT ÖZMEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiErciyes Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMER NACİ EMİROĞULLARI

  3. Çocukluk çağı serebral arteriyel ve sino-venöz tromboz gelişiminde faktör V Leiden, protrombin G20210A mutasyonları, plazminojen aktivatör inhibitör-1 gen polimorfizminin rolü

    The Role of factor V Leiden, prothrombin G20210A mutation and plasminogen activator inhibitor-1 gene 4G/5G poymorphism in development of childhood cerebral arterial and sino-venous thrombosis

    H. EMEL ÖZYÜREK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıHacettepe Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. AYTEMİZ GÜRGEY

  4. Arteiyo-venöz fistül trombozu gelişen ve gelişmeyen kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda metilentetrahidrofolat redüktaz, protrombin,faktör v ve plazminojen aktivatir inhibitör tip 1 gen polimorfizmlerinin araştırılması

    Researching methylenetetrahydrofolate reductase, prothrombin, factor v and plasminogen activator inhibitor type 1 gene polymorphisms in chronic renal failure patients with developing and non-developing arterio-venous thrombosis

    ELİF FUNDA EMİROĞULLARI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Moleküler TıpErciyes Üniversitesi

    Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. YUSUF ÖZKUL

  5. Genç erişkin (<45 yaş) akut koroner sendrom hastalarında hiperkoagülopati ile ilişkili gen mutasyonları

    Gene mutations associated with hypercoagulopathy in young adult patients (<45 year-old) presenting with acute coronary syndromes

    BARIŞ BUĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    GenetikGATA

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TURGAY ÇELİK