Geri Dön

Cemâleddîn Afgânî'nin Osmanlı ve Kazanlı Türk aydınları üzerindeki tesiri

The effect of Cemâleddîn Afgânî on Ottoman and Kazan Turkish intellectuals

  1. Tez No: 639726
  2. Yazar: MEHMET KURU
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ HASAN ALİ POLAT
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Necmettin Erbakan Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 214

Özet

Cemâleddîn Afgânî, öne sürdüğü farklı düşünceleri ile döneminde çok tartışılan bir insandır. Bu yönü ile sonraki yıllarda da birçok araştırmacının nazar-ı dikkatini celp etmiş; hakkında kitaplar, makaleler kaleme alınmıştır. Döneminde çok tartışılan ve tabulara dokunmuş olan Afgânî, ölümünden sonra da İslam dünyasında birçok düşünürün ya rehberi ya da tam karşısındaki adam olmuştur. Onun hakkında bilgi veren kaynaklar, temelde ikiye ayrılmıştır. Bir kısmı, onun en yakınında bulunan, talebeleri ve yakın arkadaşlarından alınan bilgilerdir. Onlar Afgânî'yi, her anlamda eşi benzeri bulunmaz, Afganistan doğumlu, Hanefi mezhebine mensup bir şeyh olarak anlatmıştır. İlerleyen yıllarda, bunlara bazı Osmanlı Türk aydınları da dâhil olmuştur. Özellikle onun, milliyetçilik konusundaki düşünceleri, tek adamlığa olan itirazı, meşrutiyete olan olumlu bakışı ve içtihat konusundaki ezberleri bozması, Müslüman Türk aydınlarına her daim mihmandar olmuştur. Jön Türkler başta olmak üzere Mehmet Âkif, Mehmet Emin Yurdakul, Abdullah Cevdet, Mehmet Şemseddin Günaltay, Ahmet Ağaoğlu, Behiç Erkin gibi önemli fikir insanları üzerinde derin tesirler bırakmıştır. Afgânî ve saydığımız Osmanlı aydınlarından bir kısmını bir araya getiren sebeplerden biri II. Abdülhamid düşmanlığıdır. Onun ihtiyatlı, takipçi ve onlara göre istibdatçı yönetim anlayışına muhalefetlerinde, Afgânî onlar için önemli bir lider olmuştur. Afgânî'nin karşıtı olan grup ise, Afgânî'nin doğum yeri, mensup olduğu aile ve bağlı olduğuna inandıkları mezhepten yola çıkarak onu eleştirmişlerdir. Doğum yerinin İran, mezhebinin ise Şia olduğu iddiası üzerinden eleştiriler yapmışlardır. Özellikle içtihat kapısı konusundaki düşünceleri, aklı esas alan fikir dünyasının tehlike arz etmesi ve Mutezile mezhebi konusundaki görüşleri eleştirilere neden olmuştur. Yüzyıllar boyunca özgür yaşamış ama ilerleyen yıllarda Rus esareti altında kimlik kaybı yaşamaya başlayan Kazanlı Müslüman Türkler, yaşanan bu erozyonu engellemek için çözüm yolları aramaya başlamışlardır. Onlara göre yaşanan bu buhranlı dönemleri aşmanın bir yolu vardı. O da millî benliği canlandırmaktı. Bu düşünceye sahip başlıca Kazanlı Türk aydınları, Yusuf Akçura, Rızâeddîn bin Fahreddin, Musa Carullah, İsmail Bey Gaspıralı'dır. Bu önemli fikir insanları, Afgânî'nin elli yedi yılı bulan hayatında, içinde Rusya'nın da bulunduğu seyahatlerini ve fikirlerini yakından takip etmiştir. Afgânî'nin, Türk milliyetçiliği ve Kur'an-ı Kerim ile hadislerin günümüz şartlarına göre yorumlanması konusundaki düşünceleri, onlar tarafından Rusya'da yaşayan Müslüman Türkler için çözüm reçetesi olarak görülmüştür. Yazmış oldukları kitaplarda, çıkardıkları gazetelerde ve konuşmalarında, Kazanlı Türklerin millî benliklerini kaybetmemeleri için çok çaba sarf etmişlerdir. Bu çabada fikri anlamda Cemâleddîn Afgânî, faydalandıkları önemli bir şahsiyet olmuştur.

Özet (Çeviri)

Cemâleddîn Afgânî was a so controversial person with his ideas and different thoughts he expressed at that own time. He is an intellectual attracting the attention of many researchers and different books and articles are written about him with this characteristic feature. Afgânî causing so many discussions, interfering with tabus at that own time will be either a counselor or an enemy of many philosophers understanding the importance of devising in Islamic Worlds after his death. Many sources giving information about him mainly split up two groups. Some of them are the information we get from his closest friends and students. They describe Afgânî as a unique sheik who was born in Afghanistan and a member of the Hanefi sectarian. In the forthcoming years, some Ottoman Turkish intellectuals attended these people. His brave behaviors about Turkish Nationalism, his objections to bossism, his positive views about constitutional monarchy, and his rewriting the history books about Judicial Opinion would be always a guide for these precious intellectuals. He had a deep effect on important intellectuals such as Jon Turks, Mehmet Emin Yurdakul, Abdullah Cevdet, Mehmet Şemseddin Günaltay, Ahmet Ağaoğlu, Behiç Erkin. What Afgânî and these intellectuals came together was their hostility towards Abdulhamid II. Afgânî was a critical leader for them to oppose Abdulhamid's manners of the rule which is despot, follower, and cautious according to them. On the other hand, there was another group criticizing about his birthplace, his family, and his sectarian. They started to criticize that he was born in Iran and his sectarian was the Shi'a. Especially, his thoughts about Judicial opinion, his views about mutezile sectarian, and posing a danger of his mental world basing on the mind caused ongoing criticism. Kazan Muslim Turks living independently for centuries but started to assimilate in the thrall of Russia searched for solutions to prevent this cultural erosion. There was a way to overcome these depressed periods. This way was the revival of national identity. The major Turkish intellectuals adopting this idea were Yusuf Akçura, Rızaeddin bin Fahreddin, Musa Carullah, İsmail Gaspıralı. These precious intellectuals who are the precursor believers of Turkish Nationalism followed his opinions and excursions including Russia, too. During Afgânî's whole life, all 57 years of it, his Turkish Nationalism, his interpretation power of the Quran, and hadith according to recent conditions were seen as a solution for Muslim Turks who live in Russia by them. They made a great effort to which the Kazan Turks didn't assimilate with the books they wrote, the newspaper they pressed, and lectures. And Cemâleddîn Afgânî had been an important person they benefited in this effort.

Benzer Tezler

  1. A pan-islamist in Istanbul: Jamal ad-din Afghani and Hamidian islamism, 1892-1897

    İstanbul?da bir pan-islamcı: Cemaleddin Afgani ve Abdülhamid Dönemi islamcılığı, 1892-1897

    AYTEK SEVER

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2010

    SosyolojiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Ortadoğu Araştırmaları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NESİM ŞEKER

  2. Cemaleddin Afgani'nin İttihad-ı İslam anlayışı

    Cemaleddin Afgani's understanding of Ittihad-i Islam

    METEHAN ÖZKAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    FelsefeIğdır Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMEL SÜNTER

  3. Ortadoğu'da siyasal İslamcı hareketler: Mısır örneği

    Political Islamist movements in the Middle East: Egypt as a case study

    MUHAMMET ÖRTLEK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Siyasal BilimlerAbant İzzet Baysal Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. VEYSEL AYHAN

  4. 19. Yüzyıl Suriye'sinde 'nahda'yı hazırlayan sosyoekonomik koşullar ve 'nahda' içinde beliren siyasi eğilimler

    The Socioeconomic circumstances that evoked 'nahda' in nineteenth century Syria and the emergence 'nahda's new political approches

    ADİL BAKTIAYA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Tarihİstanbul Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT ÖZYÜKSEL

  5. Reşid Rıza'nın dini ve siyasi görüşleri

    Religious and political opinions of Rashid Rida

    FATMA DEMİR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    DinAtatürk Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET ZEKİ İŞCAN