Otozomal dominant polikistik böbrek hastalarında podosit hasar belirteçlerinin proteinüri ile ilişkisi
Otozomal dominant polikistik böbrek hastalarinda podosit hasar belirteçlerinin proteinüri ile ilişkisi
- Tez No: 641041
- Danışmanlar: PROF. DR. RÜMEYZA KAZANCIOĞLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nefroloji, İç Hastalıkları, Nephrology, Internal diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 100
Özet
Giriş-Amaç: En sık kalıtsal böbrek hastalığı olan otozomal dominant polikistik böbrek hastalığı (ODPBH); tubulus hücrelerinin anormal proliferasyonu, tubulus hücrelerinden anormal sıvı sekresyonu ve anormal ekstraselüler matriks sentezi neticesinde böbrekte çok sayıda kist gelişimi ile karakterize bir hastalıktır. Tubulointerstisyel hastalıklarda böbrekteki hasar ilerleyen süreçlerde glomerullere de yansıyabilir ve glomerul yapısında yer alan podosit hücrelerinde hasar oluşabilir. Biz bu çalışmada ODPBH hastalarında, podosit slit diyafram bölgesinde yer alan proteinlerden olan podocin ve podosit apikal membran bölgesinde yerleşik olan podocalyxin moleküllerinin idrarla atılım düzeylerini ve bunların proteinüri düzeyi ile olan ilişkisini kontrol grubu ilevkarşılaştırmalı olarak incelemeyi amaçladık. Materyal-Metod: Çalışmaya 56 ODPBH hastası ve yaş, cinsiyet ve beden kitle indeksi açısından benzer 28 sağlıklı gönüllü dahil edildi. Tüm katılımcıların demografik bilgileri, komorbid hastalıkları, aile öyküsü, ilaç kullanım bilgileri, ODPBH'de görülen klinik bulgular ve kan basıncı ölçümleri kaydedildi. Katılımcılarda tam kan sayımı, biyokimyasal tetkikler çalışıldı ve MDRD formülü ile glomeruler filtrasyon hızı (GFR) hesaplandı. Spot idrar örneklerinde podocin, podocalyxin ve proteinüri düzeyi çalışıldı. Çalışmaya dahil edilen ODPBH hastaları hem GFR düzeylerine göre (60 ml/dk/1.73m2) hem de hipertansiyon (HT) eşlik edip etmeme durumuna göre değerlendirildi. Bulgular: ODPBH hastalarında kontrol grubuna göre GFR düzeyi daha düşük, kan basıncı ölçümleri, proteinüri, podocin ve podocalyxin düzeyleri daha yüksek saptandı. GFR düzeyine göre iki ODPBH grubu kıyaslandığında GFR60 ml/dk/1.73m2 olan gruptan ve kontrol grubundan; GFR>60 ml/dk/1.73m2 olan grupta ise kontrol grubundan anlamlı olarak daha yüksek saptandı. Podocalyxin düzeyi ise sadece GFR60 ml/dk/1.73m2 olan ODPBH gruplarında yaş ile negatif yönde korele iken, her iki grupta da ne podocin ne de podocalyxin düzeyleri ile proteinüri düzeyi arasında anlamlı bir korelasyon saptanmadı. Sonuç: ODPBH hastalarında proteinüri ve podosit hücre hasarı sağlıklı popülasyona göre daha sık görülmektedir. Podosit hücrelerindeki hasar düzeyi ile proteinüri düzeyi arasında anlamlı bir ilişki saptanmaması bu hasta grubunda proteinüri oluşum süreci ve düzeyinin sadece glomerul hasarı veya HT varlığı ile açıklanamayacağını, kist oluşum sürecinde farklı patolojik süreçlerin de rol oynayabileceğini düşündürmektedir.
Özet (Çeviri)
Introduction-Objective: Autosomal dominant polycystic kidney disease (ADPKD) is the most common hereditary kidney disease that is characterized by the abnormal proliferation of the tubular cells, abnormal fluid secretion in tubular cells, and abnormal extracellular matrix synthesis leading to the development of multiple renal cysts. In tubulo-interstitial diseases, the kidney injury may also involve the glomeruli with progression of the condition, causing injury to the podocytes in the glomeruli. In this controlled study, our aim was to assess and compare the urinary excretion of podocin (a protein found in the slit diaphragm of the podocyte), and podocalyxin (a molecule found in the apical membrane of the podocyte) as well as their association with the level of proteinuria. Materials and Methods: A total of 56 ADPKD patients and 28 age, gender, and BMI matched healthy controls were involved in this study. Demographic data, comorbid conditions, medical family history, use of medications, clinical signs of ADPKD, and blood pressure values were recorded for all patients. Also complete blood count and routine biochemistry tests were done. Glomerular filtration rate (GFR) was calculated using MDRD formula. Podocin, podocalyxin and proteinuria determinations were performed on spot urinary samples. ADPKD patients were assessed with regard to both their GFR levels (< 60 ml/min/1.73 m2 vs. > 60 ml/min/1.73 m2) and presence/absence of hypertension (HT). Results: As compared to controls ADPKD patients had lower GFR, and higher blood pressure as well as urinary protein, podocin and podocalyxin. When two subgroups of ADPKD patients defined on the basis of GFR were compared, those with a GFR < 60 ml/min/1.73 m2 had higher blood pressure, incidence of HT and proteinuria. In those with a GFR < 60 ml/min/1.73 m2 podocin was higher as compared to those with a GFR > 60 ml/min/1.73 m2 and controls, while in those with a GFR > 60 ml/min/1.73 m2 podocin was significantly higher than in controls. On the other hand, podocalyxin was only significantly higher in the group with a GFR < 60 ml/min/1.73 m2 than in controls. Comparison ADPKD patients with or without the presence of HT showed no significant differences in proteinuria, podocin, and podocalyxin. While there was a positive correlation between podocin and podocalyxin and a negative correlation between podocin and GFR, podolcalyxin had no significant correlation with GFR. Podocin levels in ADPKD patients were negatively correlated with the age in both GFR groups (i.e. > 60 ml/min/1.73 m2 and < 60 ml/min/1.73 m2). However, no significant correlation was established between proteinuria and podocin or podocalyxin in either group. Conclusion: Proteinuria and podocyte injury are more common in ADPKD patients as compared to the general patient. Absence of a significant association between podocyte injury and proteinuria suggests that the development and level of proteinuria in this patient group may not be explained on the basis of glomerular injury or HT alone, and that other pathological processes may also play a role in the occurrence of cysts.
Benzer Tezler
- Otozomal dominant polikistik böbrek hastalarında M-mod, iki boyutlu ve doppler ekokardiyografik inceleme bulguları
Başlık çevirisi yok
DİDEM KORULAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Nefrolojiİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ŞÜKRÜ SEVER
- Otozomal dominant polikistik böbrek hastalarında T hücre ve yüzey reseptörlerinin hipertansiyon ve renal progresyonla ilişkisi
The relationship of t cell and surface receptors with hypertension and renal progression in patients with autosomal dominant polycystic kidney
ALİ ŞAHİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
NefrolojiErciyes Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İSMAİL KOÇYİĞİT
- Otozomal dominant polikistik böbrek hastalarında lösinden zengin alfa-2 glikoprotein'in VEGF-A ile ilişkisinin incelenmesi ve patogenezdeki rolünün araştırılması
The relationship of leucine-rich-alpha-2-glycoprotein 1 with VEGF-A in autosomal dominant polycystic kidney patients and its role in the pathogenesis of disease
HAZAL FATMA ERDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
BiyokimyaHatay Mustafa Kemal ÜniversitesiTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OĞUZHAN ÖZCAN
- Otozomal dominant polikistik böbrek hastalarında serum üromodulin düzeyi ve MR görüntüleme bulgularının e-GFR bazlı KBH evrelemesi ile ilişkisi, prognostik değerlendirmesi
The relationship between e-GFR-based CKD evaluation of serum uromodulin level and MR imaging findings in autozomal dominant polycistic kidney patients, prognostic assessment
HALE NUR AKSOYDAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
NefrolojiAkdeniz Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FUNDA SARI
- Otozomal dominant polikistik böbrek hastalarında (ODPKBH) antropometrik ölçümlerin diyet ve böbrek fonksiyonları ile ilişkisi
The relationship between anthropometric measurements and diet and renal functions on patients with autosomal dominant polycystic kidney disease
ÖZLEM PERSİL ÖZKAN
Doktora
Türkçe
2015
Beslenme ve DiyetetikBaşkent ÜniversitesiBeslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUHİTTİN TAYFUR